Müge Karahan: Lojistik sektörü kadın istihdamında level atladı
20/03/2023 - 10:40:00
Çobantur Boltas Pazarlama ve Satış Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Müge Karahan, 22 yıl önce çağrı merkezinde işe başladığı lojistik sektöründe iz bırakan yöneticilerden. Lider olarak insanları yönetmeyi değil, yönlendirmeyi tercih eden Karahan, meslek hayatında en çok değişime ayak direyen sistemler ve insanlarla mücadele ettiğini söylüyor. Karahan, günümüzde C level statülerinde kadın rol modellerin varlığının erkek egemen bir sektör olan lojistikte de değişimin göstergesi olduğunu vurguluyor.
Lojistik sektörüne nasıl adım attınız?
Aslında Latin Dili ve Edebiyatı mezunuyum. İş hayatına ilk adım attığımda önceliğim, bildiğim yabancı dilleri aktif kullanabileceğim bir alanda iş bulabilmekti. Bu yöndeki arayışım sonucunda, lojistiğin global anlamda öncü markalarından birinde çağrı merkezinde işe başladım ve sektörle tanışmış oldum. O marka çatısında 13 yıl süren bir yolculuğum oldu. Neredeyse tamamı diyebileceğimiz, lojistik sektöründe geçen iş hayatımın 22. yılındayım, artık mesleğim bu diyebilirim sanırım.
‘GELENEKSEL YAPIYLA CİDDİ MÜCADELE ETTİM’
Kariyer yolculuğunuzda en çok zorlandığınız konular neler oldu?
En zorlandığım konu yerine, en zorlayıcı konu demeyi tercih ediyorum. Benim için en zorlayıcı konu, değişime ayak direyen sistemler ve insanlar oldu. Sorumlu olduğum konular genellikle değişimi, gelişimi beraberinde getiren işlerdi ve bu yönde çok ciddi mücadele vermem gerekti. İnsanları bildiklerinden, alıştıklarından başka bir yöne bakmaya yönlendirmek oldukça zor.
Yıllar içinde, bunu daha kolay hale getirebilmek için, önce onların neyin içinde olduklarına dair farkındalıklarının oluşmasının ve de aynı zamanda kendi gelişim alanlarını tespit etmelerine olanak sağlamak gerektiğini fark ettim. Çünkü onları değişimin bir parçası ve paydası yapmadan, kendinizi 3 adım ileri 2 adım geri gider bulmak çok olası bir durumdu. O nedenle her zaman önce izledim, anladım, soru sordum ve sonra “nasıl daha iyisini yapabiliriz” konusuna beraber cevap aradım. Yıllar içinde bu yönteme gelene kadar oldukça çaba harcadığımı söyleyebilirim.
Kendinizi nasıl bir yönetici olarak görüyorsunuz?
Ben aslında kendimi yönetici olarak betimlemiyorum. Kendime daha çok “yönlendirici” sıfatını kullanmayı tercih ediyorum. Her şeyi, herkesi yönetebileceğimizi düşünmek bana ütopik geliyor. Her yerde, her anda olmamız mümkün değil. Bu nedenle sınırları belirgin, kuralları, hedefleri net, yaklaşımları şeffaf ve adil olan her ortamda en tecrübesiz personeliniz dahi kendi kendini koordine edebilir bana göre. Yeter ki doğru yerde, doğru zamanda, doğru yönlendirmeyi, geri ya da ileri bildirimi alabilsin.
Yöneticiliği iş yönetimi olarak görüyoruz ama aslında “doğru liderlik” olarak betimlenmeli diye düşünüyorum. Liderlik de beraber çalıştığınız insanlara gelişim alanı yaratmak, yetki vermek, yetkileri dahilindeki alanda, zamanında geri bildirim vermek, önlerini ve zihinlerini açmakla olacaktır. Benim kendi mesaim bu yönde ilerliyor.
KADINLAR İŞ HAYATINA FARKLILIK VE ÇEŞİTLİLİK GETİRİYOR
Kadınlar lojistik sektöründe nasıl fark yarattı?
Sadece bu sektörde değil, kadının gerek duyusal gerekse de zihinsel yaklaşımı nedeniyle her alanda farklılık ve çeşitlilik getirdiği kanaatindeyim. Multitask yaklaşımlar, sorgulama, farklı yönden bakma, çözümcül olma açısından içinde bulundukları ortamlarda fark yarattıklarına inanıyorum.
Lojistik bundan 20-25 yıl önce sahada daha aktif olan bir sektörken, günümüz iş dünyasında daha ofis merkezli bir hal aldı. Lojistiğin sektör olarak artık sadece taşıma kavramından öteye geçip hizmet odaklı olması ile birlikte şirketlerde beyaz yaka çalışanların oranları da arttı. Bu da doğal olarak erkek egemen sektörü, kadın çalışanlarla dengelediği bir duruma çevirdi.
Operasyon, müşteri hizmetleri, satış, finans, insan kaynakları ve teknoloji birimleri dâhilinde, kadın çalışanlar artık azımsanmayacak sayılarda. Elbette saha personeli tarafında özellikle sürücülerde kadın çalışan sayısını artırmak için sadece sektörün değil, altyapıların da buna evrilmesi gerekir. Son yıllarda kadınların yönetim kadrolarında da artması, bu yönde pozitif sonuçlar doğuruyor. Şirketlerin iklimleri bundan her anlamda pozitif etkileniyor. Kadın olduğu için kariyerinde bir noktaya kadar gelebileceğine inanan hemcinslerimin artık bu düşüncelerinden sıyrıldığını görebiliyorum. C level statülerinde kadın rol modeller sektörün de değişiminin açık sonucu niteliğinde.
Kadınlar sektörün gelişimine nasıl katkı sunacak?
Aslında yukarıda da bahsettiğim gibi kadınlar organizasyona farklı bakmayı, detaya inmeyi, işin niceliği kadar niteliği ile ilgili de aksiyon almayı getirecektir. “Kadın eli değmek” deyimine atıfta bulunmak gibi olacak ama maskulen bir yaklaşımdaki bir ortamda birilerinin başka bir pencere açıp “Bir de buradan baksanıza” demesi mutlaka fark yaratacaktır.
ÇOBANTUR BOLTAS'TA KADIN ÇALIŞAN ORANI YÜZDE 34
Çobantur Boltas kadın istihdamı konusunda nasıl bir yol izliyor?
Çobantur Boltas, kadına, kadının konumuna, eşitlik esasına oldukça önem veren, bunu kurumsal değerlerinde de yaşatan ve hissettiren bir organizasyon. Şirketimizde kadın çalışan oranımız yüzde 34 düzeyinde. Operasyon ve saha görevleri dâhil 16 kadın yöneticimiz var. İcra kurulunda ve yönetim kurulunda kadınların bulunduğu bir organizasyon olarak pozitif ayrımcılık yaklaşımımızla kadın istihdamına önem veriyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Çobantur Boltas, özellikle kadının sektörde daha güçlü konumlanması, iş hayatına daha rahat ve nitelikli şekilde atılabilmesi adına faaliyet gösteren, kadınlara ilham olan WILAT (Taşımacılık ve Lojistik Sektöründeki Kadınlar Derneği) organizasyonunun ilk kurumsal üyelerinden biri.
Ben de bu organizasyonun faal bir üyesi olarak bir STK yaklaşımı ile hem gelecek nesillere fayda sağlayacağım her alanda hem de mevcut iş hayatında, mentorluk ihtiyacı duyan hemcinslerimin yanında aktif rol alıyorum. Beraber çalıştığım kadın iş arkadaşlarıma, ekibimde olsun veya olmasın, kariyerlerindeki yolculuklarında karşılaşabilecekleri zorluklar, yaratabilecekleri farklılıklar anlamında destek vermeye gayret ediyorum. Üniversitelerde derslerde ve panellerde konuşmacı olarak deneyimlerimden bahsediyor, önceliklerini nasıl belirleyecekleri yönünde fikir vermeye çalışıyorum.