Ekol’ün hedefi 140 bin Ro-Ro 100 bin tren
23/01/2017 - 12:45:00
Ekol Lojistik’in 2017’de odak noktası intermodal taşımacılığın geliştirilmesi olacak. “İntermodal taşımacılığın sektörümüz için bir kurtuluş olduğunu düşünüyoruz” diyen Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, bu alanda önemli yatırımlar yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Musul, 2017 yılı için hedeflerinin 140 bin Ro-Ro ve 100 bin trene hizmet vermek olduğunu söyledi.
Ekol Lojistik’in 2017’de odak noktası intermodal taşımacılığın geliştirilmesi olacak. “İntermodal taşımacılığın sektörümüz için bir kurtuluş olduğunu düşünüyoruz” diyen Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, bu alanda önemli yatırımlar yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Musul, 2017 yılı için hedeflerinin 140 bin Ro-Ro ve 100 bin trene hizmet vermek olduğunu söyledi.
Ekol Lojistik 2016 yılına hangi başarıları sığdırdı?
2016 yılının son 9 aylık verilerine baktığımız zaman 422 milyon euroya ulaşarak 2015 yılına göre büyüme yakaladığımızı görüyoruz. 2016 içerisinde Çekya ve İran’daki yapılanmalarımızla birlikte ülke portföyümüzü 14’e yükselttik. Ro-Ro filomuzu büyütmek adına 2 yeni Ro-Ro siparişi verdik. Sipariş verdiğimiz Ro-Ro’larımızdan 280 treyler kapasiteli MELEQ gemimiz 18 Kasım’da Almanya’nın Flensburg kentinde denize indirildi. Şubat 2017’de ise Türkiye-İtalya arası seferlere başlamasını hedefliyoruz. İkinci gemimiz de 2018 yılında teslim edilecek. İtalya – Trieste’de Ro-Ro ve blok tren seferleri için kullandığımız limanın işletmeciliğini yapan Europa Multipurpose Terminals firmasının %65 hissesini de 6 Aralık itibarıyla bünyemize kattık.
İntermodal taşımacılık hizmeti kapsamında kullandığımız elektrikli blok tren seferlerimize bir yenisini daha ilave ettik. Şuanda İtalya Trieste, Almanya Köln ve Ludwigshafen şehirleri, Çekya’nın Ostrava, Fransa’nın Sete şehirleri arası faaliyet gösteren haftalık toplam 44 blok tren seferimize Sete-Paris hattı da dahil oldu. Bu hattımız da 7 Aralık’ta Paris’te gerçekleşen 6. Nuit du Shortsea Shipping et de l’intermodalité Gala'sında Multimodal Operatör kategorisinde ödüle layık görüldü. Farklı hat yatırımlarına 2017 yılında da devam etmeyi planlamaktayız.
TRIESTE-KIEL SEFERLERİ BAŞLIYOR
Demiryolu bağlantılı intermodal taşımacılık hizmetlerinde ne tür adımlar attınız? Gündeminizde yeni servisler var mı?
Öncülüğünü yapmakta olduğumuz ve müşterilerimize daha kaliteli, sürdürülebilir, düşük maliyetli ve verimli hizmet sunduğumuz intermodal taşımacılık alanındaki çalışmalarımız 2017 yılında odak noktalarımızdan biri olacak. Ekol Lojistik olarak intermodal taşımacılığının sektörümüz için bir kurtuluş olduğunu düşünüyoruz ve bu alanda yaptığımız çalışmalara çok önem veriyoruz. Bu kapsamda sektörümüzün ufkunu açacak ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacağımız çok önemli yatırımlara imza attık. Ro-Ro filomuza ek olarak 2 yeni Ro-Ro siparişi vermiştik, MELEQ gemimizi 18 Kasım’da Almanya’nın Flensburg kentinde denize indirdik. İkinci gemimizi de 2017’nin son çeyreğinde denize indireceğiz.
Şu anda Yalova’da inşaatı devam eden limanımız, Türkiye’nin en önemli sanayi ve otomotiv üreticilerine çok yakın mesafede. Yatırım bedeli 35 milyon euroyu aşan terminalimizi inşaat çalışmalarının beklediğimizden daha zorlu geçmesi nedeni ile ancak 2017 Mart ayı gibi devreye alarak uluslararası karayolu taşımacılığına operasyonel avantajlar getireceğiz.
İtalya – Trieste’de Ro-Ro ve blok tren seferleri için kullandığımız limanın işletmeciliğini yapan Europa Multipurpose Terminals firmasının %65 hissesini de 6 Aralık itibarıyla bünyemize kattık. Aynı anda 2 farklı Ro-Ro’nun operasyonlarını yürütecek kapasiteye sahip Trieste’deki limanda, yapılacak ilave yatırımlarla birlikte tren yükleme kapasitesi günde karşılıklı 10 sefere çıkartılacak. Mevcutta Türk ve Yunan Ro-Ro gemilerine hizmet veren limanın, ileriki dönemlerde İsrail ve Mısır gibi ülkelere de hizmet vermesini de hedefliyoruz. 2016 yılı 110 bin Ro-Ro gemisi ve 70 bin tren kapasitesi ile kapanacakken, 2017 yılı için hedef 140 bin Ro-Ro ve 100 bin trene hizmet verebilmek.
25 Ocak’ta bir başka ilki daha gerçekleştirerek Trieste-Kiel arasındaki blok trenlerimizin testlerine başlayacağız. Böylece ülkemizin neredeyse her bölgesi ile Kuzey Al¬manya ve Danimarka arasındaki sefer sü¬resini 5-6 güne; Kiel ile Malmö ve Göteborg, Helsinki arasında da yine Ro-Ro gemile¬ri hiç çekici ve şoför olmadan Türkiye-İsveç taşıma süresini 6 güne, Finlandiya’ya taşıma süresini ise 7 güne indirerek, neredeyse hiç karayolunda yol git¬meden hızlı, güvenilir ve çevreci bir çözüm daha üretmiş olacağız. Bunların haricinde sadece Türkiye ile Avrupa ülkeleri ara¬sında değil; Avrupa ülkelerinin birbirleri arasında da farklı hat yatırımlarına 2017 yı¬lında devam etmeyi planlamaktayız.
İRAN’DA LOJİSTİK ÜS KURACAK
Bu yıl hangi pazarlara yoğunlaşacaksınız?
Uluslararası arenadaki pazar payımızı da her geçen gün artırıyoruz. İran’da, ticaret hacminin üçte ikisinin ya içinde ya da çok yakınında olmamızı sağlayacak olan Tahran ve Qazvin’de olmayı seçtik. Amacımız özellikle Türkiye ve Azerbaycan ticaret yolunun üzerinde bulunan Qazvin’i 2020’ye kadar Ortadoğu’nun en modern ve yüksek kapasiteli “Lojistik Üssü” yapmak. 65 bin m2’lik bir arsa üzerinde, içerisinde hem otomasyonel hem konvansiyonel çözümler barındıran büyük bir lojistik merkezi kurmak üzere temelini attığımız İran tesisimizin konvansiyonel bölümünü 2017 yılının ilk yarısında hizmete sunmayı hedefliyoruz. İran’daki mevcut yatırımlarımızın dışında 2017’de Slovenya, Slovakya, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Fas öncelikli yatırım planlarımız arasında.
Ulusal ve uluslararası gelişmeler sektörünüzü nasıl etkiledi? Sektörünüze yönelik hangi adımların atılmasını bekliyorsunuz?
Ülkeler arası yaşanan sorunlar sektörümüzü olumsuz yönde etkiledi. Gerek ülkemiz ile komşu ülkeler arasındaki politik anlaşmazlıkların yol açtığı sıkıntılar; gerekse kendi iç sorunlarından kaynaklanan problemlerin iş hacimlerine yansımasının olumsuz etkilerini yaşıyoruz. Sorunların sürekli nitelik ve niceliklerinin değişmesi nedeni ile de sektör kalıcı ve rekabetçi çözümler oluşturmakta zorlanıyor. Bu nedenle de sektör kendini korumayı, daha önceki kazanımları sayesinde bir nebze başarabiliyor. Bu süreci bir şekilde hayatta kalma mücadelesi olarak tanımlamak daha doğru olacak.
Sektörümüzün önemli sorunlarından biri de sınır kapılarında yaşadığımız sıkıntılar. Maalesef Gümrük Birliği’ne, Ankara Anlaşması’na ve Dünya Ticaret Örgütü’ne taraf ülkelerde dahi anlaşmaların dışına çıkılarak sıkça kapıların kapatılması, işlemlerin yavaşlatılması gibi eylemler sonucunda transit süreler uzamakta, dış ticaretimiz bundan olumsuz etkilenmekte. Yaşanan bu sorunları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da bazı sertifikalar sayesinde minimalize etmek mümkün. Sektörümüze birçok konuda olduğu gibi bu konuda da öncülük ederek AEO Sertifikası’nı (Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası) alan ilk lojistik şirketiyiz. AEO belgesi ile TIR’larımızın gümrük kontrolüne girmesi gerekmiyor böylece zamandan tasarruf ederek verimliliğimizi artırıyor, müşterilerimize kesintisiz hizmet sunabiliyoruz. Diğer taraftan belgenin sağlamış olduğu geçiş öncelik hakkının daha verimli kullanılabilmesi için resmi kuruluşların da ilave aksiyonlar alması gerekiyor.
Sektörümüzün daha iyi bir ivmeyi yakalayabilmesi ve uluslararası arenada daha rekabetçi olabilmesi adına özel sektör ile kamunun el ele tutuşarak birlik ve sinerji içinde çalışmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Karayolu ve havayolunda olduğu gibi denizyolu ve demiryolu konularında da altyapının çok hızlı bir şekilde iyileştirilmesiyle ülkemizin potansiyelini çok daha iyi kullanabileceğine ve Avrupa, Asya ve Afrika arasında bir lojistik üssü olacağına inanıyoruz.
“25 Ocak’ta bir başka ilki daha gerçekleştirerek Trieste-Kiel arasındaki blok trenlerimizin testlerine başlayacağız. Böylece ülkemizin neredeyse her bölgesi ile Kuzey Al¬manya ve Danimarka arasındaki sefer sü¬resini 5-6 güne; Kiel ile Malmö ve Göteborg, Helsinki arasında da yine Ro-Ro gemile¬ri hiç çekici ve şoför olmadan Türkiye-İsveç taşıma süresini 6 güne, Finlandiya’ya taşıma süresini ise 7 güne indirerek, neredeyse hiç karayolunda yol git¬meden hızlı, güvenilir ve çevreci bir çözüm daha üretmiş olacağız.”
ŞEKERPINAR’DA DEV DEPO YATIRIMI
Depolamada 220 bin metrekare kapalı alana, 120 milyon euro yatırım bütçesine sahip olduklarını belirten Ahmet Musul, “Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük lojistik merkezini Şekerpınar’da inşa ediyoruz. 2017 yılı ilk çeyreğinden itibaren faaliyete geçmesi planlanan LEED sertifikalı bu tesisimiz, ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir kısmını güneş panelleri ile sağlayarak kendi içerisinde birçok ilki ve yeniliği de sektörümüze getirmiş olacak. İkinci olarak, Ankara’da varolan 60.000 palet kapasiteli yüksek otomasyon teknolojisine sahip tesisimizi %50 oranında büyütmek için hem inşaat hem de otomasyon sistemlerini içeren yaklaşık 20 milyon euroluk bir yatırım yapmaktayız. Üçüncü olarak ise özellikle perakende sektörü için tedarik zinciri sürelerini ve maliyetlerini önemli derecede düşürecek bir lokasyon olan Aksaray’da hem otomasyonel hem de konvansiyonel çözümler içeren bir lojistik merkezi yatırımımız devam etmekte” dedi.