Banner


Eskişehir'de sanayiciler lojistikte iyileştirmeler istiyor
Üreticiler ve sanayiciler için zor bir yıl olmasına rağmen, hükümet ve devlet politikalarında üretim ekonomisine geçiş, üretim odaklı büyüme, yerli ve milli üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesinin ciddi bir adım olduğunu belirten Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, ESKİŞEHİR SANAYİSİ 2023 VİZYON PROGRAMI SORUNLAR / ÇÖZÜMLER raporunda  "Nakliyenin büyük bir gider olması, Eskişehir'in bir türlü limanlara bağlanamaması, Hasanbey Lojistik Köyünün etkin kullanılamaması ve özellikle Eskişehir 0SB ve Lojistik köy arasındaki demiryolu hattının yapılmaması maliyetleri her geçen gün yukarı çekmekte, bu da avantaj kaybına neden olmaktadır" görüşünün dile getirildiğini ifade etti.




celalettin_kesikbasLOJİSTİK İMKANLARIN YETERSİZLİĞİ SEKTÖRLERİ ZORLUYOR
Eskişehir’in lojistik özellikleri ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Odamız tarafından ESKİŞEHİR SANAYİSİ 2023 VİZYON PROGRAMI SORUNLAR / ÇÖZÜMLER raporu sorunlarının en doğru şekilde tespit edilmesi ve bu doğrultuda çözümler geliştirilmesi amacıyla Haziran 2018 tarihinden itibaren mevcut üyelerimizin neredeyse tamamı Odamız tarafından birebir ziyaret edilmiş, yüz yüze görüşmelerle ihtiyaçlara yönelik projeler tanımlanmıştır. Bu kapsamda ayrıca ilgili Bakanlıklar, TOBB, Valilik, Belediyeler, BEBKA, KOSGEB, İŞKUR, üniversiteler, diğer kamu kurumları ve ilgili tüm STK’lar ile karşılıklı görüş alışverişleri yapılarak işbirlikleri geliştirilmektedir. Gerçekleştirdiğimiz üye ziyaretleri ve resmi kurumlarla yaptığımız kapsamlı toplantılar neticesinde üretici firmalarımızın sorunlarına ve yine onlar tarafından üretilen çözüm önerilerine ilişkin hazırladığımız raporun önemli bir bölümü Lojistik kısmıdır. Raporun bu kısmının da şunlar söylenmektedir; Anadolu'nun batıya açılan kapısı olarak kabul edilen Eskişehir'de sanayicilerin, lojistik ve taşımacılık anlamında iyileştirmeler istediği vurgulanıyor. Söz konusu raporda; "Nakliyenin büyük bir gider olması, Eskişehir'in bir türlü limanlara bağlanamaması, Hasanbey Lojistik Köyünün etkin kullanılamaması ve özellikle Eskişehir 0SB ve Lojistik köy arasındaki demiryolu hattının yapılmaması maliyetleri her geçen gün yukarı çekmekte, bu da avantaj kaybına neden olmaktadır" görüşü dile getiriliyor. Tümüyle TOBB eliyle özel sektöre devredilmesi de öneriler arasında yer aldı.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nin doluluk oranının yaklaşık yüzde 95'e ulaştığının belirtildiği raporda, var olan bölgede altyapıyla ilgili herhangi bir aksaklık görülmese de havacılık, raylı sistemler ve makine-metal sanayilerinde gerçekleşecek yeni yatırımlar için OSB'ye ek olarak altyapısı hazır yeni yatırım alanlarına ihtiyaç olduğu belirtildi. Eskişehir'de lojistik ve ulaşım imkânlarının yetersiz olduğu belirlenirken, bu durum havacılık, raylı sistemler, makine-metal, madencilik gibi sektörleri olumsuz etkiliyor. Toplam üretim maliyeti içerisinde lojistik maliyetleri önemli bir paya sahip olduğunun ve ürünlerin naklinin karayolu aracılığıyla yapıldığının açıklandığı raporda, hava ulaşım eksikliğine dikkat çekilerek, "Eskişehir'de Hasan Polatkan Havalimanı bulunmasına rağmen İstanbul-Eskişehir arası hava ulaşımının olmaması hem ildeki mevcut yatırımcıları olumsuz etkilemekte, hem de yeni yatırımcıların Eskişehir'e çekilmesini engellemektedir, Eskişehir'de havayolu ulaşım imkânlarının geliştirilmesi, ilin turizm merkezi ve animasyon üssü olma hedefine de doğrudan katkı sağlayacaktır." 
 
Sanayiye bakış açınız nedir?
Bir sanayici ve sanayi odası yönetim kurulu başkanı olarak; ekonomik gerçekler ile finansal gerçeklerin birbirinden ayrılması gerektiğine inanan bir insanım. Dolar, Euro, Enflasyon, faiz bir sürecin sonuçlarıdır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sürecin kendisine yani üretime odaklanmalıyız.
 
2019 yılı sanayi ve ekonomi olarak nasıl bir yıldı?2020’de sanayi ve ekonomi anlamında bizleri neler bekliyor?
2018 yılının tahrip edici kur şoklarının gölgesinde geçen bir 2019 yılını geride bırakıyoruz. Ancak her şeyde bir hayır vardır. Üreticiler ve sanayiciler için zor bir yıl olmasına rağmen, hükümet ve devlet politikalarında üretim ekonomisine geçiş, üretim odaklı büyüme, yerli ve milli üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesi atılmış ciddi bir adımdır. Üretim sanayisinin sürekli gündemde olması, sanayinin tekrardan Türkiye’nin gözbebeği haline gelmesi, sanayicilerin yeniden ama uzun yıllardan sonra hakkının teslim edilmesi sevindiricidir. Toplumdaki algı seviyesinin üretim ve sanayici odaklı yükselmesi ile sanayici ve üreticiye saygının artması son derece memnuniyet vericidir. 
Diğer yandan ilgili bakanlıklarımızın ihracata dayalı üretimi teşvik etmesi, ithalatın önünü kesen yatırımlara tekrardan yön vermesi sanayicilerimizi fazlası ile umutlandırmıştır. 2019 yılı üreten sanayicilere saygı duyulan, güven duyulan ve ülkemizin ne kadar çok ihtiyacının anlaşıldığı bir yıl olmuştur. Devletimiz, hükümetimiz ve kurumlarımız 2023 strateji planlarını akılcı, analitik, üretken, odağı belli bir şekilde ya revize etmişlerdir ya da güncellemişlerdir. 
2019 yılı hepimizin malumu olduğu üzere sanayi üretim endekslerinin aşağı yönlü olduğu bir yıl olmuştur. Fakat son 2 aydır dipten dönüş yaşanmaya da başlanmıştır. Özellikle yurtiçinde piyasaların ve talebin daralması ile birlikte, yurtiçi satışlarda düşüşler yüzde 30-40 arasında gerçekleşmiştir. Volümdeki bu düşüş ve girdi maliyetlerindeki yükseklik şirketlerimizin önemli bir kısmında kar düşüşüne sebep olmuştur. Satış fiyatlarında aşağı yönlü baskı, genel ve enerji maliyetlerdeki yükseliş çok kuvvetle muhtemeldir ki bu sene şirketlerin bilançolarına negatif olarak yansıyacaktır. Aslında yatırım yapmak için şirketlerin rezervi oluşmayacaktır. Bu anlamda 2020 ve 2021’i iç piyasada yatırımların biraz daha az olduğu bir yıl olarak öngörüyoruz. Ama bu süreçte sanayicilerimizin de yatırım planlarını daha çok yeni kapasite artırımı değil, verimlilik, dijitalleşme ve insan kaynakları konusuna yönlendireceğini düşünüyoruz. 
Özellikle sanayi şirketlerimizin 2000 yılından sonra büyümeye başlamaları, bu süreç içerisinde, makina, bina, insan kaynakları, IT denilen enformasyon teknolojileri vb gibi yatırımlara yönelmesi nedeniyle sanayicilerimiz uzun yıllardır nakit birikimine çok yönelmemiş ve büyüme süreçlerini henüz olgunlaştıramamışlardır. Firmalarımızın önemli bir kısmında, ana sermaye yapısında problemler vardı ki bu büyüme sürecinde olan ülkemiz ve büyüme sürecinde olan sanayi şirketlerimiz için son derece normal bir durumdur. Büyük holdingler ve önemli şirketlerimizin bir kısmını incelemeden çıkardığımızda neredeyse genç firmalara sahip olan sanayici, üretici firmalarımız maalesef kasalarında para biriktirememişlerdir.
 
2019 yılının öne çıkan gelişmeleri ne olmuştur?
Devlet politikalarında, özellikle marka, inovasyon ve Ar-Ge yeteneklerinin arttırılması çabaları, ihracatın üreticiler kısmında tabana yayılması, daha fazla ihracatçının oluşturulmasının sağlanması, URGE projeleri, Kg. başına ihracatın arttırılmasına yönelik yapıcı tedbirlerin alınmaya başlaması ve adeta bir seferberlik haline getirilmesi 2019 yılının en sevindirici konularıdır. 
 
Eskişehir genelinde hangi sektörler ön plana çıkmaktadır? Önümüzdeki dönemde büyümesini beklediğiniz alanlar var mıdır? 
Ülkemizin en önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden olan Eskişehir, havacılıktan raylı sistemlere, beyaz eşya sanayinden gıda sanayine, makine imalattan seramik sanayine kadar birçok alanda karma yatırımlara ev sahipliği yapmaktadır. Şehrimiz bazı sanayi ürünlerinde Türkiye çapında önemli pazar payına sahiptir. 
Uçak motoru imalatı, dizel lokomotif ile bor ürünleri üretiminde Eskişehir tüm Türkiye pazarının yüzde 100'ünü elinde bulundurmakta olup, dünyadaki bor yataklarının yüzde 60’ı da Eskişehir'dedir. Eskişehir sanayi içinde Beyaz Eşya Ana ve Yan Sanayi de önemli bir paya ve ağırlığa sahiptir. Türkiye’deki buzdolabı üretiminin yüzde 60’ı ve soğutucu kompresör üretiminin yüzde 95’i yine Eskişehir’deki sanayi tesislerinde gerçekleştirilmektedir. Eskişehir döküm alanında da öncü illerden biridir. 
Eskişehir’de, makina imalat, metal eşya, havacılık sanayi, raylı sistemler sanayi ile beyaz eşya sanayi yönünden ülkemizin en gelişmiş endüstri noktalarından biri olduğunu yinelememiz gerekir. 
Özellikle kümelenme ve URGE Projeleri bizler için son derece önemlidir. Bu noktada Eskişehir Sanayi Odası öncülüğünde Eskişehir-Kütahya-Bilecik Seramik Kümesinin, Eskişehir Havacılık Kümesinin, Raylı Sistemler Kümesinin, Madencilik Kümesinin ve son olarak Mobilya Kümesinin kurulmasına öncülük ettik.  
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat