Banner


Siemens lojistikte ciddi hizmet alımları yapacak
2015’te 20 milyon euronun üzerinde lojistik hizmet alımı yaptıklarını belirten Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi Direktörü & Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği  (TEDAR) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Günal, önümüzdeki iki yılda Türkiye’nin farklı bölgelerinde gerçekleştirecekleri rüzgar türbini kurulumları ve Gebze’de açacakları tramvay fabrikası için ciddi hizmet alımları yapacaklarını açıkladı.




tugrul_gunal_siemensTuğrul Günal, “Sürdürülebilir kalitede lojistik hizmetini, rekabetçi fiyatlarla, etik kurallara bağlı, işçi sağlığı ve güvenliğine uygun ve çevre politikalarına duyarlı olarak sağlayabilecek tedarikçilerle işbirliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.  
 
Şirketler için tedarik zinciri yönetimi rekabet güçlerini artırmada nasıl bir rol oynuyor? 
Tedarik zinciri yönetimi müşteriye, doğru ürünün, doğru kaynaktan, doğru zamanda, doğru fiyata tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi, para ve süreç akışının entegre yönetimidir. Mal ve hizmetlerin tedarik aşamasından, üretimine ve nihai tüketiciye ulaşmasına kadar birbirini izleyen tüm halkaları kapsar. Tedarik zinciri yönetimi; satış süreci, üretim, stok yönetimi, malzeme temini, dağıtım, tedarik ve müşteri hizmetleri gibi pek çok alanı içine alan, şirketlerin pazar paylarının artışına, genel masraflarının düşürülmesine, müşteri memnuniyetinin yükselmesine ve araştırma geliştirme faaliyetlerinde doğru partnerlerin bulunmasına etki eden en önemli faktörlerden biridir. Verilen tekliflerin siparişe dönüşme yüzdesinden, teslimat süresinin azalmasına, stok maliyetlerinin düşürülmesinden, stok devir hızında artışa, lojistik masrafları dahil toplam maliyetin azalmasından verimlilik ve kapasite artışı dahil müşteriye sunulan hizmetin performansındaki artışa kadar birçok alanda şirketlerin rekabet gücünün artmasını direkt olarak etkileyen zincirdir. Zincirin tüm halkalarında, rekabet avantajı sağlayacak ve katma değer yaratacak süreçleri geliştirmeyi hedefler.
 
TYZ SÜREÇLERİ 
OUTSOURCE EDİLİYOR
Türkiye’deki enerji şirketleri tedarik zinciri süreçlerini ne oranda doğru yönetiyor ve lojistik ihtiyaçlarını ne oranda outsource ediyor?
Maalesef bu yönde elimizde bir veri bulunmamaktadır. Belki de ülkemizdeki istatistiki verilerin yetersizliğine kısa da olsa burada değinmekte fayda var. Şöyle ki, batı ülkelerinde sektörel bazda bu verileri elde etmeniz son derece kolay olmasına karşın ülkemizde ise ancak birebir değerlendirmeler sonucunda bazı verilere ulaşmanız mümkün. Tabii ki, bu hususta veri bazlı karşılaştırmalı yönetimi oldukça zorlaştırmakta. Şirketlerin stratejileri ve buna dayalı tedarik zinciri stratejileri doğrultusunda dışarıdan temin edilen mal ve hizmetler çeşitlilik arz etmektedir. Burada ana hedef talep ve sipariş yönetiminden, depo ve taşıma yönetimine, yükleme yönetiminden dağıtım yönetimine kadar A’dan Z’ye nihai müşterilere sunulan tüm hizmetler için hizmet kalitesinin artacağı ve tüm paydaşların kazançlı çıkarak ortak fayda yaratacağı bir ortam sağlanması hedeflenmektedir. Günümüz koşullarında yerli ve yabancı şirketlerinin büyük çoğunluğunun paketlemeden depolamaya, sevkiyattan dağıtıma, yurtiçi ve uluslararası nakliyeye kadar tüm hizmetlerini lojistik alanlarında uzmanlaşmış ve gerekli tesis, ekipman veya personele sahip şirketlerden outsource ettiği gözlemlenmektedir. Burada tedarik zincirinizi ne oranda kendiniz yönetmek istediğiniz, ne kadar doğru paydaşlarla çalıştığınız, stratejilerinizi nasıl ve ne kadar doğru belirlediğinizin önemi ortaya çıkmaktadır.
 
Siemens Türkiye tedarik zincirini nasıl yönetiyor? Lojistik partnerlerinizi seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Tedarikçi seçim süreci, Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi Bölümü’nün temel yapı taşlarından birisini oluşturmaktadır. İlk etapta lojistik tedarikçilerimizin kendi pazarlarında lider konumda ve kurumsal yapıya sahip olmaları beklenmektedir. Sonrasında tedarikçiler ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilerek, firma profili, organizasyon yapısı, deneyimleri, pazar hakimiyetleri, uluslararası platformdaki yetkinlikleri, referanslar, işçi sağlığı ve güvenliğine bağlılığı ve çevre politikalarına karşı duyarlılığı gibi birçok kriter detaylı olarak incelenmektedir. Olumlu bulunan tedarikçiler için bağımsız denetim kuruluşlarından firmanın hukuksal, finansal durumu ve firmanın yapısı hakkında detaylı analiz raporları talep edilmektedir. Bizler için firma karnesi olarak görülebilen bu raporların yorumlanması, düşük-orta-yüksek risk değerlendirilmesi, araştırılması, referans kontrolü her biri kendi alanında uzman, pazara hakim satın alma yöneticilerimiz tarafından yapılmaktadır. 
Tüm bu süreçlerin olumlu bulunması durumunda Siemens Türkiye’nin etik kuralları, genel satın alma şartları firma ile paylaşılmakta ve belirlenen kurallar doğrultusunda yazılı taahhüt vermesi beklenmektedir. Tüm bu aşamaların olumlu sonuçlanmasının akabinde tedarikçi firma sisteme tanıtılmaktadır. Firmanın, tarafımıza rekabetçi teklif sunması kaydıyla deneme yüklemeleri gerçekleştirilmekte. Firmanın performansı gözlemlenmekte, satın alma yöneticilerimiz tarafından belirlenen performans kriterleri (Key performance indicators - KPI) ile yakından takip edilmektedir. Lojistik özelinde firmanın seçimi yapılırken, uluslararası arenadaki partnerleri, lojistik ağı, piyasadaki gücü, çalışan profili ve operasyonel yetkinlikleri öncelikli olarak göz önünde bulundurulmaktadır. Operasyonel süreç boyunca iş akışımıza uygun, doğru ve zamanında bilgi aktarılabilmesi ana kriterlerimizden bir tanesidir. Lojistik firmaları, her yıl firmamızın içinde tüm tarafların katılımıyla Tedarikçi Değerlendirme Süreci’ne tabi tutulmakta ve değerlendirme sonuçlarına göre düzeltilmesi gereken yanları hakkında aksiyon planı düzenlenmekte ve yakından takip edilmektedir. 
 
siemens_turbin50’NİN ÜZERİNDE 
FİRMADAN HİZMET ALIYOR
Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz? Lojistik operasyonlarındaki çözüm ortakları hakkında bilgi verir misiniz? 
Lojistik şirketlerinden; yurtiçi ve yurtdışı karayolu nakliye, hava, demir ve denizyolu nakliye, ihtiyaç duyulan noktalarda nehir taşıması, depolama, elleçleme, vinç, forklift, hammaliye, kurye taşımacılığı gibi hizmetler almaktayız. Siemens Türkiye olarak 50’nin üzerinde farklı ölçekte lokal ve global lojistik firmasıyla çalışmaktayız. İhtiyacımız olan lojistik hizmetin kapsamına, içeriğine ve hacmine bağlı olarak farklı profildeki lojistik firmaları ile anlaşmalı olarak işbirliğimizi sürdürmekteyiz. Amaçlarımızdan bir tanesi de pooling avantajı yaratmak için tedarikçi sayımızı azaltmak yönündedir. Siemens Türkiye ağırlıklı olarak proje bazlı çalışan bir firma olduğu için çalışacağımız lojistik firmalarının özellikle proje lojistiğinde deneyimli, dünya genelinde hizmet verebilen, etik kurallara bağlı, İşçi Sağlığı ve Güvenliği’ne uygun hizmet veren, çevre politikalarına duyarlı, uluslararası firmalar olmasına özen göstermekteyiz. Tüm projelerimizde anahtar teslim çalışmakta olup, transit yüklemeler başta olmak üzere firmaların özellikle gabari dışı yüklemelerimizde dünyanın her noktasından yükleme ve boşaltma yapabilecek, taşıma dışında talep edilen her türlü hizmet ve ekipmanları tedarik edebilecek kapasitede olmalarına, kısacası mümkün olduğu kadar tedarik zinciri kırılmadan A’dan Z’ye tüm lojistik faaliyetlerin tek bir firmadan sağlanmasına özen göstermekteyiz.
 
Toplam maliyetleriniz içerisinde lojistik giderleri düşürmede nasıl bir yol izliyorsunuz? Bu anlamda lojistik şirketlerinden beklentileriniz neler? 
Satın alma olarak genel stratejimiz; satın alma hacmini artırmaya yönelik tüm potansiyel alanlarda toplu satın alma yönünde işbirliğine giderek, maliyet avantajını daima elimizde tutmak yönündedir. Bunun yanı sıra Siemens’in farklı iş birimlerine ait tüm lojistik ihtiyaçları konsolide edilerek elektronik ihaleler yapılmaktadır. Siemens olarak hem global olarak hem de lokal olarak karbon ayak izimizi küçültmeye çalışan bir şirketiz. Bu nedenle sevkiyatın zaman planlamasına ve kullanılacak destinasyonlara bağlı olmak şartı ile aldığımız hizmet kalitesinden ödün vermeksizin maliyetimizi düşürebilmek adına daha çok demiryolu, intermodal ve multimodal taşıma şekillerini tercih ederek doğaya olabildiğince saygılı davranmaktayız. Tedarikçi pazarlarımızın elverdiği ölçüde denizyolu, karayolu ile sevk etmek zorunda kaldığımızda ise Ro-Ro ve demiryolunu tercih etmekteyiz.
 İhtiyacımız olan lojistik hizmetini doğru planlamak, hizmet alınacak pazarı, coğrafyayı yakından tanımak ve hizmeti verecek doğru tedarikçiyi saptayabilmek de lojistik giderleri düşürme yolunda attığımız önemli stratejik adımlardır. Lojistik şirketlerinden beklentilerimiz ise; belirlediğimiz stratejileri destekler doğrultuda hareket etmeleri, rekabeti artıracak şekilde hizmet kalitelerini yükseltmeleri, maliyetleri düşürebilecek alternatif çözüm yollarını bizlere sunabilmeleri, İşçi Sağlığı ve Güvenliği’ne bağlı, çevre politikalarına duyarlı, sürdürülebilir lojistik hizmeti sağlamalarıdır. 
 
2015’TE 20 MİLYON EUROLUK ALIM YAPTI 
Siemens, 2015 mali yılı içinde ne kadarlık bir lojistik hizmet alımı yaptı? Bu alanda orta ve uzun vadeli hedefleriniz neler? 
Siemens Türkiye 2015 mali yılı içerisinde 20 milyon euronun üzerinde lojistik hizmet alımı yapmıştır. Bir önceki yıla göre enerji sektöründe ürün ve hizmet temin ettiğimiz en önemli pazarlardan olan Irak’ta yaşanan olumsuz şartlar nedeni ile 2015’te azalan iş hacminin 2016 ve 2017’de devreye alınacak yeni projelerimiz ile hızlı bir artış göstermesini beklemekteyiz. Siemens olarak 2016 yılında birçok tribünün Türkiye’nin farklı coğrafyalarında montajını gerçekleştireceğiz. Bu noktada 2016 ve 2017 yıllarında rüzgar projelerine yönelik lojistik hizmet satın almalarımız artış gösterecektir. Yine 2017 yılının sonuna doğru Gebze’de açılacak olan tramvay fabrikamız için de ciddi hacimde lojistik hizmet alımı planlanmaktadır. Tüm bu artan iş hacimleri göz önüne alındığında hedefimiz; sürdürülebilir kalitede lojistik hizmetini, rekabetçi fiyatlarla, etik kurallara bağlı, işçi sağlığı ve güvenliğine uygun ve çevre politikalarına duyarlı olarak sağlayabilecek tedarikçilerle işbirliğimizi sürdürmektir. 
 
Türk lojistik sektörünün enerji lojistiği konusundaki hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Son yıllarda lojistik sektörünün enerji lojistiğine verdiği önemin arttığını gözlemlemekteyiz. Lojistik firmaları enerji alanına daha fazla kaynak ayırmakta ve yatırım yapmaktadır. Ancak yine de enerji lojistiği konusunda hem Türkiye’nin altyapısının hem de lojistik firmalarının henüz arzulanan seviyede olmadığını görmekteyiz. Geldiğimiz noktada global kaynaklardan bu yönde sağlanacak know-how transferi ile firmaların kendilerini geliştirmelerine ve enerji lojistiği alanında kaynak, deneyim ve personel kapasitelerini artırmalarına kısaca enerji ve lojistik entegrasyonuna ihtiyaç vardır. Enerji lojistiğinde know-how seviyesinin belirli tedarikçilerde toplanması ve sadece 4-5 firmanın uygun ekipman sağlayabilmesi artan pazar hacmi nedeniyle talebi karşılamakta ve rekabet yaratma konusunda yetersiz kalmaktadır. Enerji sektöründe hizmet veren bizler gibi müşteriler için lojistik hizmet sağlayıcılarının sunduğu hizmet kalitesi artmalı, sektörde sağlanacak rekabet ile lojistik maliyetlerimizin düşürülmesi yönünde alternatif çözümler geliştirilmelidir.
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat