Demiryolu sanayici için gözde taşıma yolu oldu
Düşük maliyeti ve çevreci özellikleriyle diğer taşıma modlarından ayrılan demiryolu, bu yönleriyle hem üreticinin hem de ihracatçının ilgisini çekiyor.
Demiryolunun gerek yurtiçindeki yük trafiğinde, gerekse ihracat odaklı taşımalardaki payını her geçen gün artırmasına katkı sunan sanayiciler için bu alandaki altyapı, ekipman ve yeni güzergah yatırımlarının artarak devam etmesini istiyor.
Türkiye demir ağlarla örülürken, güvenli olması, ağır yük taşımacılığına uygunluğu, sabit transit süresi ve hava koşullarından etkilenmemesi nedenleriyle demiryolu taşımacılığı üretici ve ihracatçı için de etkin bir taşıma modu haline geliyor. Kızışan rekabet ortamında bir adım öne geçmenin ve fark yaratmanın optimum maliyetli lojistik çözümlerden geçtiğini gören sanayiciler için karayolu taşımacılığına göre daha ekonomik ve daha güvenli seçenekler sunan demiryoluna talep her geçen gün biraz daha artıyor.
Peki her biri kendi alanında Türk sanayisine yön veren şirketler neden demiryolu tercih ediyor? Bu alanda hangi adımların atılmasını istiyor?
FORD OTOSAN
Demiryolu taşımacılığını mihenk taşı yaptı
2015 yılı ve sonrası için endüstrinin 2 milyon üretim ve 1,5 milyon ihracat hedefleyen otomotiv sektörünün önde gelen oyuncularından Ford Otosan, üretiminin yaklaşık %70’ini ihracat ediyor. 60’dan fazla ülkeye ihracat yapan Ford Otosan’ın Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Kabatepe, fabrikalarının kuruluş aşamasından bu yana lojistik süreçlerini gözeten bir politika izlediklerini söylüyor. Dünya pazarlarında rekabet edebilmenin tedarik zincirinin en optimum maliyetle sürdürülmesine bağlı olduğuna dikkat çeken Kabatepe, “İşte bu sebeple her aşamada maliyet verimliliği çok yüksek lojistik süreçleri geliştirmek ve iş ortaklarımız ile bu ana fikir etrafında buluşmak, stratejimizin nüvesini oluşturmakta” diyor.
Kabatepe’nin verdiği bilgilere göre Ford Otosan bitmiş ürün olan araçlarını yüzde 95 oranında denizyolu ile dağıtıyor. “Amerika’da dahil olmak üzere 4 rota üzerinde ring sefer yapan gemilere göre planlanarak üretimimizden çıkan araçlar Just in Time prensibi ile bu gemilere binerek nihai müşterilere en kısa sürede ulaştırılıyor” diyen Kabatepe, malzeme ikmalinde ise yüzde 70’e varan oranlarda demiryolu taşımacılığına başvurduklarına dikkat çekiyor. Maliyet avantajı da sağlayan bu yüksek orandaki demiryolu kullanımının Ford Otosan’ın uluslararası lojistik alanındaki önemli bir başarısı olduğunun altını çizen Kabatepe “Aksi halde bu yüksek üretim hacimlerine malzeme akışı olarak zamanında cevap vermek çok mümkün olamayacaktı veya maliyet açısından çok önemli dezavantajlar ile karşı karşıya kalacaktık” diye konuşuyor.
INDESIT
İhracatta avantajını demiryoluyla artıracak
Beyaz eşya sektöründe Avrupa’nın önde gelen markalarından biri olan Indesit Company, Manisa’da bulunan fabrikasında soğutucu üretiyor. 2011 yılında 1 milyon 300 bin adet buzdolabı üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Indesit Company Türkiye Lojistik Müdürü Levent Özer, bunun %85’inin ihraç edildiği bilgisini veriyor. İhracatta öne çıkan ülkeleri İngiltere (%40), Fransa (%25) ve İtalya () olarak sıralayan Özer, yıllık 70 bin tonluk bir yük hacmi yarattıklarını söylüyor. Özer, taşımalarda ağırlıklı olarak denizyolunu tercih etmekle birlikte demiryolunu da kısmen kullandıklarını belirtiyor.
Türki Cumhuriyetlere yapılan taşımalarda demiryolunu kullandıklarını söyleyen Özer şunları aktarıyor: “Günümüzde nakliye maliyetleri bir pazara girmeyi sağlayabildiği gibi bir pazardan çıkmayı da gerektirebiliyor. Demiryolu taşımacılığının yükte ağır, pahada hafif ürünler için uygun bir taşıma şekli olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda Avrupa’da mevcut olan demiryolu altyapısı ülkemizde olmadığı için şu an özellikle ihracatçılar Avrupalı rakiplerine göre dezavantajlı durumdalar.”
ERKUNT TRAKTÖR
Transit süre ve ekonomik taşıma için demiryolunu seçecek
Türkiye traktör pazarında ilk üç firma içinde yer alan Erkunt Traktör, Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Hırvatistan, KKTC, Irak, Cezayir, Fas, Senegal ve Ürdün’ün de aralarında bulunduğu 27 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Bir yılda yaklaşık, 7 bin 500 tonluk yük hacmi oluşturduklarını belirten Erkunt Traktör Genel Müdürü Zeynep Erkunt Armağan, Avrupa ülkelerine yaptıkları ihracatta karayolunu, Uzakdoğu’ya yaptıkları ihracatta ise denizyolunu kullandıklarını söylüyor. Armağan’ın verdiği bilgilere göre karayolu ile 4 bin 500 ton, denizyolu ile ise 3 bin ton taşıma yapılıyor. Yük transferlerinde henüz demiryolunu kullanmadıklarını ifade eden Armağan, şunları aktarıyor: “Ama gerekli şartlar karşılandığında demiryolu gibi güvenli bir nakliye yöntemini denemeyi arzu ediyoruz. Demiryolunun karayoluna göre transit süre ve maliyet avantajı sağlıyor olması tercih edilirliğini artıracaktır. Aynı zamanda mutlaka yük takibi imkanı sunulmalıdır. Demiryolu taşımalarında mutlaka karayolu ile ara aktarmalara ihtiyaç duyulacaktır. Bu süreci yönetecek aracı profesyonel ihtiyaç olacaktır. Belirttiğim tüm bu noktalar demiryolunu kullanmaya başladığımızda öncelikli kriterlerimiz olacak. Bu beklentilerimiz tam olarak karşılandığında demiryolu gibi güvenli bir nakliye yöntemini kullanmakta tereddüdümüz kalmayacak.”
NOKSEL
Balkanlar ve Ortadoğu’da tercihi demiryolu
Türkiye’nin önde gelen çelik boru üreticileri arasında yer alan Noksel, yeni yatırımlarla Avrupa piyasasındaki rolünü de güçlendiriyor. Dünyanın her noktasındaki üreticilerle rahatça rekabet edebilecek konumda olan şirket, ürünlerinin yüzde 70’inden fazlasını ihraç ediyor. Yıllık yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere ortalama 400 bin tonun üzerinde sevkiyat gerçekleştiren Noksel, bunun 100 bin tonu aşkın kısmını demiryolu ile Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerine, 200 bin tonunu ise denizyolu ile diğer ülkelere ihraç ediyor.
Noksel’e göre demiryolunun en büyük avantajı rekabetçi bir navlun sunması. “Ancak bu avantaj sadece yükleme ve tren istasyonunun şantiye sahalarına yakın olması ve gidilecek mesafenin uzun olması ile mümkün” diyen Noksel yöneticileri, demiryolu taşımacılığı hizmeti alacaklarını partnerlerini seçerken ‘devamlılık’ aradıklarını vurguluyor.
Denizli, 100 bin ton çimentoyu demiryoluyla taşıyor
Eren Holding bünyesinde 1987 yılında faaliyete başlayan Denizli Çimento, bugün kapasite açısından Türkiye’nin en büyük çimento üretim kapasitesine sahip şirketleri arasında yer alıyor. Yıllık 3 milyon tona yakın çimento üreten şirket, üretiminin yüzde 20’sine yakınını Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa’ya ihraç ediyor. Şirket yılda 100 bin tonu aşkın çimentonun lojistiği için demiryolunu tercih ediyor. Ancak şirket yetkilileri demiryolunun maliyet açısından büyük avantaj sunmasına karşın hat yetersizliği nedeniyle bu avantajdan yeteri kadar yararlanamadıklarını şu sözlerle ifade ediyor: “Antalya ve Karadeniz gibi bölgelerde hatlar yok. Katarlar çok düşük olduğu için taşımadaki tonaj da düşüyor. Bu nedenle demiryolunu hedeflediğimiz ölçüde kullanamıyoruz.”
İhracat Treni’nde ilk sefer Termikel için Mersin’e
Ev aletleri üretimi alanında faaliyet gösteren Termikel de ihracatta demiryolunun gücünü arkasına alıyor.
Ankaralı sanayicinin doğrudan denize bağlantısını sağlayan konteyner treninin ilk seferinde Termikel ürünleri taşındı. Yurt dışına ihraç ettikleri fırınları Ankara’dan Mersin Limanı’na konteyner trenle göndermeyi tercih ettiklerini belirten Termikel A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya, “İç Anadolu’da yatırım yapan sanayicinin limanlara ekonomik ulaşması gerekiyor. Yoksa neden bu bölgeye yatırım yapsın? Sanayici, hızlı, ekonomik ve güvenli taşıma istiyor. Konteyner treni de bize bu imkanı sunuyor. 33 vagondan oluşan yükümüz 22 saatte Mersin Limanı’nda ulaşıyor ve buradan yurtdışına gönderiliyor. Hedefimiz demiryolu ile taşıma oranını artırmak” diye konuşuyor. Bunu artırırken Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan diğer firmaların da ihracatlarında demiryolunu kullanmalarını tavsiye ettiklerini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Birçok firma demiryolu ile çalışmaya olumlu bakıyor. Kısa bir süre sonra organize sanayi bölgesinden demiryolu taşımacılığı ciddi boyutlara gelecektir. İnanıyorum ki 2023 yılında 500 milyar dolar olan ihracat hedefimize konteyner tren ile daha hızlı ulaşacağız.”