e


RES yatırımcılarının lojistik ortağı seçimindeki üç önceliği
Milyon dolarlarla ifade edilen RES yatırımlarında lojistiğin maliyet kalemleri içindeki payının %3,5-%4,5 mertebesinde olduğunu belirten Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Salahattin Baysal, yatırımcıların partner seçimindeki önceliklerini ise; deneyim, güven ve iş programının aksatılmadan yürütülmesi olarak sıralıyor. 




ruzgar_enerjisiTürkiye’nin mevcut rüzgar enerjisi potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Bu potansiyelin ne kadarı yatırıma dönüşmüş durumda? 
Enerji; sürdürülebilir bir kalkınma için önemli olmasının yanı sıra, 1970’li yıllarda yaşanan petrol krizleriyle ne kadar önemli bir girdi olduğunu kanıtlamıştır. Küreselleşmenin etkisiyle birlikte enerjinin önemi daha da artmış ve ülkelerin enerjiye olan talepleri yükselmiştir. Yaşanan bu süreç ülkeleri artan enerji talepleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneltmiştir. Rüzgar enerjisi yerli, dışa bağımlı olmayan, doğal, gelecekte de aynı oranda temin edilebilecek, doğal bitki örtüsü ve insan sağlığına olumsuz etkisi bulunmayan, fosil yakıt tasarrufu sağlayan, teknolojik gelişimi hızlı, istihdam yaratan, döviz kazandırıcı bir kaynaktır.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan, dünyada ve özellikle Avrupa’da büyük bir gelişme içerisinde olan rüzgar enerjisinin Türkiye’de kullanımı yok denecek kadar azdır. Türkiye’nin teorik teknik rüzgar enerjisi potansiyeli 83.000-88.000 MW mertebelerindedir. Bu rakam şu anda Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücünün yaklaşık 1,5 katına eşittir. Türkiye’de 48.000 MW gücünde kullanılabilir rüzgar potansiyeli olduğu ilgili tüm kurumlarca kabul edilmekte ise de geçen 10-15 yıllık süreç içerisinde bunun ancak 3.000 MW’ı yatırıma dönüştürülmüştür. Yani kurulabilecek kapasitenin 1/16’sı ancak gerçekleştirilebilmiştir. 
Cari açığın %90’dan fazlasının enerjide dışa bağımlılıktan kaynaklandığı tüm resmi açıklamalarda yer almaktadır. Cari açığın yok edilmesi ve Türkiye’nin kalkınmış ileri bir ülke olabilmesi için enerjinin yerli, temiz, yenilenebilir, çevreye hiçbir zararı olmayacak kaynaklardan elde edilmesi vatansever olmanın en önemli göstergelerinden birisidir. Enerjiyi dış kaynaklardan elde eden ülkelerin milli ekonomileri, milli sanayi ve milli savunmaları olamayacağı aşikardır. Toplumsal bilincin artırılması ve gelir düzeyinin yükseltilmesi ile bu sorunların da çözüm yoluna gireceği inancımı ayrıca ilave etmek isterim. 
 
2023 HEDEFİNE ULAŞMAK MÜMKÜN MÜ? 
Rüzgar enerjisinde 2023 yılı için belirlenen 20 bin MW’lık kurulu güç hedefine önümüzdeki 8 yılda ulaşılacağını düşünüyor musunuz?
Rüzgar yönünden Türkiye ile İspanya birbirine en yakın ülkelerdir. İspanya’nın RES kurulu gücü 20.000 MW’ı aşarak Türkiye’nin mevcut kurulu gücünün 7 katı düzeyine ulaşmıştır. Yani Türkiye’nin mevcut durumu gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok iyi bir tablo ortaya çıkmamaktadır. Türkiye’nin dünya veya Avrupa ülkelerinin rüzgar enerjisi alanında bugün ulaştığı değerleri yakalayabilmesi için yaklaşık 10 yıllık süreye ihtiyaç olduğu görülmektedir. 
Türkiye’nin 2023 RES hedefinin de zaten 20.000 MW mertebesinde olacağı ilgili kuruluş yetkilileri tarafından dile getirilen bir husustur. Ancak, EPDK’nın kurulduğu 2001 yılı ve ikincil mevzuatın ilk yayımlandığı Eylül 2012 tarihinden bu güne kadar geçen 12 yıllık süreçte 3.000 MW’lık kurulu rüzgar enerjisi gücüne ulaşıldığı göz önüne alındığında, 2023 için belirtilen 20.000 MW’lık kurulu rüzgar gücü kapasitesine ulaşmanın çok iyimser bir yaklaşım olduğunu, başka bir ifadeyle belirtilen kapasiteye önümüzdeki 8 yıl içerisinde ulaşmanın gerçekçi bir yaklaşım olmayacağı söylenebilir.
 
Rüzgar enerjisi yatırımcıları lojistik süreçlerinde nasıl bir yol izliyor? Anahtar teslim çözüm sunan lojistik şirketlerine ne ölçüde başvuruyor? 
Uzmanlık gerektiren bir iş olduğu için rüzgar enerjisi alanında yatırım yapan şirketler, lojistik süreçlerde bu konuda deneyimli şirketleri tercih etmektedirler. Büyük güçte rüzgar türbinleri bugün itibariyle ülkemizde üretilmediği için yurtdışı üretici firmalardan temin edilmekte. Bu türbinler yurtdışından denizyoluyla Türkiye limanlarına getirilmekte ve ülkemizdeki lojistik firmaları vasıtasıyla kurulacak sahaya taşınmakta ve monte edilmektedir. Yatırımcıların genelde anahtar teslimi çözüm sunan lojistik şirketlerine başvurduğu gözlemlenmektedir. Sektörde partner seçiminde ikili ilişkiler ve lojistik firmasının güvenilirliği ön plana çıkmakla birlikte iş programının aksatılmadan yürütülmesi de tercih kriterleri arasında yer almaktadır. 
 
LOJİSTİK %4 PAY ALIYOR 
RES yatırımlarında lojistik, maliyet kalemleri için nasıl bir pay alıyor? Maliyetlerin düşürülmesi için lojistik sektöründen beklentileriniz neler? 
Her projeye göre değişkenlik göstermekle birlikte, rüzgar türbinlerinin proje içerisindeki takribi maliyeti %85-%88 mertebesindedir. Yurtiçi hizmetlerin toplam tutarı ise buna göre - mertebesindedir. Bu veriler ışığında toplam maliyet kalemleri için lojistiğin tutarı %3,5-%4,5 mertebelerinde olduğu gerçekçi bir yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak, şunu hemen ifade etmek gerekir ki, RES yatırım maliyetinin onlarca milyon dolarlarla ifade edildiği bu sektörde bahse konu %4’lük oranın azımsanacak bir değer olmadığı da bir gerçektir. Lojistik hizmetler için belirtilen bedellerin düşürülmesi proje toplam maliyeti içerisinde çok yüksek bir orana veya yüzdeye tekabül etmemekte ise de, optimum maliyet tespiti için lojistik firmalarının daha geçekçi maliyetler ile hizmet vermesi temennimizdir.
 
Türk lojistik firmalarının hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu anlamda beklentileriniz neler? 
Türkiye’de bulunan lojistik firmalarının dünya standartlarında hizmet verdiğini memnuniyetle ifade ederek haklarını teslim etmem gerektiğini düşünüyorum. Ancak lojistik firmalarının genel olarak şantiye yol yapımında ve inşaat sürecinde kendilerini geri planda tutmak yerine bu alanda yapıcı yaklaşımda bulunması sürecin daha planlı ve rahat ilerlemesini sağlayacaktır. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat