Demiryollarında büyük dönüşümün anahtar kelimesi: Eşgüdüm
UND olarak karayolu-demiryolu kombine taşımacılık sistemleri ve projelerini destekliyoruz. Bununla birlikte lojistik üs projelerinin de Türkiye Lojisik Master Planı ile ortaya konan veriler ışığında gerçekleştirilmesini istiyoruz. Aksi takdirde, farklı kamu veya özel sektör kuruluşları önderliğinde yürütülecek, ortak standarttan yoksun, hesapsız girişimlerin yapılacak büyük çaplı yatırımların zarara dönüşebileceği unutulmamalıdır.
Uluslararası karayolu eşya taşımacılığı sektörünün temsilcisi UND olarak, demiryolu taşımacılığı sektörüne uzun yıllardır yakın durmaktayız. Bilindiği gibi, Türk plakalı araçların Avusturya üzerinden Almanya, Fransa gibi ülkelere ulaşmaları için karayolu geçiş olanakları sınırlıdır, zira karayolu geçiş belgeleri kotaya tabidir. Türk taşımacıları Avrupa’daki karayolu-demiryolu kombine taşımacılık şekli olan Ro-La hatlarının işleticisi RailCargo’nun en önemli müşterisi konumundadır. Yıllık Ro-La kullanımı 2009 yılına dek yıllık 100 bin seferin üzerindeyken, kriz döneminde azalan taşımalar halen gidiş-dönüş 80 bin civarındadır. Örneğin; Türk plakalı araçların Avusturya ve ardı ülkelere yaptığı taşımaların toplamı 140 bin civarında olmasına rağmen, Avusturya tarafından verilen geçiş belge kotası 18 bin adettir. Avusturya, Türk araçlarının transit geçişinde ve Avrupa’ya ulaşımında önemli bir ülke konumunda, araçlarımız Ro-La hatlarını kullanarak bu geçişi sağlıyor ve karşılığında ödül belgesi alıyor. Bu gerekçelerle, Avusturya’daki, Slovenya’daki ve diğer AB ülkelerindeki tren hatlarının sefer sayılarının artırılması Türk nakliyecileri açısından hayati önem arz ediyor.
Türkiye-Avrupa Hattında RO-LA hatları kurulmalı
Ülkemizin hedef pazarlarına erişiminin etkinleştirilmesine yönelik bir diğer unsur ise, Türkiye’den Avrupa ve diğer bölgelere kurulacak Ro-La hatları olabilir. Yakın dönemde, demiryolu sektöründe özel sektörün katılımı; çevre kirliliğinin önlenmesi, kombine taşımacılığın geliştirilmesi ve Türkiye-Avrupa arasındaki demiryolu ulaştırmasının geliştirilmesi amacıyla, güzergâh üzerinde bulunan ülkelerle Ro-La taşımacılık anlaşmaları yapıldı. Ro-La ulaştırması İstanbul-Avusturya güzergâhında UND’nin yoğun destekleriyle, kamu-özel sektör ortak çalışmasıyla 2006’da başlatıldı. Bu kapsamda, TCDD - UND - ÖKOMBİ (RailCargo) işbirliğiyle Halkalı (İstanbul) - Wels (Avusturya) arasında planlanan Ro-La hattı, 21 Eylül 2006 tarihinde 7 pilot sefer gerçekleştirdi. Halkalı-Wels arasında kurgulanan tren seferleri karşılıklı olarak; Türkiye-Bulgaristan-Sırbistan-Hırvatistan-Slovenya-Avusturya güzergâhında toplam 1979 kilometrelik bir parkurda taşıma yapabilecek şekilde tasarlandı. Güzergâh üzeri ülkelerdeki maliyet sorunları vb. nedeniyle bu proje halen gündem dışı olsa da, karayolu-demiryolu kombine taşımacılık sistemleri ve projeleri Derneğimizce destekleniyor.
En zayıf halka yeniden kurgulanmalı
Son yıllarda, uluslararası taşımalar ve lojistik hizmetlerde küresel düzeyde hızla benimsenmekte olan “intermodal taşımacılık”, “çok modlu taşımacılık” gibi kavramlar da bizleri diğer taşıma türleri ile birlikte düşünmeye sevk ediyor. Zaten ülkemizin yakın gelecekte bölgesinin, hatta küresel çapta etkin bir lojistik üssü olması yolunda ilerlediğimiz bu günlerde, Türkiye’den hedef pazarlarına ulaşan ve bölge üzerinden kendi hedef pazarlarına ulaşma gayretinde olan uluslararası ulaşım koridorları da ancak tüm taşıma türlerinin bir arada, mümkün olan en etkin kombinasyonlarla hizmet verecek şekilde biçimlendirilmelidir.
Bu konuda atılan önemli adımlardan biri de, sadece organize sanayi bölgelerini değil, ülkemizdeki tüm “yük üretim merkezlerini” (üretim ve ticaret merkezlerini) birbirine ve hedef pazarlarına etkin şekilde ulaştıracak, en az 2 farklı ulaşım türünün bağlantısı bulunan, gerekli altyapılar ve üst yapılarla donatılmış lojistik merkezlerin kurulmasıdır. Ancak bu projeler söz konusu olduğunda Derneğimizin bakış açısı, hepsinin bir an evvel hayata geçirilmesini beklediğimiz “Türkiye Lojistik Master Planı” ile ortaya konan veriler temelinde gerçekleştirilmesidir. Aksi takdirde, farklı kamu kurum ve kuruluşları veya özel sektör kuruluşları önderliğinde yürütülecek, ortak standarttan yoksun, hesapsız girişimlerin yapılacak büyük çaplı yatırımların zarara dönüşebileceği unutulmamalıdır. Bu noktada, UND olarak, TCDD’nin bugüne dek yürütmekte olduğu lojistik merkez çalışmalarını takdirle karşıladığımızı belirtirken; bu tür projelerin merkezi olarak yürütülmesi için ilgili tüm bakanlıklarımızın bir arada eşgüdüm içinde harekete edeceği bir “Lojistik Üst Kurul” ihdasının gündemde olduğunu öğrenmiş olmaktan memnuniyet duymaktayız.
UND olarak, halen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ile İspanya Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı işbirliğinde yürütülen “Türkiye'de İntermodal Taşımacılığın Güçlendirilmesi” konulu AB Eşleştirme Projesi kapsamındaki çalışmalara etkin biçimde katılım ve katkı sağlıyoruz. Halen intermodal taşımacılık sistemlerinin ülkemizde yerleşmesi yolundaki en zayıf halka olan “demiryolu taşımacılığı” sektörünün mevcut sorunlarından arındırılıp, dış ticaretimizin rekabet gücünü arttırabilecek şekilde yeniden kurgulanması ve desteklenmesi yolundaki çalışmaları da izlemeye ve desteklemeye devam edeceğiz.
Ruhi Engin ÖZMEN
Yönetim Kurulu Başkanı
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)