‘İntermodelde Hub’ olmak 80 milyar dolarlık etki yaratacak
19/10/2022 - 10:43:00
Son 10 yılda intermodele dönük talebin 10 kattan fazla arttığını belirten TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, “Türkiye, Orta Lojistik Koridoru’ndaki intermodal trafiğinin en stratejik Hub’ına dönüşebilir. 5 yıl içinde kuzey-güney, doğu-batı aksındaki trafikten 80 milyar doların üzerinde gelir elde edebilir” dedi.
TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Rusya-Ukrayna Savaşı, dijitalleşme, intermodal taşımacılık, taşımacılıkta dijital ağlar ve tedarik zincirinde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, Ukrayna-Rusya savaşının Avrupa ile Rusya’nın arasındaki ticarete ve Çin’den Avrupa’ya uzanan Kuzey Lojistik Koridoru’na büyük zarar verdiğini söyledi. Savaş uzlaşı ile sonlansa bile zarar gören lojistik akslarının yeniden onarılmasının, psikolojilerin düzelmesinin ve yeni dengelerin oturmasının en az 10 yıl alacağını belirten Arslan, “Bu durum Türkiye’den geçen Orta Lojistik Koridoru’nu önümüzdeki yıllarda çok daha stratejik ve değerli hale getirecektir. Azerbaycan, İran, Gürcistan üzerinden Avrupa’ya uzanan kara ve demiryolu hatları ile Samsun, İskenderun ve Mersin üzerinden gelecek konteyner denizyolu hatları Türkiye üzerinden çok hızlı bir şekilde Avrupa’ya ulaşabilmektedir. Aynı şekilde, Akdeniz, Karadeniz ve Avrupa’dan çıkan ve Rusya’ya uzanan tüm lojistik koridorlar Türkiye üzerinden geçmektedir” dedi.
Bilinen ve alışılan lojistik yönetiminin kökten değişmeye devam edeceğini vurgulayan Arslan, müşterilerine gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler üretebilen, tüm intermodel çözümleri aynı platform içinde destekleyebilen dijital teknolojilerin öne çıkacağını kaydetti. Arslan, şunları ifada etti: “Yükün fabrika/depodan çıkışından tüm teslimat ve gümrük geçiş süreçlerine anlık olarak izlenmesine olanak veren TIRPORT benzeri dijital ağlar ve platformlar farkı yaratacak, her geçen gün hız, maliyet ve optimizasyon için daha çok tercih edilecektir. Türkiye gibi bireysel kamyon sahipliği yüzde 80’lerin üzerinde olan nakliye sektörü ise bu teknolojilerle doğru ve hızlı yükle buluşacak; ödeme, resmi evrakların iletilmesi ve onaylatılması vb. konularda belirsizliklerle boğuşmayacak, kapasite kullanımı artacak, nakliyecilerin refahı yükselecektir.”
TRANSİT YÜK TRAFİĞİ 10 KATTAN FAZLA ARTACAK
Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye üzerinden gerçekleşen transit yük trafiğinin 10 kattan fazla artabileceğine dikkat çeken Dr. Akın Arslan, “Kitlesel üretim yapan ve Avrupa-Afrika pazarlarına satış yapan Güney Asya ve Çinli firmalar üretim ve yarı mamul montajları için Türkiye’yi ana üretim üssü olarak tercih edebilirler. Çünkü Çin’de ürettiği ve ancak 8-12 hafta arasında Avrupa’ya gönderebildiği bir konteyneri yarı fiyatına sadece 1 haftada Avrupa’nın her yerine ulaştırabilir. Bu müthiş bir optimizasyon ve güçtür. Türkiye bu fırsatı iyi değerlendirebilirse 10 yıl içinde 2,5 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ve kişi başı 25 bin doların üzerinde bir gelire ulaşabilir” dedi.
DİJİTAL LOJİSTİK AĞLARI İNTERMODAL ÇÖZÜMLERİ HIZLANDIRIYOR
Dr. Akın Arslan, gelişen teknolojilerin sağladığı imkanlarla kara, deniz, hava ve demiryollarını entegre eden intermodal çözümlerin ön plana çıkmaya başladığını söyledi. Son 10 yıl içinde dünyada intermodale yönelik talebin 10 kattan fazla arttığına dikkat çeken Arslan, “Çin’den 12 haftada Avrupa’ya gidemeyen konteynerler üretilen pilot intermodal çözümlerle 2 haftada Avrupa’ya ulaşabilmiştir. Benzer bir mantıkta, yaşanan tedarik zinciri kriziyle birlikte Hazar Deniz’i üzerinden konteyner hareketi son 2 yıl içinde 12 kat artmıştır. Yapay zeka destekli çözümler, hızla gelişen TIRPORT, Convoy, Sennder, Cogoport, Flexport benzeri dijital platformlar rezervasyon ve optimizasyon gücünü ve erişilebilirliği çok geliştirmiştir” diye konuştu.
DÜNYA EKONOMİSİ 100 TRİLYON DOLARA ULAŞTI
1970 yılında 3,6 milyar olan dünya nüfusunun 50 yıl içinde ikiye katlanarak yaklaşık 7,8 milyara ulaştığını ifade eden Dr. Akın Arslan, aynı dönemde global ekonomik büyüklüğün 27 kattan fazla artış gösterdiğini söyledi. Arslan, yine aynı dönemde 3,4 trilyon dolar olan dünya ekonomisi büyüklüğünün 2021 sonunda 94 trilyon dolara ulaştığını, IMF beklentilerine göre yaşanan global durgunluğa rağmen 2022 sonunda 100 trilyon doları geçeceğini aktardı.
Globalleşen üretim ve tedarik zincirinde, gücü yöneten ve organizasyonu yapan olmanın önem kazandığının altını çizen Arslan, “Son 40 yıldır hızla globalleşen dünyada, ‘yerli ve milli üretim’ kavramı yerine; esas olan o gücü yöneten olmak, işveren olmak, organizasyonu yapan olabilmek önem kazandı. ‘Marka’, ‘Know How’ ve ‘İş’in sahibi olan şirket kavramı, ön plana çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Elde edilen gelirlerinin zenginliğini kim paylaşıyor, insanlara kime, hangi markaya çalışılıyor, esas olan konu budur. Türkiye’deki firmalar olarak bizlerin, global işler tasarlamamız, global pazarda iş yönetenler ve iş verenler arasında yer almamız gerekiyor. Artık, global iş sahibi olmak, mutlaka fabrika sahibi olmak demek değildir, bugün dünyada binlerce yazılım, yapay zeka, veri, analitik şirketi artık önde gelen markaların tedarikçisi konumundadır. Özetle, Türkiye olarak, 100 trilyon dolarlık dünya ekonomisinde, global işler tasarlayıp yönetenler arasında olmalıyız” dedi.
‘GLOBAL ŞİRKETLERİN, TEDARİK SÜREÇLERİ DE GLOBALLEŞTİ’
Dr. Akın Arslan, son 50 yılda dünya nüfusundaki hızlı artışın, ciddi bir üretim artışını da beraberinde getirdiğini söyledi. Çin’in kapalı kapılarının batıya açılmasıyla birlikte özellikle 90’lı yılların başından itibaren ucuz işçilik, hammadde ve ucuz enerji maliyetlerinin dünya üretimini Çin’e ve Güney Asya ülkelerine taşıdığını aktaran Arslan, 2021 yılı verilerine göre; Çin’in tek başına dünyada yapılan toplam üretimin yüzde 30’unu üretir hale geldiğini belirtti. Diğer Güney Asya ülkeleri de dahil edildiğinde bu oran neredeyse yüzde 45’leri bulduğunu ifade eden Arslan, artık büyük markaların dünya genelinde binlerce farklı tedarikçi ile çalıştığını aktardı. Arslan, buna yönelik örnekleri ise şöyle sıraladı:
*Dünyanın en büyük 2 yolcu uçağı üreticisi Boeing ve Airbus'ın 80'in üzerinde ülkede 12 binden fazla birinci kademe tedarikçisi var.
*ABD'li Lockheed Martin tarafından üretilen, dünyanın en pahalı ve gelişmiş savaş uçağı F-35'in 11 ülkede 1.500’den fazla tedarikçiye sahip. Esas çarpıcı olan ise yaklaşık 120-150 milyon dolarlık bu uçağın tedarikçilerinden 1/3'ü artık yazılım tedarikçisidir.
*2018’de yıllık 97 milyona kadar çıkan global otomobil üretimi, pandemi ve tedarik sorunlarıyla birlikte 2020’de 78 milyona kadar geriledi ve 2021’i 80 milyonla kapadı. Dünyanın en büyük otomobil üreticisi Toyota, geçtiğimiz yıl yaklaşık 9,2 milyon otomobil üretti. Onu 8,9 milyon adetle VW takip ediyor.
*Klasik bir içten yanmalı motora sahip Toyota otomobil bağımsız 30 bin parçadan oluşurken, elektrikli motora sahip bir Tesla Model 3’te sadece 10 bin parça var. Bu bir devrim aslında. Tesla’nın Model S’ine 10’dan fazla ülkeden 300 tedarikçi 2.000’in üzerinde lisanslı parça üretiyor. Bu parçaların yüzde 75’i ABD, Kanada ve Meksika’da üretiliyor.
*Renault’un 17 ülkede 3.500, Volvo’nun 7650 tedarikçisi var. Audi’nin 14 bin, Daimler Benz’in 60 bin, BMW’nin 70 ülkede 12 bin, VW’nin 40 bini aşkın tedarikçisi var. Toyota 50’nin üzerinde ülkeden 60 bin tedarikçi destek veriyor.
*İçten yanmalı bir motorda 200’ün üzerinde hareket eden parça varken, bir elektrik motorunda sadece 17 haraketli parça var. Mühendislik açısından müthiş bir deneyim.
*Apple’ın 334’ü Çin’de, 131’i Japonya’da, 73’ü ABD’de, 36’sı Tayvan’da, 34’ü Güney Kore’de ve 108’i diğer ülkelerde olmak üzere toplamda 716 tedarikçisi var.
*Global elektronik devleri Samsung’un 2.500, LG’nin 700 tedarikçisi mevcut. Bosch’un 80 ülkede 23 bin, Arçelik’in 60 ülkede 2.000’in üzerinde tedarikçisi var.
‘ONLARCA UNICORN ÇIKARMALIYIZ’
Globalleşmenin ürün ve hizmetleri global bir bakış açısıyla dizayn etmekle mümkün olduğunu ifade eden Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: “Amazon, Alibaba, eBay, Aliexpress gibi pazaryerleri, yeni dünyaya yön veriyor. Uber, Flexe, AirBnb, Convoy, Booking gibi global yeni nesil Pazaryerleri yüzlerce ülkede faaliyet gösteriyorlar. Birçoğumuz, hangisinin hangi ülkenin işi olduğunu dahi bilmiyoruz artık. Dünyada en fazla çalışana sahip olan ve en büyük cirosunu yapan Walmart, Amazon’la yarışmanın yollarını arıyor. Statica’nın verilerine göre; 2021 yılında dünyanın en büyük ciroyu 573 milyar dolar ile Walmart yaptı. Onu 470 milyar dolar ile Amazon takip etti. Saudi Aramco ise 401 milyar dolar ile üçüncü sırada kendine yer buldu. Dünyanın en değerli şirketi Apple 2021’de 366 milyar dolar ciro üretebildi. Diğerlerinden daha düşük ciro yapmasına rağmen, 2,4 trilyon dolarlık değeri ile Apple dünyanın en değerli şirketi yapıyor. Türkiye olarak bizim de, Asya-Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan bu coğrafyada konumumuzu doğru ve zamanında kullanarak Türkiye’den onlarca unicorn çıkarmalıyız. Türkiye’de bunu başaran ve unicorn eşiğini geçen, hatta bazılarının decacorn olduğu Trendyol, Getir, Hepsiburada, Getir, Peak Games, Dream Games, Insider gibi örneklerin sayısı hızlıca artırmamız gerekiyor. Biz Tırport olarak, bu gerçekleri çok iyi biliyor ve çok çalışıyoruz. Lojistik olmadan üretim olmaz, üretilen mal lojistik olmadan son kullanıcıya ulaşamaz. Müşterinize gönderemediğiniz mal, sizin değildir. Avrupa’dan Çin’e ve Afrika’ya uzanan aksta günde 30 binin üzerinde FTL taşımayı yönetmeyi, kara, deniz, hava ve demiryollarını entegre eden intermodal çözümlerimiz ve yapay-zeka destekli LTL optimizasyonlarımızla, bu coğrafyada yaşayan 1,5 milyonun üzerinde kamyon sahibinin bir numaralı işvereni olmayı ve önümüzdeki 5 yıl içinde yılda 5 milyar doların üzerinde bir global ciroya ulaşabilmeyi hedefliyoruz.”