DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'in lojistik ve dış ticaret açısından stratejik konumda olduğunu söyledi.

Doğu Karadeniz'i, tarihi İpek Yolu'nu canlandırarak, Asya ile Avrupa arasındaki aktarma merkezi haline getirmek istediklerini belirten Gürdoğan, ''Bugün dünya ticareti Asya'da yoğunlaşmaktadır. Gelecekte de Kafkasya, Orta Asya ve Asya bölgesindeki zengin yer altı kaynaklarının harekete geçirilmesi ile dünya ticareti tamamen bu bölgelerde yoğunluk kazanacak. Gelişmiş ülkeler kendilerini şimdiden bu duruma göre konumlandırıp, hızlı şekilde lojistik altyapılarını geliştiriyorlar'' dedi.

Türkiye'nin de lojistik merkez altyapısını hazır hale getirmesi gerektiğini vurgulayan Gürdoğan, şunları söyledi:

''1998 yılından beri hayata geçirmeye çalıştığımız Batum-Hopa demir yolu için yaptığımız çağrılar bundandır. Doğu Karadeniz, Asya ile Avrupa arasındaki ticarette köprü görevi görmektedir. Ancak Doğu Karadeniz'deki limanlar uluslararası ağlara bağlı demir yolu bağlantısının olmamasından dolayı atıl kapasite ile çalışmakta.

Asya'da önümüzdeki dönemlerde yoğunlaşacak ticaretten daha fazla pay almak, dolayısıyla bu ticareti yönlendiren aktörler arasında bulunmak istiyoruz. Bu amaçla Hopa-Batum demir yolu ağının kurularak Doğu Karadeniz'in yeniden tarihi İpek Yolu misyonuna dönüşü ve bölgemizde Asya'ya düzenli yük akışı sağlayacak lojistik merkez kurulması için çalışıyoruz.''

''Doğu Karadeniz lojistik açıdan cazip ''

Gürdoğan, Doğu Karadeniz'in lojistik açıdan cazip hale geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Gürcistan üzerinden Rusya Federasyonu'na transit geçiş sağlayan Kazbeği-Verhni Lars sınır kapısının açılmış olması önemli. Yük taşımacılığı için kullanılan Adler Limanı'nın yanı sıra Sochi Limanı'nın da 2014 sonrası tekrar yük trafiğine açılma ihtimali bulunuyor. Asya bölgesine geçiş güzergahı olması, Orta Doğu bölgesinde yaşanan siyasi belirsizlik ve riskler, önümüzdeki yıllarda İran'da ve Orta Doğu'da yaşanabilecek olumsuzluklar nedeni ile bu ülkeler üzerinden Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri'ne transit geçişlerin riskli hale gelmesi söz konusu. Bu geçişlerin Doğu Karadeniz üzerinden Gürcistan-Rusya ve Hazar kıyısındaki Mahaçkale'den feribotla Kazakistan-Türkmenistan'a yönlendirmesinin muhtemel olması, bu güzergahın da kara yolu ile Çin ve Hindistan'a uzanması bölgemizi cazip hale getiriyor.''

Doğu Karadeniz'de lojistik merkez kurulması ve Hopa-Batum demir yolu bağlantısının hızlı şekilde hayata geçirilmesi gerektiğine dikkati çeken Gürdoğan, şunları kaydetti:

''Doğu Karadeniz'de oluşturulacak bu merkez sayesinde, Rusya Federasyonu ve hinterlandındaki ülkelere Avrupa üzerinden gelen yükler ile bu ülkelerden Avrupa ülkelerine gidecek hammadderin transit aktarma imkanı bulunuyor. Çünkü Doğu Karadeniz kara yolu ile Hazar Denizi'ne 975 kilometre mesafede bulunuyor. Yörenin, Türkmenistan ve Kazakistan'a, benzer şekilde diğer hatlara oranla çok daha yakın mesafede olması önemli bir avantaj.''

Ahmet Hamdi Gürdoğan, Doğu Karadeniz'in Orta Doğu'ya yakınlığının da önemini belirterek, şunları kaydetti:

''Orta Doğu-Avrupa ve Orta Doğu-Orta Asya transit yük akışının Trabzon'da kurulması planlanan lojistik merkez üzerinden yapılması imkan dahilinde görülüyor. Şu anda batılı firmaların büyük bir yatırım yaptığı Kuzey Irak için Trabzon Limanı ve diğer bölgelerimizdeki limanlar stratejik önem taşıyor. Ovit Tüneli'nin açılması da bu hattın kullanımını daha cazip hale getirecek.''