Kuruluşundan bu yana Türkiye’de de tüm tedarik zincirini yönetimini lojistik partnerlerine emanet ettiklerini söyleyen McDonald’s Tedarik Zinciri Direktörü Galip Albayrak, “2011 yılında günlük ortalama 255 bin kişi restoranlarımızda yemek yedi. Satın alma hacmimizin yüzde 98’ini Türkiye’den temin ediyoruz. Bu da çok güçlü bir lojistik yapılanmasını zorunlu kılıyor” diyor.

Türkiye’de 2011 yılında ortalama 93 milyon kişi McDonald’s’larda yemek yedi. 2011 yılında Türkiye’deki restoranlarda 43 milyon adet ekmek, 2 bin 500 ton et, bin 600 ton tavuk, 3,5 milyon litre süt ve sütlü ürünler, 6 bin 700 ton patates ve 680 ton doğranmış salata tüketildi. Bu rakamlar aynı zamanda satın alma hacminin yüzde 98’ini Türkiye’den temin eden McDonald’s’ın nasıl bir tedarik zincirine sahip olduğunun bir göstergesi… Türkiye’ye yayılan 201 adet restoranlarının çok güçlü bir lojistik altyapıyı zorunlu kıldığını belirten McDonald’s Tedarik Zinciri Direktörü Galip Albayrak, “Türkiye’de hizmet vermeye başladığı 1986 yılından bu yana, kalite ve gıda güvenliği anlayışını değiştirmeden yolumuza devam ediyoruz. 22 yıldır tüm ürünlerimizi HAVI Logistics taşıyor” diye konuşuyor.

Türkiye ve dünyanın önde gelen restoran zincilerinden McDonald’s bugün hangi noktada?

McDonald’s 2012 yılında Türkiye’de 26. yılını dolduruyor. Şu anda 201 restoranımızla hizmet veriyoruz. 2013 için ciroda yüzde 20-25 arasında bir büyüme öngördük. 30 yeni restoran açmayı planlıyoruz.

Hem dünyada hem de Türkiye’de tüketicilerimizin bizden ne istediği ile yakından ilgileniyoruz, onları dinliyoruz. Özellikle son 1 yıldır Türkiye’de birçok yeniliğe imza attık. Bu doğrultuda restoranlarımızı aile, çocuk, genç, çalışan gibi değişik kesimlerin beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden dizayn ediyoruz. Yeni açtığımız restoranlarımız yeni konseptle hizmete giriyor... İyi bir yıl geçiriyoruz İlk 9 ayda yüzde 30 büyüdük. Aynı büyüme hızımızı yılsonunda da artırarak sürdüreceğiz.

Bugün dünyanın dördüncü değerli markası haline gelebilmiş olan markamızın bugünlere ulaşması gıda sektöründeki deneyimini sürekli yenilik ve tüketici ihtiyaçları ve yaşam koşulları doğrultusunda yeni uygulamalarla geliştirebilmesinden kaynaklanmakta. Bu nedenle, yeni uygulamalarla, daima öncülüğünü yapmaktan gurur duyduğumuz hızlı servis sektörüne her anlamda katkılarımız sürecek.

Lojistik Sektörüne de ‘Katma Değer’ Yaratıyoruz

McDonald’s’ın tedarik zinciri yönetimi stratejilerinden bu alanda imza attığı ilkler ve başarılardan söz eder misiniz?

McDonald’s sadece Türkiye’de değil, dünyada 48 ülkede HAVI Logistics ile çalışıyor. Her ülkede bağımsız anlaşma yapılıyor. Tüm dünya çapında McDonald’s’ın çalıştığı 4-5 büyük lojistik şirketi var. McDonald’s Türkiye’de hizmet vermeye başladığı 1986 yılından bu yana, kalite ve gıda güvenliği anlayışını değiştirmeden yoluna devam ediyor ve 22 yıldır tüm ürünlerini HAVI Logistics ile taşıyor.

Tüm dünyada da trend bu yönde, gıda lojistiği gibi çok önemli bir alan uzman ellere bırakılıyor. McDonald’s, Türkiye’de kendi kalite standartlarında üretim yapabilecek tesislerin bulunmadığı durumlarda, yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye’ye gelerek dünya standartlarında yatırım yapmalarını ve istihdam yaratmalarını sağladı. HAVI Logistics de Türkiye’ye gelen ve yatırım yapan, ülkemize ekonomik değerler kazandıran dünyanın lider firmalarından sadece biri... Bu, McDonald’s’ın, sadece gıda sektöründe değil, HAVI Logistics aracılığı ile lojistik sektörüne yaptığı katkılarla da sektörün vizyonunu genişleten ve standartlarını yükselten itici bir güç rolünde olduğunu bir kanıtıdır.

Peki lojistik partnerinizle olan iş ortaklığınız hangi hizmetleri kapsıyor?

HAVI Logistics’ten, tam bir tedarik zinciri yönetim hizmeti alıyoruz. Stratejik satınalma anlaşmasını yaptığımız ürünlerin (fiyat ve kalite anlaşması) üreticilere siparişlerin geçilmesi, ürünlerin üretici fabrikalarından lojistik çözüm ortağımızın depolarına teslimi, depolanması, restoran siparişlerinin toplanması, bu siparişlerin depolarda hazırlanarak restoranlarımıza sevki, yapılan sevkiyattaki ürünlerin restoran depolarına yerleştirilmesi, boşların ve iadelerin toplanması gibi tedarik zincirinin tüm aşamalarında lojistik çözüm ortağımızdan hizmet alıyoruz. Aynı şekilde tüm ithalat işlemleri için gerekli çalışmalar da çözüm ortağımız tarafından yönetiliyor.

Lojistik maliyetleriniz bütçenizde nasıl bir yere sahip? Bu rakamları aşağıya çekmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Maliyetlerimiz konusunda bir rakam söylemek tek başına anlamlı olmayabilir. Ancak lojistik hizmet giderlerimizin toplam ciromuzun yüzde 8-9’u arasında olduğunu ifade edebiliriz. Bu tür rakamlar firmadan firmaya, faaliyet konusuna ve çalıştıkları ürün gurubuna göre değişebilir. Herhangi bir şekilde referans rakamlar olarak alınmamalıdır. Lojistik çözüm ortağı ile yakın ve açık bir işbirliği ile önemli oranlarda verimlilik ve tasarruf sağlanabileceğini de unutmamak gerekir.

Gıda Güvenliğinde Know-How ve Uygulama Becerisi Arıyor

Çözüm ortaklarınızdan beklentileriniz neler?

Hiçbir müşterimizin restoranlarımızda gıda tüketiminden dolayı herhangi bir sağlık sorunu yaşamaması bizim için kritik bir öncelik. Diğer yandan maliyet avantajı ve operasyonel verimlilik, gıda güvenliğinin ardından gelen diğer önemli önceliklerimiz. Gıdanın yaşayan bir malzeme ve kısıtlı raf ömrü olduğu düşünüldüğünde, doğru ürünün, doğru şartlarda, doğru yere, doğru zamanda ve doğru miktarda teslim edilmesinin önemini bilen bir çözüm ortağı ile çalışmak zorundayız.

Çalıştığımız lojistik çözüm ortağında öncelikle gıda güvenliği konusunda son derece yüksek bir know-how ve uygulama becerisi ararız. Çözüm ortağımızın soğuk zincir lojistiğini uluslararası standartlarda gerçekleştirebilen, her aşamasını takip ederek soğuk zincirin asla kırılmasına müsaade etmeyecek altyapıya sahip olması gerekir. Bunun yanı sıra bizi ve iş yapış biçimlerimizi anlaması, esnek ve hızlı servis vermesi, işimiz büyüdükçe gerekli yatırımları yaparak artan kapasiteyi gerek depolama gerek sevkiyat olarak karşılayabilmesi, yüksek verimlilik ile çalışarak lojistik maliyetlerimizi azaltmaya çalışması lojistik çözüm ortağımızdan beklediğimiz diğer hususlardır. Bu anlamda HAVI hem Türkiye’de hem de dünyanın çeşitli yerlerinde McDonald’s’ın bu beklentilerini birebir karşılıyor.

Taşımalarınızda başvurduğunuz özel yöntemler de var mı?

Restoranlarımıza yapılan tüm sevkiyatlar frigorifik araçlar ile yapılıyor. Bu araçlarda bulunan özel separatörler sayesinde 3 ayrı ısıda (kuru, soğuk ve donuk) taşınması gereken farklı ürün grupları aynı anda taşınabiliyor. Bu da ürünlerimizin son noktaya istediğimiz kalitede ve en uygun maliyet ile teslim edilebilmesini sağlıyor. Araçları GPRS vasıtası ile takip etmek suretiyle de hız, derece, bekleme süreleri gibi takipleri de online ve gerçek zamanlı yapılabiliyor.

Dağıtım ağını optimize ediyor

McDonald’s’ın lojistik süreçlere yönelik gündemindeki projeler hakkında da bilgi veren Tedarik Zinciri Direktörü Galip Albayrak, dağıtım ağı optimizasyonu kapsamında 2012 yılında 3130 metrekarelik İzmir Dağıtım Merkezi’ni hayata geçirdiklerini söylüyor. “2012 yılı Aralık ayı içinde ise 3000 metrekarelik Ankara Dağıtım Merkezi’ni açıyoruz” diyen Albayrak, bu yeni dağıtım merkezleri ve 2013 yılında yatırımını yapacağımız nakliye rut planlama programı ile birlikte daha az km yapmayı ve bu sayede daha az karbon salınımını hedeflediklerinin altını çiziyor. Albayrak, bunlarla birlikte gıda ve gıda dışı tüm ürünlerimizin izlenebilirliğini sağlayacak sistemleri de kurduklarını belirtiyor.

“Lojistik konularında koyduğumuz performans indekslerimiz son derece yüksek ve bunlar çözüm ortağımız tarafından yerine getiriliyor. Örneğin, zamanında teslim kriterleri değerlendirmesine yönelik sonuçlar %99,3 olarak gerçekleşmekte. Dolayısıyla, lojistik ve depolama hizmetleri konusunda herhangi bir sorun yaşamıyoruz.”