Koton, hibrit lojistik modeliyle 70 milyon ürünü 70’ten fazla ülkeye ulaştırıyor
03/10/2025 - 12:53:00
33 ülkede 456 mağazasıyla faaliyet gösteren Koton, 70’i aşkın ülkeye e-ticaret üzerinden ulaşıyor. Yıllık 70 milyon ürünü tüketicilerle buluşturan marka, hibrit depo yönetimi, sürdürülebilirlik yatırımları ve dijitalleşme odaklı çözümleriyle global moda lojistiğinde fark yaratıyor.
HEDEF 1 MİLYAR MÜŞTERİYE ULAŞMAK
Koton hakkında bilgi verir misiniz?
Koton, 1988 yılında İstanbul’da kurulan bir moda markası olarak bugün global ölçekte önemli bir oyuncu hâline gelmiştir. 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla 33 ülkede faaliyet göstermekte olup, Türkiye'de 242, yurt dışında ise 214 olmak üzere toplam 456 mağazayla hizmet vermektedir. Marka, güçlü online operasyonları sayesinde 70’ten fazla ülkeye trend ürünlerini ulaştırarak global ölçekte geniş bir müşteri kitlesine hizmet vermektedir
2015 yılında devreye aldığımız online satış kanalımız, kısa sürede büyük bir ivme kazanarak aylık milyonlarca tekil kullanıcıya ulaşmış ve markamızın stratejik satış kanallarından biri hâline gelmiştir. Bugün online platformumuzda 30.000 ve üzeri farklı ürün seçeneği sunulmaktadır ve toplam ciromuzun ’si online satışlardan elde edilmektedir. Bu oranı önümüzdeki dönemlerde daha da yukarıya taşımayı hedefliyoruz.
Online operasyonlarımızı hem Koton.com web siteleri hem de iş birliği yaptığımız pazaryerleri aracılığıyla sürdürüyoruz. Hâlihazırda 41 farklı pazaryeri platformunda faaliyet göstererek daha geniş bir müşteri kitlesine erişim sağlıyoruz.
Hızlı ve çevik iş modelimizin sağladığı dinamizmle, 2030 yılına kadar ürünlerimizi 1 milyar müşteriye ulaştırma vizyonumuz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz.
Tedarik zinciri operasyonlarınızı nasıl yönetiyorsunuz? Bu alanlara yönelik yapılanmanızdan ve gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan söz eder misiniz?
Koton, lojistik ve tedarik zinciri süreçlerini hibrit bir yapıda yönetmektedir. Hem öz kaynaklarını kullanmakta hem de alanında uzman 3PL firmalarıyla stratejik iş birlikleri yürütmektedir. Yurt içindeki depo operasyonları, yaklaşık 81.000 m² alanda tamamen kendi organizasyonu ile gerçekleştirilirken, yurt dışı depolama faaliyetleri ise faaliyet gösterilen pazarlarda güçlü tedarikçiler aracılığıyla yürütülmektedir.
Bu kapsamda iki temel yatırıma odaklanılmaktadır; bunlardan ilki, depo yönetim sistemimizin yeniden yapılandırılması sayesinde daha çevik ve esnek bir operasyonel yapıya kavuşmak iken, ikincisi farklı lokasyonlarda yürütülen depo faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması amacıyla askılı ürün kapasitesi ve mezanin alanlarının genişletilmesiyle artan iş hacmine paralel olarak operasyonel verimliliğin artırılmasıdır.
ÜRÜN DAĞILIMI: %81 KATLI, %9 ASKILI
Online ve offline olarak yıllık sevkiyat oranınız nedir? En çok hangi taşıma modlarını kullanıyorsunuz?
Koton olarak, yıllık yaklaşık 70 milyon adet ürün sevkiyatı gerçekleştirmekteyiz. Bu hacmin %81’i katlı ürünlerden, %9’u ise askılı ürünlerden oluşmaktadır. Gönderimlerin %65’i Türkiye içindeki mağazalarımıza ve e-ticaret siparişlerine yöneliktir; kalan %35’lik kısmı ise yurt dışı operasyonlarımız kapsamındadır.
Yurt içi taşımalarda ağırlıklı olarak karayolu tercih edilmekte; yurt dışı gönderimlerde ise karayolu ve havayolu kombinasyonları ön plana çıkmaktadır. Ayrıca, sınırlı ölçüde denizyolu taşımacılığı da kullanılmakta; bazı transit bölgelerde demiryolu taşımacılığı alternatif olarak değerlendirilmektedir.
Operasyonlarınızda hangi alanlarda dış kaynak kullanıyorsunuz? İş ortaklarınızı neye göre seçiyorsunuz?
Lojistik, depolama ve destekleyici operasyonlarda stratejik düzeyde dış kaynak kullanımını tercih ediyoruz. Toplam depolama faaliyetlerimizin yaklaşık %35’ini oluşturan yurt dışı operasyonlarımız, bulunduğumuz pazarlarda güvenilir iş ortaklarımızla yürütülmektedir. Yurt içi ve yurt dışı taşıma süreçlerimizin tamamı ise dış kaynaklı olarak yönetilmektedir. Bununla birlikte, bilişim altyapısı, iş makineleri, depo ekipmanları ve güvenlik gibi ekosistemimizin önemli bileşenlerinde de dış kaynak kullanımı ile devam etmekteyiz.
Tüm süreçlerde kalite, hız ve operasyonel uyumluluğu önceliklendiriyoruz. Bu nedenle iş ortaklarımızı seçerken, yalnızca teknik yeterlilik değil, aynı zamanda Koton’un dinamik yapısına ve yüksek tempo gerektiren iş süreçlerine uyum sağlayabilme kabiliyeti de temel belirleyicimiz oluyor. Bu yaklaşım sayesinde uzun soluklu ve sürdürülebilir iş birlikleri kurarak operasyonel verimliliğimizi sürekli olarak artırıyoruz.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK LOJİSTİK STRATEJİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI’
Lojistik ajandanızda hangi başlıklar yer alıyor?
Koton’un lojistik ajandası, operasyonel başarımızı sürdürülebilir kılmak adına belirlediğimiz temel önceliklere dayanmaktadır. Hız, verimlilik, kalite, sürekli gelişim, iş geliştirme, sürdürülebilirlik ve iç müşteri memnuniyeti, tüm lojistik süreçlerimizin merkezinde yer almaktadır. Bu kapsamda, tüm operasyonlarımızı sürekli iyileştirme ve yenilik odaklı bir anlayışla yürütüyor, her geçen gün daha çevik ve etkin bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.
Özellikle sürdürülebilirlik, lojistik stratejimizin ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş durumdadır. Bu doğrultuda hem merkez ofisimizde hem de depo operasyonlarımızda Sıfır Atık Projesi’ni hayata geçirdik. Mağazalara yapılan sevkiyatlarda Çevreci plastik kasalar kullanarak atık miktarını azaltıyor; mağazalarımızda plastik ambalajlar yerine kraft kâğıt poşetler kullanarak çevre dostu çözümler geliştiriyoruz.
Ayrıca, müşterilerimize farklı teslimat alternatifleri sunan “Gel-Al” projemiz ile karbon ayak izini azaltmaya katkı sağlıyoruz. Tüm bu uygulamaların yanı sıra, operasyonel süreçlerimizi dijitalleştirerek sarf malzeme kullanımını minimuma indiriyor; kaynakları daha verimli kullanan bir sistem inşa ediyoruz. Bu yaklaşımla, yalnızca ticari hedeflerimize değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarımıza da bütüncül bir bakış açısıyla katkı sunmayı sürdürüyoruz.
Türk lojistik şirketlerinin tekstil lojistiğinde hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk lojistik firmaları, özellikle nakliye alanında güçlü çözümler sunmaktadır. Ancak perakende lojistiği ve askılı ürünlerin yönetimi konusunda, depo hizmetlerinde beklenen uzmanlık ve kapasite düzeyine henüz ulaşılamamıştır. Bu nedenle birçok firma gibi biz de depo operasyonlarımızda in-house çözümler tercih ediyoruz.
Ayrıca, tekstil sektörüne özel entegre depo yazılımlarının yetersizliği, operasyonel verimlilik açısından önemli bir gelişim alanı olarak öne çıkmaktadır. Bu eksikliklerin giderilmesi, lojistik hizmet kalitesini ciddi ölçüde artıracaktır.
Tekstil lojistiğinde yeni trendler nelerdir?
Tekstil lojistiğinde öne çıkan güncel trendler arasında; tedarikçiden doğrudan mağazaya sevkiyat (cross-docking), yapay zekâ destekli analizler, sıfır stokla satışa imkân tanıyan IT entegrasyonları, e-ticaret ve omnichannel stratejilerinin lojistik süreçlere entegrasyonu yer almaktadır. Ayrıca depo otomasyonu, akıllı el terminalleri ve giyilebilir teknolojilerle operasyonel verimlilik artmakta, müşteri memnuniyeti desteklenmektedir.
KOTON, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE TOPLUMSAL FAYDAYI MERKEZİNE ALDI
Koton, ticari başarıyı sadece bir hedef değil, toplumsal faydayı da merkeze alan bir marka anlayışıyla sürdürüyor. Koton Global Lojistik Direktörü Canan Mutlu, şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımını ve sosyal sorumluluk projelerini şu sözlerle özetledi: “Sürdürülebilirliği varoluşumuza anlam katan bir çerçeve olarak kabul ediyor ve bu yaklaşımımızı ‘Yaşama Saygı’ başlığı altında topluyoruz. Dünyaya, topluma, insana ve işimize saygı, sürdürülebilirlik anlayışımızın özünü oluşturuyor.” Mutlu, Koton’un uluslararası standartlarla uyumlu adımlarına da dikkat çekerek, “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) ve Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (WEP’s) Türkiye’de imzalayan ilk şirketlerden biri olmamız, tüm süreçlerimizi bu taahhütler doğrultusunda yürütmemizi sağlıyor” dedi.
Şirket, toplumsal faydayı somut projelerle destekliyor. Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle başlatılan “Koton Bir Kadın Dünyayı Değiştirebilir Etki ve Dayanışma Fonu”, depremden etkilenen 200 kız öğrenciyi burs imkânı ile destekliyor ve mezun gençlere staj ve istihdam fırsatları sunuyor. Ayrıca, ev kadınlarının iş hayatına katılımını teşvik eden Ev Kadınları Projesi kapsamında, kadınlar haftalık 3 gün 5’er saat veya 5 gün 3’er saat çalışarak ekonomik ve sosyal hayata katılım sağlıyor.
Toplumsal faydayı destekleyen bir diğer projenin El Emeği Koleksiyonu’nu olduğunu belirten Mutlu, “2016’dan bu yana sürdürdüğümüz proje ile kırılgan grupta yer alan kadınların el emekleri üretim ve gelir zincirine dahil edilerek yaşam koşullarının iyileştirilmesini hedefliyoruz” dedi.
Şirketin çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarına da değinen Mutlu, şunları söyledi: “Dünya genelinde pamuk tarımını iyileştirmeyi amaçlayan Better Cotton’un üyesi olan ilk Türk markası olarak, pamuk topluluklarının gelişmesini destekliyor ve çevreyi koruma çalışmalarına katkı sunuyoruz.”
Canan Mutlu, Koton’un vizyonunu şu sözlerle özetliyor: “Etki alanımızda dönüşümü başlatma ve gerçekleştirme gücümüzün bilinciyle hareket ediyoruz. Moda perakendesi ve toplumsal projelerde aldığımız inisiyatiflerle sürdürülebilir kalkınma için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam ediyoruz.”