e


Sanayicilerin lojistikteki gövde gösterisi BALO çığ gibi büyüyor
Türkiye’de demiryolunu taşımacılığını yeni bir noktaya taşıyacak, ayrıca Anadolu sanayicisinin Avrupa’daki rekabet gücünü artıracak olan BALO, 93 ortağıyla geri sayıma başladı.




bulent_kosmaz2013’ün ilk çeyreğinin sonunda taşımaların başlayacağını açıklayan BALO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz, “BALO, Türkiye’nin coğrafi konumu ve güçlü ortaklık yapısından kaynaklanan avantajları ve tarifeli blok tren taşımaları ile Anadolu’dan Avrupa ve İskandinavya’ya ve Anadolu’dan Pakistan Treni ile bağlantı sağlayarak, Orta Asya ve Uzak Doğuya demiryolu ile yük taşıyacak” diyor.
Hızla gelişen ve ihracatını artıran Anadolu sanayisine alternatif, çevreci ve ekonomik taşıma modelleri ile destek olmak üzere geliştirilen BALO; kamu, sanayiciler ve lojistik sektörünün yarattığı sinerjiyle hem milli bir projeye dönüştü, hem de çığ gibi büyüyerek 93 ortaklı bir yapıya kavuştu. Türkiye’de olduğu kadar uluslararası alanda da büyük ilgi gören, yabancılardan da ortaklık teklifi almaya başlayan projede taşımalar da üç ay içinde başlayacak. BALO - Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar A.Ş. ve aynı zamanda Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olan Bülent Koşmaz ile projenin sanayiciler için önemini ve son durumu konuştuk.  
Öncelikle BALO projesinin hangi ihtiyaç ve beklentilerle doğduğunu, kapsamını anlatır mısınız?
2005 yılında Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kuracağımız lojistik merkez için yürüttüğümüz çalışmalar sırasında Avrupa’ya sevk edilecek blok yük treninin Manisa’dan Kapıkule’ye 11 günde ulaştığını görmüş ve demiryolu taşımacılığının dış ticaret yapanlar tarafından tercih edilmemesinin en önemli sebeplerinden birinin “taşıma süresi” olduğunu somut olarak tespit etmiştik. Ekonomik ve çevreci bir yöntem olmakla birlikte, Anadolu’dan Avrupa’ya yapılacak taşımalarda kullanılan güzergâh açısından demiryolu taşımacılığı efektif değildi. Ülkemizin 2023 yılında 500 milyar USD ihracat hedefinin ortaya konduğu dönemde yürüttüğümüz bu proje için çalışma ekibimizin yaptığı araştırmalar ile bu hedefe ulaşılabilmek için Anadolu’dan yapılacak ihracatların önemli olduğu ve deniz, kara ve hava taşımacılığında tahminen 65 milyar Avroluk bir yatırım yapmak gerektiği ortaya çıktı. Fazladan kilometrelerce karayolu, onlarca liman, havalimanı yatırımının daha fazla akaryakıt kullanımının, daha fazla karbon salınımının ülkemize çok daha fazla ekonomik yük getirdiği görülmüştü.
Türkiye’de tüm taşıma modları toplamında payı %1 gibi oldukça düşük bir orana sahip olan demiryolu taşımacılığında mevcut tren güzergâhının değiştirilmesi durumunu değerlendirmek üzere, devlet ve özel sektör temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirdik. Farklı demiryolları bağlantıları ve istasyonları ile limanlarda incelemelerde bulunduk. Anadolu’nun Batısında tasarladığımız yeni tren güzergâhı ve yüklerin 45’ HC konteynerlerle taşınması planı ile kısalan taşıma süreleri ve oldukça düşük navlun tutarlarına ulaştığımız yeni bir proje olarak BALO ortaya çıktı.

BALO projesi startı verildiği günden bu yana büyük bir dönüşümden geçti. Ortakların sayısı artarken, projenin adı ve kapsamı genişledi. Projenin bugünkü son durumunu sizden dinleyebilir miyiz?
Projenin uygulanabilirliğinin ve hayata geçirilmesi için gerekli yatırım maliyetinin değerlendirilmesi açısından projeyi Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne götürdük. 21 Ekim 2010 tarihinde yapılan TOBB Yönetim Kurulu’nda projemiz büyük ilgi ile karşılandı ve çalışma ekibi kurulmasına ve projenin detaylı bir şekilde kontrol edilip araştırılmasına karar verildi. Demiryolu ihracat potansiyelini belirleyebilmek için piyasa araştırması gerçekleştirdik. Bölgemizden Orta Avrupa’ya ihracat yapan dört ilimizdeki ihracatçı firmalara gönderilen anketlerle de ihracat verilerini topladık. TOBB bünyesinde yapılan çalışmalar sırasında ihracatta demiryolu taşımacılığını kullanmanın sadece Batı Anadolu’nun değil, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Denizli, Kayseri, Ankara ve Konya gibi ihracatın yoğun yapıldığı ancak lojistik yatırımlardan yeterince yararlanmayan illerimiz üzerinden projeyi değerlendirdik. Sonuç olarak, taşıma süresi, navlunlar ve ulaştığımız diğer bilgilerle, tüm Anadolu’nun projesi olacağı öngörüsüne ulaşarak, Aralık 2011’de BALO şirketimizin kuruluşunu gerçekleştirdik. Şirketimiz ilk genel kurulunda 93 ortaklı bir yapıya kavuşmamızla, BALO Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar adını aldı.

MİLLİ BİR PROJE, DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK!
BALO projesinin dünyada bir benzeri var mı? Projenin hazırlık safhasında model aldığınız bir proje var mıydı?
BALO projesini herhangi bir başka projeyi baz alarak hazırlamadık ve proje safhasında yapılan araştırmalar esnasında benzer bir model ile karşılaşmadık. BALO projesi kendi bölgemizde tespit ettiğimiz, sanayicilerin lojistikle ilgili sorun ve ihtiyaçları gözetilerek oluşturuldu. Ve ardından projemizin TOBB’da değerlendirilmesi ve milli bir proje olarak TOBB bünyesinde sahiplenmesi ile Anadolu’da kıyılara uzak, liman veya sınır kapısı olmayan kentlerimizde üretim ve ihracat yapan sanayicilerimizin güvenli ve ekonomik olarak lojistik ihtiyaçlarını karşılayabilecek hale ulaştırıldı.

AVRUPA’YA TİCARET KÖPRÜLERİ KURACAK
BALO projesinde sistem nasıl işleyecek? Yükleme ve aktarma merkezleri nasıl konumlandırılacak?  
Bildiğiniz üzere BALO taşımacılığının %90’ınını, karbon salınımı ve sera gazlarının az olduğu çevre dostu bir model olduğu için demiryolu ile gerçekleştirecek. Sistemimizde standart 40’lık konteynerlere oranla daha fazla palet yüklenebilen, standart TIR römorku hacmine eşit sayıda palet alan 45’HC (high cube) konteynerler kullanılacaktır. Konteynerler, ilk hareketinden teslim anına kadar, ihracatçı tarafından BALO elektronik yük takip sistemi üzerinden izlenebilecek. Yurtiçinde Ankara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Samsun, Gaziantep, Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Bursa ve İstanbul yük toplama merkezlerinden, 45’lik high cube konteynerlerle alınan yükler, blok ve tarifeli tren seferler ile Anadolu’da Bandırma ve Trakya’da Tekirdağ’da bulunan yük birleştirme merkezlerinde toplanarak, buralarda gideceği Avrupa kentlerindeki lojistik köylere göre ayrıştırılacak.
Ulaştırma Bakanlığı’nın Tekirdağ-Muratlı arasında yaptırdığı demiryolu bağlantı hattı ile Avrupa Yük Birleştirme Merkezi’nden Kapıkule'ye ulaşan tarifeli BALO blok trenleri, ülke geçiş belgesi sorunu yaşamadan, Avrupa varış noktalarındaki lojistik köylere doğru yola çıkacaklar. Blok trenlerimiz Avrupa’daki hedef lojistik köylere varmadan önce, elektronik ortamda alıcı firmalara varış bilgisi otomatik olarak geçilecek ve teslimat programı yapılabilecek. Avrupa'daki lojistik köylerde toplanan ve Türkiye'ye gelecek olan ürünler de, yine 45’lik high cube konteynerlerin yüklendiği tarifeli blok trenler ile Anadolu’ya taşınacak ve Türkiye'yi transit geçecek olan ürünler de modern İpek Yolu ve Baharat Yolu üzerinden varış ülkelerine BALO sistemi ile ulaştırılacak.
BALO ile JSC Litvanya Demiryolları arasında imzalanan mutabakat doğrultusunda Türk ihraç yükleri, Litvanya - Belarus - Ukrayna ülkeleri arasında kombine taşımacılık yapan “Viking Treni” proje hattına bağlanabilecekler. Viking Hattı ile Anadolu’dan Litvanya, Belarus, Ukrayna, Rusya ve Polonya’ya gidecek olan ihraç ürünler Samsun ve Derince limanlarından Karadeniz’i geçerek daha düşük maliyet ve daha kısa sürede ulaştırılacak ve yine ülkemize bu güzergâh üzerinden gelen yüklerin de yurt içinde dağıtımı ve Türkiye üzerinden Ortadoğu ülkelerine transit geçişleri BALO tarafından yapılacak.

Projenin mali boyutu hakkında da bilgi verir misiniz? Yeni ortaklık teklifleri alıyor musunuz?
BALO’nun maliyeti stratejik, uzun soluklu ve millileşmiş bir proje olarak sağlayacağı katkı ve faydanın yanında önemli olmasa da; ciddi ve uzun süreli bir yatırım gerektiriyor. BALO olarak ortaklık beklentimiz yok ama henüz operasyona başlamadan yerli ve yabancı birçok kurum ve kuruluştan ortaklık teklifi almaya başladık. Bu tekliflerin iletilmesi, doğru yolda olduğumuzu göstermesi açısından bizi memnun ediyor.

LOJİSTİK KÖYLER İÇİN MASTER PLAN OLUŞTURULMALI
BALO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz, lojistik açıdan Türk ekonomi ve ihracata katkı yaratacak önemli bir adımı da lojistik köylerin kurulması olarak gösteriyor. Demiryolu taşımacılığına yapılacak yatırımlar ile lojistik köylerin yapılandırılmasının birlikte yürütülmesi gerektiği yönündeki görüşünü ilk kez UTA Lojistik aracılığı ile ilgili tüm taraflara ileten Koşmaz, “Türkiye’de lojistik köylere ilişkin bir master plan oluşturulmasının ve bu plan doğrultusunda, yasal düzenlemelerin, yatırımların ve yatırımcıların belirlenmesinin Türk ekonomi ve ihracatına büyük ivme katacağına inanıyorum” diye konuşuyor.



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat