e


DGM Türkiye 3 ayrı çözümle riskleri paketliyor!
DGM Türkiye, eğitim, paketleme ve danışmanlık faaliyetleriyle tehlikeli maddelerin lojistik süreçlerinde oluşan her türlü hizmet ihtiyacını karşılıyor. Paketleme ve danışmanlık konusunda yaklaşık 400’ün üzerinde firmayla çalıştıklarını, yılda yaklaşık 900 kişiye eğitim verdiklerini belirten DGM Türkiye Operasyon Müdürü Mesut Balkan, “Çalıştığımız firmaların elinden risklerini alarak güvenli hale getiriyoruz” diyor. 




dgm_turkeyTehlikeli madde taşımacılığına yönelik faaliyetlerinizden söz eder misiniz? 
DGM, bu işin en eski ve uzman firmalarından bir tanesidir. Eğitim, danışmanlık ve paketleme alanında sunduğumuz hizmetlerle üretici ve gönderici firmaların, lojistik şirketlerinin ve havayollarının tehlikeli madde lojistiğine yönelik oluşan hizmet ihtiyacını karşılıyoruz. Sektöre yeni adım atan personelleri eğiterek başlıyor, sonraki süreçte çalıştıkları firmalarda da operasyonel olarak destekleyerek büyümelerini sağlıyoruz. 
Çalıştığımız firmaların ihracatını yapacakları “tehlikeli madde” statüsüne giren bir gönderinin, kurallara uygun olup olmadığını ve bir risk taşıyıp taşımadığının sorgusunu rahatlıkla yapmaları, bizim için güven duygusunu aşıladığımız anlamına geliyor. Sloganımız olan “WE PACK YOUR RISK” ile onların elinden risklerini alarak güvenli hale getiriyoruz.
Paketleme ve danışmanlık konusunda yaklaşık 400’ün üzerinde firma ile çalışmaktayız. Öncelikle müşterimizin, sorunlarını dinliyoruz. Eğer tehlikeli madde gönderisi ve bu konuda destek talep ediyorsa SDS (eski ismi ile MSDS) formlarını ve gönderilecek malzemeyle ilgili detayları alarak, uluslararası mevzuata uygun kurallar çerçevesinde paketleme, etiket ve işaretlemeyle birlikte, tehlikeli madde beyan formunu hazırlayarak havayolunun kabul edeceği hale getiriyoruz. Sonrasında da bu gönderilerin sorunsuz ve güvenilir şekilde çıkışları sağlanıyor. Konu tüm canlılar ve doğa ise hata yapma gibi bir lüksümüz yok. Her zaman bu bilinçle hareket ediyoruz. 
Eğitim kapsamında; kargo temel satış, havacılık güvenliği temel eğitimi, DGR temel ve tazeleme eğitimlerimiz bulunmaktadır. Yılda yaklaşık 900 civarında personele eğitim vermiş bulunmaktayız.
 
mesut_balkan_dgm_turkeyKAZA HABERLERİ AZALDI 
ADR sonrası süreçte Türkiye’de ne tür ilerlemeler sağlandı? 
ADR’ye 2010 yılında taraf olmasına rağmen Türkiye’de bu süreç maalesef Temmuz 2015 yılında başlanmıştır. Tabi ki konu tehlikeli madde gibi özel olunca da, bu biraz üzücüdür. Geçen süre zarfında, Ulaştırma,  Denizlicilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı olarak Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğümüz bu konuda ciddi çalışmalar başlatmıştır. Geçiş sonrasını süreçte özellikle, tehlikeli madde konusunda faaliyet gösteren (üreten, depolayan ve taşıma yapan firmalar) kayıt altına alınarak ciddi bir ilerleme sağlandı.
Öncelikle, onaylı eğitim kuruluşlarına “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı” kursu için yetki verip, sonrasında da kendilerinin yaptığı sınavlarda başarılı olan kursiyerlere “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı” belgesi vererek, sektöre konuya hakim ve işi bilen personellerin girmesi sağlanmıştır. Yine tehlikeli madde yükleyen, elleçleyen, taşıyan, depolayan, dolduran ve boşaltan firmaların, belli kurallar çerçevesinde eğer almaları gerekiyor ise “Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi” almalarını sağlayarak, bir nevi bu iş kayıt altına alınmaya başlamıştır. 
Genel Müdürlüğün hazırladığı ve yayınladığı genelgelerle, “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanları”nın ve “Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi” almış firmaların buluşması sağlanıp, bu işin bir uzman tarafından denetlenilebildiği ve raporlanabildiği bir hale getirilmiştir. Bunun yanı sıra yol denetim istasyonları personellerine verilen eğitimlerle birlikte, konuya hakim personellerin, araç kontrolleri esnasında olası bir tehlikeyi önceden sezip, taşınan yükün uluslararası mevzuata uygun olup olmadığının kontrol edilmesi ve olası bir facianın önüne geçilmesi de sağlanmıştır. Tüm bunlar ülkemiz adına Avrupa standartlarını yakalamak bağlamında oldukça faydalı, fakat geç kalınan adımlar olmuştur.
Zira bu işte bilinmeden yapılan yanlışlar, geçmişte maalesef birçok kazaya yol açmıştır. Gerek insan, gerek hayvan, gerek ise ekolojik çevrenin zarar görmesine neden olmuştur. Haberlerde çok sık rastladığımız “kimyevi depoda yangın, kozmetik malzeme yüklü tırların bomba gibi patlaması, akaryakıt tankerlerinin ortalığı savaş alanına çevirmesi” gibi başlıklar hafızalarımıza maalesef kazınmış olanlarıdır. Geçiş sonrasında artık yapılan iş, ilgili danışmanlar tarafından denetlenmekte ve olası kazaların önüne geçilmektedir. Dolayısı ile bu kazaları artık çok az görmekteyiz. Fakat halen tam olarak istenilen seviyelere gelinmiş durumda değiliz.
 
“KAÇAK DÖVÜŞENLER” DENETLENMELİ 
Geliştirilmesi gereken alanlar neler? 
Geliştirilmesi gereken alanların başında; Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almamış, herhangi bir bildirimde bulunmamasına rağmen halen tehlikeli madde faaliyetlerine devam eden, hiçbir uzman desteği almayan ve yaptıkları yanlışın belki farkında olmalarına rağmen buna devam ederek olası kazalara davetiye çıkaran firmaların denetlenmesi gelmektedir. Zira bu firmalar için maalesef henüz bir önlem alınmamıştır ve bu sektörün en büyük sorunlarından bir tanesidir. Benim nezdimde bu firmalar, gizli tehlikeli firmalardır. Zira bir tarafta tüm kurallara uyan, Genel Müdürlüğümüzün isteklerini yerine getirerek danışman istihdam eden ve o danışman için bir bütçe ayıran bir firma varken diğer tarafta tabiri caizse kaçak dövüşen firmaların olması ve denetlenmemesi ivedilikle ele alınması gereken konuların başında geliyor. 
Diğer yandan tehlikeli madde taşıyan araçların birçoğu, gerek tesisat gerek ise üst yapısı olarak maalesef ADR’ye uygun değil. Bu noktada bu araçların denetlenmesi ve ADR’ye uygun hale getirilip getirilemeyeceğinin kontrolünün yapılması gerekmektedir. Bu noktada Genel Müdürlüğümüzün yayınladığı genelge mevcuttur. DGM Türkiye olarak ileride bu kontrolleri, profesyonel bir ekip olarak yapmaya başlayabiliriz. Tabii ki bu bir projedir ve zamanla şekillenecektir.
Sonuç olarak tehlikeli madde taşımacılığı konusu; geleceğimiz, çocuklarımız, ülkemiz ve dünyamız için büyük önem arz ediyor. Zira olası bir kaza, sadece o firmayı ve o bölgedeki insanları değil tüm insanlığı etkiliyor. Bunun etkilerini ekolojik dengenin bozulmasıyla çok net görebiliyoruz aslında. O yüzden tehlikeli malzeme taşımaları, nereden geçecek, kimlere dokunacak veya kimler takip edecek ise bunların hepsi göz önünde bulundurularak yapılmalı ve özen gösterilmelidir. O zincirin halkalarında bizlerin de yer aldığını unutmamalıyız. 
 
“Geliştirilmesi gereken alanların başında; Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almamış, herhangi bir bildirimde bulunmamasına rağmen halen tehlikeli madde faaliyetlerine devam eden, hiçbir uzman desteği almayan ve yaptıkları yanlışın belki farkında olmalarına rağmen buna devam ederek olası kazalara davetiye çıkaran firmaların denetlenmesi gelmektedir.” 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat