e


Lojistik sektörünün dinamizmi beni cezbetti
Tıp mı, hukuk mu mimarlık mı derken kendini lojistik sektöründe bulan Transorient Yönetici Ortağı Nil Tunaşar, “Fırsatlar ve koşullar bu sektöre girişimi sağladı. Ancak lojistik sektörünün dinamizmi ve geniş çalışma alanı beni cezbetti. Lojistik sektöründe mutfağınızda malzeme olarak tüm dış ticaret, alan olarak ise tüm dünya var. İyi bir aşçı iseniz orijinal ve lezzetli sonuçlar çıkartmak için sonu gelmez fırsatlar elde ediyorsunuz.” diye konuştu.




nil_tunasar_transorientÜlkemizdeki çok az sayıdaki kadın yöneticiden birisiniz. Öncelikle eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz? Hangi okullarda okudunuz? Nasıl bir öğrenciydiniz?
Tevfik Fikret Lisesinde Fransızca başlayan eğitimime Yenişehir Kolejinde İngilizce olarak devam ettim. Ardından Hacettepe Üniversitesinde İngilizce Dili ve Edebiyatı bölümünde okudum. Lisede oldukça haylaz bir öğrenci olduğum söylenebilir. Arkadaşlarımdan kalan vakitlerde dersleri dinler, çalışmayı ve ödev yapmayı sevmezdim. Ancak matematiği ve biyolojiyi çok severek okudum. Üniversiteye geldiğimde biraz durulmuştum.

Üniversiteden mezun olduğunuz bölüm, isteyerek tercih ettiğiniz bir bölüm müydü? Neden bu alanda eğitim almak istediniz? Çocukken kariyer planlarınız nasıldı? Hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Küçük yaşlardan beri cerrah olmak istedim. Bu mesleğin manevi tatminin en üst düzeyde olduğu meslek olduğunu düşündüm hep. Ancak iyi bir cerrah olabilmek için neredeyse yaşamınızın yarısını adamanız gerektiğini fark ettiğimde mimarlık ile hukuk arasında kararsız kaldım. Hukuku halen kuvvetle içimde taşıdığım adalet duygusu nedeniyle istedim. Ancak hukuk okumuş olan babam dünyada avukatlık mesleğinin Amerikan filmlerindeki gibi icra edilmediğini anlattığında bu idealden de vazgeçtim. Sanırım o dönemlerde herhangi bir disipline girmekte zorlanıyordum.

MUTFAĞINIZDA MALZEME OLARAK TÜM DÜNYA VAR
Lojistik sektörünü neden seçtiniz? Bu sektörde kadın olarak yer almanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Lojistik sektörünü seçmedim. Fırsatlar ve koşullar bu sektöre girişimi sağladı. Ancak lojistik sektörünün dinamizmi ve geniş çalışma alanı beni cezbetti. Lojistik sektöründe mutfağınızda malzeme olarak tüm dış ticaret, alan olarak ise tüm dünya var. İyi bir aşçı iseniz orijinal ve lezzetli sonuçlar çıkartmak için sonu gelmez fırsatlar elde ediyorsunuz. Bu sektörde kadın olarak yer almanın en büyük avantajı az sayıda kadın olduğundan kolay akılda kalıyor olmanız. Birçok sektörde olduğu gibi lojistikte de kadın olmanın getirdiği önseziler ile fırsat ve tehditleri fark etmek daha kolay oluyor. Kadın olmanın dezavantajını yaşamadım diyebilirim.

Bir kadın olarak kariyer basamaklarını tırmanırken ne gibi engeller yaşadınız? Lojistik sektöründe başarıyı yakalamak için kadın meslektaşlarınıza neler önerirsiniz?
Kadın olarak değil ama insan olarak iş yaşamının en zorlu alanlarından birisini insanlar arası etkileşim ve iletişim olarak tanımlayabilirim. Japonların Ikigai adlı bir felsefesi var. Türkçe’ye çevrildiğinde sabahları uyanma nedeniniz anlamına geliyor. Bir şeyi severek yapacaksınız, iyi yapabileceksiniz, hem size para kazandıracak, hem de dünyanın bu yaptığınız şeye ihtiyacı olacak.  Tüm kadınlara ikigailerini aramalarını tavsiye ediyor ve bulmalarını diliyorum. Çünkü ikigainizi bulduğunuzda hem mutlu hem de başarılı oluyorsunuz.

KADIN YÖNETİCİLERİN İKİ AVANTAJI
Görevinizi yerine getirirken nelere dikkat ediyorsunuz? Nasıl bir yönetim modelini benimsiyorsunuz? Ayrıca size göre kadın yönetici ile erkek yönetici arasındaki farklar nelerdir? Bahsedebilir misiniz?

Görevimi yerine getirirken konu yeni projeler ise mutlaka kısa orta ve uzun dönem planlar yaparım. Veri toplamanın ve riski ölçebilmenin kritik önemine inanırım. Ekip çalışmasını, çok sesliliği, fikir almayı ve interaktif yönetimi severim. İş yaşamında cinsiyet ayırımı yapmayı doğru bulmuyorum. Ancak kadın yöneticilerin detaylara önem verdiklerini ve eş zamanlı olarak birden fazla konuya odaklanabildiklerini görüyorum. Sonuç odaklı iş üretebilen kadın yöneticiler için bu iki nitelik avantaj olabiliyor.

KADINLARA FIRSAT EŞİTLİĞİ TANIMALIYIZ
Ülkemizde birçok kadın, eğitim-öğretim imkânlarından ve çalışma hakkından yoksun bırakılıyor. İş hayatına girdiğinde ise ayrımcılık ve gelir adaletsizliği gibi birçok sorunla karşılaşabiliyor. Türkiye’de kadının toplumdaki ve iş dünyasındaki bu konumunun değişmesi sizce nelere bağlı?

Tüm kadınlarımız maddi bağımsızlığını kazanmanın önemini kavramalı ve bu yönde ilerlemeli. Tabii ki farkındalığın hemen ardından yeterli eğitimin edinilmesi geliyor. Eğitim ailede başlıyor, eğitim kurumlarında sürüyor, sonrası ise size kalıyor.  Toplumun her kademesinde bu konuda farkındalık gelişmeli. Biz yöneticiler durumun farkına vararak ve toplumsal sorumluluk bilincimiz ile kadınlara fırsat eşitliği tanımalıyız. Gelişmelerine katkıda bulunmalıyız, iş yaşamında kadınlara fırsat eşitliği tanıyarak iş adaptasyonunu kolaylaştırmalıyız ve bunu sürdürebilir kılmalıyız.

İKİ HAYALİM VAR
Biraz da özel yaşamınıza değinelim. Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobileriniz nelerdir?

Boş zaman – öyle bir zaman dilimi mi var? Yoğun iş yaşamı, aileye ayrılan zamanlar dışında çok az zaman kaldığını söyleyebilirim. Bu zamanlarda da pilates ve yürüyüş yaparak sağlığımı korumaya, kitap okumaya, dostlarıma vakit ayırmaya çalışıyorum. Yakın zamanda piyano çalmak ve bir dil öğrenmek gibi iki hayalim var.

8 ÜYENİN 5’İ KADIN
“Sektörde kadın çalışanların artması için özellikle bir çabamız yok. Ancak kuvvetli sezgileri, yüksek azimleri, uzun süreli konsantrasyon yetenekleri, detaylara gösterdikleri özen ile kadınlar pozitif ayırımcılığa gerek kalmaksızın doğal olarak iş yaşamında hak ettikleri yerleri alıyorlar, en azından bizim şirketimizde durum böyle. Şirketimizin üst düzey yönetimini oluşturan strateji kurulumuzun 8 üyesinin 5 i kadın. Transorient beyaz yaka ekibinin % 42 si kadınlardan oluşuyor.”

 

 





SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat