Türkiye’de su ve maden suyu pazarında önemi bir paya sahip olan Sırmagrup, kendi lojistik ağını oluşturan şirketler arasında yer alıyor. Yaklaşık 200 araç filosuyla sektöründe en büyük lojistik yapılanmaya sahip şirket olduklarını belirten Sırmagrup Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, özellikle yaz dönemlerinde artan talebi karşılamak için dış kaynak kullandıklarını ancak araç bulmakta zorlandıkları için araç filolarını büyütmeyi tercih ettiklerini söylüyor.

1991 yılında Bursa’nın Orhaneli ilçesinde küçük bir işletme olan mevcut maden suyu ocağını satın alarak maden suyu pazarına giriş yapan daha sonra da ambalajlı su sektörüne adım atan Sırmagrup, bugün Türkiye su ve madden suyu pazarının lider şirketleri arasında yer alıyor. Meyveli maden suyu pazarında %90’a yakın payla lider konumda bulanan şirket, ambalajlı su pazarında ise 2011 yılını lideri olarak kapatmayı hedefliyor. Geçtiğimiz aylarda önemli bir adım atarak suyu cam şişede pazara sunmaya başlayan şirket, kısa sürede bu alanda da liderlik hedefliyor. İç pazarda olduğu kadar yurtdışında da adını duyuran Sırmagrup, dünyada 30’un üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İhracat yaptıkları ülkelerde ürünlerinin bulunabilirliğini daha üst seviyelere çıkarmak için büyük bir caba harcadıklarını belirten Sırmagrup Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, şu anda güçlü bir konuma ulaştıkları Dubai, Almanya, İngiltere, Japonya ve Kuzey Irak bölgelerinde pazar paylarını daha da artırma hedefinde olduklarını söylüyor. İhracat taşımalarında daha çok denizyolunu tercih ettiklerini belirten Dişli, yurtiçinde ise her noktaya daha rahat ulaşabilmek için kendilerine ait çok güçlü bir lojistik, dağıtım ve bayi organizasyonu oluşturduklarını dile getiriyor. “Türkiye’de su ve maden suyu sektöründe en büyük lojistik yapılanma Sırmagrup olarak bizim bünyemizde bulunuyor” diyen Dişli, filo büyüklükerinin 200 araca ulaştığını aktarıyor.

Lojistik maliyetler %35’i buluyor

2011 yılında iç pazarda 500 milyon litrelik, dış pazarda da 25 milyon litrelik bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Dişli, “Bu doğrultuda toplam maliyetler içerisinde lojistik tutar %30-35 oranlarındadır. Maliyetleri düşürmek ve daha güvenilir bir lojistik yapılanmasına sahip olmak adına çözümü kendi lojistik ekibimizi kurmakta bulduk. Lojistik yapılanmamızın hızlı, güvenilir teslimat gerçekleştirmesi ve bölgesel sıkıntılarla kolay mücadele edebilir olması bizim en öncelikli kıstaslarımız arasında yer alıyor” diyor. Özellikle yaz dönemlerinde artan talebi karşılamak için dış kaynak kullandıklarını ancak yoğun iş artışı ile doğru orantılı olarak araç bulmakta zorlandıklarına dikkat çeken Dişli, “Mesela güney bölgelerimizde yoğun sebze-meyve ihracatı olduğu dönemlerde araç bulmakta sıkıntı yaşanabiliyor.  Bu nedenle de kendi lojistik gücümüzü her yıl arttırmak durumda kalıyoruz” diyor.