e


Demiryolunda yatırım polemiği

Türkiye’de demiryolu sektörüne son yıllarda artan yatırım hamlesi tartışmalara da yol açıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kartal-Kadıköy Metro Hattı’nda yaptığı “Ülkeyi demir ağlarla biz örüyoruz” açıklamasına Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil köşesinde verdiği tren hatlarının ve vagonların yabancılar tarafından yapıldığı ve üretildiği yönündeki yanıt tartışmalara yol açtı.





yilmaz_oezdil_tren.jpgBaşbakan Recep Tayyip Erdoğa’ın Kartal-Kadıköy Metro Hattı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 10. Yıl Marşı’nda geçen “Demir ağlarla ördük yurdu dört baştan” dizesine “Neyi ördünüz? Asıl ülkeyi demir ağlarla biz örüyoruz” sözlerine Hürriyet Yazarı Yılmaz Özdil’den gelen yanıt önemli bir tartışmaya yol açtı.

Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerine tepki gösteren Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, “Ne Ördün Filan...” başlığıyla köşesine taşıdığı konuyu kendine has üslubuyla eleştirdi. Tren hatlarının yabancılar tarafından inşa edildiğini kaydeden Özdil, vagonların dahi yabancılar tarafından üretildiğine işaret etti. Ankara-İstanbul Hızlı Tren, Marmaray, İstanbul Metrosu gibi birçok projeyi tek tek sıralayarak, bunlarda kullanılan malzemelerin hangi ülkelerden tedarik edildiğini ya da bu projelerin hangi ülke tarafından yürütüldüğünü anlatan Özdil’e ilk yanıt TCDD’den geldi.

‘Demiryolu yapım seferberliği yerli endüstrinin de lokomotifidir’

Özdil’in yazısının ardından yazılı bir açıklama yapan TCDD, yazının yanlış ve eksik bilgilerle dolu olduğu ifade etti. İlk demiryolu imtiyazının İngilizlere verildiği şeklinde başlayan açıklamada, “İzmir-Aydın demiryolu, 1856. Bunu yine İngilizlere, Almanlara, Fransızlara, Belçikalılara, Ruslara verilen demiryolu imtiyazları izledi. Askeri demiryolu hariç, demiryolu işletmeciliği Türklere kapalıydı. Cumhuriyetin kurulmasından sonra, 22 Nisan 1924 tarihli yasa ile Anadolu-Bağdat demiryolunun satın alınarak millileştirilmesine karar verildi. 1933 yılında Paris Mukavelesi ile Türkiye'nin yabancı ‘imtiyazlı’ şirketlere borcu tespit edildi. O günün parası ile 8 milyon 600 bin TL. Bu borcun taksitlerin ödenmesi çeyrek asır sürdü” denildi. Cumhuriyetten günümüze demiryollarında yapılan yatırımlara da yer verilen açıklamada, “Türkiye'nin demiryolu yapım istatistiğine göz atarsak, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden demiryolu, 4 bin 136 kilometre. 1923-1950 arası yapılan 3 bin 764 kilometre, yılda ortalama 134 kilometreye tekabül ediyor. 1951-2004 arası yapılan 945 kilometre; yılda ortalama 18 kilometre yapılmış. 2004-2011 tarihleri arası yapılan 1076 kilometre; yılda ortalama 135 kilometre. 2011 itibariyle inşası devam eden hatların uzunluğu, 2 bin 78 kilometre. 2023 yılına kadar 10 bin kilometre yüksek hızlı tren, 4 bin kilometre konvansiyonel hat yapımı planlandı; bu hatların fizibilite etütleri ve uygulama projelerinin yapım süreçleri devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

Yüklenicilerin büyük ortakları Türk

“Sayın Özdil, Cumhuriyetten sonra yapılan ve bugün yapımı devam eden hatların hiçbirisi imtiyaz değil. Yapım ihalesine çıkıyorsunuz, yerli firmalara avantaj sağlıyorsunuz, yapım ihalesine uygun teklifi veren kazanıyor. Siz imtiyazla, müteahhitliği ‘çok başarılı’ mezcediyorsunuz. Sizin ‘yabancılar’ dediğiniz yüklenicilerin büyük ortakları Türk. Bu yolları Türkler yapıyor Sayın Özdil” denilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Demiryolları maalesef yarım asırdan fazla ihmale uğradı. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki demiryolu hamlesi tersine döndü. Demiryolları bırakın rayı, bağlantı malzemesi temin edemiyordu. 2003’ten itibaren tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi demiryolları yeniden devlet politikası oldu. Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars projeleriyle Pekinden Londra’ya İpek Demiryolu projesi yeniden hayata geçiriliyor…Sayın Özdil, son on yılda demiryollarında nasıl bir dönüşüm yaşandığını anlatarak vaktinizi almak istemiyoruz. Yazınızla ilgili son birkaç yanlışı daha düzeltmek istiyoruz. Türkiye’de yük vagon fabrikası 1953 yılında, yolcu vagon fabrikası 1962 yılında kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti ilk yıllarında vagon üretemiyordu. Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren yolunu Türk-Çinli konsorsiyum inşa ediyor. Parasal pay dağılımı %25 Çinli, %75 Türk. İspanya’dan lokomotif alınmadı. Makinistlerin eğitimi Türkiye’de yapıldı. Staj için yüksek hızlı tren işletmecisi olan ülkelere gönderildi. Köprü asfaltında Almanya dünyada tek üretici. Deniz otobüsleri önce ithal ediliyordu, şimdi yerli yapılıyor. Sivas-Erzincan hattının yapımına başlanmadı, kimin yapacağını bilmiyoruz. Sayın Özdil, Özetle yazınız eksik ve yanlış bilgilerle dolu.”

62 yılda 18 km 9 yılda 135 km

Yılmaz Özdil’in yazısına bir cevap da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’dan geldi. Bakan Yıldı  ‘Ne ördün filan’ başlıklı yazısının gerçekle alakası olmadığını söyledi. Özdil’in “hata sevap cetvelinin uzun olduğunu” söyleyen Bakan Yıldırım, iddialara tek tek cevap verdi. Bakan Yıldırım, “Ne diyor iddialarında. ‘Demiryolları Almanlarındır’ Anadolu topraklarında Osmanlı döneminde ilk imtiyaz İngilizlere verildi. O da İzmir-Aydın arası ilk demiryolu yapımı esnasında. Daha sonra Almanlar, Fransızlar, Belçikalılar, Ruslar da dahil Anadolu topraklarında Osmanlı coğrafyasında demiryolu yaptılar. Bir başka iddiası var. Mustafa Kemal Atatürk geldi, vagon fabrikası kuruldu denildi. Türkiye’de de vagon fabrikası kuruluş tarihleri ilk vagon fabrikası 1953 yılında, yolcu vagon fabrikası kuruluş tarihi de 1962 yılında kuruldu. Dolayısıyla bu da yanlış” dedi.

Türkiye'de demiryollarını Osmanlı, Cumhuriyet sonrası 1950x’ye kadar, 1950-2000 arası ve 2000’den sonra olmak üzere 4 dönemde değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Bakan Yıldırım şunları anlattı: “Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün teşvikleriyle, gayretleriyle demiryollarında ciddi bir hamle başladı. Ancak 1946’dan sonra durdu. 46’ya kadar sürekli demiryolu yapıldı. 1946’dan sonra demiryolu yapımı bırakıldı. Karayolu yapımına başlandı. 2000'e kadar demiryolları için talihsiz bir dönemdir. Yarım asırdan fazla. 2002’den sonra biz demiryollarını ve karayollarını ayağa kaldırmak için sadece demiryolu değil hem demiryolu projelerine hız verdik hem karayolu projelerine devam ettik. Cumhuriyet döneminde bir yılda yapılan demiryolu miktarı 134 kilometre. 1950-2002 arası yapılan sadece 18 kilometre. 2003 ve bugüne kadar yapılan da yıllara böldüğümüz zaman 135 kilometre

Ankara-İstanbul hızlı treninin Çin-Türk ortaklığıyla yapıldığını belirten Bakan Yıldırım, burada Türklerin payının Çinlilerden daha fazla olduğunu söyledi. Yazıdaki ‘Vagonlar Güney Kore’den alındı’ iddiasının da yanlış olduğunu vurgulayan Bakan Yıldırım, “Güney Kore Rotem firması ile demiryolları Eurotem diye bir şirket kurdu Sakarya’da. Vagonlarda orada imal ediliyor. ‘Ankara metrosu Alman-İtalyan buda yanlış’ Ağırlıklı olarak ta Türk firmaları tarafından yapılıyor. ‘Ankara Eskişehir-İspanyol’ bu da yanlış. Doğru İspanyol ortak var. Ama Türk de var. Oda İspanyol kredisi ile yapılıyor. Yarışma yapıyoruz. Uluslararası düzeyde herkes katılıyor. İpi kim göğüslerse ona veriyoruz” dedi.

TCDD’den Özdil’e teşekkür

Demiryollarındaki yatırım tartışması Yılmaz Özdil’in bir önceki yazısında konulara açıklık getirdiği ve TCDD’ye cevap verdiği “Sayın TCDD” yazıyla sürerken, TCDD yaptığı ikinci açıklamayla son noktayı koydu. Yapılan açıklamada, “Bu ülkeye bir karış ray döşeyerek hizmet eden herkese minnet borcumuz olduğu gibi, bu süreçte de hiçbir art ve ön niyet taşımadan, samimi olarak demiryollarına destek veren herkese teşekkür borcumuz vardır. Bir köşe yazarının bugünkü yazısında yer alan ‘Mustafa Kemal vizyonuyla, ülkemin kılcal damarlarında bile hızlı trenlerin dolaşmasını isterim’ sözlerine de ayrıca teşekkür ederiz” denildi.  

 

 

 




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat