Lojistik sektörü global yürüyüşümüze ayak uydurmalı
Dünyada 17’inci AB-27 ülkeleri içinde ise 6. büyük üretici konumunda bulunan Türkiye otomotiv sektörünün 2023 yılı hedefinin 4 milyon adet üretim ve 3 milyon adet ihracat olduğunu belirten Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, bu gelişmeye lojistik sektörünün de aynı ölçüde ayak uydurmadığı sürece büyümenin her zaman tehdit altında olacağı uyarasında bulunuyor.
Son 6 yıldır ihracatta şampiyonluk koltuğundan inmeyen Türkiye otomotiv endüstrisi 1.2 milyon adet taşıt aracı üretimi ile hem Avrupa’nın hem de dünyanın önde gelen motorlu taşıt aracı üreticilerinden birisi. 2011 yılı verilerine göre Türkiye otomotiv endüstrisinin dünyanın 17. , AB-27 ülkeleri içerisinde de 6. büyük üretici konumunda bulunduğunu belirten Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, ticari araç üretiminde ise sektörün Avrupa’da lider olduğunu söylüyor. Sektörün 170 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Sabuncu, bunun da dünyanın dört bir yanında Türkiye’de üretilen araçların kullanıldığı anlamına geldiğini belirtiyor. Otomotiv endüstrisi kadar yan sanayi sektörünün de bugün Mercedes, BMW, Audi, Porsche gibi markalara ürün tedarik ettiğini hatırlatan Sabuncu, “En önemli ihraç pazarımızın otomotivin merkezi konumunda bulunan Batı Avrupa ülkelerinin olması, otomotiv sanayimizin geldiği noktayı bize göstermektedir” diyor.
Modern altyapı olmadan avantajlar kullanılamaz
Türkiye’nin 2023 yılı için belirlediği 500 milyar dolarlık ihracat hedefine otomotiv endüstrisinin 75 milyar dolar ile katkı sağlamayı hedeflediğinin aktaran Orhan Sabancu, endüstrinin hem bu büyüme hedefline hem de yeni pazarlara ulaşabilmesi için lojistik avantajların iyi kullanılması ve lojistik sektörünün modern bir yapıya kavuşturulması gerektiğinin altını çiziyor. Türkiye’nin coğrafi olarak Ortadoğu, Kuzey Afrika, Eski Doğu Bloğu, Türki Cumhuriyetleri gibi ülkelere ulaşabilmek açısından avantajlı konumda bulunduğunu hatırlatan Sabuncu, “Ancak modernize edilmiş bir lojistik altyapı ve güçlü bir lojistik sektörü olmadıkça bu avantajlar yeterince kullanılamaz. Güçlü bir lojistik sektörünüz olmazsa üretim miktarlarınız ne kadar artarsa artsın, bunların sevkiyatında yaşanabilecek sorunlar bize zaman ve prestij kaybettirecek ve yeni pazarlara ulaşabilmenizi engelleyecektir. Dış ticarette yaşanan büyüme ve gelişmeye lojistik sektörü de aynı ölçüde ayak uyduramadığı sürece bu büyümenin her zaman tehdit altında olacağı unutulmamalıdır” diyor.
Oto-port limanlara ihtiyaç var
Sabancu, otomotiv ihracatının %94’ünün denizyolu, %2’sinin demiryolu ve %4’ünün ise karayolu ile yapıldığını belirtiyor. Lojistik planlamasının endüstrinin geleceği açısından en önemli konulardan birisi olduğuna dikkat çeken Sabuncu, şunları aktarıyor: “2008 yılı Eylül ayında tamamlanan ve DPT Müsteşarlığı yetkililerine sunulan ‘Marmara Bölgesi Otomotiv Lojistiği Planlaması Raporu’nda Marmara Bölgesi, lojistik açıdan ayrıntılı olarak incelenmiş, tüm taşıma modları (karayolu, demiryolu ve denizyolu) sanayimizin yakın gelecekteki 2 milyon adetlik ihracat hedefine yönelik olarak irdelenmiş, konu ile ilgili olarak birçok eksikliğin olduğu, özellikle, limanlarımızın büyük çoğunluğunda demiryolu bağlantısı olmadığı gibi önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu nedenle, otomotiv sanayinde üretim içinde ihracatın ağırlığı dikkate alınarak, lojistik altyapısı ve ihracatın kolaylaştırılması açısından limanların çevresindeki demiryolu ağı iyileştirilmeli ve genişletilmeli, taşıt araçları ihracatı için özel oto-port limanlarının kurulması desteklenmelidir.”
Beş ana sanayi yatırımını ülkemize çekmeliyiz
Sabuncu, 5 hedef ve 27 eylem planından oluşan Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ndeki hedeflere ulaşmak için belirlenen eylemlerin 2014 yılına kadar hayata geçirilmesinin planlandığını belirtti. Bu beş hedeften birisini “Fiziki Altyapıyı İyileştirmek” başlığı altında da otomotiv ürünlerine uygun oto-port nitelikli limanların ve çevresindeki ulaştırma altyapısının geliştirilmesi oluşturduğunu hatırlatan Sabuncu, “Söz konusu maddede ayrıca ‘limanların çevresindeki demir yolu ağı iyileştirilmesi ve limanlardaki indirme-yükleme işlemlerinde uygulanan bürokratik prosedürlerin mümkün olduğu kadar azaltılması amaçlanmaktadır’ açıklaması da bulunmaktadır. Bugün devlet belgesi haline gelmiş olan Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ndeki bu eylemlerin bir an önce uygulamaya aktarılması hem lojistik hem de otomotiv sektörümüz açısından önemlidir” diyor.
Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ile sektörün 2023 hedefi için yol haritasının ortaya konulduğunu vurgulayan Sabuncu, Türk otomotiv sektörünün AB ile bütünleşme sürecinde tasarım yeteneklerini geliştirerek, katma değeri arttırmak zorunda olduğunu söylüyor. Bunun için, Ar-Ge faaliyetleri ve tasarım geliştirmeye yönelik projeler için teşviklerden daha fazla pay alınması gerektiğinin altını çizen Sabuncu, “Türkiye Otomotiv Sektörü, Avrupa’nın ikinci büyük üretim ve Ar-Ge Merkezi olmayı hedefliyor. Sektörün orta vadede hedefleri 2 milyon adet üretim, 1.5 milyon adet ihracat ve 50 milyar USD ihracat geliridir. Bu amaçla 2023 Otomotiv Sektörü İhracat Stratejisi sektör paydaşları tarafından oluşturuldu. 2023 yılı için hedeflerimize ulaşabilmemiz için en az 5 ana sanayi yatırımını ülkemize çekmemiz gerekiyor” diye konuşuyor.
2012 için hedeflerimizi koruyoruz
AB pazarında yaşanan daralmaya da değinen OİB Başkanı Orhan Sabuncu, bu durumun Türkiye otomotiv sektörünü de olumsuz etkilediğini söylüyor. Söz konusu daralmanın pariteden kaynaklı kayıpla birleşince Ocak- Ağustos döneminde otomotiv ihracatının %6 gerileyerek 12.5 milyar dolara düştüğünü belirten Sabuncu, şunları aktarıyor: “Biz otomotiv endüstrisi olarak özellikle başlıca pazarımız konumunda bulunan AB ülkelerinde yaşanan pazar daralmasına ve geçtiğimiz yılki kur avantajının ortadan kalkacağına dayanarak 2012 yılında da 2011 yılında ulaşılan 20 milyar dolarlık ihracata ulaşmanın başarı olacağını ifade ettik. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yılsonu için 20 milyar dolarlık ihracata ulaşma ümidimizi halen koruyoruz. Son dört aydaki ihracat rakamlarının bizi bu hedefe ulaştırmasını umuyoruz.”
Otomotiv endüstrisinin 2023 değişim gündemi
Ana sanayinin bölgesel güç haline gelmesini sağlamak,
Yan sanayide teknolojik gelişmişlik düzeyini artırmak,
Küresel değer zincirindeki yerin geliştirilmesi ile üretim merkezinden ziyade, yenilikçilik (Inovasyon), Ar-Ge ve Tasarım = Mükemmeliyet Merkezi olmak,
Özgün tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri teknolojili ürünler (Hibrid araçlar, elektrikli araçlar, batarya) geliştirmek,
“From Concept to Car” yaklaşımıyla Türk otomotiv sanayinin pazarlanması.
OCAK- AĞUSTOS 2012 TÜRKİYE GENELİ OTOMOTİV İHRACATI – ÜLKE GRUPLARI
|
DEGER(USD) |
DEGER(USD) |
DEĞ. % |
PAY % |
ULKE ADI |
2011 |
2012 |
12/11 |
2012 |
AB 27 |
9.715.212.307 |
8.459.591.985 |
-13 |
67 |
Amerika (Kuzey+Güney) |
864.679.572 |
993.486.885 |
15 |
8 |
Eski Doğu Bloğu |
851.375.747 |
892.379.593 |
5 |
7 |
Orta Doğu Ülkeleri |
759.052.910 |
797.736.314 |
5 |
6 |
Afrika Ülkeleri |
591.184.365 |
721.364.737 |
22 |
6 |
Asya ve Okyanusya |
209.251.565 |
206.165.202 |
-1 |
2 |
Türk Cumhuriyetleri |
128.875.849 |
202.037.628 |
57 |
2 |
Diğer Avrupa Ülkeler |
164.300.623 |
155.666.721 |
-5 |
1 |
Serbest Bölgeler |
88.150.241 |
111.847.732 |
27 |
1 |
Diğer Ülkeler |
9.553.268 |
5.973.515 |
-37 |
0 |
TOPLAM |
13.381.780.047 |
12.546.250.312 |
-6 |
100 |
OCAK-AĞUSTOS 2012 TÜRKİYE GENELİ OTOMOTİV İHRACATI- ÜLKELER
ÜLKE |
2011 |
2012 |
12/11 |
2012 |
|
ARTIŞ |
DEĞER(USD) |
DEĞİŞİM % |
PAY% |
||
Rusya Federasyonu |
605.988.905 |
640.656.538 |
6 |
5 |
|
Birleşik Devletler |
471.248.946 |
588.406.812 |
25 |
5 |
|
Cezayir |
288.356.243 |
296.612.008 |
3 |
2 |
|
İran (İslam Cum.) |
196.956.199 |
225.279.215 |
14 |
2 |
|
İsveç |
194.484.944 |
200.351.619 |
3 |
2 |
|
AZALIŞ |
|
|
|
|
|
Almanya |
1.990.608.868 |
1.965.655.022 |
-1 |
16 |
|
Fransa |
1.707.069.712 |
1.457.151.442 |
-15 |
12 |
|
İtalya |
1.488.063.959 |
1.086.897.719 |
-27 |
9 |
|
Birleşik Krallık |
991.408.836 |
852.877.696 |
-14 |
7 |
|
Belçika |
509.854.620 |
479.846.082 |
-6 |
4 |