İhracatçı 1 ayda 55 bin kişi istihdam edecek!
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların 2012 yılı 3'üncü çeyrek gerçekleşmeleri ile 4'üncü çeyrek beklentilerine yönelik anket sonuçlarını açıkladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yaklaşık olarak her 10 firmadan 3'ünün 2012'nin sonunda oluşacak istihdam hareketleri sonucunda çalışan sayısında artış olacağını öngördüğünü belirterek, ''Diğer taraftan yıl sonunda çalışan sayısının azalacağını belirten firmaların oranı yüzde 16,2. Bu bulgulardan, ihracatçı firmaların yıl sonuna kadar ortalama 5 yeni çalışan istihdam edecekleri yorumu yapılabilir. Bu da 55 bin yeni istihdama denk düşüyor'' dedi.
Büyükekşi, ihracatçıların 2012 yılı 3'üncü çeyrek gerçekleşmeleri ile 4'üncü çeyrek beklentilerine yönelik anket sonuçlarını Dış Ticaret Kompleksinde düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı.
Büyükekşi, çalışma kapsamında 505 firmaya ulaşıldığını, söz konusu 505 firmanın 183'ünün ilk 500, 129'unun ise ikinci 500'de yer alan şirketler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
'' 'Geçen yılın aynı dönemine göre, geçtiğimiz 3 aylık dönemdeki gelişmeyi belirtiniz' diye sormuştuk. Buna göre, 2012'nin üçüncü çeyreğindeki en önemli artışlar girdi maliyetleri ve hammadde birim ithalat fiyatlarında gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında girdi maliyetlerinin arttığını söyleyen firmaların oranı yüzde 60,7, hammadde birim ithalat fiyatlarında artış olduğunu beyan edenlerin oranı ise yüzde 40,2 oldu. Ancak bu bulgu 2012'in ikinci çeyreği ile karşılaştırıldığında, girdi maliyetlerinde yüzde 3,8'lik iyileşme, hammadde birim ithalat fiyatlarında ise yüzde 4,9'luk bir artış tespit edildi. Öte yandan ihracatçı firmaların yüzde 43,2'si ihracatlarının, yüzde 39,8'i ise üretimlerinin bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla arttığını belirtti.''
'Firmaların yüzde 50'si genel ve ihracatta karlılıklarının azaldığına işaret ediyor'
Büyükekşi, bulguların, yılın ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında ise üretimde yüzde 2,4, ihracatta ise yüzde 1,7'lik bir gerileme görüldüğüne dikkati çekerek, ''Genel karlılık ve ihracatta karlılık parametreleri incelediğinde ise 2012'nin ikinci çeyreğine göre firmaların yüzde 11,7'si genel karlılık düzeylerinin, yüzde 11,1'i ise ihracatta karlılık düzeylerinin arttığını söyledi. Ancak, genel anlamda firmaların yaklaşık yüzde 50'si genel karlılık ve ihracatta karlılıklarının azaldığına işaret ediyor. Bu eğilim, bugüne kadar gerçekleştirilen eğilim araştırmalarındaki en yüksek düzeyi temsil ediyor'' diye konuştu.
Firmaların karlılığının artmasının, katma değeri yüksek ürün ihraç etmelerine bağlı olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti:
''TİM olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Onun için Ar-Ge'ye, tasarıma, inovasyona dikkati çekiyoruz. Bunun için 6-8 Aralık tarihinde İstanbul Kongre Merkezi'nde 3 gün sürecek büyük bir İnovasyon Haftası etkinliği düzenliyoruz. Firmaların 2012'nin 4. çeyreğindeki beklentilerine baktığımızda ise genel eğilim mevcut durumun değişmeden süreceği yönünde. Firmaların geneli yüzde 65 oranında hammaddelerini yurt içinden karşılıyor. Hammaddede yurt dışından en fazla girdi kullanan sektör kimyevi maddeler sektörü. Kimyayı, otomotiv sanayi ile makine-elektrik-elektronik ve bilişim sektörleri izliyor. Bitkisel ürünler, toprak ürünleri ve hububat sektörleri ise en az yurt dışından girdi temin eden sektörler olarak öne çıkıyorlar. 'Geçtiğimiz 3 aylık dönemde ihracatta yeni pazarlara girebildiniz mi?' diye sorduğumuz soruya ihracatçı firmaların yüzde 32,5'i olumlu cevap verdi. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 30,5 iken, 2012'nin ikinci çeyreğinde yüzde 34,1 oldu.''
''İhracatçıların yeni pazarlara girme oranı yükselme trendinde''
Büyükekşi, bu anlamda ihracatçıların yeni pazarlara girme oranının, 2011 ile kıyaslandığında yükselme trendinde olduğunun söylenebileceğini belirterek, ''Bu cevap, ihracatçılarımızın yeni pazarlara girmek için gösterdiği çabanın bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor'' dedi.
İhracatçı firmaların yılın 4. çeyreğinde girmeyi planladıkları ilk 5 ülkenin Rusya, ABD, Çin, Irak ve Afrika ülkeleri olarak sıraladıklarını anlatan Büyükekşi, ''Rusya bu dönemde de girilmesi hedeflenen ülkeler listesinde ilk sıradaki yerini korudu. Birleşik Arap Emirlikleri ise listedeki yerini Afrika ülkelerine terk etti. İhracatçı firmaların yüzde 64,6'sı 2012 yılının üçüncü çeyreğinde mevcut pazarlardan yeni sipariş alabildiklerini beyan etti'' şeklinde konuştu.
Büyükekşi, aynı oranın yılın ikinci çeyreğinde yüzde 65,4 olarak gerçekleştiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''İkinci 500 şirketimizin mevcut pazarlardan sipariş alma oranı ise yüzde 70,5 oldu. Öte yandan, yılın aynı döneminde mevcut pazarlarda müşteri kaybeden firmaların oranı ise yüzde 35,2 oldu. Firma yöneticilerinin yüzde 11,9'u ise 2012'nin üçüncü çeyreğinde tamamen kaybettikleri pazarlar olduğunu beyan etti. Bu deneyim ilk ve ikinci 500 listesinde bulunmayan diğer kategorisi altında toplanan firmalar nezdinde yüzde 14'e yükseldi. 2012'nin üçüncü çeyreğinde ihracatçıların cirolarının yüzde 60,9'unun ihracat gelirlerinden, yüzde 39,1'inin ise iç piyasa satışlarından elde edildiği belirlendi.
Bu oran, ilk 500'e dahil olan ihracatçı firmalarda yüzde 65,1 ve yüzde 34,9 olarak görülüyor. Cironun pazara göre dağılımında ise ciroda iç piyasa satışları oranının en yüksek olduğu sektörler olarak ağaç, orman ürünleri ile kimyevi maddeler sektörleri ön plana çıkıyor. Tekstil ve bitkisel ürünler sektörleri de cirosunun büyük kısmını ihracattan sağlıyor. İhracat pazarlamasında karşılaşılan sorunlara geldiğimizde yüzde 58,6 ile rekabetçi fiyat sunamama başta geliyor. Yüzde 53,3 ile yurt dışı pazarlardaki talep yetersizliği, üçüncü olarak da yüzde 35 ile finansman sorunu öne çıkıyor.''
''Dış finansman talebi büyük ölçüde özel bankalardan karşılanıyor''
Büyükekşi, araştırmada ihracatçıların uzun dönemli olarak dış finansman talebinin artmakta olduğunu da gördüklerini belirterek, ''Önceki çeyreklerde olduğu gibi, bu çeyrekte de dış finansman talebi büyük ölçüde özel bankalardan (yüzde 80,6) karşılanıyor. Eximbank ise yüzde 57,1 oranı ile finansman talebini karşılayan ikinci kurum olarak öne çıkıyor. Faktoring genel anlamda firmaların yüzde 17,5'i tarafından tercih edilirken, ilk 500 firma nezdinde bu oran yüzde 25,3'e yükseliyor'' diye konuştu.
Gelecek 3 aylık dönemde ihracatçıların yüzde 44'ünün dış finansman talebinin olacağının anlaşıldığını kaydeden Büyükekşi, 2012'nin üçüncü çeyreğinde firmaların yüzde 53,3'ünün döviz riskinden korunmak için herhangi bir araç kullanmadığını bildirdi. Büyükekşi, ''En çok tercih edilen ürün ise yüzde 31,1 ile forward olarak ortaya çıkıyor. İlk 500'e baktığımızda ise bu oran yüzde 43,2'ye yükseliyor. Döviz kuru riskinden korunmak için herhangi bir araç kullanmama nedenlerinin başında ise bu firmaların yüzde 37,5'i ithalatlarının da olması, yüzde 23,4'ü de dövizde artış beklentisinden dolayı herhangi bir araç kullanmadıklarını belirtiyor. Araçlar hakkında bilgileri olmadığını söyleyen firmaların oranı ise yüzde 12,3'' şeklinde konuştu.
Özellikle Ar-Ge desteklerini kullanma talebi giderek artıyor
Büyükekşi, devlet desteklerinden yararlanma konusunda en fazla yararlanılan desteğin dahilde işleme rejimi olduğunu dile getirerek, ''Fuar ve yatırım teşvikleri de 2. ve 3. sırada geliyor. Ar-Ge desteklerinden yararlanma oranının yüzde 15' ten yüzde 19'a çıktığını görüyoruz. Devlet desteklerinden yararlanma oranında ise ilk 500'deki şirketlerimizin önde olduğunu görüyoruz. Özellikle Ar-Ge desteklerini kullanma talebinin giderek arttığını görüyoruz''dedi.
Araştırmaya katılan ihracatçı firmaların ortalama çalışan sayılarının 169 olarak hesaplandığını belirten Büyükekşi, şöyle konuştu:
''Bu rakamın 129'u mavi yakalılardan, 35'i beyaz yakalılardan, 5'i de Ar-Ge çalışanlarından oluşuyor. Geçen yılın aynı döneminde beyaz yakalı çalışan sayılarının arttığını beyan eden ihracatçıların oranı yüzde 36, mavi yakalı çalışanlarının arttığını belirten firmaların oranı yüzde 39,2 olarak hesaplandı. İlk 500 firma içerisinde beyaz yakalı çalışan sayısının arttığını belirtenlerin oranı yüzde 44,3 iken, ikinci 500 firma nezdinde mavi yakalı çalışan sayılarında ortalamanın üzerinde bir artış görülüyor.
Firmalarımızın yüzde 25,3'ü beyaz yakalı, yüzde 32,3'ü mavi yakalı, yüzde 9,7'si Ar-Ge personeli istihdam edeceğini belirtiyor. Yaklaşık olarak her 10 firmadan 3'ü 2012'nin sonunda oluşacak istihdam hareketleri sonucunda çalışan sayısında artış olacağını öngörüyor. Diğer taraftan yıl sonunda çalışan sayısının azalacağını belirten firmaların oranı yüzde 16,2. Bu bulgulardan, ihracatçı firmaların yıl sonuna kadar ortalama 5 yeni çalışan istihdam edecekleri yorumu yapılabilir. Bu da 55 bin yeni istihdama denk düşüyor.''
Büyükekşi, araştırmaya göre, temmuz-eylül 2012 döneminde yurt içinde herhangi bir yatırım yapmadıklarını belirten firmaların oranının yüzde 44,2 olduğunu söyledi.
Firmaların yüzde 79,6'sının ise yurt dışında herhangi bir yatırım yapmadıklarını beyan ettiğini vurgulayan Büyükekşi, ''Aynı dönemde yurt içinde yatırım yaptıklarını beyan eden firmaların yüzde 35,6'sı modernizasyon, yüzde 29,7'si ise kapasite artırımına yönelik yatırım yaptığını belirtiyor. 2012'nin 4. çeyreğinde yurt içinde yatırım yapmayacağını belirten firmaların oranı yüzde 51,3, yurt dışında yatırım planlamayan firmaların oranı ise yüzde 82 olarak hesaplandı. Firmalar yılın 4. çeyreğinde TL/USD kurunu 1,81, yıl sonu kurunu ise 1,82 olarak öngörüyor. TL/avro kuru ise 4. çeyrekte 2,32, yıl sonunda ise 2,34 seviyelerinde olacağı tahmin ediliyor. Yıl sonu enflasyon oranı yüzde 8,79,büyüme beklentisi ise yüzde 5,62 olarak tespit ediliyor'' şeklinde konuştu.
Büyükekşi, firma yöneticilerinin yüzde 22'si sektörlerinin yıl sonu itibarıyla daha iyi durumda olacağı beklentisi içerisinde olduğunu dile getirerek, Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağı beklentisi içerisinde olacağını düşünen firma yöneticileri oranının ise yüzde 19,2 olduğunu kaydetti.
'Emtia fiyatlarında yıl sonu itibarıyla bir artış bekleniyor'
Büyükekşi, ikinci 500'de bulunan firmaların hem sektörlerinden hem de Türkiye ekonomisinden olumlu beklentilerinin daha yüksek olduğuna dikkati çekerek, emtia fiyatlarında ise yıl sonu itibarıyla bir artış beklendiğini söyledi.
İhracatçıların öncelikli sorunları arasında başta yüzde 64,4 ile enerji maliyetleri, yüzde 54,3 ile döviz kurları, yüzde 48,9 ile hammadde ve aramalı fiyatları geldiğini anlatan Büyükekşi, firma yöneticilerinin yüzde 48,1'inin Ar-Ge yatırımları olduğunu belirttiğini kaydetti.
Büyükekşi, Ar-Ge yatırımı bulunma oranının ilk 500 ihracatçı firmalar dikkate alındığında yüzde 51,4'e yükseldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu firmalar, bütçelerinden ortalama yüzde 3,13'lük payı Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyorlar. Bu oran, ikinci 500 listesinde yüzde 3,34'e kadar yükseliyor. Makine, elektrik, elektronik ve bilişim sektörünün yüzde 3,98, toprak ürünleri ve madencilik sektörünün yüzde 3,86 ve kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün ise yüzde 3,54 oranında payı Ar-Ge faaliyetlerine ayırdıkları görülüyor. İhracatçı firmaların yüzde 27,5'inin bünyesinde tasarım ofisleri bulunuyor. Bu ofislerde ortalama 4 kişi çalışıyor. Bünyesinde Ar-Ge merkezi olan ihracatçıların oranı yüzde 28,3. Ar-Ge merkezlerinde ortalama 6 kişi çalıştığı belirtiliyor.
Faktoring'i kullanmadığını belirten ihracatçılarımızın yaklaşık yüzde 29'u ihtiyaç duymadığından bu yöntemi kullanmıyor. Yüzde 13,7'lik bölümü ise maliyetinin yüksekliğini belirtiyor. Yüzde 7,3' ü ise yurt dışındaki firmalara güveninden dolayı kullanmadığını beyan ediyor.''
'Rekabet için katma değeri yüksek ürün ihraç etmemiz gerekiyor'
Büyükekşi, ihracatçı firmaların yaklaşık yüzde 50'sinin hem genel karlılık, hem de ihracatta karlılık oranlarının düştüğünü belirttiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
''Bu oran, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz anketlere göre en yüksek oran. Dış pazarlarda kıyasıya rekabet önümüzdeki dönemde de süreceğine göre yapmamız gereken en önemli şey katma değeri yüksek ürün ihraç etmemizdir. TİM olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Ar-Ge'ye, tasarıma, inovasyona dikkat çekiyoruz. Yine ihracatçı firmalarımızın yüzde 58,6'sı rekabetçi fiyat sunamamaktan yakınıyor. Bu sorunu da ancak, inovasyona yönelerek, Ar-Ge'ye yatırım yaparak, markalaşarak aşabiliriz.
Yüksek vergilerden, yüksek girdi fiyatlarına, finansmandan, nitelikli işgücüne kadar bir çok konuda gerekli tedbirlerin alınması ve belli bir strateji çerçevesinde hayata geçirilmesi gerekiyor. Ar-Ge desteklerinden yararlanma oranı yüzde 15'ten yüzde 19'a yükselmiş. İhracatçı firmalarımızın yüzde 27,5'inin bünyesinde tasarım ofisleri, yüzde 28.3'ünde Ar-Ge merkezleri olduğunu görüyoruz. 2023 için devasa hedefler belirledik. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için, uzun ince bir yolu kat etmemiz gerekiyor. Bu da, inovasyondan, tasarımdan, markalaşmadan, katma değer üretmekten ve ileri teknoloji ürünleri ihraç etmekten geçiyor.''