23 yıldır demiryolu odaklı gösterdiği gelişimle Türkiye’de yeşil taşımacılığın en önemli savunucularından biri olan Konsped, Avrupa’nın önde gelen demiryolu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak sektörün global anlamda gelişimine de katkı sunuyor. Konsped’in uzun yıllardır bu alanda çalışıyor olması, hem potansiyel müşterileri olan sanayi firmalarına demiryolu taşımacılığı konusunda güven veriyor, hem de Avrupa’daki partnerlerine know-how aktarımı yapmasını sağlıyor.

Logosunun ekindeki yeşil ayak izleri ve “Go Gren - Let Your Footprint Stay On Earth” sloganıyla çevreci taşımacılık çözümlerine de dikkat çeken şirket her ne kadar bir forwarder olsa da başrolü her zaman demiryolu taşımacılığına veriyor. Konsped Ticaret Müdürü Merih Ünal, “Mümkün olan ilk noktadan, ulaşılabilen en son noktaya kadar demiryolu kullanıyoruz, karayoluyla ön ve art taşıma bu noktadan sonra devreye giriyor” diye konuşuyor.

Demiryolunun sürdürebilirliği apaçık ortada!

Türkiye’de demiryolu taşımacılığının gelişmesine katkı sunan şirketlerden biri de Konsped. Demiryolunu çevresel faktörler açısından diğer taşıma modları ile kıyasladığınızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? 

Taşımacılık sektörü, fosil enerji kullanımı bakımından tüm dünyadaki karbon salınımının önemli bir kısmına sebebiyet veriyor. Atmosferde biriken karbon kökenli gazların %80’i ulaşım, ısınma ve sanayide fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklanıyor.

Öte yandan Türkiye, karbon emisyon artışı hızında Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor. Türkiye’nin kamyon ve benzeri büyük yük taşıtlarında da Avrupa’da başı çekmesi bu durumun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Yük taşımacılığında demiryolunu 1 kabul edersek, karayolu 3, denizyolu da 1,3 birim oluyor. Benzer tablo yakıt tüketimi ve yakıt verimi konusunda da söz konusu… Öyle ki demiryolunda 1 yolcu/ km için kullanılan yakıtı 1 birim kabul edersek, karayolu taşımacılığında 1 yolcu/ km 11,60 birim olarak karşımıza çıkıyor. Yani demiryolu üstünlüğü tartışmasız bir sürdürülebilir taşıma biçimidir.

Bir forwarder olarak CO2 salınımınızı azaltmak için ne tür çalışmalar, yatırımlar yapıyorsunuz?

Konsped forwarder kimliğiyle çalışırken, en büyük yatırımını demiryolu taşımacılığı konusunda   

eğitimli personel için yapıyor. Bu ayrıcalık, Avrupa’da demiryolu taşımacılığı hizmeti veren lider kuruluşların temsilci olarak Konsped’i tercih etmelerinde de en önemli etken.

Firmamız güzergaha göre konvansiyonel veya multimodal demiryolu taşımacılığı arasında tercih yaparken, bu sayede karayolu taşımasını asgariye indiriyor ve yakıt tasarrufu ile karbondioksit salınımını minimumda tutmaya katkıda bulunuyor. Ayrıca yürüttüğümüz pazarlama çalışmalarıyla önemli sanayi kuruluşlarının demiryolu taşımacılığına destek vermesini sağlıyoruz. 

En önemli görev TCDD’ye düşüyor

Başta demiryolu olmak üzere yeşil lojistik uygulamaları açısından gerek altyapısal gerekse mevzuat yönünden yaşanan sorunlar neler?
Ülkemiz demiryolu konusunda maalesef diğer ülkelerin oldukça gerisinde kaldı ve bu alandaki açığı daha yeni fark ederek mesafeyi kapatmaya çalışıyor. Her ne kadar demiryolunun önemi kavranmaya başlanmış olsa da teknik imkansızlıklar hala ilerleme hızımızı sekteye uğratıyor. Bu konuda yaşanan sorunlara önemli ölçüde çözüm olacak hat yenileme çalışmaları iki ana lokasyonda başladı. Bu çalışmalar esnasında sektörün zarar görmemesi için en önemli görev ise TCDD’ye düşüyor.

Halkalı -  Çerkezköy arasındaki 4 gün kapalı, 3 gün açık uygulaması (şu anda sorunsuz yürüyor) kesintisiz devam etmeli ve Tekirdağ - Derince arasındaki hizmet verecek feribotun en kısa zamanda devreye girmesi sağlanmalıdır.

Sanayiciler ve lojistik şirketleri ortak çözüm üretmeli

Konsped Ticaret Müdürü Merih Ünal, yeşil lojistik uygulamalarının yaygınlaşması için özel sektörde sanayi kuruluşlarının yük desteği vermesi ve diğer alanlarda faaliyet gösteren nakliye şirketlerinin de rekabet kaygısı yaşamadan, bu alanda çalışan firmalara mevcut müşteri portföylerinden yük aktarımı yapması ve ortak çözümler üretmesi gerektiğini düşünüyor. “Mevcut blok trenlere bu alanda çalışmayan firmalar tarafından yük verilmesi, tren kapasitelerini ve hizmet kalitesini geliştirecektir” diyen Ünal, kamunun da teknik imkanları Avrupa standartlarına uygun hale getirmesinin önemine işaret ediyor. Ünal, “Bu standartlara ulaşmak bugünden yarına gerçekleştirilecek bir hedef olmasa da, adımların ivedilikle atılması sağlanmalıdır” şeklinde konuşuyor.