2015’te demiryoluyla 1 milyon ton yük taşıdıklarını belirten Medlog Lojistik Demiryolları Müdürü Ömer Faruk Bacanlı, “2016’da 1.2 milyon ton yük taşımayı hedeflemekteyiz. Buna ulaşabilmek için demiryolunun fiyat politikası ve serbestleşme süreci çok önemlidir. Eğer gerekli adımlar atılırsa Medlog, 5 milyon ton yük taşımaya muktedirdir” diyor.

 

Medlog Lojistik hakkında bilgi vererek, yurtiçi ve yurtdışındaki yapılanmanız, araç parkınız, lojistik altyapınızdan söz eder misiniz?

Dünyada 18 farklı ülkede faaliyet yürüten Medlog Lojistik, Türkiye’de faaliyetine 2011 yılında başladı. Özmal 500  tır ve 255 vagona sahip olan Medlog Lojistik, demiryolu taşımacılığı, transit taşıma, proje taşımacılığı ve depo hizmetleri vermekte, faaliyet yürüttüğü tüm hatlarda kapıdan kapıya taşımalar gerçekleştirmektedir. Müşterilerinin lojistik ihtiyaçlarına memnuniyet odaklı çözümler sunmayı amaçlayan Medlog, Tekirdağ, İstanbul, Mersin, Gemlik, Bursa Ankara, Eskişehir, Gebze, Samsun, İskenderun şubeleri ile sanayi ve ticaret dünyasına lojistik çözümler sunmaktadır.

 

10.000 KM HATTA TAŞIMA YAPIYOR

Medlog Lojistik, demiryolu taşımacılık çözümleri başlığı altında hangi hizmetleri sunuyor? 2015 yılında bu modla ne kadarlık bir taşıma gerçekleştirdiniz? 2016 hedefleriniz neler?

Denizyolu bağlantılı karayolu ve demiryolu bağlantılı kombine taşımacılık yaparak müşterilerine kapıdan kapıya hizmet sunan Medlog Lojistik, 15 ayrı demiryolu terminalinde gerekli ekipman ve personelleriyle hizmet vermektedir. Şu anda 20 farklı güzergahta demiryolu ile blok tren taşımacılığı yapmaktayız. Önceliğimiz her zaman konteyner taşımacılığı olmakla birlikte TANAP gibi özel projelere de taşımacılık hizmeti sunuyoruz. Halihazırda karayolu ile giden yükleri demiryolu ile taşıdığımızdan dolayı diğer firmalardan farklı bir konumdayız. Ülkemizdeki 12.000 km demiryolu hattının yaklaşık 1.500 km’si kapalıdır, Medlog olarak şu anda yaklaşık 10.000 km hatta demiryolu taşıması yapıyoruz. 2015 yılında 1 milyon ton yük taşıdık. 2016’da 1.2 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz. Buna ulaşabilmek için demiryolunun fiyat politikası ve serbestleşme süreci çok önemlidir. Eğer gerekli adımlar atılırsa Medlog, 5 milyon ton yük taşımaya muktedirdir.

 

Demiryolu bağlantılı intermodal taşımacılık hizmetlerinizden söz eder misiniz? İntermodal taşımacılık hizmetleriyle sunduğunuz avantajlar neler?

Medlog, tüm taşıma yöntemlerini kullanarak intermodal taşımacılık hizmeti sunmaktadır. Kendine ait tırlar ile karayolu, vagonlar ile demiryolu, gemiler ile denizyolu taşımacılığı yapmaktadır. Amacımız müşterilerimize en uygun transit sürede ve fiyat kombinasyonunda en güvenilir taşıma  ile hizmet vermektir. Özellikle liman/limanlardan müşterimizin adreslerine konteynerlerini yüklendiği şekilde teslim ediyor ve alıyoruz. Limanların direkt demiryolu bağlantısının olmadığı durumlarda en yakın yerlerde terminal hizmeti sunuyoruz. Bu intermodal taşımacılık hizmeti sayesinde müşterilerimize, tek bir firma ile çalışmanın ayrıcalığını yaşatmaktayız.

 

SERBESTLEŞME OLMAZSA OLMAZ!

Demiryolunda serbestleşme sürecine yönelik beklentileriniz neler?

Serbestleşme süreci, Türkiye’nin 2023 hedefleri içerisinde olmazsa olmazlarındandır. Ancak bunun için rekabet koşullarının eksiksiz sağlanması, mevzuatın ve yasaların bir an önce çıkarılması, belirsizliği ortadan kaldırıcı adımların atılması gerekmektedir. Serbestleşme süreci sonrasında demiryolu taşıması ve lojistik merkezlerde bir artış olacağı herkesçe beklenen bir gerçektir. Mevzuatlar ve rekabet koşulları belli olmadan, yetki belgesi almak için belirlenecek şartlar açıklanmadan, yabancı yatırımcıların bu serbestleşme sürecine dahil olmasının şartları ortaya çıkmadan, bir tahminde bulunmak çok doğru olmaz, ancak dengeli bir biçimde, hem yabancı sermayeyi serbestleşme sürecine dahil ederek yatırımları güçlendirecek hem de yerli operatörleri destekleyecek rekabet koşullarının oluşturulması, demiryolu sektöründe ciddi bir artış yaratacaktır.

 

Yetki belgelerinin alınmasının önemli teminatlara bağlanacağı görünmektedir. Bu durum yatırım yapacak şirketlerin sayısının daha az olacağını bize göstermekte. Ancak bu aynı zamanda şartları sağlayan firmaların bu işten ciddi beklentiler ile yatırım yapmalarını sağlayacaktır. Tabii ki bu yetki belgeleri altyapıdan, yük / yolcu taşımacılığına farklı alanları kapsayacak şekilde düzenlenecektir. Bizler için hedef, serbestleşme sürecini fırsata çevirip, Türkiye’nin 2023 hedefleri çerçevesinde demiryolu taşımacılık oranını sürekli olarak yukarıya çekmektir. Demiryolu taşımacılığı yapan lojistik firmaları yaklaşık iki senedir serbestleşme için yönetmeliklerin hepsinin çıkmasını beklemektedir. Yönetmeliklerin gecikmesi özellikle vagon sahibi özel sektör şirketlerinin yatırım yapmasını engellemektedir. Özel sektör firmalarının 4 bine ulaşan vagon sayısını 2 sene içerisinde 8 bine çıkarması işten bile değilken, şu anda bazı firmaların vagonlarını sattığı haberleri çıkmaktadır. İlgili resmi birimlerle yaptığımız görüşmeler ışığında bu süreç bir yıl kadar daha sürecek. Bu sürecin bir an önce tamamlanması ve ülkemizin önünün açılması herkes gibi bizim de öncelikli temennimizdir.

 

ALTYAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR

Türkiye’de demiryolu taşımacılığının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Dünyada ağır yük, demiryolu ile taşınmaktadır. Gelişmiş ülkelerde domestik yüklerin taşımasında demiryolu en öncelikli taşıma yöntemidir. Ülkemizde demiryolu ne yazık ki, en atıl kalmış taşıma türüdür. Bunun en önemli nedeni; Türkiye’nin yüzölçümü 783.000 km2 iken 12.000 km gibi çok yetersiz bir demiryolu hattına sahip olmasıdır. Avrupa’da örneklerine baktığımızda; Çek Cumhuriyeti yüzölçümü 79.000 km2 iken demiryolu hattı uzunluğu 15.750 km, Almanya yüzölçümü 357.000 km2 iken demiryolu hattı uzunluğu 70.500 km’dir. Ülkemizde karayoluna bağımlılık nedeniyle demiryolu hizmetinin daha fazla demiryolu hattı ve elektrikli – sinyalli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Serbestleşme sürecinin 64. Hükümet’in Eylem Planı’nda olduğu gibi Haziran 2016’da kanunlaşması ve faaliyete geçmesi gerekmektedir. Bu sayede özel şirketlerin de hem yük hem de yolcu taşımacılığında lokomotif yatırımına gitmesi karayoluna karşı ciddi bir rekabet  yaratacaktır. Tüm bu gelişmeler ışığında inşallah bir gün ülke olarak bizde; “demiryolunun alternatifi karayoludur” diyebileceğiz.