Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB) Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, bir önceki fındık sezonunda 230 bin ton iç fındık ihracatıyla 1,8 milyar doların üzerinde döviz girdisi temin edildiğini belirterek, ''Bu dönem beklentimiz 260 bin ton civarında ihracat, 1,5 ile 1,7 milyar dolar arasında döviz girdisi'' dedi.

Gürsoy, yaptığı açıklamada, fındık ihracatının her dönem yüz güldürdüğünü söyledi.

Türkiye'den 103 ülkeye fındık ihracatının yapıldığını belirten Gürsoy, fındık ihracat dönemin her yıl 1 Eylül'de başlayıp 31 Ağustos'ta sona erdiğini anımsattı.

İhracatta geçen sezonu değerlendiren Gürsoy, ''Geçen fındık sezonunda 230 bin ton iç fındık ihracatıyla 1,8 milyar doların üzerinde döviz girdisi temin edildi. Açıkçası beklenenin üzerinde döviz girdisi oldu. Bunun en büyük sebeplerinden biri, geçen yıl rekoltenin az olması. Az olan fındığın fiyatı da yüksek oldu'' diye konuştu.

Gürsoy, yeni sezondan beklentilerini ise şöyle sıraladı:

''Bu sezon yaklaşık 700 bin ton fındık rekoltesinin olduğu bilinmekte. İlgili bakanlığımızın yapmış olduğu rekolte tahmini de 709 bin ton civarındaydı. Fiyatlar düşük başladı. Geçen yılki rekolte 460 bin tondu. Arada 200 ile 250 bin tonluk bir farkın oluşması ve buna bağlı olarak arz talebin de olması, fiyatların düşük kalmasına neden oldu. Böyle bir fiyat karşısında ihracat ne olabilir diye düşündüğümüzde miktar bazında bir artış olabilir. Ancak döviz girdisi dünya fiyatlarına bağlı olarak gelişecek. Bu dönem beklentimiz 260 bin ton civarında ihracat, 1,5 ile 1,7 milyar dolar arasında döviz girdisi.''

''Çin ve Japonya pazarını önemsiyoruz''

Türkiye'nin fındık ihracatını artırması için yeni pazarlar bulunması gerektiğinin altını çizen Gürsoy, ''Bunların başında nüfusları oldukça fazla olan Çin ve Japonya pazarı geliyor'' dedi.

Bu ülkelere ihraç edilen fındığın çok düşük seviyelerde olduğunu anlatan Gürsoy, şunları kaydetti:

''Fındık Tanıtım Grubumuz Çin'de son 10 yıldır promosyon faaliyetlerini sürdürüyor. Bundan yıllar önce bu ülkeye 50-60 ton fındık satarken bugün 2 bin tonunun üzerinde ürün satıyoruz. Çin'e olan fındık ihracatımız her yıl artıyor. Bugün baktığımızda Çin halkı fındığı yavaş yavaş tanımaya başladı. Hedefimiz Çin pazarındaki payımızı biraz daha artırmak. Aynı şekilde Japonya da bizim en çok üzerinde çalıştığımız ülkelerden biri. Bu iki ülkenin damak tatları ve lezzetleri çok farklı. Ancak yeni neslin fındığı tanımasını ve yemesini sağlayacağız. Dünya her yıl değişiyor. Bu nedenle biz Çin ve Japonya pazarını önemsiyoruz.''

Gürsoy, fındığın Türkiye ihracatında yıllarca hayati rol oynadığını, ürünün çok kıymetli olduğunun bilinmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.