Gerçek adı Madonna Louise Veronica Ciccone olan dünyaca ünlü şarkıcı Madonna, dünya turnesi kapsamında 7 Haziran’da Türk Telekom Arena Stadı’nda verdiği konserle 55 bin kişiye unutulmaz bir şov sundu. 200 kişilik bir ekiple İstanbul’a gelen ve kırmızı halıyla karşılanan Madonna, sahne şovu kadar, yarattığı büyük lojistik organizasyonla da Türkiye’nin ve dünyanın gündeme oturdu.

Ünlü pop yıldızı İstanbul’a inişte bile kendi tarzını yarattı. Madonna’yı taşıyan uçağın Atatürk Havalimanı’nda bazı uçaklara getirilen kısıtlama nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı’na inmesi planlanırken, özel bir izinle ünlü yıldızı taşıyan Airbus 318 tipi uçak özel izinle Atatürk Havalimanı’na indi. BKM Organizasyon ve GNL Entertainment organizasyonuyla, Live Nation Eastern Europe ve Live Nation Global Toruing işbirliğinde Türk Telekom Arena’da gerçekleşecek Madonna konseri için gerekli olan yaklaşık 600 ton ağırlığındaki malzemeler 4 adet Boing 747 tipi uçak ve 46 TIR’la taşınarak İstanbul’a geldi. 360 ton ağırlığa sahip malzeme uçaklarla Dubai’den taşınırken, içinde sahne için özel dekorların bulunduğu diğer malzemeler ise TIR’larla İngiltere’den getirildi. Sahne 6 günde kurulurken, lojistik süreçte 120 kişilik bir ekip çalıştı. Konserin kendisi kadar lojistik maliyetleri de büyük oldu. Malzeme girişleri için Türkiye gümrüklerine ödenen para 100 bin Euro’yu buldu.

27’si boş 72 TIR İngiltere’den geldi

Elton John, Black Eyed Peas, Emma Shapplin, Julio Inglesias gibi dünyaca ünlü birçok sanatçının yanı sıra bu müthiş organizasyonunda arkasında yer alan GNL Entertainment’in Genel Koordinatörü Harun Süer ile Madonna konserinin lojistik sahnesini konuştuk. Harun Süer, bu büyük prodüksiyonun yurtdışı lojistik ayağının Madonna’nun ekibi tarafından organize edildiğini söylüyor. Lojistik sürecin konserden neredeyse bir hafta önce başladığını belirten Harun Süer, malzemelerin taşınmasında 4 ayrı lojistik şirketinin görev aldığını aktarıyor.

Taşımaların karayolu ayağının bu tür büyük organizasyonlarda tecrübe sahibi ABD lojistik devi TransAm Trucking şirketi tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Süer şunları aktarıyor: “TransAm Trucking, Avrupa eğlence sektöründeki en iyi lojistik firmalarından biri. Bu tür organizasyonlardaki malzemeleri taşımaya uygun bir filo yapısına ve elemana gücüne sahip olan TransAm Trucking 46’sı, ışık, ses malzemeleriyle dolu, 27’isi boş olmak üzere -ki bu TIR’lar Dubai’den uçakla gelen malzemeyi Avrupa’ya taşımak için getirildi- toplam 72 TIR’lık malzemeyi İngiltere’den Türkiye’ye getirdi. İlk TIR’lar konserden bir hafta önce Türkiye’nin batıdaki en son noktası İpsala Sınır Kapısı’ndan giriş yaptı. Kapıdaki sıkışıklık gözetilerek TIR’lar gruplar halinde geçirildi. Malzemelerin gümrük geçişi için ATA karnesi kullanıldı. Organizasyona ilişkin önceden gerekli kamu birimlerine bilgi verildiği için gümrük kapısından ki geçişlerde her hangi bir sıkıntı yaşanmadı. Hatta bu konuda ciddi yardım aldık.”

