Protokolde, demiryolu hattının Gürcistan arazisine düşen kısmındaki Marabda-Kartsakhi bölümünün inşaatını üstlenen şirketin, işlerin hızlandırılması yönünde talimatlandırılması ve Gürcistan-Türkiye sınırındaki Kars-Ahalkalaki tünelin inşasının kolaylaştırılması için Türkiye ve Gürcistan arasında yeni bir anlaşma yapılması kararlaştırıldı. Türk tarafından Türkiye'deki inşaatla ilgili, elektrifikasyon tasarımı, trenlerin hareket organizasyonu için otomatik blok sistemi hakkında bilgi alındığı ifade edildi. Tarafların, Türkiye ve Gürcistan arasında sınır geçişi ve tren değişimi anlaşması için hazırlık yapacak bir çalışma grubunun bir ay içerisinde oluşturulması konusunda anlaşmaya vardıkları belirtildi. Toplantı sonrası basına açklama yapan Bakan Binali Yıldırım, projeyi tanıtmak amacıyla önümüzdeki altı ay içerisinde bir konferans düzenlemeyi kararlaştırdıklarını bildirdi.

Yılda iki kez BTK için toplantı gerçekleştirdiklerini ve proje inşaatında önemli bir yol kt ettiklerini belirten Bakan Yıldırım, “Bundan sonraki iş programı artık daha önemli hale geldi. Projenin gecikmeye yol vermeksizin her üç ülkede de eş zamanlı olarak tamamlanması için alınması gereken tedbirler, yapılması gereken işler hakkında teknik heyetlerimiz değerlendirmeler yaptı. Biz de gerekli talimatları verdik. Çalışmalar bundan sonra bu minvalde yürüyecek. İşin sonuna yaklaşıldığı için teknik heyetler her ay, bakanlar olarak biz de her iki ayda bir bira raya geleceğiz ki herhangi bir aksilik yaşamayalım” diye konuştu.
Kıtaları birleştiren bu projenin hem bölgesel hem de küresel kalkınmaya hizmet ettiğinin de altını çizen Yıldırım, projeye olan ilgiyi artırmak için önümüzdeki 6 ay boyunca tanıtım yapacaklarını iletti. Proje kapsamında 2012 yılında test sürüşlerine başlanılması, 2014 itibariyle de hattın yük taşımacılığında aktif hale gelmesi hedefleniyor.

Türkiye’nin ilk yerli sinyalizasyon sistemi devrede

Devlet Demiryolları, TÜBİTAK-BİLGEM ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliği ile bir ilke imza atarak Türkiye'nin ilk yerli sinyalizasyon sistemini uygulamaya koydu. Tamamen Türk mühendisler tarafından yapılan ve 24 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan ‘Ulusal Demiryolu Sinyalizasyonu Projesi’, Adapazarı Mithatpaşa İstasyonu’nda devreye alındı.
İlki 4,6 milyon liraya mal olan sistemi yaygınlaştırmayı planlayan TCDD ilk adım olarak 338 kilometrelik 21 istasyonu kapsayan Afyon-Denizli-Isparta hat kesimini seçti. Hiç sinyalizasyon çalışması olmayan 6 bin 100 kilometrelik demiryolu hatlarının yerli sinyalizasyon sistemiyle inşa edilmesi halinde de, 1,9 milyar TL TCDD’nin kasasında kalacak. Projeyle, demiryollarının tamamen dışa bağımlı olduğu sinyalizasyon sistemlerinde kırılma yaşanacağını ve ülkenin milyonlarca lirasının yurtdışına çıkışının engelleneceğini söyleyen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, söz konusu projeyi başka ülkelere de ihraç etmeyi planladıklarını aktardı. Karaman, sistemin başarı ile yaygınlaştırılması halinde tasarruf edilecek rakamın da önemine vurgu yaptı. Sinyalizasyona harcanan para miktarı göz önüne alınarak, fonların da katkısıyla yerli sinyalizasyon fikri 2005 yılında TCDD tarafından gündeme getirildi. 2006'da 8 kişilik bir ekip kuruldu. Ekibin yaptığı çalışma neticesinde, TÜBİTAK ve İTÜ ile de işbirliğine gidilerek 2009 yılında projeye başlanıldı.

OSB’ler ‘demiryolu işletmecisi’ olabilecek

Yeni teşvik sisteminde bir alt bölgedeki teşvik unsurlarından yararlanma imkanı tanınan OSB'lere demiryollarının yeniden yapılandırılması çalışmaları çerçevesinde demiryolu işletmeciliği yapma hakkı getiriliyor. TCDD’den yapılan açıklamaya göre Demiryolu Ulaştırmasının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun ile demiryolu ile ihracat ve ithalat yapmak isteyen organize sanayi bölgeleri (OSB) yönetimleri, Türk Ticaret Sicili'ne kayıtlı anonim şirketler kurmak suretiyle özel işletmecilik yapabilecek. Hatlarda çalışacak firma sayısı bakımından herhangi bir sınırlama getirilmezken, tren işletmecileri kullandıkları altyapı için altyapı işletmecisine kullanım bedeli ödeyecek.  
“Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Taslağı” üzerinde çalışmalar devam ederken, taslağın yeni yasama yılında TBMM’ye gelmesi bekleniyor. Özel sektörün tren işletmeciliğine ilgisinin büyük olacağını belirten sektör yetkilileri, “Mevcut durumda yük taşımacılığının yaklaşık üçte biri sahibine ait vagonlarla yapılıyor. Özellikle mevcut vagon sahipleri kendi çeken araçlarını da temin ederek taşımacılık yapmayı istemekte ve serbestleşmeyi bekliyor” diye konuşuyor.
Yetkililerin verdiği bilgilere göre ihtiyaç fazlası lokomotif ve vagonların kiralanmasının önünde bir engel bulunmuyor. Demiryolları için daha önceden programa alınan milyarlarca dolarlık yatırım çalışmaları devam ederken, demiryolu sektörünün serbestleştirilerek özel sektörün kullanımına da açılmasının demiryollarına yapılan yatırımlara olumsuz yönde bir etkisi olmayacağının altı çiziliyor.