Süleyman KARAMAN

Genel Müdür
T.C. Devlet Demiryolları (TCDD)

Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılı olan 2023’te ihracatını 500 milyar dolara çıkarmayı, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedefliyor. Biz de Türkiye’yi 2023’de dünyanın ileri demiryolu sektörüne sahip  ilk 10'a ülkesi arasında görmek istiyoruz. Çünkü, güçlü ekonominin en temel unsurlarından birisi sağlıklı, dengeli, birbirini tamamlayan bir ulaşım sisteminin tesis edilmesidir. Böyle bir sistemin iskeletini de demiryolu oluşturuyor.
2003 yılından sonra bu gerçek idrak edildi ve “Türkiye’nin gelişmesi demiryollarının gelişmesine bağlıdır.” denilerek 50 yıl sürdürülen ulaşım politikaları terk edildi. Demiryolları devlet politikası haline geldi ve önemli kaynak ayrıldı. Bugün demiryollarımızın ülkemizin en dinamik sektörlerinden birisi...

Her 150 km’ye bir YHT İstasyonu                       

Yüksek Hızlı Tren’ler (YHT) prestij projeler olarak halkımızın takdirini kazanmakta, tren sadece sevilen değil, tercih edilen bir araç haline dönüşmekte. 2009 yılında Ankara-Eskişehir’in, 2011’de ise Ankara-Konya YHT hattının işletmeye açılmasıyla birlikte ulaşım sisteminde milat yaşandı. Yapımı süren Ankara-İstanbul, Ankara-Bursa, Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas-Erzincan hatları ile ilk etapta çekirdek YHT ağı oluşturulması hedefleniyor. Cumhuriyetin 100. yılına kadar ise her 150 km’de bir YHT istasyonu hedefi ile 10 bin kilometre YHT hattı, 4 bin km konvansiyonel hat yapmayı planlıyoruz. Toplam hat uzunluğumuz 26 bin km’ye ulaşacak.
YHT’ler, ekonomik sosyal ve kültürel hayatımızda köklü değişimlere neden olmakta... Bu etkileri hatlar yaygınlaştıkça tüm ülkemizde daha iyi hissedilecek.  
 

75 Milyar dolarlik yük pastasi!

Diğer taraftan, gerek yurt içinde gerekse Avrupa-Asya arasında transit ulaşım olanaklarını artıracak demiryolu yük taşımacılığı projelerini de ihmal etmiyoruz. Bu aksta 75 milyar dolarlık yük taşıma potansiyeli bulunuyor. Türkiye’nin asırlık rüyası ve dünyanın en önemli projesi olan Marmaray, Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren ve Kars-Tiflis projelerinin gerçekleştirilmesiyle, Avrupa'dan Asya'ya, batıdan doğuya kesintisiz, hızlı, ekonomik demiryolu bağlantısı sağlanacak. Günde 42 yük treni çalıştırılması planlanan proje, rekabetin kızıştığı, pazarların daraldığı günümüzde iş adamlarımıza, önemli avantajlar sunacak.
TCDD, YHT projelerinin yanı sıra mevcut sistemin modernizasyonuna yönelik projelere de önem vermekte, yol yenileme, çeken/çekilen araç parkının modernize edilmesi yük taşımacılığına da olumlu olarak yansımakta.
Yük taşımacılığında blok tren işletmeciliği ile özel sektörümüze hızlı, ucuz ve kaliteli bir ulaşım alternatifi sunuyoruz. Yine, Türkiye’nin dört bir yanına lojistik merkezler kuruyoruz. Bu merkezler, Türk lojistik sektörüne yıllık yaklaşık 40 milyar dolar katkı sağlayacak.
Üretim merkezlerinin ana demiryolu ağına bağlantısının sağlanması ise çok önemli... 1950 yılından itibaren, demiryolları hiç gelişmeyecekmiş gibi demiryolu güzergahları dışına yapılan kara veya kuru limanda denilen organize sanayi bölgelerinin ana demiryoluna bağlamak için çalışma yapıyoruz. Bu bağlamda; iltisak hattı bugün itibariyle 335 adete ulaştı. Her yıl özel sektörle işbirliğinde ortalama 6 adet yeni iltisak hattı yapılması ile demiryolunun etkinliği artıyor. Bugün taşımalarımızın yüzde 64’ünün iltisak hatlarından yapılması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu taşımalar her geçen gün artıyor. Diğer taşıma modları arasında rekabeti kaldırıp, işbirliğini amaçlayan konteyner taşımacılığı ise önemli bir taşıma tercihi olmaya başladı.
Bunların yanında özel sektörün vagon sahibi olmasını teşvik ediyoruz. 2002 yılında 16 adet firmanın 789 adet vagonu bulunmakta iken, bugün itibarı ile mevcut sözleşmeler çerçevesinde 45 adet firmanın 2 bin 870 adet vagonu TCDD şebekesinde işletiliyor. Ayrıca, gelişmiş ülke demiryollarında olduğu gibi otomotiv taşımacılığının trenle yapılmasına ülkemizde de başlandı. Köseköy – Köln’ün yanı sıra Köseköy – Bükreş - Tahran arasında da yapılıyor.
 

Yeniden yapilanmada sona doğru

Öte yandan yeniden yapılanma çalışmalarımızda sona yaklaşıyoruz. En yakın zamanda yasalaşması beklenen “Demiryolu Kanunu” taslağı, sanayicimize önemli katkılar sağlayacak. Özel sektör dinamizmi ile kamu disiplininden doğan sinerji, demiryollarını geliştirecek. Bundan da ülkemiz, milletimiz karlı çıkacaktır.
Demiryolu sektörü şimdiden diğer ülkelerle ilişkilerimizde önemli bir unsur olmaya başladı. Özel sektörümüz de bundan olumlu olarak etkileniyor, demiryolu sektörüne yatırım artık onlar için de cazip.
İleri demiryolu sanayimiz de gelişiyor. Ray üretiminde iyiyiz. Dünyada şu anda 7 ray üreticisi var, bunlardan birisi Kardemir. Teker ve sinyalizasyonda da ilk 10 içindeyiz. Adapazarı'nda hızlı tren fabrikası yapılıyor, hızlı tren üretiminde de ilk 10 içinde olacağız. Özel sektörümüzü demiryolu sektörüne yatırıma davet ediyorum.

30 bin demiryolcu geleceği inşa ediyor

Sonuç  itibariyle, küreselleşen dünya koşullarında ulaşım ihtiyacını ucuz ve hızlı olarak karşılamadan rekabet şansı bulunmamakta. Demiryolunun öncelikli sektör olarak gelişmesi ile ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme de hızlanacaktır. Demiryolu sektöründe iyi bir duruma gelen Türkiye, bölge ülkeleri için de örnek olurken, işbirliği alanlarını da geliştiriyor. Bu vesile ile, yaşanan küresel ekonomik krizlere rağmen, ülke kalkınmasına önemli katma değer sağlayıp milyonlarca insanımıza ekmek kapısı olan işadamlarımıza bol kazançlar diliyorum. Ayrıca, zor şartlarda fedakarca çalışan yaklaşık 30 bin demiryolcunun da, ülkemizin geleceğini kendi geleceği gibi gördüğünün altını çizmek istiyorum. İşini, kutsal bir görevi yerine getirmenin gururuyla yapan demiryolu çalışanlarına buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
“İleri demiryolu sanayimiz gelişiyor. Ray üretiminde iyiyiz. Teker ve sinyalizasyonda da ilk 10 içindeyiz. Hızlı tren üretiminde de ilk 10 içinde olacağız. Özel sektörümüzü demiryoluna yatırıma davet ediyorum.”