e


Tamer Kıran: Denizcilikte dümeni ilk 10’a kırmalıyız
Türk denizcilik sektörünün birçok alanda önemli rakamlara ulaştığına, ancak bunun yeterli olmadığına dikkat çeken İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, “Milli gelir içinde denizciliğin katkısını en az 2 katına çıkarmamız, dünya denizciliğinden daha fazla pay almamız, ülke olarak dünya denizciliğinde lider 10 ülke arasında yer almak öncelikli hedefimiz olmalıdır” dedi. 




Tamer Kıranİstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, günümüzde dünya ticaretinin yaklaşık %90’ının deniz yolu taşımacılığı ile gerçekleştirildiğini söyledi. “Küreselleşmenin temel fonksiyonu olarak kabul edilen, ‘bilgi, kaynak, mal ve hizmetlerin ülkeler arasındaki akışı’ tanımlaması açısından bakıldığında, denizcilik sektörü küresel ekonominin kilididir demek yanlış olmayacaktır” diyen Kıran, bu özelliği ile denizciliğin dünyada stratejik bir sektör olarak kabul edildiğinin altını çizdi. 
 
TÜRKİYE EKONOMİSİNE YÜZDE 3 KATKI 
Türkiye için denizcilik sektörünün vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Tamer Kıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar gerçekleştirilen tarihi reformlar doğrultusunda denizcilikte etkin ve saygın bir konuma geldik. Türk denizciliğinin taşıma kapasitesi dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında (1000 GT ve üzeri) 1484 gemi ve 29,3 milyon DWT ile 15.  sırada yer almaktadır. Denizcilik sektörü, büyüklük olarak ülke ekonomisine yaklaşık yüzde 3 civarında katkı sağlayan bir sektör haline gelmiştir. Denizcilik sektörümüzün bugün modern gemileri inşa etme kapasitesine sahip tersaneleri, yetişmiş personeli ve büyüyen deniz ticaret filosuyla ülke ekonomisine katkısı her geçen gün artmaktadır. Denizcilik sektörümüzün diğer bileşenleri de benzer başarılara imza atmışlardır. Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 2003 yılında 190 milyon ton iken, 2019 yılında 484 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Yine aynı dönemde, konteyner elleçlemesi yaklaşık 3 milyon TEU’dan 8.3 milyon TEU’ya yükselmiştir. 
Tersanelerimizin gelişimine baktığımızda ise; 2002 yılında 37 olan tersane sayımızın bugün itibariyle 83’e, yıllık üretim kapasitemizin ise 550 bin DWT’den 4,53 milyon DWT’ye yükseldiği görülmektedir. Bugün tersanelerimizde yabancı müşterilere LNG yakıtlı hibrit yolcu ve araç ferileri, LNG yakıtlı römorkörler, LNG yakıtlı hidrolik hibrit sevk sistemine sahip römorkörler ve uzaktan kumandalı tekneler gibi katma değeri yüksek deniz araçları da üretilerek ihraç edilmektedir. Ayrıca, tersanelerimiz savunma sanayinde aktif rol oynamaya başlamış ve ihtiyaçlarımız yerli ve ulusal üretim ile karşılanmış ve çeşitli savunma ve sahil güvenlik gemileri yurt dışına ihraç edilmiştir. En önemlisi de bu rakamlar yükselirken, yerlilik oranlarımızda da büyük artışlar yaşanmıştır. Türkiye, lüks yat imalatında dünya üçüncüsüdür.” 
 
MİLLİ GELİRDE PAYINI 2 KATINA ÇIKARMALIYIZ 
Ancak bu rakamların yeterli olmadığına dikkat çeken Tamer Kıran, “Ülkemizin yer aldığı coğrafyadaki stratejik öneme haiz konumu, sahip olduğu avantajlardan faydalanılarak dünya deniz taşımacılığındaki payımızın artırılması geleceğimiz yönünden büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün artırılması gerekmektedir. Milli gelir içinde denizciliğin katkısını en az 2 katına çıkarmamız, dünya denizciliğinden daha fazla pay almamız, ülke olarak dünya denizciliğinde lider 10 ülke arasında yer almak öncelikli hedefimiz olmalıdır” dedi. 
 
EŞİT REKABET KOŞULLARI SAĞLANMALI 
Tamer Kıran, dünya deniz yolu taşımacılığından daha fazla pay almanın ana hedef ve bir devlet politikası olması gerektiğini söyledi. “Ne kadar büyük filoya sahip olunursa ve kontrol edilebilirse bu pastadan alınacak pay büyür” diyen Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun neticesinde bu sektörün diğer birimleri olan gemi inşa, tamir bakım, tedarik, acente hizmetleri aynı seviyede büyür ve ülke ekonomisi için önemli döviz girdisi sağlar ve katma değer yaratır. Her ne kadar son zamanlarda Türk bayraklı taşımacılık filosu küçülse de, burada önemli olan Türk sahipli filonun büyümesidir. Tüm dünyada da böyle olmuştur. Bu gerçekten hareketle politikalar üretilmeli, strateji belirlenmelidir. Yeni oyuncuların bu sektöre girişi memnuniyetle karşılanırken, zaten hedefimiz olan ülke olarak denizcilikte büyümeye bu şekilde ulaşılacaktır. Türk armatörlerin küresel rekabet gücünün artması için yapılması gerekenler aslında hâlihazırda bu işi yapmış olan ülkelerin neler yaptığı dikkate alınarak kolayca görülebilir. Bu sektör, karada yerleşik sanayi, hizmet sektörü gibi değil, kuralları tüm dünyaca belirlenmiş ve uygulanmakta olan bir sektör olduğu için dışarıdaki rakiplerimiz hangi imkânlara sahipse, bizim de benzer imkânlara sahip olmamız gerekmektedir.”   
 
COVİT-19 DÖNEMİNDE DENİZ YOLU ÖNEM KAZANDI 
Tamer Kıran, Covit-19 salgını sürecinde bütün dünyanın denizcilik sektörünün ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok net bir şekilde gördüğünü vurguladı. Salgın sürecinde ekonomilerin ayakta kalması, toplumsal ihtiyaçların temini ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda gerek gemilerde, gerek limanlarda çalışan insanların çok önemli bir görevi ifa ettiğini belirten Kıran, bu sayede, kısıtlamalarla zaten zorlaşan hayatı idame ettirme noktasında hayati öneme sahip ürünlere sorunsuzca ulaşılabildiğini aktardı.  “Covit-19 salgını, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Libya ile imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşması açık olarak göstermiştir ki, denizlerde var olmak mecburiyetimiz vardır” diyen Kıran, bu bağlamda denizciliğin bir devlet politikası olması ve gücünün artırılması için her imkânın seferber edilmesi gerektiğini vurguladı. Kıran, “Hükümetin son 10 yılda MİLGEM ve benzeri projeler ile savunma sanayimize sağladığı imkânlar sonucu geldiğimiz nokta ve sağladığımız başarı bunun en somut göstergesidir. Buradan hareketle, ticaret bahriyesinin de benzer güçte olması için çalışmalar yapılmasının önemi ve mecburiyeti aşikâr bir netice olarak ortaya çıkmaktadır” dedi.   



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat