Kongreye damgasını vuran ise intermodal taşımacılık olmuştur. Her ne kadar ABD de karayolu taşımacılığı dünyanın başka hiçbir ülkesi ile kıyaslanmayacak derecede gelişmiş olsa da, bilhassa iki taşıma modu arasında müthiş bir işbirliğinin mevcut olduğunu gözlemlemek mümkün. Öyle ki bu ülkenin coğrafi yapısını da göz önünde bulundurduğumuzda özelikle karayolu ile demiryolu bileşiminin kaçınılmaz olduğunu ifade edebiliriz. ABD’nin doğu kıyılarında – ve bilhassa kuzeydoğu da – inanılmaz derecede gelişmiş bir demiryolu ağı mevcut. Batı kıyılarında ise durum bundan birazcık olsa dahi farklı. Yani kısaca bu bölgeyi batıya kıyasla gelişmeye açık bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki böyle bir durumda kombine taşımacılık hemen ön plana çıkmaktadır.

O devasa uzun burunlu muhteşem bir görüntü arzeden kamyonlara hayranlık duymamak mümkün değil. Avrupa Birliği bir tek İsveç hariç olmak üzere bu devasa kamyonların Avrupada da kullanılmasını tartışa dursun, kombine taşımaclığın ABD’ de bu bazda çok fazla ön plana çıktığını, gene ülkenin bir tarafından diğer tarafına bu tür kamyonlarla yapılan taşımalarında önemli bir orana sahip olduğu bilinmektedir.

Kongre etkinliklerinden bir tanesi de Los Angeles’te hizmet vermekte olan iki limanın ziyareti oldu. Los Angeles Port ve Long Beach Port neredeyse birbirini tamamlıyan ve komşu durumundayani yanyana  olan iki liman. Her ikisi de özel şirketlere ait ve bu özel şirketlerce işletilmekte. Ancak aralarında müthiş denilecek cinsten bir rekabet var. Hatta bu rekabet kongre esnasında yaptıkları sunumlarda da kendini belli etti.

FIATA ile IATA arasında yaklaşık son iki yıldır mevcut olan gerginliğin ise Los Angeles kongresi esnasında iyileşme sürecine girmekte olduğunu gözlemlemek kongrenin önemli bir diğer gelişmesi oldu. Kanaatimce gelecek seneki dünya kongresine kadar bu gerginlik tamamı ile sona erecek ve tüm arta kalan sorunlarda çözülecektir.

Los Angeles şehir olarak güzel. Hatta denize yakın olan Santa Monica, Long Beach ve Malibu gibi bölgeler çok daha da güzel diyebiliriz. Kongre süresince hava müthiş güzeldi, hatta Istanbulumuzu andıran bir hava vardı diyebilirim, yani ne çok sıcak ne de soğuk.

Şehirde oldukça az yüksek binanın bulunuyor olması çok dikkat çekici, zira ABD de New York, Chicago gibi önemli kentler gökdelenleri ile biliniyor olmalarına rağmen Los Angeles’te durum tamamı ile tersi.   Yapılanma genelde tek kat veya en fazla iki kat şeklinde. Bunun da sebebi Los Angeles’in deprem kuşağı içinde bulunuyor olmasından kaynaklanıyor.

Kongre süresince benim de üyesi olduğum FIATA yönetim kurulu 2015 kongresinin TAIWAN’da yapılmasına karar verdi. Bilindiği gibi 2014 kongresi Almanya’nın başkenti BERLIN’de gerçekleşecek. Gelecek sene yani 2013 te ise kongre Singapur’da yapılacak.

Daha önce de belirtiğim şekilde UTIKAD’ın 2016 kongresini ülkemizde yapılması hususunda girişimleri mevcut. Bu konuda FIATA’ya gerekli müracaat yapıldı ve bu Los Angeles kongresi süresince gerekli lobi çalışmaları da yürütüldü. 2002 FIATA Istanbul kongresinde bulunmuş olanlar hala bu kongrenin başarısını konuşuyorlar. Böyle bir  durum tabii ki UTIKAD’ın 2016 kongre organizasyonunu alması hususunda yardımcı olmaktadır. Inşallah hep birlikte bu konu da başarıya ulaşacağız.