Ak-Kim depolama ve taşımada güvenlik duvarını güçlendirdi
Tedarik zinciri süreçlerini insan sağlığı ve çevre güvenliğini korumak üzerine kurgulayan Ak-Kim Kimya, ADR kapsamında attığı adımlarla güvenlik duvarını daha da güçlendirdi.
Tedarik zinciri süreçlerini insan sağlığı ve çevre güvenliğini korumak üzerine kurgulayan Ak-Kim Kimya, ADR kapsamında attığı adımlarla güvenlik duvarını daha da güçlendirdi. Çalışanları için sertifika alımı ve eğitimlerin yanı sıra ürünleri için yükleme, depolama ve boşaltma süreçlerindeki gerekli teknik standartları belirlediklerini vurgulayan Ak-Kim Kimya Tedarik Zinciri Yönetimi Direktörü Burç Yıldırım “Gerekli özellikleri sağlamayan lojistikçilerin tesislerimize girmesine izin vermiyoruz” dedi.
Ak-Kim Kimya hakkında bilgi vererek, üretim ve ihracat faaliyetlerinizden söz eder misiniz?
Ak-Kim Kimya olarak, 38 yıldır sahip olduğumuz yüksek teknolojiyle, çağdaş tesislerimizde üretim yapıyor ve birçok temel kimyasalda pazar lideri olarak faaliyet gösteriyoruz. Aralarında sodyum metabisülfit, amonyum persülfat, potasyum persülfat, dimetilasetamid, dimetilformamid, hidrojen peroksit, sodyum perkarbonat gibi ileri teknoloji gerektiren ve yerli sanayi açısından büyük önem arz eden kimyasal maddeleri Türkiye’de ilk kez Ak-Kim Kimya üretti. Yalova ve Çerkezköy’de yaklaşık 300 bin m2’lik bir alana kurulu, yüksek teknolojiye sahip 3 yerleşkede 20’ye yakın üretim tesisimiz bulunuyor. Yıllık 600 bin tonluk üretim kapasitesine sahip fabrikalarımızda 500’ü aşkın farklı kimyasal maddenin üretimini yapıyoruz.
Büyüme stratejilerimizde satın almalar da önemli bir yere sahip. Son dönemdeki yatırımlarımızdan bahsedecek olursam, Avrupa’nın 2. büyük su kimyasalları ve koagülant üreticisi olan Feralco ile eşit hisseli ortaklığa imza atarak AKFERAL şirketini kurduk. Sektörün gelişimine büyük katkı sağlayacak AKFERAL ürünlerini Yalova’da bulunan Ak-Kim Kimya tesislerinde üretiyoruz. Ayrıca bu yılın başında dünyanın en büyük emaye ve seramik frit üreticilerinden biri olan Gizem Frit’i satın alarak, sektörde yeni bir pazara adım attık. Geçtiğimiz yıl 15.000 ton kapasiteli Betain üretim tesisimizi hayata geçirdik. Sabun, deterjan ve şampuanlarda kullanılan ana girdilerden olan Betain üretimimiz ile birlikte, hem deterjan ve temizlik endüstrisine yönelik ürünleri ürün gamımıza eklemiş, hem de henüz portföyümüzde olmayan kimyasalların üretilebilmesi için bilgi birikimimizi geliştirmiş olduk. Şirketimiz aynı zamanda bu alana yönelik olarak konsantre deterjan, çamaşır suları ve pasta deterjanlarda kullanılan kıvamlaştırıcı ürünü de üretmektedir. Ak-Kim Kimya olarak, performans kimyasallarını da kendi teknolojimizle üreterek, güçlü know-how bilgimiz ve teknik deneyimimiz ile rakiplerimizden ayrışıyoruz. Ayrıca, ürün sunduğumuz tüm sektörlerde müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda onlara “entegre kimyasal çözümler” sunuyoruz. Sahip olduğumuz know-how ve teknolojileri 2002 yılından beri yurtdışı firmalara satıyoruz ve mühendislikten anahtar teslimi taahhüt faaliyetlerine kadar her türlü hizmeti gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar Ürdün, Pakistan, Suudi Arabistan, Cezayir ve Yunanistan’da çeşitli anahtar teslim tesisler kurduğumuzu belirtmek isterim. 5 kıtada yaklaşık 55 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat satışlarımızın %60’ını Avrupa Birliği ülkelerine; kalan kısmını ise Pakistan, Rusya, Mısır, ABD, Kanada ve Kore gibi ülkelere yapıyoruz. Lojistik süreçlerimizde genellikle karayolu ve denizyolu olmak üzere havayolu, boru hattı gibi taşıma modlarını da kullanmaktayız.
10.000 PALET KAPASİTELİ DEPOLAMA MERKEZİ
Tedarik zinciri süreçlerinizi iyileştirmeye dönük gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan söz eder misiniz?
Yalova’da iki ayrı lokasyonda faaliyet gösteriyoruz. Bu lokasyonlarda bulunan tesislerimize ait ambalajlı olarak gelen hammaddelerimizin kabulü, depolanması yine ambalajlı olan ürünlerimizin depolanması ve dağıtılması amacıyla 2012 yılında Ak-Kim Depolama Merkezi’ni devreye aldık. Bu proje ile her bir üretim tesisinde yapılan depolama ve sevkiyat faaliyetlerinin uygun, güvenli ve verimli koşullarda gerçekleştirilerek maliyetlerin azaltılması ve fabrika içi lojistik trafikten kaynaklı muhtemel iş kazalarının azaltılmasını amaçladık. 10.000 m2 alana kurulan depolama merkezimiz yaklaşık 10.000 palet kapasitesine sahip. Depo içerisinde ürünlerin kimyasal yapılarına göre yanıcı, çok yanıcı, klimatize, karantina ve normal depolama olmak üzere 5 özel alan bulunmaktadır. Bu alanlarda depolanacak ürünlerin özelliklerine göre özel güvenlik önlemleri tasarlanmıştır. Ak-Kim Depolama Merkezi’nde sadece fiziki bir depo yönetimi söz konusu olmayıp; tüm giriş, depolama ve çıkış işlemleri kimyasal ürün depolama özelliklerine uygun bir yazılım ile desteklenmektedir. Ak-Kim, kurduğu bu Depolama Merkezi ile depolama ve sevkiyat faaliyetlerini iş sağlığı ve güvenliği ve çevre kurallarına uygun olarak gerçekleştirmekle birlikte, kullanılan depolama yazılımı ile sistemsel izlenebilirliği sağlayarak operasyonel mükemmelliği amaçlamıştır.
Lojistik şirketlerinden nasıl istifade ediyorsunuz?
Tüm süreçlerimizin odağında insan sağlığı ve çevre duyarlılığı yer alır. Ürünlerimizin, depolama ve sevkiyat süreçlerini hem insan sağlığı, hem de çevre güvenliği konularına özen göstererek tasarladık ve özellikle kimya sektöründe deneyimli bir lojistik firmasını iş ortağı olarak seçtik. 2012 yılından bu yana, Ak-Kim Depolama Merkezi’nin operasyon yönetimi için bu lojistik firması ile çalışmaktayız. Öte yandan, müşterilerimizdeki toplam maliyeti azaltmaya yönelik çalışmalarımız da bulunuyor. Bu kapsamda, lojistik firmalarından nakliye avantajı yaratabilecek intermodal taşımacılık yöntemleri konusunda destek alıyoruz. Ayrıca Ak-Kim’e ait özel bir antrepomuz da bulunuyor.
LOJİSTİKÇİLER ADR’YE HIZLI UYUM SAĞLADI
ADR Yönetmeliği kimya sektörünü nasıl etkiledi? Ak-Kim olarak siz bu alanda ne tür çalışmalar yürüttünüz?
ADR yönetmeliği kimya sektöründe güvenlik kültürünün geliştirilmesi anlamında önemli bir adımdır. Ak-Kim olarak; ADR’ ye uyum konusunda biz de ilgili çalışanlarımızın Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı sertifikasını almasını sağladık. 2014 Aralık ayında ise ADR konusunda hizmet veren bir danışmanlık firmasından ADR proje hizmeti aldık. Bu proje kapsamında yaklaşık 250 hammadde ve 500 ürünümüz için yükleme, depolama ve boşaltma süreçlerini inceledik. Hammadde ve ürünlerimiz için gerekli teknik standartların belirlenmesini sağladık. Sürece dahil olan yaklaşık 100 çalışanımıza ADR bilinçlendirme eğitimi verildi. Firmamızda ürün nakliyesi yapmak üzere gelen lojistik tedarikçilerini denetlemeye başladık. Gerekli özellikleri sağlamayan lojistik tedarikçilerinin tesislerimize girmesine izin vermiyoruz.
Genel anlamda bakacak olursak Türkiye’de tehlikeli madde taşımacılığında kullanılan tankerlerin önemli bölümünün ADR’ye uygun olmaması nedeniyle kısa vadede yeni yatırım ihtiyacı bulunmaktadır. ADR konusunun anlaşılması ve konuyla ilgili gerekenlerin yapılması konusunda küçük nakliye firmalarının sıkıntı yaşadıklarını gözlemliyoruz. Diğer taraftan kimya sektörüne hizmet veren lojistik firmaları ADR konusunda son derece hızlı uyum sağlama eğilimdeler. Yönetmeliğin uygulanması ve denetimlerin başlamış olması ADR’ye uyum sürecini daha da hızlandıracak ve büyük- küçük tüm lojistik firmalarının eş zamanlı bilinçlenmesini sağlayacaktır. ADR mevzuatının temelinde eğitim, teknik standartlar ve denetim olmak üzere üç önemli konu yer alıyor. Eğitim konusunda, sürücü eğitimlerimiz devam ediyor. Denetimlerin başlaması ve periyodik olarak yapılması ile birlikte hem bize hizmet veren sürücülerin, hem de piyasadaki diğer hizmet sağlayıcıların konuya daha hızlı adapte olacaklarına inanıyorum. Aynı zamanda, ADR gerekliliklerine uymayan firmaların yarattığı haksız rekabet ortamı, bu denetimler sayesinde ortadan kalkacaktır. Firmalarda Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı bulundurma zorunluluğu Haziran ayı itibariyle başlayacak. Bu uygulama ADR konusunun anlaşılması ve hayata geçmesi açısından önemli bir araçtır. ADR mevzuatındaki teknik standartların uygulamaya konulması ile ilgili önümüzde uzun bir süreç olduğunu düşünüyorum. Teknik standartlar konusunda daha etkin ve hızlı yol almak için devlet desteğinin de oldukça önemli.
ÇEVREYE DUYARLI ÜRÜNLER ÜRETİYOR
Ak-Kim için, sürdürülebilirliğin büyük önem taşıdığını vurgulayan Burç Yıldırım, şunları aktarıyor: “Bu alanda kimya sektörü içerisinde öncü konumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Özellikle çevresel sürdürülebilirlik konusuna büyük önem veriyoruz. Çevreye duyarlı ve kimyasal tüketimini azaltmaya yönelik yeni ürünler üretmeyi ve müşterilerimiz ile bayilerimize bu sürdürülebilirlik bilincini aşılamayı hedefliyoruz. Ak-Kim, sürdürülebilirliğin sosyal performans boyutuyla ilgili olarak yapmakta olduğu tedarikçi denetimlerine ‘İşgücü Kriterlerini’ de eklemeyi planlamaktadır. İlgili tedarikçilerin sigorta uygulamaları, sağlık ve emniyet uygulamaları, çalışma saatleri gibi kriterler belirlenerek bu tedarikçiler için ayrı bir değerlendirme sistemi oluşturulacak; sonrasında işgücü kriterlerine göre negatif etkisi olabilecek firmalar gözden geçirilecektir.”