İDO'nun dümeni artık Paksoy'da
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. ya da kamuoyunda tanınan adıyla İDO, 2012 yılının olay şirketlerinden biri oldu.
Özelleştirildikten hemen sonra yeni sahipleri şirkette üst düzey yapılanmaya gitmiş, arka arkaya açıklanan yeni tarifler ve düzenlemeler ağır eleştiri almıştı. ‘Fahiş bilet satıyor’ imajıyla ortaya çıkan krizde yönetim yetersiz kalmış, eleştiri okları İDO’nun sahipleri Akfen, Tepe’nin patronlarına ve şirketlerine yönelmişti.
İşte bu noktada bugüne kadar başarılı özelleştirme hikâyelerine imza atan Akfen’in patronu Hamdi Akın başta olmak üzere İDO’nun sahipleri bir kurtarıcı arayışına girdi. Aradıkları isim ise çok uzaklarında değildi, hatta yanı başlarındaydı...
Potansiyel kurtarıcı
Potansiyel kurtarıcı, 2004–2010 yılları arasında İDO’da genel müdürlük yapan Ahmet Paksoy’du. Özelleştirme sonrasında İDO’nun kamuoyunda görülen yüzü CEO Önder Sezgi olmuş, genel müdür Ahmet Paksoy ise suskunluk sürecine girmişti. Zarar eden İDO’yu kârlı bir şirket haline getirip, milyar dolara yakın bir paraya özelleştirilmesine vesile olan Paksoy genel müdürlük görevini sürdürmesine rağmen icracı değil kendisine zaman zaman danışılan pasif bir isim haline gelmişti. Biraz acemilikten biraz da acelecilikten verilen yanlış kararlar şirketin ve patronların imajını sarsınca Paksoy’dan tekrar İDO’nun dümenine geçmesi istendi.
Şirketteki yeni rolünü kabul eden Paksoy yaklaşık 1.5–2 ay önce kolları sıvadı. İDO’daki bazı direktörlükleri ortadan kaldıran Paksoy bazı isimlerle de yolları ayırdı. Yolcunun tepkilerini göz önüne alarak yoğun eleştiri alan dinamik fiyat uygulamasından vazgeçerek sabit fiyata geçilmesini sağladı. Böylece ‘son dakika gelene fahiş bilet’ olayı bitti. Bilet fiyatları belediye dönemindeki fiyatlara çekildi. “Özelleşti, bilete sürekli zam yapıyor, pahalı bilet satıyor” imajını silmek için bir adım daha atan Paksoy özellikle kampanalarla sürpriz ucuz bilet vermeye de başladı.
1 milyon yolcu kaybetti
İDO, buhran döneminde Eskihisar-Topçular arasında ‘20 TL fark öde, hızlı geç’ uygulaması da yapmıştı. Bu da ağır eleştiri almış kuyruklarda kavgaya varan tartışmalar yaşanmıştı. Paksoy bu uygulamaya da son vererek haksız geçişleri sona erdirdi. Peki tüm bunlar İDO’nun bozulan imajını düzeltmeye yetti mi? Şimdilik hayır. İDO kötü yönetildiği dönemde yaklaşık 1 milyon yolcu kaybetti. Paksoy’un yeni görevi bu yolcuları İDO ile tekrar barıştırmak ve karadan denize geri döndürmek. Özelleştirme öncesi şirketi büyütüp kâra geçiren Genel Müdürü Ahmet Paksoy’u şimdi zor bir yeni sınav bekliyor.
(hurriyet)