Türkiye ayağında 3 lojistik firması görev aldı

Dev konserin Türkiye’deki lojistik süreci için 3 lojistik şirketi sorumluluk üstlendi. Taşımalardaki ana lokomotif firmanın bu alanda referans sahip olan Yeni Başaran Uluslararası Nakliyat olduğunu söyleyen Süer, havayolu ayağında dünya çapında lojistik, taşımacılık ve deniz servisleri bulunan Dubaili GAC’ ile çalışırken, sahne için özel olarak getirilen çim kaplama malzemesinin ise Arka Lojistik tarafından taşındığının bilgisini veriyor. Çim kaplama malzemelerinin getirilişinde TIR’lar mühürlenmeden, ticari vize alınmadan ve tek bir ATA karnesi ile gönderildiği için çeşitli sorunlar yaşadıklarını dile getiren Süer, ancak bunların yüklemeyi üstlenici firma olan Arka Lojistik’in çabalarıyla kısa sürede çözüldüğünü söylüyor. Süer, lojistik partner seçimindeki kriterlerini ise “Bu firmalar işin aciliyetini ve ehemmiyetini biliyorlar. Ayrıca oluşabilecek her türlü sorunla zaten bugüne kadar karşılaştıkları için deneyim sahibiler. Örneğin 25 yıldır iş ortaklığı yaptığımız Yeni Başaran firması bugüne kadar 600 yakın buna benzer organizasyonda yer alan bir firma. Bu anlamda partnerlerimizin tecrübe sahibi olması bizim için vazgeçilmez bir öneme sahip” sözleriyle özetliyor.

Sahne 6 günde kuruldu

Sadece lojistik operasyon sürecinde 120’ye yakın eleman çalıştığını belirten Süer, üzerinde “MDNA” yazan sahnenin ise 6 günde kurulduğunu aktarıyor. Madonna gibi dünyaca ünlü sanatçıların verdiği konserlerin ekonomik hacminin de büyük olduğunu dile getiren Süer, konserin maliyetinin bilet bedeli dışında 4,5 milyon Euro’yu bulduğunu söylüyor. Süer’in verdiği bilgiye göre organizasyondaki lojistik maliyetler de dudak uçurtuyor. Konser için sadece Türkiye gümrüklerine ödenen paranın 100 bin Euro’yu bulduğunu belirten Süer, bu tür prodüksiyonlarda lojistiğin toplam maliyet içindeki payının %8’lere ulaştığını vurguluyor.

Lojistik dominoyu Dubai’deki süreç bozdu

Harun Süer’e göre konserin lojistik ayağındaki en büyük sıkıntı Dubai’den uçakla getirilen malzemelerde yaşandı. Buradaki sürecin Madonna’nın ekibi tarafından yürütüldüğü belirten Süer, taşımalar için Pakistan, Suudi Arabistan ve bir başka ülkedeki havayolu şirketinden 4 adet boing 747 uçak kiralandığını, ancak özellikle yükleme sırasında orda çalışan işçilerin gerekli özeni göstermemeleri sonucu ciddi sıkıntılar ve gecikmelerle karşı karşıya kaldıklarını dile getiriyor. Süer, bu alanda yaşadıkları sıkıntıları “Dubai’deki konserden sonra malzemelerin uçağa yerleştirilirken paletlenmesi gerekiyordu. Fakat burada çalışan Hintli işçilerin operasyonu ciddiye almaması sonucu getirilen malzemelerde plansızlıklar yaşandı. Yapılan en büyük yanlışlıklardan bir tanesi ise sahnede kullanılan ekranlar için 3,5-4 ton ağırlığındaki bir parçanın uçağa doğru yüklenmemesi sonucu boşaltma sırasında devrilmesi oldu. Hem yüklemede yaşanan gecikmeler hem de bir uçakta yangın alarmı verilmesi sonucu beklediğimiz uçak 16 saat rötarlı olarak Sabiha Gökçen Havaalanı’na iniş yaptı. Bu da doğal olarak tüm süreçleri etkiledi. Ancak bu olumsuz süreci ise hem Sabiha Gökçen Havaalanı personelinin ve SETAŞ’ın yardımlarıyla aştık” diyerek özetliyor. Lojistik süreçleri dominoya benzeten Süer, “Operasyondaki bir yanlış tüm süreci etkiliyor. Bu nedenle de tüm sürecin bir ahenk içinde kesintisiz yönetilmesi gerekiyor” diyor.

Alternatif çözüm üreten firmaları bekliyoruz

Bu tür büyük organizasyonların masada planlanıp sahada kazanıldığına dikkat çeken Harun Süer, lojistik süreçlerde ise “aynı dili konuşmanın” çok önemli olduğunu söylüyor. Süer, “Çünkü bu normal bir malzeme nakliyesi değil. Biz bir hayal satıyoruz. Bu tür organizasyonlarda zaman çok önemli. Biz bugün bu operasyonları yıllar içinde deneme yanılma yöntemiyle öğrendiğimiz tecrübelerle yürütüyoruz. Bu anlamda lojistik firmalarının hem alternatif çözümlerle bize gelmesini bekliyoruz. Problemlerimize çözüm üretmek için gelen bir firma her zaman öncelikli tercihimizdir” diyor.

Madonna’nın İstanbul güncesi

Madonna konser için geldiği İstanbul’da iki gün kaldı. GNL Entertainment Genel Koordinatörü Harun Süer’in verdiği bilgilere göre Çırağan Oteli’nden kalan ünlü popçu, bütün ihtiyaçlarını kendisiyle birlikte getirdi. Otel’de bir “fitness center” kurulan sanatçı için 4 oda ve 3 süit kapatıldı. Otel’den konser salonuna helikopter ile gelen Madonna, konserden önce 4 saat prova yaptı.  Konserin açılışındaki şovda, dev bir tütsü yakıldı, çan sesleri dikkati çekti.

Sahneye tepesinde haç bulunan bir yapının içinde başında taç yüzü örtülü ve elinde otomatik tüfek ile çıkan Madonna, elindeki silahı atarak mikrofonu aldı. Madonna’nın 11 yaşındaki oğlu Rocco da annesine danslarıyla eşlik etti. Sahnede 1 saat 45 dakika kalan ünlü popçu, izleyicilere muhteşem bir görsel şölen yaşattı. Konserde özel güvenlik şirketlerinin elemanlarıyla birlikte 1500 güvenlik görevlisi hizmet verdi. Dünyaca ünlü şarkıcı Madonna, İstanbul’u gezme fırsatı da buldu. Ayasofya Müzesi’ni ziyaret ve Suada’da yemek yiyen Madonna’ya ailesi ve ekibi eşlik etti. Yine Harun Süer’e göre Madonna Türkiye’den çok memnun ayrıldı.

Avrupa turnesi kapsamında, 26 Avrupa ülkesini gezecek olan Madonna, arenalarda, stadyumlarda, dev konser mekanlarında sahne alacak. Sanatçı, Güney Amerika ve 20 yıldır performans sergilemediği Avustralya’nın da aralarında yer aldığı toplam 58 konser ile dünya turnesini tamamlayacak.

Popun bir numaralı ‘Divası’

Madonna Louise Veronica Ciccone, 16 Ağustos 1958 yılında Michigan’da Katolik bir ailenin 8 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Okul yılları boyunca piyano, bale eğitimi alan yıldız, girişken yapısı ve kendini gösteren yeteneğiyle sınıfında sivrilmeyi başardı. 1982 yılında DJ Mark Kamins’in desteğiyle “Everybody” isimli bir demo-single çıkardı. New York’un gece kulüplerindeki etkileyici sahne gösterimleriyle müzik çevrelerinin dikkatini çekti ve bu sayede ilk single’ı olan “Holiday”i piyasaya sürdü. Şarkının radyolarda dinlenmesi ve hatta Amerika TOP 20’lere girmesiyle hızla yükselen Madonna, daha sonraki “Lucky Star” ve “Borderline” şarkıları ile yeni bir dünyanın kapılarını araladı. 1985 yılında diğer bütün şarkıcılardan daha çok müzik yapan ve daha çok dinlenen bir şarkıcı sanatçı haline gelen Madonna, aykırı giyimi, dinsel ve yerel aksesuarları ve örgülü başlıkları ile özgün bir hava yarattı. Aynı yıl içerisinde sinemaya da yönelen şarkıcı, “Vision Quest” ve “Desperately Seeking Susan” adlı filmlerde rol aldı. 2000 yılında birbirine çok zıt iki ödül kazandı. En kötülerine verilen Razzie Ödüllerinde “yılın en kötü kadın oyuncusu” seçilen Madonna, aynı zamanda İngiliz Cosmopolitan dergisinin seçtiği “dünyanın en çok imrenilen 100 kadını” listesinde 1 numara oldu. Madonna, 2000 yılında, 130 milyonluk albüm satışı ile “tüm zamanların en başarılı solo kadın sanatçısı” sıfatıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Madonna, neredeyse otuz yılı aşan sanat kariyeri boyunca yedi Grammy, bir Altın Küre, iki BRIT, otuz Billboard yirmi dört MTV Video Müzik Ödülü ve bunun yanı sıra pek çok prestijli ödül kazandı.