Mor Lojistik, yeni pazarlara odaklanacak
Orkun Özden, önümüzdeki süreçte mevcut destinasyonlarının yanında Orta Asya, Afrika ve Uzakdoğu’ya da odaklanacaklarını belirtti.
Küresel inşaat pazarında söz sahibi Türk müteahhitlik firmalarının proje yüklerini ağırlıklı olarak Afganistan, Libya, Lübnan, Suudi Arabistan ve Madagaskar’a taşıyan Mor Lojistik, bu destinasyonlarda ismini duyururken, önümüzdeki süreçte yeni destinasyonlara da odaklanacak.
Mor Lojistik ve Denizcilik’i 2011 yılının başında kurduklarını hatırlatan Mor Lojistik kurucu ortağı Orkun Özden, “Küresel pazarda müteahhit firmalarımızın yıldızının parladığını gördük. Dünyanın her yerinde ve özellikle de zor coğrafyada iş yapan firmaların kapıdan kapıya, anahtar teslim lojistik hizmetine ihtiyaç duyduklarını ve sektörde bu yönde bir açık olduğunu fark ettik. Bu nedenle, şirketi kurarken hedeflediğimiz müşteri portföyü, küresel pazarda önemli projelere imza atan bu bahsettiğim müteahhit firmalarıydı ve bu konuda haklı çıktık” diye konuştu.
2011 yılında müteahhit firmaların inşaat projeleri için dünyanın her yerinden özellikle Afganistan, Libya, Lübnan, Suudi Arabistan ve Madagaskar’a 300’ün üzerinde yükleme yaptıklarını bildiren Özden, “İlk yılımızı 2.6 milyon dolar ciroyla kapattık. 2012 yılını da sektördeki daralmaya rağmen, ciro olarak yüzde 25 büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz” dedi. Önümüzdeki süreçteyse mevcut destinasyonlarının yanında Orta Asya, Afrika ve Uzakdoğu’ya da odaklanacaklarını belirten Özden, “Ayrıca üçüncü ülke yüklemelerinde de ağırlığımızı artırmak istiyoruz. Bu amaçla Avrupa ve Amerika’daki müşteri portföyümüzü geliştirmeyi hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
“Biz lojistik sektöründe faaliyet alanı olarak ‘freight forwarder’ olarak tabir edilen bir şirketiz” diyen Orkun Özden, forwader şirketlerinin organizasyon şirketleri olduğunu ve bu tür şirketlerin kendi gemileri, TIR’ları ve uçaklarının olmasına gerek olmadığını aktardı. Bu firmaların görevinin; lojistik projelerini planlayıp, organize edip eksiksiz bir şekilde yürümesini sağlamak olduğunu ileten Özden, “Zaten dünyada önde gelen forwarder şirketlerinin yeni yapılanma stratejisi budur. Bu yeni anlayışa göre firmalar sermayelerini maddi duran varlıklara değil insan kaynaklarına ve teknolojiye yatırıyor. İşte bizim de büyüme stratejimiz budur. Bütün gücümüzü sahip olduğumuz profesyonel ekibi nitelik ve nicelik olarak daha da geliştirmeye harcıyoruz” ifadesini kullandı.
“Sektördeki daralma rekabeti artırdı”
Küresel krizle birlikte Avrupa ve ABD ekonomilerindeki yavaşlamanın proje taşımacılığını da olumsuz etkilediğine değinen Orkun Özden, sektördeki daralmayla birlikte rekabetin de arttığını ifade etti. Özden, şu anda sektörde ancak müşterilerinin sorunlarına hızlı ve etkin çözümler sunabilen, güvenilir bir yurtdışı acente ağına sahip firmaların tutunabildiğini anlattı.
Sektördeki genç firmaların en önemli eksikliğinin kurumsal ve profesyonel anlayıştan yoksun olmaları olduğunu dile getiren Özden, “Bu durum müşterinin güvenini zedeliyor. Sektörde kurumsallaşmayı başarmış eski firmalar da kurumsal bürokrasi içinde boğularak müşteri odaklılık anlayışlarını kaybediyor. Bence burada anahtar kelime ‘empati’dir. Biz firma olarak, hem hizmet aldığımız taşıma şirketleriyle hem de müşterilerle empati kurabiliyoruz. Yani işin hem arz tarafını hem de talep tarafını iyi analiz edebiliyoruz” dedi.
Müşteri odaklılığına yerinden yönetim anlayışı ile yeni bir yaklaşım geliştirdiklerini ifade eden Orkun Özden, “Büyük küçük demeden müşterilerimizin bütün yüklemelerinde ekibimizden biri bizzat yükleme yerinde bulunarak yüklemeyi organize ediyor. Bu amaçla kurucu ortaklar olarak, Kuveyt, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere defalarca seyahat ettik ve orada müşterilerimizin birer elamanı gibi çalışarak yüklemelerini bizzat organize ettik. Faturaların nasıl kesileceğinden tutun da akreditif pazarlıklarına kadar bu ülkelerde müşterimiz adına yükleyiciler ile toplantılar yaptık. Vurgulamak istediğim, profesyonel olarak kurumsallaşırken bir yandan da müşteri odaklılığı açısından amatör ruhumuzu kaybetmememiz gerektiğidir” şeklinde konuştu.
Sektörün şu anda en önemli gündem maddesinin Arap Baharı diye adlandırılan kitlesel hareketler ve sektöre etkileri olduğunu vurgulayan Orkun Özden, Arap Baharı nedeniyle bazı destinasyonların kapanmasının sektörü olumsuz etkilediğini belirtti. Özden, şunları söyledi:
“Örneğin iç savaş nedeniyle Libya’daki müteahhitlerimizin projeleri bir dönem durma noktasına geldi ve bu durum doğal olarak Libya’ya yapılan proje taşımacılığını da olumsuz etkiledi. Suriye hava sahasının Türk uçaklarına kapanması da Suriye üzerinden yapılan hava yükleri için navlun maliyetlerini yükseltecektir. Ayrıca İran-İsrail-ABD gerginliğinin çatışmaya dönüşmesi gibi risklerin proje taşımacılığını çok olumsuz etkileyeceği de aşikar.”