Akaryakıt taşımacılığında ortak akıl zamanı!
Tehlikeli madde taşımacılığının akreditasyon belgesi olan şirketler tarafından yapılmasının sektördeki karmaşayı engelleyerek kurallara uygun ticaret yapılmasını sağlayacağını belirten Antoil Akaryakıt Genel Müdür Yardımcısı Uğur Akçay, “Bu standartların kamu otoritesi ve sektör temsilcileri ile bir araya gelerek ortak akılla oluşturulması pek çok sorunun çözüme kavuşmasına katkı sağlayacaktır” dedi.
Akaryakıt sektörünün Batı Akdeniz Bölge merkezli ilk ve tek dağıtım şirketi olan Antoil, 2011’de 40 bayisi ile 35 bin m3 akaryakıt satışı gerçekleştirdi. 2012’de bayi sayısını 70’e ve satış hacmini ise 75 bin m3 çıkarmayı hedefleyen şirket, aylık taşımalarının yaklaşık %85’ini kendi araçlarıyla gerçekleştiriyor. Taşıma sırasında filolarını her saniye izleyerek araçların hızlarına, motor devirlerine, duruş kalkış zamanlarına anında müdahale ederek hem güvenliği artırdıklarını hem de yakıt harcamasını minimize ettiklerini belirten Antoil Akaryakıt Genel Müdür Yardımcısı Uğur Akçay, aynı zamanda araç bakımlarını aksatmadan yapıp her seferden sonra lastik hava basınçlarını kontrol ettiklerini söyledi. “Türkiye’nin olmazsa olmazları olarak gördüğümüz için araç parkımızı rakiplerimizin çok üzerinde bir teknoloji ile donatmakta ve eğitim faaliyetlerine durmadan devam etmekteyiz” diyen Akçay, yürüttükleri “sıfır kaza” ve “güvenli sürüş, emniyetli dolum” projeleriyle de elemanlarını geliştirdiklerini aktardı. Tehlikeli madde taşımacılığının akreditasyon belgesi olan şirketler tarafından yapılmasının sektördeki karmaşayı engelleyerek kurallara uygun ticaret yapılmasını sağlayacağının altını çizen Akçay, bu standartların kamu otoritesi ve sektör temsilcilerinin ortak aklıyla yürüterek oluşturulmasının pek çok sürecin elbirliği ile çözülmesine katkı sunacağını kaydetti. Akçay, “Umuyoruz ki, Türkiye bu konuda da Avrupa standartlarını sadece uyum süreci için değil, bir kültür olarak eğitimli ve kazasız taşımacılığı benimsediği için yakalayacaktır” dedi.
Bölgesinde üçüncülüğü hedefliyor
Yüzde 100 yerli sermayeli ilk ve tek Antalyalı akaryakıt dağıtım firması olan Antoil hakkında bilgi verir misiniz?
Antoil Akaryakıt, Antalya Çekisan, Antalya STAS, Antalya Turkuaz ve Antalya Akdeniz Akaryakıt depoları ile Türkiye’deki tüm TÜPRAŞ rafineri ve terminallerinden hizmet veriyor. Antoil akaryakıt istasyonlarında satılan tüm akaryakıt ürünleri TÜPRAŞ sertifikasına sahiptir. Antoil, ürün kalitesi olarak isimleri büyük dağıtım şirketleri ile anılan yakıt tasarrufu sağlayan ve performans artıran katkılarla geliştirilmiş akaryakıt ürünlerini birinci yılı içinde bayileri ve tüketicileri ile buluşturmuştur. Antoil, EPDK verilerine göre yakıt tasarrufu sağlayan ve performans artıran katkılarla geliştirilmiş akaryakıt ürünleri satan Türkiye’deki 7 dağıtım şirketinden biridir. Antoil, bölgesinde bir güç olabilmenin yanı sıra “Büyük markalarda ne varsa Antoil’de de olmalı” stratejisinin bir parçası olarak taşıt tanıma sistemlerini de birinci yılı dolmadan devreye koymuştur. Kalite gözetim ve denetim sisteminin dünya lideri Bureu Veritas ile yürüttüğü çalışma neticesinde ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Belgesi alan Antoil, 2012 yılında Antalya terminallerinden gerçekleşen akaryakıt satışında 3. sırada olmayı hedeflemektedir.
Lojistik ihtiyaçlarınızı ne oranda outsource ediyor ve partnerlerinizden hangi hizmetleri alıyorsunuz? Lojistik giderlerinizi nasıl optimum düzeyde tutuyorsunuz?
Antoil, bölgesel bir güç olduğu için bayilerinin büyük çoğunluğuna ikmali kendi araçları ile yapmakta, bunun yanı sıra yapılan bayi ve müşteri ikmallerinde kimi zaman dışarıdan hizmet almaktadır. Ancak bölgesel çalışmamız ve filomuzun büyüklüğü neticesinde dışarıdan alınan hizmet yerel firmalarca karşılanmaktadır. Aylık 3000 m3 ortalama akaryakıt satışı gerçekleştiren Antoil bu satışın yaklaşık %85’ini kendi araçları ile gerçekleştirmektedir. Lojistik elbette akaryakıt ticaretinde en önemli gider kalemidir. Giderlerimizi kontrol etmek de işimizin olmazsa olmaz bir parçası. Bu konuda ürettiğimiz çözümlerde teknolojik imkanlardan sonuna kadar yararlanmaktayız.
Lokal çözümler bekliyor
Tehlikeli madde taşımacılığının riskleri, altın kuralları nelerdir? Antoil olarak lojistik şirketlerinden beklentileriniz ve bu alandaki kriterleriniz neler?
Sadece SRC belgesi almış olmak, bizim için yeterli değil. Bu konuda özellikle çok uluslu şirketler olan tedarikçilerimizin desteğini alıyoruz. Bu tedarikçilerden eğitim alıp, onların sınavlarında başarılı olamayan kişilere araçlarımızı teslim etmiyoruz. Her ay hizmet içi eğitim ve buna bağlı olarak sınavlarımız, ani araç denetimlerimiz, dolum ve boşaltım anında random kontrollerimiz bulunuyor. Bölgesel bir şirket olduğumuz için bu tip operasyonları büyük bir kıvraklık ve çok düşük maliyetler ile yürütebiliyoruz. Lojistik şirketleri bizim sektörümüzde bölgesel hizmet vermeye alışık değiller. Ülke çapında iş yapan çok iyi şirketler var, ancak iş lokal düzeye indiğinde bizi anlamaları çok zor oluyor. Fiyatlamaları da ülke çapındaki hizmete karşılık gelecek olan fiyat oluyor. Oysa biz hemen hemen aynı standartlarda hizmeti çok daha uygun bütçeler ile çözebiliyoruz. Firmaların fiyatlarını minimize etmesi, yüksek standartları yaygınlaştırma konusunda ülkemize oldukça fayda sağlayacaktır.
ADR sürecinin kontrollü yürütülmesi elzem
Akaryakıt sektörünün değişik tarihlerde defalarca ADR Yönetmeliği’ne kilitlendiğini belirten Akaryakıt Genel Müdür Yardımcısı Uğur Akçay, bu ertelemeleri geçiş sürecine hazırlık olarak görüyor. Türkiye’de bulunan yaklaşık 13 bin akaryakıt bayisinin tamamına yakının en az bir tanker sahibi olduğuna dikkat çeken Akçay, şunları aktardı: “Türkiye’de ciddi bir tanker stoğu olduğunu söylemek mümkün. Bu tankerlerin büyük çoğunluğu ADR sistemine sahip değil. Bildiğiniz üzere ADR sistemine sahip tankerlerin maliyetleri yüksek, üstelik üretimler sipariş üzerine ve stok tutulmuyor, üretici firmalar da sınırlı. Bu unsurlar göz önüne alındığında, ADR Yönetmeliği’nin yürürlüğe alınmasının zamana ihtiyacı olduğu aşikar. Üstelik halen tehlikeli madde taşımacılığı için ADR Yönetmeliği’ne uygun olmayan araçlar üretilip satılmaya devam ediliyor. Sektörü sıkıntıya sokmamak adına devlet kurumlarının da koordineli bir süreç yürütmesinin elzem olduğunu düşünüyorum.”