Zorlu Enerji’nin mevcut ve planlı yatırımlarından söz eder misiniz? Bugün itibariyle nasıl bir kurulu güce ulaştınız? Orta ve uzun vadeli hedefleriniz neler? 

Yurtiçinde 5 doğal gaz, 7 hidroelektrik, 2 jeotermal,1 rüzgar santrali ve yurtdışındaki yatırımlarımızla toplam 1.061 megavatlık kurulu gücü yönetiyoruz. Ülkenin kaynaklarını en yüksek verimlilik ve faydayla değerlendirme politikamızın en önemli uygulama alanını, jeotermal başta olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarımıza ağırlık vermek oluşturuyor. Yerli ve yenilenebilir kaynakları yatırım stratejisinin odağına alan Zorlu Enerji Grubu olarak, yurtiçinde kurulu gücümüzün %43’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediyoruz. Bu anlamda ülkemizin 2023 yılına kadar,yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi içindeki payını %30’lara çıkarma hedefinin önemli bir destekleyicisiyiz. 

Yenilenebilir enerji yatırımlarımız kapsamında 135 megavat kurulu gücü olan Gökçedağ Rüzgar Santralimizin kapasitesini artırmaya yönelik lokasyon iyileştirme çalışmasını tamamlamak üzereyiz. Ayrıca yine Osmaniye Bölgesi’nde yer alan Sarıtepe-Demirciler’de 80 megavat gücünde yeni bir rüzgar tesisi projemiz var. 

2013 yılında devreye alınan 80 megavatlık Kızıldere II’nin yanı sıra yeni jeotermal enerji yatırım çalışmalarının da tohumlarını attık. Bu kapsamda 2038 yılına kadar üretim lisansımızın bulunduğu Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki jeotermal sahamızda sondaj çalışmalarını sürdürmekteyiz. 45 megavat kurulu güce sahip olacak tesisimizi 2015 sonunda faaliyete almayı hedefliyoruz. Yine Denizli’nin Sarayköy ilçesindeki Karataş mevkiinde yürüttüğümüz jeotermal kaynak araştırmalarımız olumlu sonuçlar verdi ve burada 100 megavat gücünde jeotermal elektrik santrali kurmak üzere lisans başvurusunda bulunduk. Ayrıca Kızıldere ve Alaşehir’de 24.9’ar megavatlık 2 adet önlisans başvurumuz da bulunuyor. Jeotermal alanındaki bu yoğun çalışmalarımızdan da anlaşılacağı gibi bu alan bizim için stratejik bir öneme sahip. 

Bunların yanı sıra Denizli’de Dalaman Çayı üzerinde kurulması planlanan 124 megavat kurulu güce sahip Sami Soydam HES projesi finansman ve inşaat öncesi çalışmalar devam ediyor. Projemizin 2017 yılında tamamlanmasını bekliyoruz. 

Yerli ve yenilenebilir kaynaklara odaklanarak, ülkemizin enerji açığının kapatılmasına katkıda bulunmayı hedefleyen yatırımlarımızın geri dönüşlerini 2014 ve sonrası dönemde hızla almaya başlayacağımızı vurgulamak isterim. 

 

LOJİSTİĞE KRİTİK BİR ROL BİÇİYORUZ 

Zorlu Enerji’nin lojistik iş ortaklarını seçerkenki öncelikleri nelerdir? 

Zorlu Enerji Grubu olarak, lojistik tedarik süreçlerinde en önem verdiğimiz konuların başında zamanlama geliyor. Tesislerimizi planladığımız zamanda devreye almamız için tüm parçaların eksiksiz bir şekilde ve belirlenen zamandan en ufak bir sapma olmadan bir araya getirilmesi gerekiyor. Örnek vermem gerekirse; Kızıldere santralimiz 250 milyon dolara mal oldu. Santralimizin devreye alınmasında gereken lojistik destekte iki aylık bir gecikme yaşanması durumunda, 2.5 milyon dolar faiz ödememiz gerekecekti. Ayrıca lojistik sırasında oluşabilecek hasarlar da işletmemizin tümünün işleyişini zora sokacağından, ticari faaliyetlerimizin yanı sıra operasyonel faaliyetlerimizde de lojistik desteğin etkisini kritik olarak değerlendiriyoruz. Lojistik sıkıntılardan kaynaklı oluşabilecek olası hasarların sigorta bedeli de almak istemediğimiz risklerden bir diğeri. Yani Zorlu Enerji Grubu olarak lojistik partnerimizi seçerken önceliğimiz; taşınacak ekipmanı talep ve taahhüt edilen zamanda, hasarsız, gümrük ve sınır kapılarında en az sorunla karşılaşarak, ciro kayıplarına uğramamıza mahal vermeyecek yapıda olması. İhtiyaç duyduğumuz kalitedeki hizmet, firmaya çalışmaya karşılık ödenecek bedelden öne aldığımız bir değer. Çünkü hizmet kalitesindeki aksamanın bedeli, telafi edilemeyecek boyutlara ulaşabilir. 

Zorlu Enerji Grubu olarak, lojistik partnerlerimizi seçerken; firmanın proje taşımacılığında tecrübesi, bünyesindeki personelin hem ofis hem de sahadaki operasyonel görevlerini ifasında yeterli olması, gerektiğinde multimodal taşıma yapabilecek altyapı ve anlaşmalara sahip olması, detaycı ve her an oluşabilecek problemlere karşı öngörü sahibi olması, her konuda gerekli önlemleri alabilmesi, güvenilir olması öncelik verdiğimiz kriterlerdir. 

 

Gerçekleştirdiğiniz yatırımlarda lojistik nasıl bir maliyet kalemi oluşturuyor? Bunu düşürmek adına lojistik şirketlerinden beklentileriniz neler? 

Taşıdığımız toplam ekipman tutarı içinde, lojistik maliyetlerimizin oranı %5-6’lar seviyesindedir. Bu maliyetleri düşürmek adına en büyük lojistik kalemi olan nakliye maliyetlerimizi düşürmemiz gerekiyor ki, bu anlamda henüz bizimle temas kurmamış yeni firmalara ulaşmaya çalışıyoruz.  Direkt olarak firmalarla iletişime geçebildiğimiz gibi, fuarlar ve fuar sonrası görüşmeleri de çok faydalı buluyoruz. Lojistik firmalarının, kendilerini bu rekabetçi ortamda daima hazır tutmaları gerekiyor. Bundan 5 sene öncesine kadar proje taşıması yapabilecek firma sayısı bir elin parmaklarını geçmezken; lojistik firmaları büyük bir hızla, bünyelerinde proje departmanları kurmak suretiyle bu rekabeti canlı tutacaklarını gösterdiler. Bizim lojistik firmalarından beklentilerimiz, bu gerçeklikle çalışmalarını sürdürerek maliyetleri aşağı çekmeleri ve şirket içi eğitimlerle personelin belirli bir kalite standardını yakalamasını sağlamalarıdır. 

 

VERİLEN HİZMETTEN MEMNUNUZ 

Enerji lojistiğinin riskleri ve kuralları nelerdir? 

Enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın verdikleri servisten, genel olarak memnun olduğumuzu söyleyebilirim. Enerji sektöründe, özellikle ana ekipman olarak adlandırdığımız donanım çok pahalı ve tekrar üretimi tüm planları uzun süre ertelemenize neden olabilecek denli önemli teknolojik parçalardır. Olası bir nakliye hasarı, bir proje devam ederken başımıza gelebilecek en büyük tehlikelerden biridir. Bu sebeple; enerji sektöründe faaliyet gösteren lojistik firmalarından beklentimiz, önce tecrübe ve buna bağlı olarak detaylı düşünme ile operasyonun her safhasında bire bir sahada bulunmalarıdır. Bu anlamda biz şirket olarak özellikle en hassas ekipmanlara sahip rüzgar türbini parçalarının taşınması sürecinin neredeyse her aşamasında süpervizör görevlendiriyoruz. 

 

EĞİTİMLER SÜREKLİ HALE GETİRİLMELİ 

Enerji lojistiği sektöründe hizmet sunan şirketlere ilişkin önerilerde bulunan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, şunları aktarıyor: “Lojistik servisinden anladığımız, bir ekipmanın bir noktadan diğerine zamanında, problemsiz, hasarsız şekilde teslim edilmesi olduğundan, teklif aşamasından ekipmanın taahhüt edilen yere teslimatına kadar iyi planlanması ve doğru bildirimlerde bulunulması önemlidir. Aksi durumlarda, plansız programsız ve doğru bildirimlerden uzak başlanan işlerin ilerleyen safhalarında birçok problemin yaşandığı görülüyor. Biz bu sorunları en aza indirmek için şirket içi eğitimlerin sürekli hale gelmesini öneriyoruz. Değişen şartlara göre zamanın gerisinde kalmamanın, müşteriyi doğru bilgilendirmek ve rekabetçi piyasa koşullarında pozitif anlamda fark yaratabilmek adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”