Pera Müzesi lojistikte adres değiştirmiyor
08/01/2016 - 16:03:00
2015’te 10. yılını kutlayan Pera Müzesi, bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası sergiye ev sahipliği yaptı. Düzenledikleri sergilerde birçok ulusal ve uluslararası kurumla işbirliği yaptıklarını belirten Pera Müzesi Süreli Sergiler Yöneticisi Begüm Akkoyunlu Ersöz, “Bu nedenle lojistiği güvenilir ellere bırakıyor ve kurulduğumuz süreçten beri Bergen ve Asya Nakliyat ile çalışıyoruz” dedi.
Pera Müzesi hakkında bilgi vererek, 2015 yılında gerçekleştirdiğiniz sergilerden söz eder misiniz? 2016’da gündeminizde neler var?
2005’te Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın nitelikli ve geniş ölçekli kültür-sanat hizmeti vermek amacıyla kurduğu Pera Müzesi, her yıl ulusal ve uluslararası birçok sergiye ev sahipliği yapıyor. Müzemizde ayrıca Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” olmak üzere, 3 özel koleksiyon bulunuyor. Yılı dört çeyreğe bölerek her çeyrekte 2, toplamda ise 8 sergi düzenliyor ve yılda ortalama 130-140 bin ziyaretçi ağırlıyoruz.
2015’te 10. yılımıza özel etkinlikler düzenledik. Yıla, Paris’teki Giacometti Vakfı’nın katkılarıyla hazırlanan heykeltıraş ve ressam Alberto Giacometti’nin retrospektif bir yaklaşımla hazırlanmış Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisiyle başladık. Aynı dönemde gerçekleştirdiğimiz bir diğer sergi ise bilim ve kültür tarihine yönelik geniş kapsamlı sergilerden “Hayat Kısa, Sanat Uzun: Bizans’ta Şifa Sanatı” oldu. Eserler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Paris Ulusal Kütüphanesi, Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphaneleri ve Kastoria Arkeoloji Müzesi’nin de aralarında bulunduğu 15’e yakın kurumunun katkılarıyla ve özel koleksiyonlardan derlendi. Yılın ikinci yarısında Sotheby’s işbirliğiyle 20. yüzyılın önemli fotoğrafçılarından Cecil Beaton’un fotoğraflarını, British Council’in işbirliğiyle de günümüz çağdaş sanatının dikkat çeken isimlerinden Grayson Perry’nin yapıtlarını Türkiye’de ilk kez sergiledik. Pera Müzesi, kuruluşundan bu yana ulusal ve uluslararası birçok üniversite ve sanat kurumuyla yaptığımız işbirlikleriyle gençlere ve çağdaş sanata destek veriyor. Bu yıl da Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğrenci ve mezunlarının yapıtlarına ev sahipliği yaptık. Aynı dönemde bienal sanatçılarından Ania Soliman’ın eserlerinin yer aldığı bir sergi daha düzenledik. Yılın son çeyreğinde ise video sanatının pop müzik ile ilişkisini ele alan “Bu Bir Aşk Şarkısı Değil” ve Türk resminde modernleşme öyküsüne ışık tutan “Üryan, Çıplak, Nü” sergilerini sanatseverlerin beğenisine sunduk.
2016’da da ulusal ve uluslararası projelerimiz olacak. Genç sanat eserlerini sergilemeye devam edeceğiz. Yine Avrupa sanatının ünlü isimlerinin eserlerini konuk edeceğiz. Ayrıca Türk resim sanatında bir koleksiyona ev sahipliği yapacağız.
HER ESER KENDİ LOJİSTİK SÜRECİNİ YARATIYOR
Düzenlediğiniz sergilerin lojistik süreçlerini nasıl yönetiyorsunuz?
Her sergi kendine özgü bir lojistik operasyon gerektiriyor. Eğer düzenlediğimiz uluslararası bir sergi ise yurtiçi ve yurtdışından olmak üzere, iki ayrı lojistik şirketle işbirliği yapıyoruz. Örneğin çeşitli ulusal ve uluslararası kurumlardan eser alarak gerçekleştirdiğimiz Bizans Şifa Sanatı sergisinde olduğu gibi. Bu tür bir sergi için ilgili bakanlıklara gerekli bilgileri verdikten sonra, eserin alınacağı kurumları ve her eseri künyesiyle birlikte listeleyerek lojistik iş ortağımıza gönderiyoruz. Daha sonra yurtiçindeki lojistik iş ortağımız ile yurtdışındaki partnerleri iletişime geçerek, eserlerin sevkiyat sürecini planlıyorlar. Ya da bazı sergilerde çalıştığımız kurum bulunduğu ülkenin lojistik şirketlerinden teklif almak ve çalışmak istiyor. O zaman uluslararası taşıma operasyonu yurtdışında seçilen şirket, yurtiçi ayağını ise bizim yetki verdiğimiz iki şirketten biri yürütüyor.
Yurtdışında anlaşılan nakliye şirketi, eserleri farklı lokasyonlardan toplayarak, paketlemesini yapıyor. Özellikleri ve boyutları farklı olduğu için her esere uygun bir paketleme yapılması gerekiyor. Eser taşımacılığına uygun olan paketlerin asitsiz malzemelerden oluşması ve darbeye dayanıklı olması gerekiyor. Söz konusu eserlerin sigorta bedeli çok yüksekse, riskleri azaltmak için eser birkaç ayrı sevkiyatla taşınıyor. Özel klimalı araçlarla havaalanına taşınan eserler uçağa yükleniyor. Eserler İstanbul’a ulaştığında yurtiçinde anlaştığımız nakliye şirketi devreye giriyor. Havaalanında gerekli gümrükleme işlemlerini yaptıktan sonra hem söz konusu özel araçlara trafiğin uygunluk saatlerini hem de müzemizin bulunduğu konumu dikkate alarak eserlerin sevkiyatını gerçekleştiriyor.
ALBERTO GIACOMETTI’Yİ İSTANBUL’A GETİRDİ
Bu yıl gerçekleştirdiğiniz en zor organizasyonlar hangisiydi? Bu organizasyonun lojistik sürecini anlatır mısınız?
35 heykel, 19 resim 40’a yakın litografinin yanı sıra fotoğraf ve arşiv malzemelerinin bulunduğu yaklaşık 130parçadan oluşan Alberto Giacometti sergisi, bu yıl gerçekleştirdiğimiz hacimsel olarak en büyük sergiydi. Bir eser dışında eserler tek lokasyondan alınarak taşınmasına rağmen içinde çeşitli tür ve hacimde birçok eser bulunduğu için planlaması, nakliyesi ve yerleştirilmesi kendi içinde zorluklar içeriyordu. Bu sergi için yurtdışında sanat eseri nakliyesinde uzman olan André Chenue şirketiyle çalıştık. Şirket Viyana’da başka bir sergide bulunan eseri de Paris’e getirerek tüm eserleri aynı noktada topladı. Burada Giacometti Vakfı’nın konservatörleri tarafından tek tek incelenen eserler için kondisyon raporları hazırlandı. Daha sonra her eser özelliğine göre paketlendi. Söz konusu serginin özellikle sigorta bedeli de çok yüksek olduğu için nakli sürecinde farklı operasyonlar yapıldı. Öncelikle riskleri azaltmak için sevkiyat bölünerek ve özel klimalı kamyonlarla birkaç seferle havaalanına taşındı. Bazı eserler normal bir yolcu uçağıyla taşınırken, örneğin “Büyük Kadın I” (Tall Woman I) heykeli çok uzun ve ince bir eser olduğu için özel kargo uçağıyla getirildi. İstanbul Havaalanı’na gelen eserler yurtiçindeki iş ortağımız Bergen Nakliyat tarafından gerekli olan gümrük işlemleri yapıldıktan sonra müzeye getirildi. Taşıma operasyonu hem Pera Müzesi’nin bulunduğu lokasyon hem de araçların şehir içi trafiğine izin verilen saatleri dikkate alınarak yapıldı ve uygun ölçekli kamyonlar kullanıldı. Eserler, hava koşullarına uyum sağlaması için bir gün klimalı bir ortamda bekletildi. Daha sonra Pera Müzesi konservatörleri ve tüm taşıma sürecine eşlik eden Giacometti Vakfı konservatörlerinin de katılımıyla hazırlanan kondisyon raporunun ardından sergi alanına yerleştirildi.
Şu anda sergilenmekte olan “Üryan, Çıplak, Nü” sergisi de 20’yi aşkın koleksiyondan toparlanan yağlıboya ve desenden oluşan yaklaşık 150 eserden oluşuyor. Sergi için eserler tek tek tespit edildi, koleksiyonlarına ulaşıldı, izinler alınıp anlaşmalar yapıldıktan sonra, her bir eser için ayrı bir nakliye operasyonu düzenlendi. Bu nedenle “Üryan, Çıplak, Nü” de kendi içinde lojistik zorlukları bulunan bir sergi oldu.
NAKLİYEYİ GÜVENİLİR ELLERE BIRAKIYORUZ
Çalışacağınız lojistik şirketlerini nasıl belirliyorsunuz? Hangi lojistik şirketleriyle çalışıyorsunuz?
Pera Müzesi olarak uluslararası projeler gerçekleştiriyoruz ve bu süreçte birçok uluslararası kurumla çalışıyoruz. Çalıştığımız bu kurumlarla her hangi bir sorun yaşamamak için tüm diğer süreçlerde olduğu gibi, nakliye operasyonlarının da hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde gerekli hassasiyetle yürütülmesi gerekiyor. Bu nedenle nakliye süreci için çalıştığımız lojistik şirketlerini çok özenle seçiyor ve güvenilir ellere bırakıyoruz. Çalıştığımız şirketlerin sanat eseri taşımacılığında uzman olması, her operasyonda aynı özen ve titizliği göstermesi, bulunduğu lokasyondan merdiven yüksekliğine kadar binamızın tüm özelliklerini çok iyi bilmesi, bizim için oldukça önemli. Düzenleyeceğimiz her sergi için lojistik şirketlerinden ayrı ayrı teklifler alıyoruz. Uluslararası operasyonlarda birçok ülkeden lojistik şirketiyle çalışıyoruz. Bugüne kadar çalıştığımız uluslararası şirketler arasında André Chenue, Momart, Arteria, Hasenkamp firmalarını sayabiliriz. Diğer yandan deneyimleri ve başka müzelerle yaptıkları çalışmalar, farklı içerikte taşımasını yaptıkları sergiler, kullandıkları malzemeler, uzun yıllara dayanan tecrübeleri ve aynı zamanda bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm sergilerdeki başarıları nedeniyle sağladıkları güven sayesinde kurulduğumuz süreçten beri Türkiye’de Bergen Nakliyat ve Asya Nakliyat ile çalışıyoruz. Ayrıca sergi kurulumu için 10 yıldır Sergikur’dan hizmet alıyoruz.
Lojistik süreçlere yönelik ilginç bir anınızı anlatır mısınız?
2006 yılında ‘Fransız Baharı’ etkinlikleri kapsamında “Profiller, Fransa’da Sanatsal Yaratının Son 15 yılı” sergisini düzenlemiştik. Bu sergide Sarkis’in bir eseri de yer alıyordu. Sarkis’in fotoğraflarının getirildiği sandıklar da serginin bir parçasıydı. Ama teknik ekibimiz ilk etapta serginin bir parçası olduğunu bilmeyerek sandıkları depoya kaldırmıştı. Sandıkları göremeyince bir an heyecanlandık, sandıkları aramaya başladık. Durum anlaşılınca depodan sergi alanına geri getirdik. Bu aslında çağdaş sanatın sürprizlerinden biriydi ve ilginç anılarımız arasında yer aldı.