İntermodal taşımacılığın toplam iş hacimleri içindeki payının %4 olduğunu belirten Turkish Cargo Kargo Başkan Yardımcısı Serdar Demir, bu oranı Asya ve Afrika’da açacakları yeni hatlarla daha artıracaklarını söyledi.

Küresel bir marka olma hedefinde hızla yol alan Turkish Cargo’nun intermodal taşımacılık alanında sunduğu hizmetler ve geliştirdiği özel çözümler hakkında bilgi verir misiniz? 

İntermodal taşımacılık Turkish Cargo’nun önem verdiği projelerden biridir. Bu bağlamda, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu “Türkiye’de İntermodal Taşımacılığın Geliştirilmesi AB Projesi” eğitim faaliyetlerine kurum olarak katılmakta ve çözümler üretmekteyiz. Intermodal taşımacılık, sevki yapılan ürünün mod değişimleri esnasında içinde bulunduğu araç veya ünite ile elleçleme yapılmadan aktarımını öngörür. Biz de müşterimizin çalıştığı depo veya antrepodan ürünleri AKE veya AKEH olarak adlandırılan konteynerler ile alıyor, kara araçları ile havalimanlarına sevk ediyor, ürünleri aynı konteyner ile uçaklarımıza yükleyerek teslim noktasına uçuruyoruz. Varış noktasında da istenildiği taktirde ürün aynı konteyner içerisinde alıcının çalıştığı antrepoya kadar teslim edilebiliyor.

Uçuşlarımız ile bağlantı kurulacak diğer taşıma modları bu iş için oluşturulmuş ayrı bir ekip tarafından yürütülüyor. Hava alanlarının olanakları ve diğer taşıma modları ile entegrasyonu göz önüne alındığında ağarlıklı olarak karayolu taşımacılığı ile entegrasyon sağlanabilmektedir. Demiryolu taşımacılığı ile entegrasyon çalışmalarımızı ise sürdürüyoruz. Taşıma modları arasında kurduğumuz entegrasyonlar ile müşterilerimize geniş teslimat alanları ve bu alanlara en hızlı şekilde ulaşım olanakları sunmaktayız. Müşterilerimiz tek bir sefer tarifesi ile ürün seyrini tek elden takip edebilmektedir. Ayrıca, taşıma süresi boyunca en uygun taşıma modunun kullanılması masrafları minimize ettiği gibi ekonomik verimliliği ve etkinliği de artırmaktadır.

Asya, Afrika ve Uzakdoğu için yeni projeler yolda

Turkish Cargo olarak bugüne kadar kaç bölgede kara taşıma ağı oluşturdunuz? Kurduğunuz bu ağlar hizmet kalitenizde ve büyümenizde nasıl bir sıçrama yarattı?

İki yıl önce 200-250 olan karayolu destinasyon sayımızı bugün 1000’in üzerine çıkardık. Bunlardan 50’ye yakını Türkiye içi destinasyonlardır. Avrupa Kara Taşıma ağımız; Almanya, Hollanda, Avusturya, Belçika, Maceristan, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre ve İskandinav ülkelerinin tamamını kapsıyor. Bu ülkelerin her birinde ülke içi dağıtım ağlarımız olduğu gibi komşu ülkelerin büyük şehirlerine de sefer düzenleme kabiliyetine sahibiz. Ayrıca, İstanbul’dan 20 Balkan şehrine kara taşıma seferleri düzenliyoruz. Bu seferleri havalimanı veya antrepo teslimi yapabildiğimiz gibi araç üzeri gümrükleme ile müşteri kapı teslimi de yapabiliyoruz. Bu şehirlerdeki kargoları da kurulan kara taşıma ağı ile Atatürk Havalimanı’na getirerek dünyaya uçuruyoruz. Sofya, Bükreş ve Atina ile İstanbul (AHL) arasında haftalık tarifeli kara yolu seferleri düzenliyoruz. Bu seferler sayesinde geniş gövde kargolarını da kabul edebiliyoruz.

Amerika Kıtası’nda; ABD, Kanada ve Brezilya merkezli olmak üzere 400’e yakın destinasyonda taşıma yapıyoruz. Keza, Asya ve Afrika kıtalarında da Dubai, Japonya, Çin, Güney Kore, Libya ve Güney Afrika merkezli noktalardan kıtaların neredeyse tamamına ulaşabiliyoruz.

Riskin yüksek olduğu Libya ve Afganistan içerisinde kurduğumuz kara taşıma ağları ile bu ülkelerde en geniş teslimat yapabilen havayoluyuz. Erbil’e başlayacak kargo seferlerimizin devamında tüm Irak içinde kara taşıma ağı başlatacağız.

Kara taşıma ağımız ile alakalı genişletme çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir. Kısa süre içinde Kuvey ve Orta Afrika bölgesi kara taşıma ağlarımız anlaşmalar tamamlanarak devreye girecek. Bunun yanında; Uzakdoğu ve Orta Asya için de projelerimiz mevcut.  

Dünyada ulaşılmayan nokta bırakmayacak

Turkish Cargo olarak karayolunun yanı sıra demir ve denizyoluna ilişkin de entegrasyon çalışmaları yürütüyor musunuz? Bu alanda hedefleriniz neler?

İntermodal taşımacılık Turkish Cargo’nun yaptığı taşımaların şu an için %4’ünü kapsıyor. Bu oranın özellikle Asya ve Afrika’da yapacağımız çalışmalar ile artacağına inanıyoruz. Hedefimiz dünya üzerinde ulaşılamayan, teslimat yapılamayan nokta bırakmamak. İntermodal taşıma modeli açısından bakıldığında şu ana kadar ağarlıklı olarak ana taşıma modelimiz olan hava taşımacılığı ve karayolu taşımacılığının entegrasyonu üzerinde çalışmalar yaptık. Uçuşlarımız arasında daha çevre dostu olan, emisyon oranı düşük demiryolu taşımacılığı ve deniz taşımacılığı ile ilgili çalışmalarımız da bulunuyor. Tabi bu noktada birçok etken devreye giriyor. Proje bölgesindeki taşıma modlarının gelişmişliği, bölgenin teknik kapasitesi ve yeterliliği, o bölgede intermodal için yapılan yatırım, coğrafi olanaklar ve yerel düzenlemeler… Biz, iç deniz taşımacılığı dahil bütün ulaşım kanalları ile uçuşlarımızı entegre etmeye çalışıyoruz. Hangi bölgede neler yapılabileceğimizi inceleyerek, araştırarak adım atıyoruz. Hedefimiz her bölge için en uygun taşıma türü ile entegrasyon sağlayabilmek, bu sayede gideri azaltarak verim artırmak. 

Başarı, modlar arası entegrasyonla gelecek

Turkish Cargo Kargo Başkan Yardımcısı Serdar Demir, Türkiye’nin coğrafi konumunun getirdiği avantajların intermodal taşımacılık sistemi ile daha net olarak ortaya çıktığını belirtti. Türkiye’nin özellikle doğu ile batı arasındaki transit yüklerde dünya üstündeki en büyük avantaja sahip ülke konumunda bulunduğunu vurgulayan Demir, şunları aktardı: “Kamunun da desteği ile hem havalimanlarında hem de deniz limanlarında kurulacak intermodal platformlar ile kıtalar arası yükler Türkiye üzerinden en seri ve en az masraflı şekilde dağıtılabilir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın bu konuda eğitimleri ve çalışmaları mevcut. Bu çalışmalara kamu kuruluşlarımızın yanında özel sektörün de destek vermesi gerektiği kanaatindeyiz. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Limanlarımıza yapacağımız yatırımlar ile Ro-Ro taşımacılığında önemli yerlere gelebiliriz. Hava taşımacılığında ise İstanbul havalimanlarına yapılacak intermodel platformu yatırımları ile doğu ve batı arasındaki ticaretten en büyük dilimin kapılması hiç de zor değil. Şu an için bile Bulgaristan, Romanya gibi Balkan ülkelerinin %75 oranında hava kargosu Turkish Cargo tarafından taşınıyor. Hava alanlarımıza demiryolu bağlantısı sağlar ve bunu AB içerisindeki raylı sisteme entegre edebilirsek rekabet gücümüzü daha çok artırabiliriz.”

 “İntermodal taşımaya adapte olan, bünyesine sindiren, bu sistem içinde kendine yer bulan ve çözümler üreten firmalar sektördeki konumlarını koruyacaktır. Aksi taktirde pazar payları her geçen gün azalacaktır. Çünkü müşteri her zaman en kaliteli hizmeti arar.”