TEDAR, eğitim, dijital çağ ve tedarik zinciri yönetimi
22/05/2018 - 15:16:00
Tuğrul Günal / Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği Başkanı / Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi Bölüm Direktörü
Dijital dünya çalışma prensipleri ve bu doğrultuda ülkelerin ve şirketlerin rekabette avantaj yaratma çalışmalarına paralel olarak Tedarik zinciri yönetimi bölümleri tamamen kendilerini dijital geleceğe yönelik hazırlamaktadırlar. Hiçbir çalışma prensibi kısa vade içinde bugünkü şekli ile kalmayacak. Nasıl mı? Gerçek zamanlı veriler & büyük veriler gelecekte karar vermeye rehberlik edecek gelişmiş veri analizini mümkün kılacaktır.
Bundan takribi beş yıl önce Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği’nin kurulumu fikir aşamasındayken batı ülkelerindeki benzer yapıları değerlendirme fırsatım oldu. Bildiğiniz gibi ilgili fonksiyonların ülkelerdeki gelişmişlikleri değerlendirilirken sivil toplum örgütlerinin yapıları ve yarattıkları katma değerleri dikkate alınır. Takribi bir asır önce batıda kurulmuş olan bu tür dernekler bugün dünya çapında konferanslar düzenlemekte, eğitimler vermekte ve birçok ülkede bir fiil faaliyet gösterme ve yaptıkları ölçümler ekonominin gidişatını etkilemektedirler.
TEDAR olarak son dört yıl içinde derneğimize çok değerli kurumsal ve bireysel yeni üyeler kazandırdık, ülkemizde tedarik zinciri yönetimi bölümlerinin önemini ve şirketlere olan katma değerini çok çeşitli konferanslarda, üniversitelerde ve paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarda anlatmaya çalıştık. Partner şirketlerle işbirliği içinde anketler düzenledik ve tedarikçi değerlendirme sistemleri geliştirdik. Aynı zamanda Rota yayınları ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde PurchasingTürkiye dergisinin TEDAR ın desteği ile çıkartılmasını sağladık ve şimdi yolumuza şu anda okumakta olduğunuz TEDAR dijital dergisi ile devam ediyoruz. Ülkemizde bu alanda tek olan derneğimize nice uzun başarılı yıllar dileğiyle ana konumuzu ele almak isterim.
“İnsana yönelik her aşamada yapılan yatırım kendini misliyle geri ödeyecektir.”
Özellikle kurumsal şirketlerin ilgili yöneticileri ile gençlerimizin ülkemizde eğitim sistemimizin sağladığı imkanlar çerçevesinde ne kadar kendilerini geliştirebildikleri bugüne ve geleceğe hazır olabildikleri genel olarak dünya genelindeki ölçümler ile ortaya çıkmakta. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmış olması güzel bir gelişme olmakla birlikte, 5 yaş altı çocuklarımızın gelişmesi bakımından iyileştirmeye açık dönemin devam edeceğinin göstergesidir. OECD ülkelerinin neredeyse tamamında zorunlu eğitime başlama yaşı 4 yaşın üzerinde olmakla beraber 3-4 yaş aralığında okullaşma oranının son derece yüksek olmasını okul öncesi eğitime verilen önemle açıklamaktadır.
Neden şimdi 3-4 yaş grubu çoçuklara değindik sevgili okurlar geleceğimizin dönemi dijital dünya şu anda bu yaşlardaki çocukların oyunlarının içinde kodlamayı öğreten oyunlara sıklıkla rastlıyoruz, bu yaşlarda dahi çocuklar geleceğin dijital dünyasına şimdiden yönlendirilmekteler. Bu kapsamda 3-4 yaş grubu içinde özel okullar haricinde ülkemizde mutlaka çok geniş tabana yayılmış olan modern bir eğitim konzeptine ihtiyacımız bulunmakta. Güncel olmayan içerikli bir eğitim sisteminden acil vazgeçip günümüz çağına uygun bir eğitim sistemine geçemez isek geleceğe yönelik gelişmişlik öngörülerimizi radikal bir şekilde yeniden gözden geçirmemiz gerek. Tabii ki tüm eğitim sisteminden bahsediyorum ilk – orta – lise ve yüksek öğrenim. İnanın insana yönelik her aşamada yapılan yatırım kendini misliyle geri ödeyecektir.
“Hiçbir çalışma prensibi kısa vade içinde bugünkü şekli ile kalmayacak. Nasıl mı? Gerçek zamanlı veriler & büyük veriler gelecekte karar vermeye rehberlik edecek gelişmiş veri analizini mümkün kılacaktır.”
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yaptığı şimdiye kadarki en kapsamlı küresel eğitim araştırmasında Türkiye 76 ülke arasında 41. sırada yer aldı. Peki eğer eğitim sisteminin uzun vadeli ekonomik gelişmişlik ile ilgisi var ise içinde bulunduğumuz durumu nasıl değerlendireceğiz ve gelişmişlikle ilgili beklentilerimizi hangi seviyede tutacağız, ileride olası ekonomik durgunluğu kabul mu edeceğiz. Dijital dünya çalışma prensipleri ve bu doğrultuda ülkelerin ve şirketlerin rekabette avantaj yaratma çalışmalarına paralel olarak Tedarik zinciri yönetimi bölümleri tamamen kendilerini dijital geleceğe yönelik hazırlamaktadırlar. Hiçbir çalışma prensibi kısa vade içinde bugünkü şekli ile kalmayacak. Nasıl mı? Gerçek zamanlı veriler & büyük veriler gelecekte karar vermeye rehberlik edecek gelişmiş veri analizini mümkün kılacaktır.
TEKNOLOJİ & UYGULAMALAR
• Uygulanan stratejiler (Ör: 3D, AI, Blok zinciri gibi)
• Öngörülen ve kurallara bağlı analitiklerden faydalanma
• Kıdemli Satınalma Uzmanı tarafından TEK sistemin kullanılması
• Hareketli / bulut çözümlerinin kullanımı
• Gelişmiş siber güvenlik
• Dijital platformların tedarikçi işbirlikleri için kullanımı
• Mevcut teknolojilerden daha hızlı yararlanma
Hedef, tamamen yeni teknolojiler kullanarak piyasayı bütünü ile farklı şekilde yönlendirmektir.
İŞ ZEKASI
• Gerçek zamanlı veri uygulamaları
• Gelişmiş veri kalitesine, bulunabilirliğine ve uygunluğuna bağlı ileri düzeyde veri analizi
• Otomatik, gerçeklere dayalı karar verme
• Dış kaynaklı verilerden faydalanma (Ör: Büyük Veri)
• Harcama dağıtımının gelişimi için harcama analizinin kullanımı
SÜREÇLER
• Otomatikleştirilmiş süreçler (ör: ana olmayan operasyonel faaliyetler, müzakereler)
• Uçtan uca süreç düşüncesinin ve anlayışının arttırılması
• Müdahale gerektirmeyen süreçlerin uygulaması
• Tekrar eden görevlerde algoritmaların kullanımı
• Ürün/Emtia tedariğinin Amazon gibi dış platformlar ile yapılması
• Sürece dayalı değil, konuya dayalı işlemler
• İşlemsel ve ana olmayan faaliyetler için dış kaynaklar kullanılacak ya da robotlar veya algoritmalar ile tamamlanacaktır.
Dijitalleştirme, tedarikçiler ile erken entegrasyonunun iyileştirilmesi ile tedarikçilerin yenilik yeteneklerinden faydalanılmasını sağlar.
• İnsan stratejik / katma değer yaratan faaliyetlere odaklanma
• Network felsefesini benimseme (ör: çapraz fonksiyonlar arası çalışma)
• Değişen iş tanımları (Ör: veri analisti)
• Azalan çalışan sayısı
• Analizlere dayalı karar verme
• Projelere odaklanma
KATMA DEĞER
• Artan şeffaflık (ör: fiyatlandırma, performans)
• TZY değer yaratımının değişimi
• TZY imajının gelişimi
• Artan verimlilik
• Genel maliyetlerin azalması
• Artan uyumluluk
• Firmaların bir yazılım firmasına dönüşümü
“Eğer doğru yapılırsa, dijitalizasyon hem girdi hem çıktıları geliştirecek ve şirketlerin rekabetçiliği önemli ölçüde artacaktır.”
Eğer doğru yapılırsa, dijitalizasyon hem girdi hem çıktıları geliştirecek ve şirketlerin rekabetçiliği önemli ölçüde artacaktır. Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY) çalışanları birçok yeteneğe sahip olacaktır. TZY departmanları koordinatör, birçok yetenek sahibi, kontrolör ve kontrat yöneticileri olarak çalışacaktır. TZY departmanları danışmanlık bölümleri haline gelecektir. TZY çalışanlarının görevleri artan bir şekilde büyüyerek ürün geliştirmeye yaklaşacaktır. TZY çalışanları veri analistleri olacaktır. TZY çalışanları çerçeve koşulların yöneticileri olacaktır. TZY çalışanlarının görevleri artan bir şekilde büyüyerek arabirim yöneticilerine yaklaşacaktır. Uzun yıllar yurt dışında eğitim almış ve çalışmış bir kişi olarak inanıyorum ki her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek bir toplumun parçasıyız yeter ki konumuza odaklanalım ülkemiz ve çalıştığımız şirketlerimizin gelecekleri için gerekli dijital değişimi çok geç olmadan hep birlikte hayata geçirelim.
“Güncel olmayan içerikli bir eğitim sisteminden acil vazgeçip günümüz çağına uygun bir eğitim sistemine geçemez isek geleceğe yönelik gelişmişlik öngörülerimizi radikal bir şekilde yeniden gözden geçirmemiz gerek. Tabii ki tüm eğitim sisteminden bahsediyorum ilk – orta – lise ve yüksek öğrenim. İnanın insana yönelik her aşamada yapılan yatırım kendini misliyle geri ödeyecektir.”