Banner


FLO dağıtım ve depolama yeteneğinden güç alıyor
Ayakkabı sektörünün lider oyuncularından FLO Mağazacılık, 2019’da e-ticaret kanalıyla 4 milyon adetlik dağıtım hedefliyor. İlk verilen sipariş ilk çıkar yöntemiyle çalışan şirket, dağıtım ve depolamada gerçekleştirdiği iyileştirmelerle performans arttırıyor. Gerçekleştirdikleri iyileştirmelerle kargo çıkış süresini 18 saate indirdiklerini belirten FLO Mağazacılık E-Ticaret, Bilgi ve Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Erdem Çalışkan, depolamada otomasyon kullanımını arttırarak zamanında ve tam teslim hedeflerini daha da yukarıya çekeceklerini söylüyor. 




FloFLO hakkında bilgi verir misiniz? 
1960’lı yılların başında Ahmet Ziylan tarafından Gaziantep’te 50 metrekarelik ufak bir atölyede temelleri atılan FLO Mağazacılık, bugün Türkiye’nin en büyük ayakkabı perakendecisi konumunda bulunuyor. Bünyemizde FLO ve In Street gibi perakende mağazalarının yanı sıra Kinetix, Polaris, Butigo, Dockers by Gerli gibi kendi alanında lider ayakkabı markaları var. Ayrıca İtalya’nın en çok tercih edilen 3 markasından biri olan Lumberjack de bünyemize 2012 yılında katıldı. Bugün FLO Mağazacılık’a baktığımızda ufak bir atölyede başlayan yolculuğun 2019 yılında 10 bini aşkın kişiye iş olanağı sağlayan, ayrıca yılda 55 milyon çiftin üzerinde ayakkabı satışı gerçekleştiren bir perakende devi haline geldiğini görüyoruz.
 
4 MİLYON ADET DAĞITIM YAPACAK 
E-ticaret operasyonlarınız içinde nasıl bir pay alıyor? Yılda kaç adetlik bir dağıtım gerçekleştiriyorsunuz?
E-ticaret operasyonlarımız, Türkiye operasyonumuzun %7,5’unu oluşturuyor. 2019 yılının sonunda yaklaşık 4 milyon adetlik bir dağıtım yapmayı hedefliyoruz.
 
E-ticaret operasyonlarınızda lojistik süreçlerinizi nasıl yönetiyorsunuz? Bu alanı iyileştirmeye dönük gerçekleştirdiğiniz yatırımlar neler? 
FLO Mağazacılık olarak lojistik süreç yönetimindeki en önemli hedefimiz; doğru ürünü doğru zamanda depodan çıkarmak. Müşterilerimizin verdiği siparişten teslime kadarki her süreç, üçüncü parti lojistik firmaları ile sözleşmeler üzerinden, servis ve performans hedeflerine göre imzalanıyor. Bununla beraber sürecin devamlılığı ve başarısı günlük olarak belirlenen performans hedef ölçümleri ile de takip ediliyor. Bu noktada en temel verimiz; sipariş verildikten sonra 24 saat içerisinde siparişin hazırlanarak kargo firmasına verilmesi. Bu ayrımı ise çok sade bir biçimde belirliyoruz; FIFO, yani ilk girilen sipariş ilk çıkar. Gelen siparişlerin karşılanma oranlarını ise kendi web sitemiz flo.com.tr üzerinden ve ayrı kanallardan da takip ediyoruz ve ölçümlüyoruz.
Tabii burada en çok önem verdiğimiz konu müşteri memnuniyeti. Bu nedenle bu alanda önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu konudaki esas hedefimiz ise ürün siparişi verildiği andan sonra ilk 24 saat içerisinde ürünü hazırlayıp kargoya vermek. Bu süreci her geçen gün daha da aşağıya çekmek üzere çalışmaya ve süreçlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. 2019 yılının ilk çeyreği itibariyle bu hedefimizi 18 saat seviyelerine çekmiş durumdayız.
Depolama alanında ise yine müşteri memnuniyetini ön planda bulundurduğumuz bir strateji izliyoruz. Müşterilerimize en kısa zamanda siparişlerini teslim edebilmek için iki ayrı depo üzerinden stoklarımızı satışa çıkarıyoruz. Depolarımızın kapasite ve dar boğazlarına göre siparişleri yönlendirebiliyor veya her iki depomuzdan da ürün çıkışı gerçekleştirebiliyoruz. Ayrıca içinde bulunduğumuz teknoloji çağının bir gerekliliği olarak depolarımızda otomasyon kullanım seviyesini arttırmak için çalışmalarda da bulunuyoruz. Bu çalışmalarımızın sonucunda ise OTIF dediğimiz yani “Zamanında ve Tam Teslim” hedeflerimizi daha da yukarıya taşımayı planlıyoruz.
 
DENEYİMLİ PARTNERLERLE ÇALIŞIYOR
Dağıtım süreçlerinde hangi hizmetleri alıyorsunuz?  Partnerlerinizi hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? Çözüm ortaklarınız hakkında bilgi verir misiniz? 
Adrese teslim, kapıda nakit veya kredi kartıyla ödeme, iadelerin alınması ve aynı gün teslimat şeklinde hizmetler alıyoruz. FLO Mağazacılık olarak en çok önem verdiğimiz ve dikkat ettiğimiz konuların başında partnerlerimizin seçimi geliyor. Bu alandaki temel kriterlerimizi ise partnerlerimizin e-ticaret operasyonlarında deneyimli olması, teknolojik altyapı ve depo yönetim programlarında yeterliliği, operasyonel esneklik, hızlı büyüme ve kapasite yaratma olanakları, alanında kalifiye insan kaynağı ve en önemlisi müşteri duyarlılığına sahip olması olarak sıralayabilirim. Depolama hizmetlerimizde Ekol ve Arvato firmalarından, nakliye hizmetlerinde ise MNG, Aras, PTT ve Aktif Dağıtım’dan destek aldığımızı söyleyebilirim. 
 
Toplam maliyetlerinizin içerisinde lojistiğin payı nedir? Bu maliyetleri düşürmede nasıl bir yol izliyorsunuz? 
Toplam maliyetlerimiz içerisinde lojistik giderlerimiz ’luk bir pay alıyor. Bu alandaki maliyetlerimizi düşürmek adına her yıl nakliye alanındaki sözleşmelerimizi yenileyerek rekabetçi bir atmosfer yaratmayı hedefliyor, daha düşük maliyetli ve servis seviyesi yüksek anlaşmalar yapmaya özen gösteriyor, bunun için de çaba ve zaman harcıyoruz. Aynı zamanda depo tarafında ki ortağımızı da maliyet azaltıcı süreçler için çalışması yönünde destekliyor ve tasarrufları paylaşmaya yönelik modeller ile de teşvik etmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra lojistik şirketlerinden beklentimizin ise müşteri memnuniyeti doğrultusunda esnek çalışma ve relokasyon modelleri geliştirerek iş gücü kapasite esneklikleri yaratmaları ve bu durumun maliyet düşürücü etkilerini müşterilerle paylaşmaları olduğunu söyleyebilirim.
 
LOJİSTİK AJANDASI YOĞUN 
Lojistik alanında ajandanızda hangi başlıklar var? 
Lojistik alanında önümüzdeki süreçte depolarımızın kapasitelerinin en etkin şekilde nasıl yönetileceği, OTIF tarafındaki süreçlerin geliştirilmesi, otomasyon ve diğer teknolojik altyapının daha fazla kullanımı, Omni-Channel dediğimiz süreçlerin geliştirilmesi ve başlaması, ayrıca MarketPlace sürecine tam geçiş gibi başlıkları bulunuyor
 
Türk lojistik sektörünün e-ticaret konusundaki hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
İş süreçlerinde teknolojinin her geçen gün daha fazla yer almasının bir sonucu olarak depolama ve nakliye tarafında şirketlerin daha fazla teknolojik altyapıya yönelmesi gerektiğine inanıyorum. Bununla beraber işgücü ve kapasite kaynak kullanımında daha fazla esnek uygulamalar yapabilmelerini ve taşeron personel kullanımını minimum seviyelere indirerek kadrolu personel oranlarını arttırmalarını önerebilirim. Ayrıca kargo firmalarının da zamanında ve tam teslim performans kriterleri üzerine daha fazla yönelmeleri gerektiğini düşünüyorum.
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat