e


Kaya Çiftliği yılda 12 bin ton sevkiyat yapıyor
200 ton süt işleme kapasiteli fabrikasında 140 çeşit ürün üreten Kaya Çiftliği, yıllık 12 bin ton sevkiyat yapıyor. Gider kalemleri arasında lojistik maliyetlerin üçüncü sırada yer aldığını aktaran Kaya Çiftliği Bilgi Sistemleri Yönetim Müdürü Selahattin Emen, lojistikte dış kaynak kullanımını bir rekabet aracı olarak gördüklerini söylüyor. 




Selahattin_Emen_kaya_ciftligiOtuz sekiz yıl önce küçük bir mandıra olarak Edirne’de üretime başlayan Kaya Çiftliği, bugün Edirne-İpsala’da 12 bin metrekare kapalı alana sahip 32 dönüm arazi üzerinde kurulu fabrikası, İstanbul-Sultanbeyli’de 10 bin metrekare üzerine konumlanan genel müdürlük binası ve lojistik merkezindeki toplam 850 çalışanla faaliyetlerini sürdürüyor. 200 ton süt işleme kapasiteli fabrikasında, beyaz peynir, taze kaşar peyniri, tereyağı, yoğurt ve farklı peynir çeşitleri olmak üzere 140 çeşit ürün üreten Kaya Çiftliği, ürünlerini Türkiye’nin 22 ilindeki 96 mağazasında tüketiciye sunuyor. Yıllık 12 bin ton sevkiyat gerçekleştirdiklerini belirten Kaya Çiftliği Bilgi Sistemleri Yönetim Müdürü Selahattin Emen, gider kalemleri arasında lojistiğin üçüncü sırada yer aldığını aktarıyor. Emen, “Maliyetlerimizi düşürmek için iş süreçlerimizi sürekli gözden geçiriyoruz” diyor. 
 
140 ÇEŞİT ÜRÜN ÜRETİYOR 
Kaya Çiftliği hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 
Kaya Çiftliği bir aile şirketidir. Kurucumuz Zülfikar Kaya tarafından 1980’lerin başlarında ufak bir bakkal dükkanı olarak İstanbul, Bostancı semtinde faaliyetlerine başladı. Kısa bir süre sonra Erenköy semtinde bir bakkal dükkanı devir alınarak sektördeki faaliyetlerine devam etti.  Piyasa şartları göz önünde bulundurarak peynir ve zeytin toptan ticaretine başladık ve bakkal işlerimizi sonlandırdık. Bu fikir başka ufuklara yelken açmamızı sağladı. Kuvvetli olduğumuz alanda kendimi geliştirmek istedik ve 2000’li yılların başında Edirne’nin İpsala ilçesinde ufak bir mandırayla süt ürünleri üretimine başladık. Bir yandan fabrika satış mağazaları kurmayı hedefledik ve başardık. Bu alanda zincir mağazacılık kuran ilk ve öncü firma olmuş olduk. Tabi müşterilerimizin talepleri ve beklentilerinin bizde yarattığı heyecan ve istekle, 2009 senesinde küçük bir mandıradan, 32 dönüm arazi içerisinde faaliyet gösteren bir fabrika kurduk. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayı itibariyle de köklü bir revizyona gittik. Makine parkurunu ve var olan kapasiteyi iki katına çıkarttık. Bugün günümüzün teknolojisiyle donatılmış 200 ton süt işleme kapasitesine sahip fabrikamız, süt ve peyniri ile bilinen Edirne’nin İpsala ilçesinde faaliyetlerine devam ediyor. Beyaz peynir, yoğurt, taze kaşar peyniri, yöresel ürünler ve tereyağı olarak beş ana grup altında toplanıyor. Edirne’nin köylerinden çiftliklerinden topladığımız sütü işleyerek 140 çeşit ürün üretiyoruz. 
 
Kaya Çiftliği olarak üretimden tüketiciye uzanan yolda nasıl bir strateji izliyorsunuz? 
Ülkemizin 22 farklı ilinde mağazalarımız var. Tüm depolama ve dağıtım hizmetini yönetim ve lojistik merkezimiz olan İstanbul-Sultanbeyli’den gerçekleştiriyoruz. Dağıtım merkezimiz Üçüncü Köprü bağlantı yoluna yakınlı ile de firmanın gelecekteki büyümesi ve maliyet avantajlarına katkı açısından önemli bir konumda. Süt ürünlerinin çabuk bozulması ve kısa süreli raf ömrü nedeniyle, tedarikinden tüketiciye ulaştırılıncaya kadarki tüm süreçlerde soğuk zincirin bozulmadan ve titizlikle yönetilmesi gerekiyor. Yaptığımız iş yoğun uzmanlık ve teknoloji gerektiriyor. Bu sebepten gıda lojistiğine uygun depo dizaynımızı oluşturduk. Soğuk zincir yönetiminin etkinliğini artırmak için de en gelişmiş bilgi teknolojilerini kullanıyoruz. Yatırımlarımızı ağırlıklı olarak bu yönde gerçekleştiriyoruz.
 
POLARXP’DEN HİZMET ALIYOR 
Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz? İş ortaklarınızı nasıl seçiyorsunuz Dış kaynak kullanımını bir rekabet aracı olarak görüyor musunuz?
Kendimize ait 21 adetlik frigorifik araç filomuz mevcut. Güzergâhımız dışındaki müşterilerimiz için de dış kaynak kullanıyoruz.  Öncelikle şirketler çalışacakları firmayı seçerken titiz davranmalı ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikteki lojistik partneriyle çalışmalıdır. Kendi alanında uzmanlaşmış lojistik tedarikçileri ile çalışmalarını tavsiye ediyorum. Yapılacak anlaşmalar da iki tarafı mağdur etmeyecek şekilde düzenlenmelidir. Biz PolarXP ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Dış kaynak kullanımı değerlendirilmesi gereken en önemli noktalardan biri aslında.  Katlanılması gereken yatırım maliyetleriniz, uzmanlık gerektiren bu konuda ana faaliyetiniz dışında zaman harcamanız,  depolama, taşıma stok tutma gibi riskleriniz ve düşürmek istediğiniz lojistik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda dış kaynak kullanımını rekabet aracı olarak görüyorum.
 
Gıda lojistiğinin olmazsa olmazları neler? 
Gıda lojistiği en zor ürün grupları başında gelmektedir. Dolayısıyla büyük dikkat ister. Küçük bir ihmaliniz ürünlerinizin çöp olmasına ve mağazalarınızdaki rafların boş kalmasına sebep olur. Ürünlerinizin hijyenik ortamda ve gerektirdiği ısı derecesiyle taşınması, belli bir süre içerisinde tüketilmesi gereken ürünlerinizin tam zamanında raflarda tüketiciyle buluşması, farklı ısı derecelerindeki ürünlerin farklı araçlarla taşınması ve stoklarınızın en iyi şekilde kontrol edilmesi vb. bu işin olmazsa olmazları arasındadır.
Lojistik sektörünün ülkemizde ve dünyadaki pazarlarda her geçen günkü payı düşünüldüğünde, kurulacak yeni sistemlerin ve lojistik merkezlerinin önemi büyük. Ülkemizde de soğuk zincir ve lojistik yönetimi önemli mesafeler kat etmiş olmasına rağmen, sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. 
 
“Sürekli büyüyen ve dinamik sektör olması, her alanda olduğu gibi nitelikli ve eğitimli personel ihtiyacını her geçen gün artırıyor. Nitelikli orta ve üst düzey personellere ihtiyaç duyuyoruz. Meslek okulları ve üniversitelerde bu alanların geliştirilmesi ülkemiz için büyük önem arz ediyor.”
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat