Haksız kotalar Avrupa’ya ihracatı tehdit ediyor!
28/05/2013 - 16:14:00
Avrupa taşımalarında Türk araçlarına uygulanan kota ve vize uygulamalarının ciddi bir haksız rekabet oluşturduğunu vurgulayan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Bu yolla Türkiye’de üretilen sanayi ürünlerinin Avrupa piyasasına erişiminin engellenmeye çalışıldığı açıktır” diyor.
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, Avrupa Birliği’nin güncel ticari, ekonomik ihtiyaçları ve yönelimleri doğrultusunda “Trans-Avrupa Ulaşım Ağları” kapsamında öngörülen 5 ana eksenden biri olan “Güneydoğu Aksı” ile Türkiye üzerinden Ortadoğu, Kafkaslar ve Kuzey Afrika pazarlarına açılmayı planladığını söylüyor. Nuhoğlu, Trans-Avrupa Ulaşım Ağları’nın yeniden planlanması kapsamında AB tarafından yürütülen analiz çalışmalarında Avrupa’daki limanların 2030 projeksiyonlarına bakıldığında, Mersin başta olmak üzere, Türkiye limanlarının diğer çoğu AB limanına kıyasla büyük potansiyel sergilediğini vurguluyor.
HEDEF DÜNYADA İLK ON
Türk lojistik sektörünün küresel rekabetteki gücünü ve performansını her geçen gün artırdığını vurgulayan Çetin Nuhoğlu, bunun en iyi göstergesinin Dünya Bankası “Küresel Lojistik Performans Endeksi” raporu olduğunu söylüyor. Endekse göre, Türkiye’nin 155 ülke arasında 27. sırada olduğunu belirten Çetin Nuhoğlu, hedefin ise ilk 10 içine girmek olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin lojistik sorunlar karşısında çözüm oluşturma konusunda da hızlı bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Nuhoğlu, buna iç savaş nedeniyle Suriye’deki yolların kapanmasına alternatif olarak geliştirilen Mersin’den Mısır’a ve Taşucu’ndan Lübnan’a, son olarak da Hayfa’ya kurulan Ro-Ro hatlarını gösteriyor. Nuhoğlu, “Bu süreçte UND de, kamu ile etkin bir işbirliği sergileyerek temsil ettiği sektör adına Ortadoğu’ya yeni ulaşım seçenekleri oluşturulmasında aktif katkılar sağladı. Bu hatlarda bugüne dek 15 bine yakın araç taşındı ve Suriye’deki tıkanma, biraz olsun telafi edilebildi” diyor.
Türkiye’nin “2023 Ulaşım Stratejisi” kapsamında hedefinin “Doğu-Batı, Kuzey-Güney eksenli uluslararası ulaşım koridorları içindeki yük hareketlerini ve bölge ticaretini kontrol eder hale gelmek ve limanlarındaki toplam yük trafiğinin %25’inin transit yüklerden oluşmasını sağlamak” olduğunu hatırlatan Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Avrupa ülkelerinin Akdeniz, Ortadoğu ve Orta Asya pazarlarına açılmasında kesintisiz bir koridor olmak için önümüz açık. Türkiye güzergahının Avrupa ülkeleri için önemi artıkça, mal ve hizmet akışlarının önündeki engellerin kalkmasıyla AB ülkelerinin de Türk nakliyecilerinin AB sahası içindeki faaliyetlerine daha olumlu bir yaklaşım benimsemesi zaruri hale gelecektir. Dolayısıyla bu avantajımızı, bu ülkelerle müzakerelerimizde ciddi olarak kullanma taraftarıyız. Nitekim son olarak Avusturya ile yürütülen ulaşım görüşmelerinde, Türk heyeti kamu ve özel sektör işbirliği içerisinde ciddi ve kararlı bir duruş sergileyerek, bundan sonraki haklı yaklaşımının ilk işaretlerini ortaya koymuştur. Türk taşımacısı artık ayrımcılık şeklindeki mod zorlamalarına karşı duracaktır.”
KARAYOLU TAŞIMALARI 300 BİNİ AŞTI
Nuhoğlu, geçtiğimiz süreçte AB ülkelerinin Türkiye’nin dış ticareti içindeki payı azalsa da, karayolu taşımalarında %8 oranında bir artış yaşandığına dikkat çekiyor. Nuhoğlu şunları aktarıyor: “Bu da, ekonomik büyüme performansı bölge ülkelerinin ortalamasının üzerinde seyreden ülkemizin bölgedeki “yük” pazarına oldukça hakim konumda olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim 2012 yılında ülkemiz üzerinden bu pazarlara ve ötesine yönelik “transit” taşımalarda da son 3 yılda %8 civarında kaydedilen artış da, Türkiye’nin batıdan-doğuya cazip bir ticaret ve ulaşım koridoru olarak konumunu güçlendirdiğini gösteriyor. Türkiye’den AB ülkelerine karayolu taşımalarımız geçen yıl toplamda 300 bini aştı, Avrupa geneli için ise 330 bin sefere yaklaştı. Her yıl bu bölgeye Trieste ve Toulon Ro-Ro hatlarıyla 100 binin üzerinde araç ihraç yüklerimizle birlikte taşınmakta.”
HAKSIZ REKABETLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Çetin Nuhoğlu, Türkiye-AB arasındaki Gümrük Birliği’ne rağmen, ulaştırma ve lojistikte artan “korumacı” politikaların iki bölge arasındaki ticareti zora soktuğunu söylüyor. Çetin Nuhoğlu, bu alanda yaşanan sıkıntıları şöyle özetliyor:
“2023 ihracat stratejimize göre 500 milyar dolar hedefimiz var. 27 AB üyesi ülkenin 23’ü tarafından uygulanmakta olan ‘Karayolu Taşıma Kotaları’, ihracatımızın %38’inin yöneldiği AB ile Türkiye arasında malların serbest dolaşımına ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu ülkelerin tırlarımıza uyguladıkları her kısıtlama, aslında “o araçlar tarafından taşınan ihraç sanayi mallarına” yönelmektedir. Bir başka deyişle, Türk taşımacılarına karşı uygulanmakta olan kotanın esas muhatabı AB ülkelerine ihraç edilen sanayi ve işlenmiş tarım ürünleridir. Küresel rekabetin koşulları kalite, maliyet, zaman üçgeninde süregeldiğine bakıldığında, Türkiye ihracatının ve sanayisinin, karayolu taşımacıları üzerinden ciddi bir haksız rekabet olgusuyla karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu yolla Türkiye’de üretilen sanayi ürünlerinin Avrupa piyasasına erişiminin engellenmeye çalışıldığı açıktır. UND, bu önemli ve güncel sorun konusunda, karayoluyla malların serbest dolaşımının kısıtlanamayacağı, Dünya Ticaret Örgütü (GATT ) kuralları uyarınca transit geçilen ülkelerin transit geçişleri kolaylaştırmakla yükümlü olduğu, bu güzergahta Avusturyalı, İtalyan, Bulgar nakliyecilere uygulanmayan kısıtlamaların Türk nakliyecilerine de uygulanmaması gerektiği argümanını ortaya koyuyor. Avrupalı meslektaşları rahatlıkla taşıma yapıp sorunsuz geçerken, trenlere araçlarını bindirmek için saatlerce hatta günlerce kuyruklarda beklemek zorunda kalan şoförlerimizin haklı protestolarına sahne olmaya başlayan Avusturya, Türkiye-AB Gümrük Birliği’ne rağmen ihracatımızı, “taşındığı araçlar” üzerinden kısıtlamaya yönelen AB ülkelerinin haksız uygulamalarına ciddi bir örnek oluşturuyor. Yine işadamlarımıza vize uygulayan AB, mallarımızı taşıyan araçların sürücülerinden de vize istiyor. Ürünü satın alan ülkenin bunu getirecek şoförden vize istemesi anlaşılır değildir. Sektörümüz 2023 hedefine gitmek için bu kota ve vize engellerinin kaldırılmasını istiyor.”
HEDEF DÜNYADA İLK ON
Türk lojistik sektörünün küresel rekabetteki gücünü ve performansını her geçen gün artırdığını vurgulayan Çetin Nuhoğlu, bunun en iyi göstergesinin Dünya Bankası “Küresel Lojistik Performans Endeksi” raporu olduğunu söylüyor. Endekse göre, Türkiye’nin 155 ülke arasında 27. sırada olduğunu belirten Çetin Nuhoğlu, hedefin ise ilk 10 içine girmek olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin lojistik sorunlar karşısında çözüm oluşturma konusunda da hızlı bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Nuhoğlu, buna iç savaş nedeniyle Suriye’deki yolların kapanmasına alternatif olarak geliştirilen Mersin’den Mısır’a ve Taşucu’ndan Lübnan’a, son olarak da Hayfa’ya kurulan Ro-Ro hatlarını gösteriyor. Nuhoğlu, “Bu süreçte UND de, kamu ile etkin bir işbirliği sergileyerek temsil ettiği sektör adına Ortadoğu’ya yeni ulaşım seçenekleri oluşturulmasında aktif katkılar sağladı. Bu hatlarda bugüne dek 15 bine yakın araç taşındı ve Suriye’deki tıkanma, biraz olsun telafi edilebildi” diyor.
Türkiye’nin “2023 Ulaşım Stratejisi” kapsamında hedefinin “Doğu-Batı, Kuzey-Güney eksenli uluslararası ulaşım koridorları içindeki yük hareketlerini ve bölge ticaretini kontrol eder hale gelmek ve limanlarındaki toplam yük trafiğinin %25’inin transit yüklerden oluşmasını sağlamak” olduğunu hatırlatan Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Avrupa ülkelerinin Akdeniz, Ortadoğu ve Orta Asya pazarlarına açılmasında kesintisiz bir koridor olmak için önümüz açık. Türkiye güzergahının Avrupa ülkeleri için önemi artıkça, mal ve hizmet akışlarının önündeki engellerin kalkmasıyla AB ülkelerinin de Türk nakliyecilerinin AB sahası içindeki faaliyetlerine daha olumlu bir yaklaşım benimsemesi zaruri hale gelecektir. Dolayısıyla bu avantajımızı, bu ülkelerle müzakerelerimizde ciddi olarak kullanma taraftarıyız. Nitekim son olarak Avusturya ile yürütülen ulaşım görüşmelerinde, Türk heyeti kamu ve özel sektör işbirliği içerisinde ciddi ve kararlı bir duruş sergileyerek, bundan sonraki haklı yaklaşımının ilk işaretlerini ortaya koymuştur. Türk taşımacısı artık ayrımcılık şeklindeki mod zorlamalarına karşı duracaktır.”
KARAYOLU TAŞIMALARI 300 BİNİ AŞTI
Nuhoğlu, geçtiğimiz süreçte AB ülkelerinin Türkiye’nin dış ticareti içindeki payı azalsa da, karayolu taşımalarında %8 oranında bir artış yaşandığına dikkat çekiyor. Nuhoğlu şunları aktarıyor: “Bu da, ekonomik büyüme performansı bölge ülkelerinin ortalamasının üzerinde seyreden ülkemizin bölgedeki “yük” pazarına oldukça hakim konumda olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim 2012 yılında ülkemiz üzerinden bu pazarlara ve ötesine yönelik “transit” taşımalarda da son 3 yılda %8 civarında kaydedilen artış da, Türkiye’nin batıdan-doğuya cazip bir ticaret ve ulaşım koridoru olarak konumunu güçlendirdiğini gösteriyor. Türkiye’den AB ülkelerine karayolu taşımalarımız geçen yıl toplamda 300 bini aştı, Avrupa geneli için ise 330 bin sefere yaklaştı. Her yıl bu bölgeye Trieste ve Toulon Ro-Ro hatlarıyla 100 binin üzerinde araç ihraç yüklerimizle birlikte taşınmakta.”
HAKSIZ REKABETLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Çetin Nuhoğlu, Türkiye-AB arasındaki Gümrük Birliği’ne rağmen, ulaştırma ve lojistikte artan “korumacı” politikaların iki bölge arasındaki ticareti zora soktuğunu söylüyor. Çetin Nuhoğlu, bu alanda yaşanan sıkıntıları şöyle özetliyor:
“2023 ihracat stratejimize göre 500 milyar dolar hedefimiz var. 27 AB üyesi ülkenin 23’ü tarafından uygulanmakta olan ‘Karayolu Taşıma Kotaları’, ihracatımızın %38’inin yöneldiği AB ile Türkiye arasında malların serbest dolaşımına ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu ülkelerin tırlarımıza uyguladıkları her kısıtlama, aslında “o araçlar tarafından taşınan ihraç sanayi mallarına” yönelmektedir. Bir başka deyişle, Türk taşımacılarına karşı uygulanmakta olan kotanın esas muhatabı AB ülkelerine ihraç edilen sanayi ve işlenmiş tarım ürünleridir. Küresel rekabetin koşulları kalite, maliyet, zaman üçgeninde süregeldiğine bakıldığında, Türkiye ihracatının ve sanayisinin, karayolu taşımacıları üzerinden ciddi bir haksız rekabet olgusuyla karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu yolla Türkiye’de üretilen sanayi ürünlerinin Avrupa piyasasına erişiminin engellenmeye çalışıldığı açıktır. UND, bu önemli ve güncel sorun konusunda, karayoluyla malların serbest dolaşımının kısıtlanamayacağı, Dünya Ticaret Örgütü (GATT ) kuralları uyarınca transit geçilen ülkelerin transit geçişleri kolaylaştırmakla yükümlü olduğu, bu güzergahta Avusturyalı, İtalyan, Bulgar nakliyecilere uygulanmayan kısıtlamaların Türk nakliyecilerine de uygulanmaması gerektiği argümanını ortaya koyuyor. Avrupalı meslektaşları rahatlıkla taşıma yapıp sorunsuz geçerken, trenlere araçlarını bindirmek için saatlerce hatta günlerce kuyruklarda beklemek zorunda kalan şoförlerimizin haklı protestolarına sahne olmaya başlayan Avusturya, Türkiye-AB Gümrük Birliği’ne rağmen ihracatımızı, “taşındığı araçlar” üzerinden kısıtlamaya yönelen AB ülkelerinin haksız uygulamalarına ciddi bir örnek oluşturuyor. Yine işadamlarımıza vize uygulayan AB, mallarımızı taşıyan araçların sürücülerinden de vize istiyor. Ürünü satın alan ülkenin bunu getirecek şoförden vize istemesi anlaşılır değildir. Sektörümüz 2023 hedefine gitmek için bu kota ve vize engellerinin kaldırılmasını istiyor.”