Karadeniz üzerinden, Baltık ülkeleri ile Irak arasında intermodal köprüsü kurmak için çalışma yürüttüklerini belirten Demiryolu Lojistik Mühendislik, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü ve TCDD Eski Hareket Dairesi Başkanı Süleyman Yavuz, bu amaç doğrultusunda Viking Blok Treni’nin operatörlerinden Plaske firması ile bir acentelik anlaşması imzaladıklarını söylüyor.
Demiryolu Lojistik, ulusal ve uluslararası taşımacılığın yanı sıra demiryolu ile akaryakıt lojistiği uygulamasında da uzman şirketler arasında yer alıyor. Dev akaryakıt şirketlerinin taşımalarını gerçekleştiren şirket, yurtdışında ise Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine odaklanıyor. Bu bölgelere gerçekleştirdikleri taşımalarda önemli bir artış yakaladıklarını belirten Demiryolu Lojistik Mühendislik, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü ve TCDD Eski Hareket Dairesi Başkanı Süleyman Yavuz, önümüzdeki süreç için özellikle Irak eksenli yeni bir hat oluşturma çabası içinde olduklarını söylüyor. Savaş sonrası Irak’ın yeniden yapılanmasının 20 yıl süreceğini belirten Yavuz, bunun hem Türk müteahhit ve iş adamları, ihracatçıları ve aynı zamanda Türk lojistik sektörü için önemli bir potansiyel anlamına geldiğini vurguluyor. Bu öngörü ışığında Baltık ülkeleri ile Irak arasında Karadeniz üzerinden intermodal sistemle bir köprü kurmaya çalıştıklarını aktaran Yavuz, “Bu amaçla, Viking Blok Treni’nin operatörlerinden Plaske firması ile bir acentelik anlaşması imzaladık. Suriye’deki olaylar nedeni ile kapalı olan Nusaybin üzerinden Irak hattının trafiğe açılmasını bekliyoruz” diyor.

2012’DE 363 BİN TON AKARYAKIT TAŞIDI
Demiryolu taşımacılığı alanında müşterilerine profesyonel çözümler sunan Demiryolu Lojistik’in 2012 yılı performansını değerlendirir misiniz?
Yurtiçinde TÜPRAŞ’a ait İzmit, Kırıkkale ve Batman rafinerileri arasında blok trenlerle akaryakıt taşımacılığı yapıyoruz. 2011 yılında toplam 980 bin ton akaryakıt taşıması gerçekleştirdik. 2012 yılında 1 milyon 700 bin ton taşıma hedefliyorduk. Ancak, hızlı tren hattındaki çalışmalar nedeniyle Gebze-Köseköy arasındaki demiryolunun Haziran 2012’de trafiğe kapatılması ile İzmit-Kırıkkale rafinerileri arasında her gün karşılıklı iki kere trenle yapılmakta olan taşımalar karayoluna kaydırıldı. 2012 yılı akaryakıt taşımalarımız 363 bin tonda kaldı.

Demiryolu Lojistik olarak yurtdışında hangi destinasyonlarda hizmet sunuyorsunuz? 2012’de öne çıkan bölgeler ve sektörler hangileri oldu?
Uluslararası alandaki demiryolu taşımalarımızı, Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri arasında ve Türkiye dışında üçüncü ülkeler arasında olmak üzere, iki farklı parkurda ve rejimde gerçekleştiriyoruz. Türkiye, Orta Asya hattındaki taşımalarımızı daha çok ihraç ürünler oluşturuyor. Bu parkurda, İran ve Gürcistan demiryollarını kullanarak diğer BDT ülkelerine ulaşıyoruz. Türkmenistan Demiryolu Bakanlığı’nın sözleşmeli acentesiyiz.
Bu hatta Vestel, Arçelik, Uğur Derin Dondurucu ve Kumtel gibi firmalar önde gelen müşterilerimiz arasında yer alıyor. Beyaz eşyanın yanı sıra, gıda ve inşaat malzemelerinin de taşımasını gerçekleştiriyoruz.
Ayrıca, İran/Bandar Abbas Limanı’ndan blok trenlerle Türkmenistan/Aşgabat’a ve Türkmenbaşı Limanı’ndan Afganistan/Turgundi’ye transit taşımalar yapıyoruz. Türkmenistan Demiryolu Bakanlığı’nın tahsis ettiği vagonlara ilaveten Azerbaycan Demiryolları’ndan da 1 yıllığına 50 adet vagon kiraladık. Türkmenbaşı Limanı’ndan her hafta 40-45 vagonluk 2 blok trenimiz Afganistan’a hareket ediyor. Poti ve Türkmenistan/Sarakhs sınır istasyonlarında elleçleme ekipmanları kurduk. Aktarma ve transit işlemlerini Türkmenbaşı, Sarakhs, Serhatabat ve Poti’de bulunan kendi elemanlarımız yapıyor. Şirketimizin demiryolu taşımacılığındaki uzmanlığı ve güvenirliliği Orta Asya ülkelerinde tanınıyor, biliniyor. Bu nedenle taşıma faaliyetlerimiz her geçen gün artıyor.

