İhracatta ve lojistikte kazan-kazan dönemi başlamalı
26/03/2014 - 17:32:00
Yaptıkları İhracatçı Eğilim Anketi’ne göre ihracatçıların %75,8’inin uygun maliyet ve ihtiyaca uygun taşıma modu konusunda lojistik firmalarının yönlendirici olmalarını, %40.6’sının kurumsal yapılanma ve %35.4’ünün entegre hizmetler beklediğini söyleyen Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Lojistik firmalarının ihracatçıdan gelen benzeri geri dönüşleri dikkate alarak daha kazan-kazan çözümler geliştirmesini bekliyoruz” dedi.
2013 yılında ihracat açısından hangi önemli başarılara imza atıldı? 2014 yılında Türkiye’nin ihracatta yeni rotaları nereler olmalı?
2013 yılında mal ihracatında senelik toplamda %5,8’lik ihracat artışı sağladık. 12 ayın 10’unda o aya ait mal ihracatında Cumhuriyet tarihi rekoru kırdık. Yıl içerisinde, mal ihracatı rakamlarında tüm aylarda bir önceki yıla göre artış açıkladık. Net 145 milyar 443 milyon dolar mal ihracatı gerçekleştirdik. TÜİK tarafından açıklanan verilerine göre, 2013 yılını ihracatta toplamda 151,8 milyar dolarla kapattık. 2013 yılının ihracat şampiyonları 21 milyar dolar ile otomotiv sektörümüz, 17,4 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörümüz ve 17,3 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz oldu.
Bu yılın ilk ayında ise ihracatımız %6,5 artarak 24 milyar 565 milyon dolar oldu. Birlik kaydından muaf ihraç kalemleri hariç, net mal ihracatının ilk 2 aydaki kümülatif artış performansımız %6,8 oldu. İhracatımızdaki başarılı performansın temposunu artırmasıyla bu yıl hedeflediğimiz ihracat rakamını yakalayacağımızı düşünüyoruz. Ayrıca İhracatçı Birliklerimizden bu yıla dair beklentilerini aldık. İhracatçı Birliklerimizin 2014 yılı ihracat öngörüleri sadece mal ihracatında toplam 166,7 milyar dolar. Bu hedef OVP ihracat hedefiyle de uyumlu.
Bu yıl için genel anlamda dünya ekonomisi ve ticaretinde büyüme beklentileri daha olumlu. Bu olumlu gelişmeler neticesinde ihracatçılarımız bu yılı verimli bir şekilde değerlendirmeyi planlıyor. İhracatçı Eğilim Anketi’mizin sonuçlarına göre, yeni pazarlara girebildiklerini belirten firmalarımızın oranında önceki dönemlere göre belirgin bir artış gözlemliyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde ihracatçılarımızın ilk kez girmeyi planladığı 5 hedef ülke Rusya, ABD, Çin, Almanya ve Afrika kıtası olarak ön plana çıkıyor. Yılın ilk 2 ayında ihracatımızın artış kaydettiği Almanya’nın yeni pazar arayışında öne çıkması da göze çarpan önemli bir gelişme.
SORUNLAR ARASINDA LOJİSTİK 6. SIRADA
Yaptığınız İhracatçı Eğilim Anketi’ne göre ihracatçıların lojistik alanda en temel sorunları ve beklentileri neler?
İhracatçı Eğilim Anketi’mizin son sonuçlarına göre, ihracat sektörümüzün öncelikli sorunları arasında %51,4 ile enerji maliyetleri ilk sırada yer alıyor. Enerji maliyetlerini döviz kurları, hammadde ve aramal fiyatları, finansman maliyetleri ve vergi maliyetleri takip ediyor. Ankete katılan ihracatçılar tarafından vurgulanan öncelikli sorunlar arasında lojistik maliyetleri %35 ile 6. sırada yer alıyor.
Son eğilim anketimizin gündem bölümünde lojistik sektörü ile ilgili olarak ihracatçılarımızın görüş ve beklentilerini de sorduk. İhracatçıların 4. çeyrekte yurtdışı gönderilerinde en fazla tercih ettikleri taşımacılık şekilleri %82 ile karayolu ve yüzde 74 ile denizyolu. Bunu %38 ile hava kargo izliyor. Deniz taşımacılığı, hava kargo ve kombine/çok modlu yöntemleri ilk 500 firmaları daha fazla tercih ediyorlar.
İhracatçılarımız %75,8 çoğunlukla, Türkiye’deki nakliye firmalarından en uygun maliyetli ve ihtiyaca uygun taşıma modu konusunda yönlendirici olmalarını bekliyor. Kurumsal yapılanma ve entegre hizmetler de sırasıyla %40.6 ve %35.4 oranlarıyla öne çıkıyor. Burada ihracatçılarımızın lojistik firmalarından bilhassa daha fazla yönlendirici danışmanlık ve daha entegre çözümler beklediğini söyleyebiliriz. Lojistik firmalarının ihracatçıdan gelen benzeri geri dönüşleri dikkate alarak daha kazan-kazan çözümler geliştirmesini talep ediyoruz.
Nakliye esnasında ise en sık karşılaşılan sorun olarak sınır kapılarındaki uzun beklemeler sonucu teslimatta yaşanan gecikmeler öne çıkıyor. Bu sonuçlardan, son günlerde Bulgaristan sınır kapısında yaşanan gelişmelerin sadece bu dönem için etkili olmadığını, benzer sorunların ve sıkıntıların ihracatçımızı mütemadiyen zorladığını görüyoruz. Alternatifler geliştirilse de, bu alternatiflerin her birinin birer maliyeti oluyor.
Dolayısıyla altyapı ve lojistik ihtiyacının tamamlanması, gerekli karayolu, demiryolu, liman ve kargo terminali kapasitelerinin ihtiyaca uygun planlanması, gerekli altyapı/üstyapı yatırımları için lojistik yatırım projelerinin kamu-özel sektör işbirliği ile gerçekleştirilmesi adına yasal düzenlemelerin öncelik ve detaylarının, bir bütünlük içinde ve en kısa zamanda belirlenmesinin 2023 hedeflerimize ulaşmak için büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
TİM bünyesinde kurulan Lojistik Konseyi, 2012 yılında Türkiye Lojistik Master Planı İçin Strateji Belgesi hazırladı ve Bakanlığa sundu. Bu çalışma lojistik sektörüne nasıl bir yol haritası çiziyor?
Türkiye Lojistik Master Planı Strateji Belgesi’nde karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu ve kombine taşımacılık için ayrı ayrı stratejik hedefler belirledik. AB, Kafkasya ve Ortadoğu ticaretimizde lider karayolu taşımacılığında enerji verimliliği, çevre, konfor, inovasyon ve kalite odaklı hedefleri gündemimize aldık. Avrupa, Rusya, Çin ve ABD’de son derece yoğun kullanıma sahip olan fakat ülkemizde dünya ortalamalarının son derece altında kalan demiryolu taşımacılığının önemine vurgu yaptık.
Belgede, sektörde serbest rekabetin başlaması ve özel tren işletmeciliği konusundaki gelişmeleri aktardık. Doğu-batı ve kuzey-güney enerji bağlantılarında köprü konumu güçlenen Türkiye boru hattı ve enerji taşımacılığında deniz yolunun rolünün ve ticaret payının artırılmasına vurgu yaptık. İstihdam dostu büyüme yaratan havayolu sektöründe kargo taşımacılığı öncelikli bir yapı sunduk. Uzun dönem uluslararası taşımacılıkta kombine taşımacılığın artırımı için stratejik raporlar hazırladık. Gümrüklerin modernizasyonu ile ilgili yapılan çalışmaları desteklediğimizi belirttik. Bunun yanında e-gümrük, e-beyan ve e-onay uygulamalarının yaygınlaştırılması ve nitelikli personel yetiştirilmesi konularına dikkat çektik. Lojistik merkez yatırımları için belirlediğimiz stratejiler çerçevesinde kentsel lojistik kavramına yeni bir bakış açısı kazandırdık.
Lojistik Master Planı ve Strateji Belgesi ile ihracatı desteklemeye ve tedarik zinciri maliyetlerini daha rekabetçi seviyeye çekmeye yönelik topyekün bir aksiyon planı geliştirdik. Bu aksiyon planına yönelik maddeler ve paralelinde lojistik sektörü ile ilgili tüm 2023 eylem maddelerinin tamamlanmasını ve planların hayata geçirilmesini umuyoruz.
TÜRKİYE EN İYİ LOJİSTİK ÜSLERDEN BİRİ OLABİLİR
Gelinen aşamada Türkiye Lojistik Master Planı’ açısından son durum nedir?
10. Kalkınma Planı kapsamında Türkiye Lojistik Master Plan hazırlama çalışması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız tarafından yürütülecek. Biz de bu sürece TİM Lojistik Konseyi olarak katkı sağlıyoruz. Türkiye Lojistik Master Planı Strateji Belgesi’nin, Türkiye Lojistik Master Planı hazırlanmasında ülkemize ve sektöre stratejik bir boyut kazandıracağına inanıyoruz.
Lojistik sektöründe yaşadığımız gelişim bize Türkiye’nin sadece lojistik ülke olmayacağını, belli lojistik yeteneklere sahip dünyanın en iyi üslerinden biri haline geleceğini de gösteriyor. Türkiye Lojistik Master Planı’nın katkılarıyla da Türkiye’nin bir “Lojistik Üs” olacağına inancımız tam.
Türkiye son yıllarda lojistik alanda hem mevzuat hem de altyapı alanında büyük bir atılım içinde. Türk ihracatçısının lojistik alandaki kozunu güçlendirmek için başka hangi alanlarda adımların atılması gerekiyor?
Türkiye, lojistik üs ve ülke olmak için gerekli coğrafi şartlara sahip. Geriye lojistik yetkinlerin geliştirilmesi kalıyor. Bu noktada tüm paydaşlara önemli görevler düşüyor. Biz bu noktada TİM olarak 2023 Türkiye İhracat Stratejisi çerçevesinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ve ilgili kurumlar nezdinde sektörlerce belirlenen eylem maddeleri ile ilgili aksiyon maddeleri alıyoruz. Örneğin hedef pazarlarda ortak lojistik ağı tesis edilmesi, demir yollarının komşu ülkelerle bağlantılarının iyileştirilmesi, lojistik zincirini entegre ederek hızlı bir lojistik sistemi kurgulanması, otomotiv ürünlerine uygun oto-port nitelikli limanlar ve çevresindeki ulaştırma altyapısının geliştirilmesi, otomotive özgü bölgesel lojistik köyü oluşturulması konularında ilgili Bakanlık ve kuruluşlarla çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Türkiye’nin bölgesinin lojistik toplama ve dağıtım merkezi (hub ve spoke) olabilmesi için uluslararası ulaştırma koridorlarından birini yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü lojistik merkezler yük trafiğinin geçtiği yerlerde o bölgenin dış ticaret ve iç tüketim ihtiyacına paralel olarak hava, kara, demiryolu, liman bağlantıları ve içerisinde gümrük idaresinin olduğu ulusal ve uluslararası bir strateji bütünlüğü içerisinde planlanmalı.