e


Aktifsped bölgesel oyunculuk yolunda
Uzun yıllardır işbirliği içinde olduğu Hoyer Grup’a 2012 yılında çoğunluk hissesini satan Aktifsped, bu işbirliklerinden doğan sinerjiyle hedeflerini de büyüttü.




hoyer_aktifspedTürkiye kimyevi madde lojistiğinde rekabete yön verecek güçlü bir adım 2012 yılında Aktifsped ve Hoyer Grup cephesinden geldi. Türkiye’de 1997 yılından beri faaliyet gösteren Almanya/Hamburg merkezli Hoyer Grup, karayolu ile yurtiçi ve uluslararası sıvı/dökme yük taşıması konusunda uzmanlaşmış Aktifsped Uluslararası Nakliyat’ın çoğunluk hissesini satın aldığını duyurdu. Aktifsped’in 120 adet özmal çekici ve yarı römorktan oluşan ADR donanımlı araç parkı ile Türkiye’deki rekabet gücünü arttırmayı ve müşterilerine tam entegre hizmet vermeyi amaçlayan Hoyer Grup, yakın zamanda yatırım yapılabilecek önemli lojistik merkezler arasında Türkiye’yi ön plana çıkartıyor. Türkiye’yi ve içerisinde bulunduğu coğrafyayı stratejik öneme sahip bölgeler arasında gören Grup, bu satın alma ile özellikle Türkiye iç piyasasındaki ve komşu ülkelere yapılan ihracat taşımalarındaki payını önemli ölçüde artırmayı hedefliyor.
“Aslına bakarsanız bu; uzun yıllardan beri Türkiye içerisinde iki firma arasında süren işbirliğinin son halkası oldu” diyen Aktifsped İşletme Direktörü Ekin Tırman, “Ülkemizin lojistik ve aynı zamanda kimyasal üretim anlamında son dönemde gittikçe artan cazibesi Hoyer Grup’un da Türkiye’deki faaliyetlerini ve iş hacmini genişletme kararı alması ile sonuçlandı” değerlendirmesini yapıyor. Tırman, geniş iç piyasa hacmine odaklanırken, Türkiye’yi Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri için bir aktarma merkezi olarak konumlandıracak yatırımları devreye almaya hazırlandıklarını aktarıyor.

Aktifsped kimyevi madde taşımacılığına yönelik nasıl bir çözüm yelpazesi sunuyor? Bu alandaki mevcut altyapınız ve yatırımlarınızdan söz eder misiniz?
Aktifsped 1997 yılından beri karayolu ile yurtiçi ve uluslararası kimyasal madde taşımacılığı alanlarında faaliyetlerini sürdürüyor. Hizmetlerimizi ağırlıklı olarak özmal filomuz ile gerçekleştirmekteyiz. 120 adet özmal çekici ve yarı römorktan oluşan bir araç parkına sahibiz. Bunun dışında entegre taşeronlarımızın araçlarını da kendi kalite sistemimizin içine dahil etmiş durumdayız. Aktifsped uzun yıllardan beri kimyasal madde taşımacılığı hizmetlerini Hoyer firması ile birlikte gerçekleştiriyor. Hoyer’in dünya’nın 80’den fazla ülkesinde operasyonlarını yürüttüğünü düşünürsek, bunun bize çok önemli bir uluslararası network ağı avantajı sağladığını rahatlıkla ifade edebiliriz.  

Kimyevi madde taşımacılığı operasyonlarınız içinde nasıl bir pay alıyor? Bu alandaki müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz?

Kimyasal madde taşımacılığı Aktifsped’in temel ve öncelikli operasyon alanı. Her ne kadar Türkiye’nin hemen tüm önemli liman ve terminallerinden 20”, 40” ve 45” konteyner taşımacılığı hizmeti de veriyor olsak da, biz kendimizi her zaman için bir karayolu ile kimyasal taşımacılık firması olarak nitelendirdik. İş hacmimizin önemli bir bölümünü bu alandan elde ediyor olmamızın yanı sıra, insan gücü, eğitim ve yatırım altyapılarımızı da hep bu yönde şekillendirdik. Müşteri portföyümüz genel olarak Türkiye’de yer alan birçok önemli kimyasal üretici, ithalatçı veya bu ürünleri kendi üretimleri içerisinde kullanan endüstriyel firmayı kapsıyor. Bunların içerisinde Türkiye’de faaliyet gösteren hemen hemen tüm çok uluslu büyük kimyasal üretici firmayı da sayabiliriz.  

MARMARA KİMYA SEKTÖRÜNÜN TAŞIMACILIK ÜSSÜ

2012 yılındaki operasyonel hareketliliğiniz nasıldı? Bu yıl için belirlediğiniz hedefleri de paylaşır mısınız?
2012 yılının genel anlamda bir önceki yıla göre daha hareketli geçtiğini söyleyebiliriz. Özellikle Avrupa’nın yavaş da olsa krizden çıkış emareleri göstermesi, Türkiye ile Avrupa arasında kimyasal ürün trafiğini artırmaya başladı. Bizim yurtiçi operasyonlarımız ağırlıklı olarak Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde gerçekleşiyor. Bu anlamda özellikle Marmara Bölgesi ve Kocaeli çevresi kimyasal üretimin ve taşımacılığının merkezi olmuş durumda. Ayrıca orta ve doğu Avrupa’ya gerçekleştirdiğimiz ihracat taşımaları da bulunuyor. Bu alanda da 2013 yılında artan bir iş hacmiyle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Zaten 2013 bizim için bir yeniden yapılanma yılı. Hoyer ile ortaklık sonrası Aktifsped’i bugüne kadar olduğundan çok daha fazla yurtiçi kimyasal taşımacılık alanında etkin bir süreç bekliyor olacak.


SQAS DEĞERLENDİRMESİNDE %86’LIK BAŞARI

Aktifsped kimyevi madde taşımacılığında oluşan riskleri nasıl minimize ediyor?
Aktifsped, bugün bir Hoyer Grup firması olarak bu alanda Hoyer’ in geniş bilgi birikimi ve uygulama örneklerinden faydalanıyor. Hedefimizin her zaman için sıfır kaza olması ile birlikte, bunu başarabilmek için önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. ADR sertifikalı veya ADR’ye uygun standartlarda taşıma araçları, tehlikeli/tehlikesiz kimyasal ürünlerin farklı standartlarda taşınmalarına olanak sağlayan donanımlara sahip tank konteynerler, güvenlik/sağlık/çevre ve kalite anlamında gerekli kurum içi eğitimlerden geçmiş SRC 5 (ADR) belgeli sürücüler ve çeşitli kalite yönetim sistemlerine uyum gibi bir çok kalite standardını kendi yapımıza entegre etmiş durumdayız. Tüm bunların yanı sıra; Avrupa Kimyasal Üreticiler Birliği’nin (CEFIC) kimyasal taşımacı firmaları standardize etmek için gerçekleştirdiği SQAS değerlemesinde 2012 yılı içerisinde %86’lık bir başarı oranı elde ederek Türkiye ‘de bu alanda benzer kalite standardına sahip olan çok az sayıdaki firmadan birisi olduğumuzu da kanıtladık. 

Sizce Türkiye’de kimyevi madde taşımacılığı ne ölçüde doğru yapılıyor? ADR Yönetmeliği’nin son anda yeniden ertelenmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye’de kimyasal madde taşımacılığının doğru yapılıp yapılmadığı aslında son derece önemli ve tartışmalı bir konu. Ülkenin tamamında standartlara uygun bir yapıdan bahsetmemizin mümkün değil. Tabii bu konuyu standartların ne kadar belirgin olduğu ve ne derece kontrol altında tutulduğundan bağımsız ele almamız da çok sağlıklı olmaz. Bilindiği üzere Türkiye 2010 yılının Mart ayında ADR Konvansiyonu’na taraf oldu. Kademeli olarak yürürlüğe girmesi gereken standartlar içerisinde en can alıcı konumda olan taşıma araçları ve üniteleri ile ilgili yönetmelik ve hükümleri 01.01.2014 tarihine ertelendi. Bu yönetmeliğin ertelenmesiyle ilk kez karşılaşıyor olmamakla birlikte, şahsen sektörün bu konuda bir şaşkınlık yaşamadığını ve sektör paydaşlarının önemli bir bölümünün bu ertelemeyi beklediğini düşünüyorum.
Taşıma araçları ve üniteleri ADR standartlarının uygulama sahasında önemli bir yer kaplıyor. Hem standardın gerekliliklerinin en ağır olduğu alanlardan birisi, hem de bunları karşılamak için ciddi bir yenileme yatırımı gerektiriyor. Bu standartları oluşturmak, takip ve kontrol etmek için yetkilendirilmiş kamu kuruluşlarının henüz belirlenmediği bir ortamda, maalesef sektörün tamamından bu yatırım ve değişiklikleri beklemek de biraz hayalcilik oluyor. Tabi karşılaşılan bu durum, ülke insanımızın karayollarında çevre ve sağlık konusunda önemli riskler ile karşı karşıya kalıyor olmasının yanı sıra, Aktifsped ve onun gibi ADR standartlarının tamamını yönetmeliklerin devreye girmesini beklemeden uygulayan firmalara da ciddi bir haksız rekabet sahası sunuyor.

HOYER 80’DEN FAZLA ÜLKEDE FAALİYETTE
Faaliyetlerini 1946 yılından itibaren kesintisiz şekilde sürdüren global bir aile şirketi olarak Hoyer; sıvı/dökme kimyasal, gıda ve petrol ürünleri lojistik hizmetlerini gelişmiş bilgi birikimi ve farklı yapılardaki entegre çözümlerini 80’den fazla ülkede bulunan müşterilerine sunuyor. 5 bin 200 çalışanı, 2 bin 500 adet çekici ve 3 bin 100 adet yarı römorktan oluşan araç parkı, 20 bin adet IBC’si ve 27 bin adet tank konteynerı ile Hoyer Grup alanında dünyanın en büyük iki firmasından biri konumunda. Bu noktada Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinde kendi yatırımları bulunan şirket, satın alma işlemine kadar Türkiye’deki faaliyetlerini Aktifsped’in taşıma olanakları ile yürütüyordu.




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat