e


Ayaydın Miroglio Grubu’nun lojistiği 2 deve emanet
İpekyol,  Machka ve Twist markalarının sahibi Ayaydın Miroglio Grubu, lojistik süreçlerini Ekol ve UPS Kargo ile yürütüyor.




ipekyolPerakende tekstil lojistiğinin tüm zorluklarına iş ortalarıyla ulaştıkları lojistik servis kalitesinin çok iyi seviyeye ulaştığını belirten Ayaydın Miroglio Grubu Lojistik Koordinatörü Şevket S. Çelikkanat, “Her türlü büyüme, farklı ürün gruplarına girme gibi yeni iş geliştirmede ‘Acaba lojistik operasyonda takılır mıyız?’ sorusu fikrilerimize gem vuracak bir soru olmaktan çıkardık” diyor.

İpekyol,  Machka ve Twist markalarının yaratıcısı Ayaydın Grubu ile İtalyan tekstil devi Miroglio’nin %50 ortaklığından doğan Ayaydın Miroglio Grubu bugün yurtiçinde 125 mağazası, yurtdışında ise Rusya’da İpekyol mağazaları ile müşterilerine ulaşıyor. “Bir dünya markası olma” hedefi doğrultusunda Orta ve Doğu Avrupa ile Rusya pazarında sektörün önemli oyuncularından biri olmayı hedefleyen grup, lojistik süreçlerini ise Ekol ve UPS Kargo ile yürütüyor.

Tüm bitmiş ürün lojistik operasyonlarını yürütmek için 2010 yılı başında Ekol Lojistik ile anlaşma imzaladıklarını belirten Ayaydın Miroglio Grubu Lojistik Koordinatörü Şevket S. Çelikkanat, yurtiçi taşımalarda ise UPS Kargo şirketiyle çalıştıklarını söylüyor.

Ürünlerinin Hadımköy bulunan dağıtım merkezinde depolandığını, yeniden etiketleme askılama gibi elleçleme işlemlerinin de gerek oldukça Ekol Lojistik tarafından karşılandığını anlatan Çelikkanat, şunları aktarıyor: “Ekol Lojistik’in kolilediği ve irsaliyelerini hazırladığı tüm ürünler UPS Kargo ile hedef lokasyonlarımıza ulaştırılmaktadır. Bununla beraber mağazalarımızdan tadilat amacı ile genel merkezimize ürünlerin sevkedilmesi, depomuzda kalmamış ürünlerin mağazalar arası sevkleri ve sezon sonu iade işlemlerinin taşımacılığı da UPS Kargo’nun yönetimindedir. Sevk büyüklüğüne göre farklı büyüklüklerde koli kullanarak ürünlerin güvenli şekilde hedefe ulaşmasına ve mağazalarımızın ürünsüz kalmamasına özen gösteriyoruz. Ayrıca olabildiğince büyük koli kullanımını sağlayacak sevkler oluşturarak da ürün adedi başı kargo maliyetini kontrol edecek optimizasyonları gerçekleştiriyoruz.”

Hata oranını onbinde üçlerin altını indirdik

Çelikkanat, perakende tekstil lojistiğinde, eğer askılı ürün ağırlığı yüksek bir perakende zincirinden bahsediliyorsa temel sorunlarda birinin bu ürünlerin depolanması ve taşınması olduğunu söylüyor. Bunun özel askılı depolama sistemleri kurmayı zorunluluk hale getirdiğine dikkat çeken Çelikkanat, “Askılı sistemin taşımacılığı hacim optimize edilemediği için yüksek maliyetli olmaktadır. Katlı ürünler, aksesuarlar, ayakkabılar çoğu zaman adreslenebilir lokasyonlarda daha standart lojistik operasyonlarla yönetilebilmektedir. Her perakende zincirinin iş ihtiyacı ve lojistik operasyon beklentileri farklı olmak ile beraber temel kurallar açıktır. Lojistik operasyon bir disiplindir. Depo stok seviyelerinin büyük oranda doğru olması temel kurallardan birisidir. Biz Ekol Lojistik ile bu hata oranını onbinde üçlerin altına indirmeyi başardık.”

Lojistik partner seçiminde deneyimi ve kendi lojistik tasarımlarına ayak uydurabilecek firmaları gözeterek tercih yaptıklarını belirten Çelikkanat, “Sayısız toplantılar ve çalışmalar yaptık. Karşılıklı IT sistemlerini birbirine entegre ederek iş emirlerimizin otomatik akmasını ve gerçekleştirilen işlemlerin sistemimizde de kayda alınmasını sağladık. Perakende tekstil lojistiğinin tüm zorluklarına rağmen iş ortağımız ile ulaştığımız, lojistik servis kalitesi çok iyi seviyededir. Her türlü büyüme, farklı ürün gruplarına girme gibi yeni iş geliştirmede ‘Acaba lojistik operasyonda takılır mıyız?’ sorusu fikrilerimize gem vuracak bir soru olmaktan çıkardık” diyor.

Lojistik süreçlerdeki iyileştirme iç disiplinle başlar

Depo giriş ve depo çıkış operasyonlarının iş emirleri ile yönetilmek zorunda olduğunun altını çizen Çelikkanat,  sadece irsaliye ile ürün teslim alınmasının, sadece bir telefon ya da mail ile sevkiyat yapılmasının modern perakende lojistiğinde yerinin kalmadığını belirtiyor. Çelikkanat, depo sevkiyatlarının perakende zincirindeki lojistik operasyonun başlangıcı olduğunu belirterek şunları aktarıyor: “Mağazaların teslim alması tamamlanana kadar sevkler izlenmelidir. Bunun için sevkedilen her koli üzerine o kolinin hedef lokasyonu ve koli içeriği bir koli numarasını içeren etiket yapıştırılmaktadır. Mağaza sevkiyat gerçekleştiğinden yoldaki kolilerini görebilmeli, kargo takibini yapabilmeli ve teslim alma işlemini de koli numarası bazında yapabilmeli ve adetsel farklılıkları kayda alabilmelidir. Mağaza teslim alma operasyonlarının doğru şekilde yapılması stok seviyelerinin de büyük oranda doğruluğunu sağlayacak, bu da sonrasında eksilen stoğun yerine konması çalışmalarındaki analizlerin da daha sağlıklı yapılmasını sağlayacaktır. Öncelikle firmaların bu temel iş akış disiplinlerine karar vermeleri ve ardından bu disiplini yönetebilecekleri bir ERP yazılımı ile altyapılarını kurmaları gerekmektedir. Lojistik süreçlerdeki iyileştirmeler ancak iç disiplin sağlandıktan sonraki hatasız ölçüm ve değerlendirmeler ile adım adım gerçekleştirilebilir.”

Lojistikteki gelişme Çelikkanat Türk lojistik sektörünün tekstil perakendeciliğinde hızla geliştiğini söylüyor. Pek çok perakendecinin halihazırda lojistik süreçlerinde dış kaynak kullandığını belirten Çelikkanat, “Buradaki gelişme hem maliyetlerin kontrolü hem de verimlilik açısından sektöre ciddi faydalar getirecektir. Önemli olan disiplinlerin bu faaliyetleri outsource ettiğinizde de aynı şekilde ve belki de daha da sertleşerek devam edeceğinin kavranmasıdır. Lojistik hizmet veren firmaların hizmet verdiği firmadaki başarısı, firmanın süreçlerinin iyi tasarlanması ve yönetilmesi ile orantılıdır” diyor.

 




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat