Baytur geniş yelpazede sunduğu taşımacılık çözümlerinin yanı sıra, dış ticaret, gümrükleme ve CMR konvansiyonundaki uzmanlığıyla sanayi lojistiğinde de büyümesini sürdürüyor. Etkin araç dizpozisyonu, yaygın acenta ağı ve gümrüklü kapı teslim hizmetleriyle Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri’nde güçlü bir konumda bulunduklarını belirten Baytur Transport Genel Müdürü Olgun Baytöre, özellikle İran ve Kazakistan hatlarında yer aldıkları ciddi projelerle önemli tecrübeler kazandıklarını söylüyor. “Baytur bu bölgelere sunduğu hizmetlerle her zaman müşterilerinden tam not alıyor” diyen Baytöre, Hazar Denizi üzerinden sunacakları farklı taşıma rotalarıyla dış ticaretle uğraşan sanayicilere hızlı, daha az maliyetli ve daha rekabetçi servisler verebileceklerinin altını çiziyor.

Bölgeler arası iş ortaklıkları için köprü kuruyor

Baytur’un sanayi lojistiği kapsamında sunduğu hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? Dış ticarette hangi pazarlara yoğunlaşıyorsunuz?

Baytur, sanayi lojistiği kapsamında gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere ISO 9001 kalite kriterlerine uygun sınırsız ve hızlı taşımacılık hizmetleri sunuyor. Başta İran ve Kazakistan olmak üzere tüm Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri’ni kapsayan, siyasi ve ekonomik belirsizliğin hakim olduğu büyük ve bakir pazarlarda müşterileri için cesur bir iş ortağı konumunda. Baytur kuruluş misyonu itibari ile özellikle İran ve Kazakistan bölgelerindeki taşımalara yoğunlaşıyor. Bu doğrultuda müşterilerini bu coğrafyadaki müşterileriyle buluşturarak bölgeler arası iş bağlantılarının kurulmasına daima ön ayak oluyor. Aynı durumu yurtdışındaki ithalatçılar açından da düşünebiliriz. Birçok müşterimiz bizlerden çeşitli sanayi mallarının tedarikinde bir ticari toplantı ortamı yaratmamızı istiyorlar. Baytur bu bölgelere sunduğu hizmetlerle her zaman müşterilerinden tam not alıyor.

2011 yılı cironuzda ihracat taşımaları ne kadarlık bir pay aldı? İş hacminiz içinde ihracat odaklı taşımaların yeri nedir?

2011 yılında ihracat ve ithalat taşımaları açısından İran pazarındaki parsiyel taşımaların (Türkiye’den giden) %45’ini gerçekleştirmek bizim için önemli bir kilometre taşı oldu. Yine Kazakistan’a yapılan parsiyel taşımaların %25’ini ve diğer bölgelerde Türkiye’den gönderilen parsiyel kara taşımalarının da büyük bir kısmını üstlendik. Yarattığımız güven ortamı ile büyük ve orta ölçekli ihracatçıları gelişmekte olan bu coğrafyalar ile buluşturan Baytur, operasyonları içinde ihracat taşımalarının payını ise % 80’lere çıkarttı.

Sanayicinin elini yeni servislerle güçlendirecek

Parsiyel taşımacılıktaki başarınız sanayi ürünleri lojistiğinde size hangi avantajları sunuyor? Gündeminizdeki yeni projeler neler?

Parsiyel taşımalardaki sanayi ürün taşımaları özellikle de uzun vadede gelişmekte olan ülkelerdeki müşteriler açısından bir güven ortamı doğuruyor. Sebebine gelince, sanayi malları taşıması özellikle Rusya geçişlerinde gümrüklerdeki kara düzene takılıyor. TIR’larımız uzun günler gümrüklerde sürünme tehlikesiyle karşılaşıyor. Baytur olarak biz böyle bir durum karşısında yurtdışındaki acente ağımızla soruna anında müdahale edebilip sonuca ilerleyebiliyoruz. Bu da bizi diğer nakliyecilerden farklı kılıyor. Bu alandaki gücümüzü daha da artırmak için Kazakistan ve Türki Cumhuriyetlere Azerbaycan üzeri Hazar Denizi taşıma projemiz üzerinde hala çalışmaktayız. Bu hatla müşterilerimize daha az maliyetli, hızlı ve hava şartlarının yarattığı zorluklardan arınmış şekilde daha rekabetçi servis ve navlun sağlamış olacağız.

Sanayi ve dış ticareti destekleyecek lojistik altyapının iyi planlanması ve yatırımların aksamadan devam etmesi için sanayiciler ve lojistikçiler hangi ortak adımları atabilir?

2023 hedeflerine ulaşabilmek için, yaşanan bu siyasi belirsizlik ortamında tam bir rota belirleyebilmek zor. Ortadoğu’daki karışıklıklar her geçen gün katlanarak artış gösteriyor bu da, USD ve petrolün geleceğini belirsizleştiriyor. Kapımızda bekleyen bir savaş var, sanırım bu savaş sonrası yeni merkezler belirlendikten sonra tüm roller aktörlere dağıtılacaktır.

Lojistik köy projeleri sektöre dinamizm katar!

Olgun Baytöre, Türkiye’nin ‘doğal lojistik üs’ olma konumunu yeterince değerlendiremediğini söylüyor. Türkiye açısından lojistik köy projelerinin gecikmiş atılımlar olduğunu belirten Baytöre şunları aktarıyor: “Bu projeler başta Mersin olmak üzere bilumum merkezlerde hayata geçirilir ise Türk şirketleri, yabancı şirketler üzerinde büyük bir rekabet şansı elde edecek konuma gelecektir. Şu an ülkedeki ulaşım olanakları çeşitli sebepler yüzünden (siyasi konjonktür, gümrük rejimleri, ambargolar) tam randımanlı yerine getirilemiyor ve hizmet kalitesi aşağı çekiyor. Bu bağlamda yeni bir algılayış yaratılma açısından lojistik merkezler, sektöre istediği dinamizmi sağlayacak ve rekabetçi ortamda Türk şirketleri, marka ve ürün değerlerini artırarak yeni dünya pazarına hakim olma sansına kavuşacaktır.”  Lojistik sektörü içinde hala ‘lojistik’ yerine ‘nakliyeci’ zihniyetinin devam ettiğini vurgulayan Baytöre, bunun sektörün önünü kapattığını ve reformların üstünü örttüğünü düşünüyor.  Baytöre, “Ancak biz Baytur olarak gelecek için çok ümitliyiz. Yeni gelişen nesil lojistik sektörünün bilincinde ve gereken önemi gösteriyor. Bu da yurtdışındaki lojistik firmaları ile rekabette onlara karşı bir marjinal değer algısı anlamına geliyor” diyor.