e


Modada kazananı teslimat hızı belirliyor
Hazır giyim sektöründe vitrinini en hızlı yenileyen, müşteri talebini geciktirmeden karşılayabilen firmaların rekabette bir adım öne geçtiğini belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hadi Karasu, “İhracatımızın önümüzdeki 5 yıl içinde 25 milyar dolara çıkacağını öngörüyoruz. İhracatla birlikte doğal olarak lojistiğin yükü artacak. Yeni dönemde sağlıklı bir işbirliği için hazır giyim ve lojistik sektörlerinin bir araya gelerek ortak bir eylem planı oluşturmalarının zorunlu” diyor.




hadi_karasu_tgsdHazır giyim ve konfeksiyon sektörünün üretim ve ihracat faaliyetlerinden söz eder misiniz? 
Türkiye’de hazır giyim ve konfeksiyon üretimi yapan irili ufaklı 36 bin firma bulunuyor. Dünyanın yedinci, Avrupa’nın üçüncü hazır giyim ve konfeksiyon tedarikçisiyiz.  2017’yi 17 milyar dolar ihracatla kapatan sektörümüz, dünya hazır giyim ihracatından yüzde 3,4’lük bir pay alıyor.  Üretimde 500 bin civarında kayıtlı istihdamı bulunan sektör, katma değerli üretimde ve net ihracat getirisinde de ülke ekonomimizin gururu olmaya devam ediyor. Kilogram başına ortalama ihracat birim fiyatımız 20 dolar ve ülkemize her yıl 14 milyar dolar civarında net döviz girdisi sağlıyoruz. 
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 212 ülkeye ihracat gerçekleştirmekle birlikte Avrupa’nın bizim için çok özel bir yeri var. Toplam hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımızın yüzde 71 – 72’sini AB ülkelerine yapıyoruz. AB’nin dışında Rusya, ABD, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı sektörel ihracatımızda öne çıkan ülkeler olarak sayabiliriz.  Hızlı moda ve hızlı teslimatın hayati öneme sahip olduğu günümüzde lojistiği hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzün en önemli çözüm ortaklarından biri olarak görüyoruz.   
 
İŞİMİZE ODAKLANMAK İSTİYORUZ 
Sektörünüz açısından lojistik nasıl bir öneme sahip? 
Günümüzde hayatın hemen her alanında olduğu gibi modada da hızlı olan kazanıyor. Hazır giyim özelinde konuşursak vitrinini en hızlı yenileyen, müşteri talebini geciktirmeden karşılayabilen rekabette bir adım öne çıkıyor. Bilindiği gibi hızlı moda ve hızlı teslimat Türkiye’nin rakipleri karşısında en önemli avantajlarından birini oluşturuyor. Elbette bu avantajlı duruma ulaşmamızda lojistik sektörünün katkısını unutmamamız gerekiyor. Biz sadece markaya ve üretime odaklanmak istiyoruz. Lojistik sektöründen nakliye, depolama, gümrükleme ve yurt içi dağıtım gibi faaliyetlerde daha fazla sorumluluk almasını arzu ediyoruz. Elbette bütün bu operasyonların makul fiyatlarla gerçekleştirilmesini bekliyoruz. Uluslararası taşımada belge temini, liman hizmetleri, depolama ve yurtiçi taşıma bedelleri gibi doğrudan masraflarda ciddi artış var. Liman ve gümrük hizmetlerindeki gecikme ve zaman kaybından kaynaklı dolaylı maliyetler de ihracatçılarımızı zorluyor.  Lojistik sektörünün maliyetleri azaltma konusunda bizlere sunacağı katkıyı çok önemsiyoruz.
 
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki şirketler ne oranda dış kaynak kullanılıyor? 
Hazır giyim sektöründe birçok şirket depolama ve nakliye hizmeti gibi lojistik süreçlerinin tamamına yakınında dış kaynak kullanıyorlar. Bazı firmalarımız ise depo hizmetini kendi bünyelerinde de yapabiliyorlar. Kadın dokuma pantolon, kadın erkek ceket, etek ve kadın erkek takım elbise, tek elbise  sevkiyatı askılı yapılıyor.  Kadın bluzların sevkiyatında yarı yarıya askı ve koli kullanılıyor. Örme ürünler ve erkek gömlekler ile denim pantolonların sevkiyatı ise koli ile yapılıyor.   
 
İHRACATTA HEDEF 25 MİLYAR DOLAR 
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat hedefleri neler? Bu hedeflere ulaşmada lojistik nasıl bir rol oynayacak? 
Halen 17 milyar dolar olan ihracatımızın önümüzdeki 5 yıl içinde 25 milyar dolara çıkacağını öngörüyoruz. İhracatla birlikte doğal olarak lojistiğin yükü artacak. Dünyada internet kullanımının yaygınlaşması tüketici davranışlarında değişiklikleri de beraberinde getirdi. Artık birçok işlem mobil üzerinden kolaylıkla yapılabiliyor. Tedarik zincirinin karmaşık bir yapıya dönüştüğü, zamanında teslimatın kritik faktör haline geldiği bir dönemi yaşıyoruz. Hızlı teslimat baskısı ile üreticiler ürünleri perakendeci ve tüketicilere ulaştırmada daha fazla rol edinmek durumunda kaldılar. Bu rol üreticilere moda takibi, esnek sipariş işleme, stok planlama ve çeşitli üretim yapabilme gibi konulara odaklanmalarını gerektiriyor. Yeni dönemde sağlıklı bir işbirliği için hazır giyim ve lojistik sektörlerinin bir araya gelerek ortak bir eylem planı oluşturmalarının zorunlu olduğunu düşünüyorum. 
 
Endüstri 4.0 hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün lojistik süreçlerini nasıl etkileyecek? 
Endüstri 4.0 üretim başta olmak üzere hayatın tüm alanlarında dinamikleri ve süreçleri değiştirecek. Elbette ayakta kalmak isteyen tüm firmaların bu değişime ayak uydurması gerekiyor.  Amazon ve Ali Express gibi küresel ölçekteki firmalar, teslimatı bir gün öne çekebilme adına kendi lojistik zincirlerini kuruyor, TIR, uçak ve gemi yatırımı yapıyor. Hızlı teslimat için gemiler depoya dönüştürülüyor.  Drone denilen insansız hava araçları ile ürünler taşınacak. Hızlı moda ve hızlı teslimatın hayati önem taşıdığı hazır giyim ve konfeksiyonun bu sürecin dışında kalması veya süreci ıskalaması düşünülemez. Tedarik zincirinin en önemli halkalarından birini oluşturan lojistik sektörü ile baş başa verip yeni dönemin yol haritasını birlikte oluşturmalıyız.
Son olarak bir noktanın daha altını çizmek istiyorum. Lojistikte çevreye saygı, yani yeşil taşımacılık, ortak girişimler, offshore ve outsourcing konuları yeni olanaklar yaratacak.  Lojistik sektöründe en önemli gider kalemlerinden birini oluşturan enerji maliyetlerini düşürmek için ortak kullanılan ağların inşasına ve işletmesine büyük yatırımlar yapılacak. Bu konuda gerekli işbirlikleri hızla geliştirilmeli. Elbette Endüstri 4.0’da donanımlı işgücü hiç olmadığı kadar önem kazanacak. Tıpkı hazır giyim ve konfeksiyonda olduğu gibi lojistik sektörünün de deyim yerindeyse ‘sürümü değiştirilmiş işgücü’ programlarına daha fazla yatırım yapması gerekiyor. 
 
“Uluslararası taşımada belge temini, liman hizmetleri, depolama ve yurtiçi taşıma bedelleri gibi doğrudan masraflarda ciddi artış var. Liman ve gümrük hizmetlerindeki gecikme ve zaman kaybından kaynaklı dolaylı maliyetler de ihracatçılarımızı zorluyor.  Lojistik sektörünün maliyetleri azaltma konusunda bizlere sunacağı katkıyı çok önemsiyoruz.”
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat