Aygaz tehlikeli madde taşımacılığında dümene geçti
Türkiye’nin en büyük LPG gemisini filosuna katan Aygaz, 11.025 metreküp LPG taşıma hacmine sahip “Beylerbeyi” adı verilen gemiyle denizyolu taşımacılığındaki kapasitesini %60 oranında artırdı.
Denizyolu ile LPG taşımanın Aygaz’ın satış ve marka gücünde çok ciddi bir kaldıraç etkisi yarattığını belirten Aygaz İkmal Planlama ve Nakliye Müdürü Tufan Başarır, hammadde temininde çeşitliliği yüksek ve optimum maliyetli çözümlerin tedarik zincirinin kesintisiz işlemesini sağladığını söylüyor.
Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında 7’nci sırada bulunan Aygaz, 81 ilde 3.785 tüpgaz bayii ve otogaz istasyonu ile hizmet veriyor. Geniş dağıtım ağı sayesinde her gün 100 binden fazla haneye ulaşan Aygaz, ayrıca 16 ülkeye gaz aletleri ihracatı gerçekleştiriyor. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu LPG’nin yaklaşık olarak yarısını karşılayan Aygaz, aynı zamanda ülkenin en büyük LPG denizyolu lojistik operasyonunu yürütüyor. Türk Bayraklı LPG gemi filosuna sahip ilk ve tek enerji şirketi olan Aygaz, yeni yatırımlarla bu alandaki gücünü artırıyor. Türkiye’nin en büyük LPG gemisini filosuna kattan Aygaz, “Beylerbeyi” adı verilen gemi ile filosundaki gemi sayısını 5’e yükseltirken, taşıma kapasitesini ise %60 oranında artırdı. Türk bayrağıyla LPG taşıma hizmeti veren en büyük deniz aracı olma özelliğini taşıyan “Beylerbeyi”, 7.893 gross ton kapasiteye ve 11.025 metreküp LPG taşıma hacmine sahip. Aygaz’ın çok önemli bir vizyonerlik örneği göstererek kuruluşunun 6. yılı olan 1967’de denizyolu ile LPG taşıma işine gerdiğini belirten Aygaz İkmal Planlama ve Nakliye Müdürü Tufan Başarır, denizyolu ile LPG taşımacılığının Aygaz’ın satış ve marka gücünde çok ciddi bir kaldıraç etkisi yarattığını söylüyor. Ölçek ekonomisinin de etkisiyle gemi taşımacılığında birim taşıma maliyetlerinin karayolu taşımacılığına göre daha düşük olduğuna dikkat çeken Başarır, “Öte yandan Aygaz gibi kurulduğu günden bu yana pazar lideri olan şirketler için hammadde teminini mümkün olan en çeşitliliği yüksek ve en optimum maliyetli çözümlerle yönetmek, tedarik zincirinin kesintisiz işlemesini sağlamakta ve stok yönetimindeki riskleri azaltmaktadır” diyor.
Taşıma tonajı yılda 2 milyon ton
Avrupa'nın en büyük LPG şirketleri arasına girmeyi başaran Aygaz, lojistik süreçlerinde nasıl bir strateji izliyor?
Aygaz olarak faaliyet gösterdiğimiz her alanda ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimize sunduğumuz faydayı ve onların mutluluğunu artırma gayreti içerisindeyiz. Bu kurumun kültür ve bilinci lojistik çalışmalarımızın da tüm strateji ve detaylarında kendini göstermektedir. Ürün ve hizmetlerimizi yurdumuzun her bir tarafına zamanında ve aynı yüksek kalitede ulaştırıyoruz. Satış ağımız oldukça geniş. Bu da 7 gün, 24 saat titiz ve kapsamlı bir çalışma gerektiriyor. Güvenlik, attığımız her adımda en önemli önceliğimiz. Gerek kara, gerekse denizyolu taşımacılığı açısından bakıldığında, LPG sektöründe en kapsamlı operasyonu Aygaz olarak biz yürütüyoruz. Deniz ve karayolu ile taşınan tonajımız yıllık bazda 2 milyon tona yaklaşmaktadır. Karayolu nakliye taşımalarının önemli bir kısmı dışardan hizmet alımı şeklinde tasarlanmıştır. Çalışılan şirketler arasında ulusal lojistik firmaları olmakla birlikte, tüpgaz bayilerimiz ve otogaz nakliyecilerimizin de nakliye faaliyetlerinde payları büyük ve değerlidir.
Aygaz gider kalemleri arasında önemli bir kalem olan lojistik maliyetleri aşağı çekmek için ne tür çalışmalar yürütüyor?
Aygaz’ın en temel süreçlerinden biri lojistik hizmetlerdir. Özellikle de son yıllarda artan petrol fiyatları nedeniyle lojistik önemli bir maliyet kalemi haline geldi. Bu maliyetlerin düşürülmesi için teorik ve pratik bakış açılarının harmanlandığı pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Hem şirket bünyesinde, hem de üniversitelerle çeşitli optimizasyon ve simülasyonlar gerçekleştirilmektedir. Tüm nihai kullanım noktalarına ana ve ara tesislerden yapılan ikmaller sürekli izlenmekte, bunların optimizasyon analizleri yapılmakta ve nakliyeler bu hesaplara göre farklı tesislere yönlendirilmektedir. Ayrıca günlük dağıtım planlamasında varsa maliyeti artıran nakliyeler raporlanmakta, gerek tanker adedi, gerekse rota değişiklikleri ve bazı stoklama yatırımları ile bu maliyetler aşağıya çekilmektedir.
Aygaz lojistikte kriterlerini yüksek tutuyor
Aygaz için tehlikeli madde taşımacılığında önemli öncelikleriniz ve lojistik şirketlerinden beklentileriniz neler?
Tehlikeli madde taşımacılığı başlı başına uzmanlık gerektiren bir konudur. Bir yandan ilgili tüm ulusal ve uluslararası mevzuatı takip edeceksiniz, öte yandan şirketinizi güvenlik açısından bir adım ileriye taşıyacak proje ve araştırmaları yapacaksınız. Aygaz’da bu bilinç organizasyonun tüm doku ve süreçleri tamamen yerleşmiştir. Araç donanımlarımızda en üst seviye malzemeler kullanılmakta, periyodik kontroller mevzuatın gerektirdiğinden daha sık yapılmakta ve gerekli tüm lisans ve yetkiler alınmaktadır. Gerek sürücülerimize, gerekse de süreç içerisindeki çalışanlara ADR kapsamındaki ve diğer periyodik eğitimler verilmektedir.
Aygaz olarak çalıştığımız lojistik şirketlerinden de Aygaz’ın belirlediği tüm kalite kriterlerini yerine getirmelerini şart koşuyoruz.
Tehlikeli madde taşımacılığında ne gibi sorunlar yaşanıyor ve bu sorunlara karşın çözüm önerileriniz nelerdir?
Düzenleyici ve denetleyici kurumlar çok önemli bir işlevi yerine getiriyor. Sektöre bir düzen getiriyor ve rekabeti disiplin altına alıyorlar. Dileğimiz denetimlerin artması ve sorumluluklarını yerine getirenlerle getirmeyenlerin ayrıştırılmasıdır. Tehlikeli madde taşımacılığında güvenlik çok önemli bir unsur ve düzenli bir yatırım gerektiriyor. Yetkili personelin düzenli olarak eğitilmesi, bilgilerinin sürekli güncellenmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu alanlarda atılacak adımlara büyük değer veriyor, stratejilerimizi ve her bir günümüzü bu değer algısıyla biçimlendiriyoruz.
ADR’YE UYUM SAĞLAYAN ŞİRKETLER PAZAR BÜYÜTECEK
Aygaz İkmal Planlama ve Nakliye Müdürü Tufan Başarır, ADR Yönetmeliği ile birlikte sektörde disiplinin mecburi olarak da olsa en üst seviyeye çıkacağını söylüyor. ADR gerekliliklerini yerine getiren şirketlerin pazar paylarını artıracaklarını belirten Başarır, “Bu yönetmeliğin en faydalı yönlerinden bir tanesi, görevleri tedarik zincirinin tek bir bölümüne atmak yerine, bu görevi kontrol etmesi için de bir önceki ve bir sonraki zincirleri devreye sokmasıdır. Örnek vermek gerekirse; yükleyici sorumluluğunu yerine getirmezse, bu taşıyıcıyı da bağlıyor. Bu sayede tüm süreçlerin kontrolünün zaman içinde daha da iyileşeceğini umuyoruz. Yönetmeliğin devreye girmesine zaman var. Dolayısıyla, hazır olmayan firmaların, gerekli yatırımları yapıp belirlenen tarihe kadar operasyonlarını mevzuatın belirlediği çizgiye getirmesi gerekiyor. Bu konuda umutluyuz” diyor. Başarır, yeni kurulan Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün ise sektörün vizyonunu genişleteceğini ve sorunların ivedilikle çözümüne katkı sunacağını dile getiriyor. Düzenleyici kurumlarda ADR sürecine dönük yetişmiş personel sayısının sınırlı olduğuna dikkat çeken Başarır, Kısa zaman içinde bu eksiğin giderileceğini umuyoruz. Geçiş döneminde devlet ve özel sektörün işbirliğinin ve karşılıklı anlayışının sektörümüzü ileriye taşıyacağına düşünüyoruz.