e


ADR’ye geçiş bugünden yarına bir iş değil

Uluslararası alanda faaliyet yürüten kimya ve lojistik sektörü firmalarının ADR konusunda önemli bir mesafe kaydettiğini belirten TKSD Genel Sekreteri Mustafa Bağan, “Ancak hala alınacak çok mesafe var. Devletin de uygulayıcıların da tecrübe kazanması gerekiyor. Avrupa’da ADR sözleşmesi yaklaşık 11 yıllık bir geçiş dönemi gerektirmiştir. Türkiye’de bugünden yarına ADR’nin tamamının uygulanmasını beklemek ise biraz hayalciliktir” diyor. 





mustafa_bagan3.jpgTÜİK’in açıkladığı en yakın yıl olan 2011 itibariyle kimya sektörünün üretim değeri 83 milyar TL’ye ulaştı. Bu değerin %43,8’i kimyasallar ve kimyasal ürünler, ,3’ü temel eczacılık ürünleri ve eczacılığa ait malzemeler, %44,9’u ise kauçuk ve plastik ürünler imalatı sektörü tarafından gerçekleştirildi. ISIC Rev.4 (20,21,22) sistemine göre, 2014 yılında 40 milyar dolar ithalat ve 15,5 milyar dolarlık ise ihracat gerçekleştirdiğini belirten Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Genel Sekreteri Mustafa Bağan, şunları aktarıyor: “2014 yılında genel ihracat 151,7 milyar dolar olduğuna göre, kimya sanayi bunun ’unu gerçekleştirdi. Ancak ithalat açısından bakıldığında durum hiç de iç açıcı değil. Sektörde, 2014 yılında dış ticaretteki cari açık 24,5 milyar dolara ulaştı. Bu açık, ancak katma değeri yüksek ithalat kalemlerinin Türkiye’de üretilmesi ve bu alanlarda yatırım ile kapatılabilir. 2015 yılındaki ihracatın dünya genelindeki ekonomik konjonktür nedeniyle 2014 seviyelerinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Ancak bu alanda sevindirici bir olay, yenilikçi KOBİ’lerin kimya sanayi ihracatına büyük katkı yapmalarıdır. Bu da ihracat açısından geleceğe güvenle bakmayı sağlamaktadır.”

 

TABLO 1 -  FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇİŞ YAPAN TEHLİKELİ YÜKLER

Tehlike sınıfı

2008 (% geçiş)

2014 (% geçiş)

1

-

-

2

-

0,3

3

69,5

70

4.1- 4.3

1,1

1,6

5.1-5.2

1,3

1,5

6.1

2,9

3,3

8

16,9

14,9

9

2,4

0,4

Muhtelif

5,9

8

 

Türkiye’de yapılan tehlikeli madde taşımacılığı hakkında sağlıklı bir istatistik olmamakla birlikte Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçen tehlikeli madde taşıyan araçlarla bir tablo ortaya konulabileceğini belirten Bağan, “FSM’den geçen, tehlikeli madde taşıyan araçların yıllık geçişleri yaklaşık 24-25 bin arasındadır. Bu araçların taşıdığı yüklerin 2014 yılında tehlike sınıflarına göre gene yaklaşık dağılımları Tablo 1’de verilmektedir. Araştırma FSM’den geçen tehlikeli yük taşıyan araçlara verilen formların sayısından derlenmiştir. İşin ilginç yanı 2008 yılının Eylül ayında Viyana’da yapılan geleneksel ‘Tehlikeli Yüklerin Taşınması’ hakkındaki konferansta yapmış olduğum sunumda aşağı yukarı aynı oranları sunmuştum. Tabloya göre en çok 3 sınıf yani alevlenir sıvılar taşınmaktadır. Bunun da büyük bir çoğunluğunu akaryakıt türü ürünler oluşturuyor. İkinci sırada 8. sınıf olan aşındırıcı maddeler gelmektedir. Alınan bu kesit kanımca Türkiye’deki tehlikeli yüklerin taşınmasını temsil etmektedir” diyor.

AVRUPA’DA GEÇİŞ SÜRECİ 11 YIL SÜRDÜ

ADR uyum çalışmalarının kimya sektöründe oldukça eskiye dayandığını vurgulayan Mustafa Bağan, özellikle AB’ye ihracat yapan kuruluşların bu kurallara zaten uymak zorunda olduğunu söylüyor. Bu kuruluşların şimdi yapmaları gerekenin ihracat için yaptıkları çalışmaları yurtiçi trafiğine uygulamak olduğunu belirten Bağan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “En çok sıkıntıyı çekecek olan kuruluşlar AB’ye ihracat yapmayan kuruluşlardır. Her şeye sıfırdan başlamış olmaları gerekir. Uyum sağlamak için Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü’nün karayolu ayağının yürüttüğü AB projesi çerçevesinde birçok eğitim ve farkındalık seminerleri düzenlenmiştir. Bu eğitim ve seminerler sektörün uygulamalar hakkında bilgilendirilmesini sağlamıştır. Ancak gene de alınacak mesafe çoktur. Devlet ve uygulayıcıların tecrübe kazanmaları gerekmektedir. Zaten Avrupa’ya bakacak olursak ADR sözleşmesi 1957 yılında imzalanmasına rağmen ancak 1968 yılında yürürlüğe girmiştir. Yani yaklaşık 11 yıllık bir geçiş dönemi gerektirmiştir. Türkiye’de bugünden yarına ADR’nin tamamının uygulanması biraz hayalciliktir.” ADR uygulamaları açısından lojistik süreçlere bakıldığında Türkiye’nin bu alanda çok mesafe kaydettiğini ifade eden Bağan, “Zaten kanımca Türkiye’nin 2005 yılına kadar ADR’ye taraf olmakta ayak diremesinin en büyük nedenlerinden birisi taşıma filolarımızın bu alanda çok yetersiz olmasıdır. Ancak son zamanda yapılan atılımlarla bu engelin yüksekliği bir derecede olsa azaltılmıştır” diyor.

TMGD LİSANS DAĞITIMI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Mustafa bağan, ADR uygulamaları konusunda önemli bir konunun da Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı (TMGD) olduğunu söyleyerek şunları aktarıyor: “Bu titre sahip olmak için eğitimler yapılmakta ve arkasından yapılan sınavda başarılı olanlara belge verilmektedir. Ancak burada bir çarpıklık var. Meslek şövenistliği yapmak istemiyorum, ancak gazeteciliği bitirenlerin de bu eğitim ve sınava girme hakları (lisans mezunları) var! Hiçbir mesleği yermek amacında değilim, ancak son derece teknik uygulamaları barındıran böyle sistemin içinde gerekli altyapıya sahip olmayan mesleklerin başarılı olabileceklerine inanmıyorum. Çünkü aslında son derece tehlikeli ve çok ciddi sonuçlar doğurabilecek bu alanda, sadece kitap okuyup sınavda başarılı olmakla istenen güvenlik altyapısının oluşabileceğine şüpheyle bakmaktayım. TMGD bence bir meslek olamaz. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlığında yaşanan tecrübelerden ders alınmasında yarar görüyorum. Bence bu konunun bir daha gözden geçirilmesinde yarar vardır.”

Mustafa Bağan, gönderici konumunda olan kimya sektörünün ADR uygulamalarında taşıyıcının ardından en büyük sorumluluğa sahip kesim olduğunu belirtiyor. Bağan sektörün sorumluluklarını ise Tablo 2’de şu şekilde özetliyor:

 

TABLO 2 - ADR’DE SORUMLULUKLAR

OPERASYONEL SORUMLULUKLAR

İDARİ SORUMLULUKLAR

Gönderenin yükümlülükleri

Yetki belgesi sahibi olma zorunluluğu

Paketleyenin yükümlülükleri

Taşıt uygunluk belgesi (gerekiyorsa !)

Yükleyenin yükümlülükleri

Yönetmeliğin Ek-1’ine göre izin alma zorunluluğu  (Sınıf 1,6 ve 7)

Dolduranın yükümlülükleri

Tehlikeli mal taşımacılığı sürücü eğitim sertifikası alma zorunluluğu

Taşımacının yükümlülükleri

Tehlikeli madde faaliyet belgesi alma zorunluluğu

Taşıt sürücüsünün ve araçta bulunan diğer görevlilerin yükümlülükleri

Tehlikeli maddelerin taşınmasında sigorta yaptırma zorunluluğu

Alıcının yükümlülükleri

Tehlikeli madde güvenlik danışmanı istihdam etme

Boşaltanın yükümlülükleri

 

Tank-konteyner/taşınabilir tank işletmecisinin yükümlülükleri

 

 

Bağan, bir ürünün ADR paragraf 2.2.X.2’ye göre taşınmasında bir yasaklanması yoksa ürünün tesisi terk etmesinden önce göndericinin yapması gerekenlerin ise şunlar olduğunu söylüyor.

GÖNDERİCİNİN YAPMASI GEREKENLER

1. Ürünü sınıflandırmak, ambalaj grubunu saptamak ve isimlendirmek,

2. Uygun etiketi belirlemek,

3. Uygun ambalajı (veya tank, tanker, IBC v.s.) belirlemek ve kullanmak,

4. Gerekiyorsa onaylı araca sahip taşıyıcı ile temasa geçmek,

5. Gerekiyorsa onaylı tanker taşıyıcısı ile temasa geçmek,

6. İlgili markalamayı (turuncu, semboller v.s.) belirlemek,

7. Ürünün tünel kodunu belirlemek,

8. Uygun sevk belgesini hazırlamak,

9. Araca yükleme kısıtlarını belirlemek,

10. Araca yüklenmesine nezaret etmek,

11. Aracın gerektiği şekilde markalanmasını kontrol etmek,

12. Sürücünün SRC 5 sertifikasını kontrol etmek,

13. Sürücüye yazılı talimatı vermek

14. Aracın tesisten çıkışına nezaret etmek.




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat