Şirket kararı temyize götürecek fakat aleyhine sonuçlanırsa UND'nin tazminat davasıyla karşı karşıya kalabilir. Yıkıcı rekabetin UND'yi yaklaşık 10 milyon euro zarara uğrattığı belirtiliyor. Dava açılır ve kazanılırsa zararın üç misline kadar tazmin edilebileceği vurgulanıyor.

Rekabet Kurulu'nun yıkıcı rekabet uyguladığı gerekçesiyle UN Ro-Ro'ya verdiği ceza, sektörün alternatif hatların açılacağına dair beklentilerini de yükseltti. UND Deniz Taşımacılığı şirketini kuran fakat yıkıcı rekabetten dolayı zarar eden UND'den istifa eden eski yönetim, zararın misliyle tazmin edilmesi için UN Ro-Ro'ya dava açılması gerektiğini belirtiyor. Fakat UND'nin mevcut başkanı Özmen kavgayı sürdürme taraftarı değil.

Rekabet Kurulu'nun yıkıcı rekabet uyguladığı gerekçesiyle UN Ro-Ro'ya verdiği ceza, sektörde yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Kararın sürpriz olmadığını belirten UND'nin eski yönetimi, zararın tazmin edilmesi için dava açılabileceğini vurguladı. Fakat UND Deniz ile ilgili olarak bugüne kadar yorum yapmaktan kaçınan UND Başkanı Özmen, ''UN Ro-Ro ile olan bu ilişki doğru zeminde doğru bir şekilde yürütülmeli ve konumlandırılmalıdır. Buradaki kavganın hiç kimseye faydası yok" diyerek mahkemeye gitmeyecekleri mesajını verdi.

UND Deniz Taşımacılığı AŞ'nin, UN Ro-Ro İşletmeleri A.Ş. hakkında hakim durumun yıkıcı fiyat uygulamak suretiyle kötüye kullanılması ve bu yolla iştirakimizin zarara uğratılmasına neden olması iddiası ile Rekabet Kurumu'na yapmış olduğu şikayete istinaden açılmış bulunan soruşturma tamamlandı. UN Ro-Ro aleyhine 841 bin TL idari para ceza verildi ve karar idari yargı neticesinde hukuki kesinlik kazanacak. UND Deniz şirketinin, derneği 8 milyon euro borçlandırması, dernek üyelerinin tepkisini çekmişti. UND Deniz şirketinin kurulmasına öncülük eden o dönemdeki yönetim istifa ederek derneği olağanüstü genel kurula götürmüştü. Şirketi yanlış yönetmediklerini dile getiren yönetim, UN Ro-Ro'yu Rekabet Kurulu'na şikâyet ederek davanın takipçisi olacaklarını ifade etmişlerdi. Rekabet Kurulu geçen ay kararını açıkladı ve UN Ro-Ro'ya 841 bin TL ceza verdi. Rekabet Kurulu'nun vermiş olduğu karar sektörün iki beklentisini de beraberinde getirdi. UND, zararını tazmin etmek için mahkemeye gidebilir. İstanbul-Avrupa arasında yeni ro-ro hattı açmak isteyen firmalar cesaretlenebilir.

Rekabet Kurulu'nun kararını değerlendiren TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu'na göre, bu karar yeni yatırımcıları cesaretlendirebilir. ''Rekabet Kurulu'nun kararının en önemli anlamı şudur: Artık yeni bir ro-ro firması çok rahat bu 'hat'a girebilecektir" diyen Nuhoğlu şunları söyledi: ''Çünkü rekabet kurumu demiştir ki; UN Ro-Ro hakim durumdadır ve pazara girişi engellemektedir. Bunun çok net altını çizmiştir. Bugün yeni bir firma buraya gelirse aynı uygulamayı yapamaz. Dolayısıyla Avrupa'da birçok yatırımcı bu olayı düşünüyordur. Artık Türkiye'de ro-ro yatırımı düşünülebilir. Alternatif bir hat açılırsa Türk nakliyecisi rekabet avantajı kazanabilir."

UND Deniz'in Fransa hattında kullandığı iki geminin armatörü tarafından satıldığını söyleyen Nuhoğlu, ''İki gemi 30 milyon euroya satıldı. 55 milyon euro değerindeki her bir gemi 15 milyon eurodan satılmış oldu" dedi.

UND eski başkanı Tamer Dinçşahin:

Sonuç sürpriz değil, zarar da tazmin edilmeli

UND Başkanı olduğu dönemde kurdukları UND Deniz şirketinin derneğe zarar verdiği iddiasıyla başkanlıktan istifa eden Tamer Dinçşahin'e Rekabet Kurulu'nun UN Ro-Ro'ya verdiği para cezasını sorduk. Sonucun kendileri için bir sürpriz olmadığını dile getiren Dinçşahin, şunları söyledi: “2010 yılının sonunda istifa ederken söylediğimiz bir şey vardı; Biz şirketi yanlış yönetmedik. Şirketin bu hale getirilmesinde sebepler var demiştik. Fakat derneğin bu kadar parası heba edildi eleştirileri bizi yıkmıştı. 8 milyon euro kaybedildi deniyordu fakat nakliyeciler 35 milyon euro kar etti. Taşınan araç sayısıyla fazladan ödenmeyen navlunları çarptığınızda bunu rahatlıkla bulabiliyorsunuz.”

Meslek örgütlerinin üyelerinin menfaati doğrultusunda rekabet ortamı yaratmak ve geri çekilmek gibi misyonları olduğunu ve bu doğrultuda hareket ettiklerini söyleyen Dinçşahin şöyle devam etti: “Dış ticaretin sürdürülebilir olması için lojistik maliyetlerinin azaltılması gerekiyordu. Küçük sermayeler ile kurduğumuz şirket ile büyük bir rakip ile mücadeleye başladık. Bugün 2 bin 200 euronun üzerinde olan taşıma ücretlerini o günlerde biz 1300 eurodan taşıyorduk. UN Ro-Ro da ücretlerini bu seviyeye çekti. Bunun belirli bir kar marjıyla yapılması gerektiğini anlatmamıza rağmen maliyetlerin daha da altında bir fiyat rekabetine girildi. Böyle olunca UND Deniz Taşımacılığı'nın işlerine son verildi. Kim kaybetti sektör kaybetti. Çünkü taşıma ücretleri bugün çok daha yukarıda. Biz Fransa hattını açmalarını istemiştik fakat rekabetçi bulmadıkları için hat açmak istemdiler. Biz rekabetçi olmayan bir hat açarak taşımacımızın rakiplerine karşı rekabetçi olması için mücadele ettik. Amacımız da buydu. Bir yıl bunu sürdürdük. Taşımacıların da kabahatleri oldu. Haksız rekabete uğrayınca faaliyetlerimizi durdurduk. Rekabet Kurumuna üç alanda şikâyetçi olduk. İki alanda ceza almadı fakat diğer alanda ceza alacağını, böyle bir karar çıkacağını zaten biliyorduk, sürpriz olmadı.

'Tazminat davası açılmalı'

Rekabet Kurulu'nun kararından sonra bir tazminat davası yolunun açıldığını dile getiren Dinçşahin, “Haksız rekabete uğradı diye UND Deniz veya mağdur olan arkadaşların dava açma hakkı ortaya çıktı. Yeni yönetim kurulunun vereceği bir karardır. Ortada bir zarar varsa ve bu zararın bire üç oranında tazmin edilmesi için bir mahkeme yolu açıldıysa, yönetimin sağduyulu davranacağına inanmak istiyoruz” diye konuştu. 

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Ruhi Engin Özmen 'İnsanları bir hayal peşinde koşturmam'

UND Deniz ile ilgili göreve geldiği günden buyana yorumdan kaçındığını ifade eden UND Başkanı Özmen, ''Rekabet Kurulu'nun verdiği kararını aynı gün internet sitemizde yayımladık" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şimdi bu karardan sonra ne yapılması lazım? Bu karardan sonra benim bugünden yarına yapacak bir şeyim yok. Neticede bu bir karardır, kararın süreçleri vardır. Bu süreç önce karar yazılacaktır, kesinleşmiş karar yayımlanacak sonra itiraz hakları var. O itiraz hakları sonunda yeni bir yargı süreci başlayabilir, taraflar itiraz edebilir. Bu çok uzun bir iş. En iyi şartlarda 3-4 sene devam edecek bir dava. UND'nin buraya taraf olması doğal ama UND'nin karşısındaki rakibi de bir yerde ortağı. UN Ro-Ro dediğiniz şirkette UND'nin 1.2 hissesi var. Bugün 1 milyar euro karşılığında Amerikalıların satın aldığı şirketin yüzde 1.2 ortağı da UND. Fakat oradaki hisselerimiz üzerinde herhangi bir tasarruf hakkımız olmadığını bilmemiz lazım. O hisseleri bankaya veremezsiniz, bir başkasına satamazsınız, o hisseleri devredemezsiniz. Tamamen büyük ortağın inisiyatifine bırakılmış hisselerdir. Biz o hisselerin 3/1'ini (0.40'ını) 5 milyon euroya Un Ro-Ro'ya sattık. Elde edilen 5 milyon euronun 4 milyon eurosu ile UND Deniz'in borçları ödendi. 3,5 milyon TL'si ile Gürbulak'ta yatırım yapıldı. Oradaki hisselerimizin kalan 0.80'i ile de en iyi şartlarla bu yıl veya önümüzdeki yıl tekrar UN Ro-Ro ile görüşülüp, satıp kurtulmamız lazım. Dolayısıyla burada UN Ro-Ro'ya olan bu ilişki doğru zeminde doğru bir şekilde yürütülmeli ve konumlandırılmalıdır. Buradaki kavganın, savaşın hiç kimseye faydası yok. Burada bir savaş verilecekse, bu krizi en az hasarsız nasıl atlatacağız diye verilmeli. Ben geldiğim günden beri o politikayı izliyorum. 22 aydır da bu işin kavgasız götürülebileceğini hepiniz gördünüz. Dernek yaptığı aktivitelerle, geldiği noktayla, ulaştığı değeriyle hepiniz izliyorsunuz ve borçların ödenmesiyle ilgili bir sıkıntı yaşanmadı. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte duygusal değil, akılı götürmek lazım."

'Kavga etmeye vaktimiz yok'

''30 yıllık ticaret adamıyım. Hayal tüccarlığı yapmamak lazım" diyen Başkan Özmen, insanları hayal dünyasında sürüklemenin ve hayallerin peşinde koşturmanın doğru olmadığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: ''UN Ro-Ro'yu mahkemeye vererek 30 milyon euro tazminat alabiliriz diyerek bu milleti peşine koşturmak, akla mantığa sığar bir yanının olmadığını düşünüyorum. Kim ne derse desin batırılan 10 milyon euronun karşılığını bu devletin mahkemelerinden, bu devletin savcılarından kimin karşısına giderseniz gidin üç katı ile alabilecek bir ortamın olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla bizim buradaki duruşumuz UND'nin istikbalinin sağlanmasıdır. 40 yıllık bir derneğin bir 40 yıl daha bu sektöre hizmet etmesidir. Bu anlamda kimseyle kavga etmeye, kimseyle savaşmaya, hayalin peşinde koşmaya zamanımız ve vaktimiz yok."

(dünya)