Lastik sektöründe başarıyı lojistikte uzun vadeli partnerlik getiriyor
2011 yılını 12 milyon adeti yenileme, 6 milyon adet ise orijinal ekipman olmak üzere 18 milyon 627 bin adetlere ulaşan bir pazar büyüklüğüyle kapatan Türkiye lastik sektörü, dünyanın önde gelen üretici ve ihracatçı ülkeleri arasında yer alma yolunda hızla ilerliyor.
Bu yıl %5,8’lik büyüme öngörülen sektörün gelişiminde lojistik yönetiminde izlenen strateji önemli rol oynuyor. Lojistik süreçlerini önemli ölçüde outsource eden sektör açısından, sunulan hizmetlerde “düşük maliyet” ve “yüksek kalite” temel kriterleri oluşturuyor. Bunları temin eden lojistik şirketleri, lastik sektörünün uzun vadeli partnerleri olarak isim yapıyor. Türkiye’nin ilk yerli lastik firması olan Türk Pirelli, pazarda hızla büyüyen Continental ve Ömrünü Tamamlamış Lastikleri (ÖTL) mevzuata uygun bir şekilde toplayarak çevreye ve ekonomiye geri kazandıran Lastik Sanayicileri Derneği (LASDER) sektörün lojistik süreçlerini UTA Lojistik’e açıkladı.
Türk Pirelli profesyonellerle yürüyor
Türk Pirelli, 50 yılı aşkın köklü tarihi ile Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor. Yıllık 8 milyon adetlik üretimi ile Pirelli Grubu’nun en büyük fabrikası olan İzmit Fabrikası’nda, otomobil, hafif ticari araç, ağır vasıta, motorsporları kış lastikleri ve Cinturato ailesi gibi yeşil performans olarak da adlandırılan lastikler üretiliyor. Bu lastiklerin yüzde 60’ını dünyadaki pek çok ülkeye ihraç eden şirketin önde gelen ihraç pazarları arasında, İtalya, Almanya, Fransa, İspanya, Yunanistan, İsviçre, Avusturya ve İngiltere’nin de aralarında yer aldığı büyük Avrupa pazarları, Orta Doğu, Kanada, Brezilya, Japonya ve Avustralya gibi deniz aşırı ülkeler yer alıyor. Mercedes, Jaguar, Fiat, Ford gibi önemli otomobil üreticilerine lastik tedarik ettiklerinin bilgisini veren Türk Pirelli Lojistik Direktörü Ayşegül Şenalp, öncelikli hedeflerinin bu segmentlerdeki liderliklerini daha da üst seviyelere taşımak olduğunu söylüyor. Şenalp, kamyon lastikleri alanında da pazarda en çok tercih edilen marka olarak lider olduklarını, bunu daha da ileri seviyelere taşımak için çalışmalar gerçekleştireceklerini vurguluyor. İzmit Fabrikaları’nda 2011 Formula 1 sezonunda toplam 35 bin adet F1 PZero lastiği üretimi gerçekleştirdiklerinin altını çizen Şenalp, “Bu lastiklerin tümünü yarışlar için yurtdışına ihraç ettik. 2012 yılında ise 45bin adet F1 lastiği üreteceğiz. Pirelli’nin hedefi Formula 1 ile birlikte 2015 yılında tüm dünyada premium segment alanında dünya liderliğini elde etmek. Biz de bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diyor.
Lojistik süreç yönetiminde oturmuş bir politikaya sahip olduklarını belirten Şenalp, bu alanda öncelikli kriterlerinin düşük maliyet ve yüksek kalite geldiğini söylüyor. Bu alandaki hassasiyetlerini işinde uzman profesyonel lojistik hizmet veren şirketleri seçerek gösterdiklerinin altını çizen Şenalp, “Depolama ve gümrükleme faaliyetlerinin tamamı outsource edilmiş durumdadır. Lojistik faaliyetlerimizde Pirelli lojistik politikaları doğrultusunda yerli ve yabancı birçok tedarikçi firma ile çalışmaktayız. Kaliteli ve müşteri odaklı hizmet anlayışı, çözüm odaklı yaklaşım, güvenirlilik ve uygun fiyat politikası tedarikçilerimizde bulunması gereken en önemli kriterlerdir” diyor.
Lojistik şirketleriyle yaptıkları anlaşmaları uzun vadeli tutuklarını vurgulayan Şenalp şunları aktarıyor: “Yurtiçi dağıtım ve depolama anlaşmalarımızı üç yıllık, uluslararası navlun anlaşmalarımız kara ve demiryolu bir yıllık yapılmakta. Yıllık taşınması gereken ürün hacmi yaklaşık 150 bin tondur. İhracatta kara, demiryolu, deniz ve uçak olmak üzere tüm taşıma modlarını kullanıyoruz. Toplam maliyetler içinde lojistik maliyetleri yüzde 6’lık bir oranı kapsıyor. Ne yazık ki bu maliyetleri olumsuz etkileyen enflasyon ve mazot artışları bizi oldukça zorluyor. Her yıl yeni tasarruf projeleri geliştirerek bu olumsuz etkenleri bertaraf etmeye çalışıyoruz.”
Şenalp, lojistik süreçlerde en büyük sıkıntının giderek artan maliyetler olduğunun söylüyor. Türkiye lojistik sektörünün günümüz koşullarında büyük sıkıntı içinde olduğunu düşünen Şenalp, “Diğer yandan çok değişken ithalat- ihracat dengesi istikrarlı fiyat sağlamak isteyen bizleri zorluyor. Zor zamanlarda birbirimize destek olabildiğimiz doğru çözüm ortakları ile çalıştığımız için şanslı olduğumuzu düşünüyorum” diyor.
Continental’de hedef sorunu çözmek değil hiç yaşamamak
Türkiye lastik pazarında hızlı büyüyen global markalardan biride Continental. Continental Lojistik Müdürü Nihan Çavuşlar, Türkiye’nin gerek bulunduğu stratejik konumu gerekse ağır vasıta pazar hacmi nedeni ile Continental için son derece önemli bir pazar olduğunu söylüyor.
2011’in yakaladıkları büyüme rüzgarının da etkisi ile planladıklarının da ötesinde bir yıl olduğunu belirten Çavuşlar, “Bu yıl işlerin biraz daha zorlu geçeceği bilinci ile dağıtım kanallarımızı tekrar gözden geçirerek eksiklerimizi giderme ve özellikle nihai tüketiciye çok daha kaliteli ve belli standartları sağlayan örgütümüzü geliştirmek ana hedefimizde yer almakta. Tabi bu arada yetkili satıcı kanalımız dışında kalan diğer kanallarda da belli bir standart ve marka bilinci oluşturma çalışmalarımız artarak devam edecektir” diyor.
Continental olarak tedarik zincirinin yurtiçi depolama ve dağıtım halkalarında dışarıdan servis sağlayıcı bir iş ortağı ile çalıştıklarının bilgisini veren Çavuşlar, gümrükleme alanında ise profesyonel bir gümrük danışmanlık firmasından hizmet aldıklarını söylüyor. Yaptıkları ithalat taşımalarının çoğunda karayolunu kullandıklarını belirtiyor.
Lojistik alanda hizmet aldıkları firmalarla uzun vadeli anlaşmalar imzaladıklarını ifade eden Çavuşlar, “İş ortaklarımızı seçerken Continental standartlarına uygunluğu, müşterilerimizin servis seviyesi taleplerini karşılama kapasiteleri, performans izleme sisteminin mevcudiyeti belirleyici unsurların başında gelmektedir” diye konuşuyor.
Lojistik yönetiminde ve partner seçiminde titiz davrandıklarını belirten Çavuşlar, şunları aktarıyor: “Planlamalarımızı sektördeki yaklaşık 45 yıllık Koç Gurubu ve son 3 yıldır dahil olduğumuz Continental’in 141 yıllık deneyimi ile birleştirerek risklerin minimize olduğu ve ama gerektiğinde son derece dinamik hale getirebileceğimiz bir şekilde yapıyor ve bize bu çalışma koşullarını sağlayacak lojistik ve gümrükleme firmaları ile çalışıyoruz. Dolayısıyla bizi çok zorlayan hayatımız değiştirecek kadar bizi etkileyen sorunlarla karşılaşmıyoruz. Yani işin başı, doğru öngörüler son derece hassas bir planlama ve aynı hassaslıkta iş takibi gerektiriyor. Bu süreçlerden herhangi birinde hata yapma veya ipleri gevşetme şansınız yok. Yaşanacak hemen her ciddi hata öncelikle son derece yoğun yaşanan pazarda imaj kaybı, sonrasında ise pazar ve para kaybı anlamına geldiğinin bilinci içinde çalışan ve bu bilinci benimsemiş tedarikçi seçimi ile sorun yaşamamak en temel görevimiz. Hedef sorun çözmek değil sorun yaşamamak.”
Lasder partnerlerini ihaleyle seçiyor
Ömrünü Tamamlamış Lastikleri (ÖTL) mevzuata uygun bir şekilde toplayarak çevreye ve ekonomiye geri kazandıran Lastik Sanayicileri Derneği (LASDER) son 5 yılda 200 bin ton lojistik topladı. 2012 yılında 113 bin ton ömrünü tamamlamış lastik toplamayı hedeflediklerini belirten Lastik Sanayicileri Derneği (LASDER) Genel Sekreteri Bahadır Ünsal, bu rakamın 2011 yılına göre yüzde 26 büyüme anlamına geldiğini söylüyor. Türkiye’de üretim sonrası ya da ithalatla getirtilen araç lastiklerinin satışının tüm ülkeye yayılan yetkili satıcılar ağıyla ya da diğer satış kanalları ile gerçekleştirildiğine dikkat çeken Ünsal, “Buralarda satışa sunulan ürünler değiştirildiğinde ÖTL haline gelen kullanılmış lastikler de doğal olarak bu noktalara bırakılmaktadırlar. LASDER’in toplam görevleri içinde en çok zaman ve maliyet oluşturan işte bu noktalardan lastiklerin toplanması ve kullanım noktalarına kadar taşıtılmasıdır. Lastik fizik yapısı nedeniyle hacim olarak çok yer tutmakla beraber, tonaj olarak bu kadar yere ihtiyaç duymamaktadır, bu bağlamda özellikle ÖTL taşımalarında maliyet diğer taşımalara göre 2 hatta bazen 3 kat daha pahalıya mal olmaktadır. Bütçemizin az bir kısmı genel giderler ve tanıtım harcamaları için kullanılmakta olup çok büyük bir kısmı toplama ve taşıma giderlerine harcanmaktadır” diyor. Lastik taşımalarını gerçekleştirecek yüklenici firmaları ihale yöntemiyle seçtiklerinin bilgisin veren Ünsal, 2012 yılında ihaleyi kazanan firmaları Horoz Lojistik, FBS lojistik, Lokman Geri Kazanım, Derman Lastik, Çetinkaya Geri Dönüşüm, PİEM Enerji, Çivril Lojistik, Selçuk Kauçuk ve ASK Geri Dönüşüm olarak sıralıyor.
Lastik sektörünün uzun yıllara dayanan deneyimiyle lojistikte kendi çözümlerini yarattığını vurgulayan Ünsal şunları aktarıyor: “Bu bağlamda sektör ile uzun zamandır çalışmakta olan taşıma ve lojistik firmaları da buna paralel olarak çözüm ortağı olma özelliklerine kavuşmuş olup, oldukça başarılı bir performans sürdürmektedir. LASDER, sektörde yıllardır oluşmuş olan bu tecrübeyi değerlendirecek bir yapılanma gerçekleştirmiş olup bu bağlamda sorunsuz bir toplama taşıma hizmeti vermektedir.”