Bu süreçte devreye aldığınız yatırımlar ve hayata geçirdiğiniz projelerden söz eder misiniz? 2013’e yönelik hedefleriniz neler?
Yurtiçinde akaryakıt taşımacılığında önemli hedeflerimiz vardı. Ancak, hızlı tren hatlarının yapımı nedeni ile 2012 yılında planladığımız trenler çalıştırılmadı. 2013 yılı içerisinde ise hangi tarihte çalıştırılacağı maalesef bilinmiyor. Bu nedenle hedeflerimize ulaşamadık. Fakat şikayetçi değiliz. Çünkü Türk demiryollarının geleceği inşa ediliyor. Kapalı olan hatların 2014 yılı başlarında açılacağını varsayıyorum. 2014 yılında TÜPRAŞ’ın İzmit Rafinerisi’nde yürüttüğü büyük bir proje de tamamlanacak ve üretime geçecek. O zaman demiryolu ile taşınacak akaryakıt miktarı 2 milyon 630 bin tona ulaşacak. Bu taşımayı karşılayabilecek şekilde vagon ve lokomotif tedarik etütleri yapıyoruz.

DEMİRYOLU YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKARILMALI
Taşımacılık ve lojistik sektörü açısından 2012 yılı nasıl geçti? 2013’ te sektörünüze yönelik hangi adımların atılmasını bekliyorsunuz?
Bugünlerde Türk demiryollarının geleceği inşa ediliyor. Son 50 yıldır hükümetlerin sırtını döndüğü, bu yüzden de devletin sırtında bir yük ve büyümenin önünde bir engel durumuna getirilen kurum yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Bir taraftan hızlı tren hatlarının inşası, bir taraftan mevcut hatların iyileştirilmesi yoğun bir şekilde devam ediyor. Demiryolu şebekesi bir şantiye görünümünde. Yollar kapatılıyor, trenler seferden kaldırılıyor. Bu arada demiryolu ile taşıma yapanların doğal olarak işleri aksıyor. Yeni güzel günler için bunlara katlanıyoruz.
Türk demiryollarında modernizasyon yatırımları ile eş zamanlı olarak işletme standardının da iyileştirilmesi gerekir. Bunun için en uygun çözüm, demiryollarının rekabete açılması olacaktır. Bundan 3-4 yıl kadar önce Ulaştırma Bakanımız; “Demiryolcular rekabeti öğrenecek” demişti. Bunun için hazırlanan yasa tasarısını bir an önce TBMM’ye sunacaklarını bildirdi ve son olarak 2012 yılını hedef gösterdi. Bu yıl çerisinde yasa mutlaka yürürlüğe girecek demişti. 2012 geçti, umarım 2013 yılında gerçekleşir. Demiryolcuların rekabeti öğrenebilmeleri, teknolojik gelişmeden daha çok özel sektörle birlikte ve aynı şartlarda çalışmak ile mümkündür. Bunun için yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi zorunludur.

VAN FERİBOT DARBOĞAZI!
Demiryolu Lojistik Mühendislik, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü ve TCDD Eski Hareket Dairesi Başkanı Süleyman Yavuz, Türkiye’nin önemli bir transit yolu üzerinde bulunan Van’daki feribot darboğazının yıllardır aşılamamasının demiryollarındaki tekel statüsünden kaynaklanan işletme mantığının bir sonucu olduğunu söylüyor. Türkiye’den Irak’a ve İran üzerinden BDT ülkelerine demiryolları ile sevk edilebilecek 2 milyon ton/yıl yük potansiyeli bulunduğunun altını çizen Yavuz, şunları aktarıyor: “Dar kapasiteli ve eski teknoloji feribotlarla yılda en fazla 300 bin ton yük geçebiliyor, diğer yükler başka yollara kayıyor. Bu hat, TCDD’nin en uzun transit hatlarından biridir. Bu hattaki taşıma mesafesi, TCDD’ye önemli miktarda transit döviz girdisi sağlayacak boyutlardadır. Örneğin; 2011 yılında, Türkiye’den 14 Avrupa ülkesine 602 bin ton mal sevk edilip karşılığında 11 milyon 50 bin TL taşıma geliri elde edilirken, aynı yılda İran yönüne 216 bin 200 ton mal sevk edildi ve 13 milyon 789 bin TL taşıma geliri elde edildi. Transit taşıma potansiyeli bu şekilde yüksek olan bir hatta, müşterilere vagon tahsis edilmeyerek ve ayrıca bu hattaki taşımalara zam yapılarak talebin kısıtlaması yoluna gidiliyor. Özel sektör mantığı ve dinamizmi bu yolu tercih etmez, yani talebi kısıtlamaz ve taşımanın önündeki kısıtlamaları kaldırır. Tekel statüdeki işletme mantığından farkı da budur.”