e
Banner


Turkish Cargo ‘devler ligine’ uçuyor
Global hava kargo pazarında üst basamaklara kararlı adımlarla tırmanan Turkish Cargo’nun hedefi, devler ligi. Bu hedef doğrultusunda altyapı ve yeni network yatırımlarına ağırlık verdiklerini belirten Turkish Cargo Başkanı Ali Türk,  büyümelerinde çarpan etkisi yaratacak pazarın ise Afrika olduğunu söylüyor. 




thy_cargoTürk Hava Yolları’nın (THY) yolcu taşımacılığındaki başarısını hava kargoya taşıyan Turkish Cargo, global devler yarışında adımlarını hızlandırıyor. Uluslararası Hava Taşımacı Birliği (IATA) Türkiye sıralamasında lider olan şirketin hedefi, bunu global arenaya da taşımak. 
“Turkish Cargo dünya kargo pazarında orta üst sınıfta yer alıyor” diyen Turkish Cargo Başkanı Ali Türk, hedeflerinin sıkı bir performansla basamakları olabildiğince hızlı atlayarak, devler ligine girmek olduğunu söylüyor. Bu hedef doğrultusunda hem altyapı hem de network yatırımlarına ağırlık verdiklerinin altını çizen Türk, “Dünya hava kargo pazarının orta-uzun vadede Uzakdoğu Asya ve Ortadoğu Afrika ekseninde büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz. Özellikle nispi olarak bizim açımızdan bakir bir pazar olan Afrika, bizi yukarılara taşımada çarpan etkisi yapacaktır” diyor. 
 
2013’TE %20,5 BÜYÜDÜ 
 
Turkish Cargo’nun yurtiçinde ve global pazarlarda ulaştığı konumu değerlendirir misiniz? 2013’te nasıl bir büyüme yakaladınız? 
Dünyada en fazla ülkeye uçuş sağlayan havayolu şirketi Türk Hava Yolları’nın bir alt markası olarak, yolcu uçakları ile uçulan 245’ten fazla noktaya kargo taşıması da gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında 65 ton kapasiteli Airbus A330-200F ve 36 ton kapasiteli A310’lardan oluşan toplam 9 kargo uçağımız ile 47 noktaya kargo servisi sağlıyoruz. 
Turkish Cargo hava kargo sektörünün en hızlı büyüyen kuruluşlarından. 2013’ün bizim için oldukça verimli geçtiğini söyleyebiliriz. 2013 yılı içerisinde özellikle de uçuş hattımıza katılan yeni noktalar ve mevcut destinasyonlarda gerçekleştirdiğimiz kapasite artırımı dâhilinde, pazar payımızı genişleterek sektördeki etkinliğimizi sürdürdük. 2013 Ocak-Aralık döneminde 2012 yılının aynı dönemine oranla %20,5 büyüme gerçekleştirip, 565 bin 220 ton kargo taşıdık. 2013 yılında gerçekleşen kargo tonaj artışını 2014’te de göstererek yine %20’lik bir büyüme hedefliyoruz. Yine 2013’te inşaatına başlanan 43 bin m² kapalı alana sahip olacak yeni kargo terminalimizi, 2014 yılının 2. yarısında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. 
 
Turkish Cargo’nun taşımaları içinde transit kargo da önemli bir pay alıyor. Bu alandaki payınızı artırmak için önümüzdeki süreçte hangi pazarlara yoğunlaşmayı planlıyorsunuz?
Tüm taşımalarımızın yaklaşık %55-60’lık kısmı transit kargolardan oluşmakta. Transit pazarlar bizim gibi gelişimini sürdüren ülkeler için sıçrama tahtası özelliği taşımakla birlikte büyümek için de fırsat teşkil etmekte. Bu çerçevede bizim hedef transit pazarımız Afrika. Afrika bizim açımızdan hem inbound hem de outbund olarak transit ağırlıklı bir pazar. Bu pazarda yeni hatlar açarak bölgedeki büyümemizi sürdürmekteyiz. Bu bağlamda, Türk Hava Yolları’nın geniş uçuş ağı transit taşımalar için bulunmaz bir nimet.
 
UZAKDOĞU’NUN TAŞIMALARDAKİ PAYI  ¼ 
 
Hedef pazarınızın Afrika olduğunu belirttiniz. Peki Uzakdoğu toplam taşımalarınız içinde nasıl bir pay alıyor? Buradaki yapılanmanızdan söz eder misiniz? 
Uzakdoğu pazarı bizim açımızdan son derece önemli, kargo seferlerimizin önemli bir kısmını bu bölgeye gerçekleştiriyoruz. Uzakdoğu bölge olarak Turkish Cargo’nun 2013 yılı toplam taşımalarında tonajda %25 paya sahip. Bölgedeki tüm noktalar önemli olsa da Şanghay, Hong Kong, Dhaka, Bombay ve Seul ticaret hacimleri ile öne çıkan büyük kentler. Türkiye ile mevcut iş ilişkilerini de dikkate aldığımızda bizim için sektörel anlamda oldukça önem arz eden noktalar. 
PVG, HKG, ICN, BKK, BOM, ALA, FRU, TAS, ASB gibi inbound ve out bound potansiyeli olan noktalara hem geniş gövde yolcu hem de kargo uçağı seferlerimiz var. Tabii Türki Cumhuriyetler de bizim için önemli ithalat noktaları ve bu noktalara daha çok tekstil, giyim eşyası ve inşaat malzemesi taşırken, Çin ve HKG gibi ihracat noktalarından ise hem tekstil hem de high-tech ürünler taşıyoruz. Bölgede kapasite ve frekans artışı yapmak istediğimiz noktalar var. Ancak bu ülkeler Sivil Havacılık müsaadelerine bağlı olduğundan ve müzakereler devam ettiğinden net bir bilgi vermek şu aşamada pek mümkün değil.
 
Turkish Cargo bölgesinde E-AWB uygulamasına geçen ilk havayolu şirketlerinden biri. Bugün itibariyle kargolarınızın yüzde kaçını E-AWB olarak gerçekleştiriyorsunuz? Bu uygulama hizmetlerinize nasıl yansıyacak? 
Hali hazırda Türkiye çıkışlı gönderiler için E-AWB uyguluyoruz. Çok yakında Türkiye varışlı ve transit gönderiler için de E-AWB sistemine geçmeyi planlıyoruz. Kasım 2013 itibari ile IST çıkışlı gönderilerin ,9’u, Türkiye çıkışlı gönderilerin ,5’i ve tüm gönderiler nezdinde %4,5’lik bir oran ile E-AWB olarak gerçekleşmiştir. E-AWB sayesinde evrak kayıplarına bağlı handling gecikmelerinin önüne geçilmekle birlikte veri kalitesi ve izlenebilirlik de artmakta. Öte yandan gelişmiş operasyonel yönetim sistemlerinde kargo sürecindeki otomasyonu sağlamak için kaliteli elektronik veriye de ihtiyaç duyulmakta. Bu hususta E-AWB önemli bir itici güç.
 
BÜYÜMEDE DÜNYAYI GERİDE BIRAKACAĞIZ 
 
Türkiye hava kargo pazarının mevcut durumuna yönelik değerlendirmelerinizi, pazara dönük öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? 
Özellikle son 11-12 yıldır Türkiye ekonomisi önemli bir büyüme ve gelişme eğiliminde. Bunun en açık yansıması ihracat rakamlarındaki artış oranları. Bu veriler ışığındaki istikrarın devam etmesi durumunda Türkiye’nin hava kargo sektöründe dünya ortalamasının çok üstünde bir büyüme yakalaması oldukça muhtemel. Özellikle yeni yapılacak olan 3. havalimanının devreye alınması ile artan depolama ve elleçleme kapasitesinin getireceği çarpan etkisi ve İstanbul’un doğal bir transfer merkezi olması, hava kargo pazarının hızlı gelişiminde rol oynayacak öncelikli faktörler. Türkiye hem kuzey-güney hem de doğu-batı ekseninde bir köprü konumunda ve üzerimizden geçen bu büyük ticari potansiyelde daha fazla pay almak mevcut konjonktürde son derece doğal bir netice.   Turkish Cargo olarak şimdiden 3. havalimanını dolduracağımızı söyleyebiliriz. Hâli hazırda kapasitesini aşmış olan Atatürk Hava Limanı, yeniliklere cevap vermekte yetersiz kalıyor, hava kargo operasyonlarında beklenen verim sağlanamıyor. Bu bağlamda, yeni havalimanı ile irtibatlı tüm kurum ve kuruluşların maksimum fayda sağlayacağına inanıyoruz. 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat