Ak-Kim’de ADR’ye uymayana geçit yok!
17/08/2017 - 12:33:00
Halihazırda 6 kıtada 70 ülkeye ihracat gerçekleştiren Ak-Kim, tüm tedarik zinciri süreçlerini ADR’ye uygun olarak yönetiyor. Yılda 500 bin tondan fazla kimyasal madde sevkiyatı gerçekleştirdiklerini ve bunun %80’i ADR kapsamında tanımlanan kimyasalların oluşturduğunu belirten Ak-Kim Planlama ve Lojistik Bölüm Yöneticisi Öznur İskefiyeli, rekabetçi fiyatlar sunsalar da ADR yönetmeliğine uygun şartları taşımayan lojistik firmalarını değerlendirmeye almadıklarını söylüyor.
Ak-Kim hakkında bilgi vererek, üretim ve ihracat faaliyetlerinizden söz eder misiniz?
1977 yılında Yalova’da kurulan Ak-Kim, Akkök Holding çatısı altında faaliyet göstermektedir. Şirket olarak inovatif ürünler ve servisler geliştiren, sanayiye ve paydaşlarına değer yaratan, dinamik bir çözüm ortağı olma misyonuyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tek çatı altında, farklı sektörlere yönelik çeşitli kimyasallar üreterek, Yalova’daki entegre üretim tesislerimizle sektörde fark yaratıyoruz. Ak-Kim olarak temel kimyasallar ve performans kimyasalları üreterek; temizlik, kimya, tekstil, kâğıt, su arıtma, gıda, metal, zirai ilaç, enerji, yapı, maden, deri, plastik ve boya sektörlerine hizmet veriyoruz. Toplam 600 bin tonluk kapasitemiz ve 500'ün üzerinde ürün çeşidimizle rekabet üstünlüğümüzü koruyoruz. Halihazırda 6 kıtada 70 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ak-Kim olarak hedefimiz organik ve inorganik yatırımlarla büyümeye devam etmek. Bu hedefimiz doğrultusunda da 2017 başında Avrupa’daki müşterilerimize erişimimizi kolaylaştırmak için Almanya’daki kimyasal satış ve pazarlama şirketi Dinox’u bünyemize kattık. Geçtiğimiz yıl su arıtma alanında edindiğimiz deneyim ve pazar bilgisi sayesinde, ultrafiltrasyon sistemleri için özel olarak tasarlanmış, yüksek performanslı delikli elyaf bazlı membran modülünü geliştirdik. 35 milyon dolar yatırımla, beş yıl süren Ar-Ge çalışmaları süresince ciddi araştırmalar gerçekleştirdik. Bu sistem sayesinde atık su ve içme suyu arıtımında kullanılan delikli elyaf bazlı ultrafiltrasyon modüllerinin üretimi ile suyun geri kazanımı hedefleniyor. Dünyada ultrafiltrasyon modülü üretebilen 12-13 civarında şirket bulunuyor. Ak-Kim, Türkiye’de ve çevre ülkelerdeki ilk ve tek üretici konumundadır.
LOJİSTİĞİN ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Ak-Kim açısından ‘lojistik’ nasıl bir öneme sahip? Lojistik şirketlerinden beklentileriniz ve bu alandaki kriterleriniz neler?
Son zamanlarda ekonomi, teknoloji, iletişim ve ulaşım alanlarında yaşanan hızlı gelişim, firmaların dünyanın her noktasından ürün tedarik etmesine ve dünyanın her noktasına ürün göndermesine olanak sağlamaktadır. Bu da lojistik faaliyetleri olarak tanımlanan taşıma, depolama, elleçleme, sipariş yönetimi, stok yönetimi, paketleme ve ambalajlama fonksiyonlarına bakış açısını değiştirmiştir. Firmalar değişen bu bakış açısıyla birlikte faaliyetlerinden maksimum verim elde ederek müşteri memnuniyetini artırmayı ve rekabet avantajı sağlamayı hedeflemektedirler. Lojistik faaliyetlerinde beklentilerin her geçen gün artması ile firmalar bu fonksiyonların maliyetlerini daha etkin yönetmeye çalışmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında lojistik, Ak-Kim için de önemli bir yere sahiptir. Müşteri beklentileri ve rekabet koşulları var olduğu sürece lojistik faaliyetlerinin tüm firmalarda olduğu gibi Ak-Kim’de de öneminin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.
Kimyasal madde lojistiği diğer lojistik çeşitlerinden farklı olarak ilave düzenleme ve güvenlik önlemleri gerektirmektedir. Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşmasına (ADR) uyumlu olarak hazırlanan “Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik” 24/10/2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tehlikeli maddelerin, insan sağlığına, diğer canlı varlıklara ve çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde kamuya açık karayoluyla taşınmasını amaçlayan bu yönetmelik, taşımacılık sektörüne pek çok yenilikler ve yükümlülükler getirmiştir. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğin yayımlanması ile ADR’ye uyum süreci başladı. Tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz arasında dünyada sektör lideri şirketler bulunuyor. Bu yeni düzenleme ile birlikte hâlihazırda tarafımızca uygulanan kurallar Türkiye’de yasal mevzuatlara girmiştir.
Bizim firma olarak uygulamakta olduğumuz bazı kriterlerin varlığı bu yönetmeliğe uyum sürecimizi kolaylaştırmıştır. Lojistik şirketlerinden öncelikli beklentimiz ADR’ye uyum ile ilgili tüm şartları yerine getirmeleridir. ADR yönetmeliğine uygun şartları taşımayan lojistik firmalarının rekabetçi fiyatlar sunsa da değerlendirmeye alınmamasını çok önemli buluyoruz. Diğer beklentilerimiz ise rekabetçi fiyat politikası, lojistik hizmetlerin kaliteli olması, lojistik yetkinlik, sevkiyatların kolay takip edilip, izlenebilirliği ve sevkiyatların alıcıya zamanında ulaşması gibi genel beklentileridir.
Yılda ne kadarlık sevkiyat gerçekleştiriyorsunuz? Sevkiyatlarda hangi taşıma modlarını ve ne tür araçları kullanıyorsunuz?
Yıllık olarak 500 bin tondan fazla kimyasal madde lojistiği gerçekleştirmekteyiz. Bu maddelerin %80’i ADR kapsamında tanımlanan kimyasallardır. Sevkiyatlarımızda karayolu başta olmak üzere denizyolu ve boru hattı taşıma modlarını; nadir de olsa havayolu taşıma modlarını kullanmaktayız. Karayolu sevkiyatlarımızın %80’i dökme, kalan %20’si ise ambalajlıdır. Dökme sevkiyatlarımız için kimyasallarımıza uygun tanker ve ISO konteynerler kullanmaktayız. Ambalajlı ürünlerimiz de ADR’ye uygun ambalajlanmış olarak tır, kamyon ve konteyner benzeri araçlarla sevk edilmektedir.
MALİYETLERİ DOĞRU YÖNETİYOR
Gider kalemleriniz arasında lojistik nasıl bir pay alıyor? Bu payı aşağı çekmek için ne tür çalışmalar yürütülüyorsunuz?
Lojistik giderlerimiz taşıma, depolama, elleçleme, ambalajlama ve sipariş yönetimi kalemlerinden oluşmaktadır. Buradaki en büyük gider payını taşıma ve depolama faaliyetleri alıyor. Tedarik zinciri yönetiminde gider azaltma yönünde verilen kararların lojistik süreçlerini olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Gider azaltmak için yaptığımız çalışmalar sonucunda, müşterilere yapılan teslimatların geç ve hatalı yapıldığını, tedarik sürelerinde artışlar yaşandığını ve yeni ürünü pazara sunma sürelerinin uzadığını gözlemledik. Bu sebeple de Ak-Kim olarak giderleri azaltmak yerine maliyetleri yönetmeyi tercih ediyoruz. Lojistik maliyetlerimizi yönetmek için de komple sevkiyatlar ile maliyet düşürmek, yükleme verimliliğini artırmak, parsiyel sevkiyatlarda aynı bölgelere sevkiyat yapan firmalar ile iş birliği yapmak, müşteri ve satınalma siparişlerinde sipariş ve teslimat günlerini gözden geçirmek, depolarda operasyonel verimliliği artırmak gibi çalışmalar yapmaktayız.
Türkiye’de kimyevi madde taşımacılığında yaşanan sorunlar neler?
Kimyasal madde taşımacılığında yaşanan en önemli sorunlardan bazıları; kimyasal madde taşıyabilen (SRC 5 sahibi) şoförlerin yetersizliği, SRC 5 sahibi olan şoförlerin bir kısmının yetkin olmaması, dokümantasyon yönetiminde yaşanan sıkıntılar (ADR kapsamında istenilen belgelerin yönetimi) ve bazı ürünler için ADR’ye uygun ekipman yetersizliğidir. Kimyasal madde taşımacılığı 2013 yılından itibaren ADR mevzuatı ile birlikte her geçen gün gelişmektedir. ADR’ye uyum konusunda farkındalık arttıkça teori ve uygulama arasında zaman zaman yaşanan uyumsuzlukların da ortadan kalkacağını düşüyoruz.
LOJİSTİKTE TERCİHİ “YEŞİLDEN” YANA
Öznur İskefiyeli, Ak-Kim’in 1993 yılında, faaliyetinin her aşamasında insan hayatının, çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını öncelikli olarak ele alan ve bunu sürekli olarak ön planda tutan “Üçlü Sorumluluk” programına imza atarak bulunduğu sektöre öncülük ettiğini söylüyor. Ürün tasarımından satış sonrası servislere kadar tüm süreçleri, insan sağlığını ve çevreyi koruyacak şekilde dizayn ettiklerini vurgulayan İskefiyeli, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özel sektörün sürdürülebilir kalkınma yolundaki evrensel ilkelerinin yaygınlaşmasına öncülük eden Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni 2007 yılında imzalayan Ak-Kim, verdiği taahhütler kapsamında sürdürdüğü çalışmalarını düzenli olarak raporlamaktadır. Ak-Kim’in bu alanlardaki çalışmaları uluslararası standartlara göre ölçümlenmektedir. 2014 – 2015 Sürdürülebilirlik Raporu’muz dünyanın en itibarlı halkla ilişkiler platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi (League of American Communications Professionals-LACP) tarafından verilen Altın Ödül’ün sahibi olmuştur. Bu doğrultuda da Ak-Kim tüm süreçlerinde olduğu gibi lojistik süreçlerinde de çevresel etkileri değerlendirerek, bu etkileri azaltmak için çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalardan bazıları şunlardır; yakıt tüketiminin azaltılması için yükleme verimliliğinin artırılması, parsiyel yükler için benzer bölgelere sevkiyat yapan firmalar ile koordineli çalışılması, sevkiyat rotalarının birleştirilmesi ve en kısa güzergahın seçilmesi, yakın çevredeki müşterilerimize sevkiyatların boru hatları ile yapılması ve elektrikli elleçleme ekipmanlarının kullanılması. Aynı zamanda elektrik sarfiyatının azaltılması için depo içerisinde sensörlü aydınlatmalar da kullanılmaktadır. Ambalaj kullanımının azaltılması için de müşterilerimizi, ihtiyaçları dahilindeki ürünleri dökme olarak (tanker ile) alması için yönlendirmekteyiz. Lojistik tedarikçi seçimlerimizde sürdürülebilirlik politikamız doğrultusunda gerekli kriterleri sağlayan ve kimyasal lojistiği konusunda uzmanlaşmış partnerler ile çalışmayı tercih ediyoruz. Böylelikle çevre konusunda lojistik faaliyetlerimiz ile ilgili oluşabilecek riskleri minimuma indiriyoruz.”