Tekstil lojistiğinin Avrupalı Bölge Oyuncusu: EKOL
Tek bir sektöre ağırlık vermek yerine farklı sektörlerde benzeri şekilde güçlenerek ilerlemeyi tercih eden Ekol Lojistik’in en güçlü olduğu alanlardan biri de tekstil. Toplam cirolarının yüzde 18’inin tekstil sektöründen geldiğini söyleyen Ekol Lojistik COO’su Eyüp Soner, “Rekabetin kıyasıya yaşandığı tekstil ve moda sektöründe, doğru ürünün doğru zamanda doğru noktada olması, rekabette bir adım öne geçebilmek için altın değerinde” diyor. Soner, Ekol’ün ürünü satılabilir kılmak için iade ürün yönetimi ve diğer tersine lojistik faaliyetlerinde geliştirdiği yüksek standartlı çözümlerle, müşterilerinin eforunu lojistikten satışa çevirmesinde önemli rol oynadığının da altını çiziyor. “Sahip olduğumuz teknik bilgi ve deneyim yardımıyla lojistik süreçleri yeniden tasarlayarak kaynak kullanımını azaltma çalışmaları yapıyoruz” diyen Soner, bu yönüyle son tüketici memnuniyeti maliyetine dayanan üst düzey bir yaklaşım sergilediklerini vurguluyor.
Ekol, tekstil lojistiğinde nasıl bir çözüm yelpazesi ile müşterilerinin yanında oluyor?
Sektöre hakim olabilmek açısından tekstil lojistiği alanında değişimi takip edebilmek ve hız çok önemli bir rol oynuyor. Ekol olarak hammadde alım aşamasından mağaza reyonuna kadar geçen süreçteki tüm lojistik faaliyetleri, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre tasarlayarak, özel çözümler geliştiriyoruz.
Depolama alanında yurtiçi ve yurtdışı tedarik noktalarından gelen hammadde ve yardımcı malzemelerin kabulü, kalite kontrolü ve üreticilere sevkini gerçekleştiriyoruz. Ayrıca bitmiş ürünlerin SKU bazında kabulü ve sayımı, transit ticarete tabi ürünlerin antrepo sahasında elleçlenerek mağaza bazında ayrımı, envanter yönetimi, dağıtım sevk siparişlerinin toplanması ve paketlenme işlemlerini yapıyoruz.
Ürünleri dağıtım aşamasında ise; dağıtım merkezinde sevkedilmek üzere hazırlanan ürünlerin müşterilerin bayilerine veya perakende satış noktalarına iletilmesi, paylaşımlı ağlarla dağıtım, dedike (özel) dağıtım, crossdocking, iade lojistiği ve benzeri doğabilecek sorunlar için ayrı ayrı çözüm planları uyguluyor ve kesintisiz müşteri hizmetleri desteği sunuyoruz.
Tekstil sektörüne yönelik operasyonlarınızda ağırlıklı olarak hangi ülkelere/ülkelerden taşıma yapmaktasınız?
Tekstil firmalarının global strateji ve hacimlerine bağlı olarak değişmekle birlikte, Uzakdoğu’dan Türkiye’ye ithalat yönünde, Avrupa - Türkiye arasında ise hem ithalat hem ihracat olarak çift yönlü bir trafik söz konusu. Türkiye’nin tekstil üretiminde önde gelen ülkelerden biri olarak, Avrupa’da ihracatın ağırlıklı olarak yapıldığı ülkeler, Almanya ve İngiltere’dir. Fransa, İtalya, Belçika İspanya gibi ülkeler de önemli ölçekte tekstil ihracatı yapılan yerlerdir. Son yıllarda Türkiye perakende pazarına, hem fast fashion hem de high-end kategorilerinde, önemli markaların girmesiyle, İtalya, Fransa, İspanya gibi moda sektöründe söz sahibi ülkelerden ürün akışı hızlandı.
7 ÜLKEYE 10 MİLYON EURO’LUK YATIRIM
Türkiye’deki tekstil üreticilerinin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’da Ekol Lojistik de büyüme hamlesi başlattı. Devreye aldığınız büyük ölçekli yatırımlarınızın özellikle tekstil lojistiğinde meyvelerini toplamaya başladığınızı söyleyebilir miyiz?
Türkiye, tekstil üretiminin büyük bir bölümünü Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde satıyor. Aynı zamanda tekstil hammaddesi ithalatında da yoğun bir trafik söz konusu… Dolayısıyla bu alandaki hareketlilik lojistik firmaları için önemli bir iş kapasitesi yaratıyor. Tekstil sektöründeki iyileşme ve düşüş aynen lojistik firmalarına yansımakta.
Türkiye’nin en büyük kozu ise jeopolitik konumunun getirdiği avantajdan dolayı Avrupa’ya yakın olmasıdır. Tekstil sektörü ihracatının büyük bir kısmını Avrupa ülkelerine yapıyor. Ekol Lojistik olarak Avrupa'da en hızlı yayılan Türk lojistik şirketiyiz. Yani bölgedeki krizi fırsata çeviren bir ‘Avrupalı Bölge Oyuncusu’yuz. Bu amaçla son bir yıl içinde Avrupa’da toplam 10 milyon Euro yatırım yaptık. Ukrayna, Romanya, Almanya, İtalya, Fransa, Bosna ve Yunanistan' da yatırımlar yaparak bu ülkelerde kendi depo, ofis ve çalışan kadromuzla bizzat var olduk. Böylece Avrupa’nın birçok yerine tekstil ürünleri sorunsuz ve hızlı bir şekilde ulaştırıyoruz.
Tekstil sektörünün 2023 yılı için belirlediği 100 milyar dolarlık ihracat hedefine lojistik şirketleri nasıl hazırlanmalı?
Lojistik sektörü, her geçen gün hızla büyüyerek dünyada adından söz ettirecek noktaya gelme yolunda ilerliyor. Şu anda sektör büyüklüğü açısından istediğimiz noktaya gelmemiş olsak da, özel sektör ve devletin işbirliği içinde çalışmasıyla umduğumuzdan da iyi bir seviyeye gelebileceğimize olan inancımız tam. Türkiye’nin gelişen ekonomisi göz önünde bulundurulduğu zaman ülkemizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmesinde lojistik sektörünün lokomotif rolü üstleneceğine inanıyoruz.
TEKSTİL SEKTÖRÜNÜ INTERMODALLA TANIŞTIRDI
Genel olarak tekstil ürünlerinin %30’unun askılı, %70’inin ise kolili olarak taşındığını söyleyen Ekol Lojistik COO’su Eyüp Soner, 2008 yılında geliştirdikleri intermodal çözümlerle taşıma şekillerini değiştirirken, yük üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan yükün birden fazla noktaya, birden fazla taşıma modeliyle taşınmasını sağladıklarını aktarıyor. “Intermodal taşımacılık kapsamında ürünlerin; yeniden paketlenmesine gerek olmadan doğrudan bir taşıma modelinden diğerine geçmesini sağlayan özel konteynerler veya yarı römorklar kullanılıyor” diyen Soner, bu özel çözümün Avrupa’dan Türkiye’ye getirilen tekstil ürünleri için müşterilerine büyük avantajlar sağladığını vurguluyor.